Haberler |
ANAYASA VE KANUNLARIMIZDA YASAK YOK |
![]() Anayasa Mahkemesinin, 5 Haziran 2008 günü “Anayasada türban değişikliği” olarak bilinen iki yasa değişikliğini iptal etmesinin birinci yılı dolayısıyla AKDER, Başkent Kadın Platformu, İlkder, MAZLUMDER üyelerinden oluşan bir grup Mahkeme binası önünde ortak açıklama yaptılar. Anayasa ve kanunlarımızda başörtüsü yasağının bulunmadığı belirtilen açıklamada sürdürülmekte olan keyfî yasağın ne zaman kaldırılacağı soruldu. ORTAK AÇIKLAMADA ŞU SORULAR YÖNELTİLDİ:
“Ne toplumsal uzlaşı, ne TBMM, ne de hükümetin çabası yeterli olamıyorsa, bu ülkedeki kadınların yarıdan fazlasını ilgilendiren bu sorunu kim çözecek? Her gün binlerce kadının okul kapısında, iş yerinde, sokakta, hayatın her alanında maruz kaldığı bu ayrımcılığı kim durduracak? Başörtülü kadınların kendilerini baskı altında hissetmemeleri için kim inisiyatif alacak? Bu adaletsizliğe kim dur diyecek?”
Bu yasağı kim kaldıracak?
Anayasa Mahkemesi’nin, “Anayasada türban değişikliği” olarak bilinen iki yasa değişikliğini iptal etmesinin birinci yılı dolayısıyla insan hakları örgütleri ortak açıklama yaptı. Anayasa ve kanunlarımızda başörtüsü yasağının bulunmadığı belirtilen açıklamada, sürdürülmekte olan keyfî yasağın ne zaman kaldırılacağı soruldu. Anayasa Mahkemesi’nin, 5 Haziran 2008 günü “Anayasada türban değişikliği” olarak bilinen iki yasa değişikliğini iptal etmesinin birinci yılı dolayısıyla Ak-Der, Başkent Kadın Platformu, İlkder, MAZLUMDER üyelerinden oluşan grup Anayasa Mahkemesi binası önünde ortak açıklama yaptı. Açıklamada, bir yıl önce, 5 Haziran 2008 günü Anayasa Mahkemesi ‘Anayasada türban değişikliği’ olarak bilinen iki yasa değişikliğini iptal ettiği hatırlatıldı. Değişikliği iptal edilen maddelerde başörtüsü kelimesinin dahi geçmediği hatırlatılan açıklamada, iki maddeden birisinin tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eğitim alma hakkını garanti ettiği, diğerinin ise devlet kurumlarını tüm vatandaşlara hizmet verirken eşit davranmaya zorladığı vurgulandı. Açıklamada, “Anayasa değişikliği iptal edildiğinde sanki 5 Haziran 2008 öncesi uygulanan hukukî bir yasak varmış da değişiklik iptali ile yasak hukukî olarak uygulanmaya devam edecekmiş gibi bir hava oluşturuldu” görüşüne yer verildi
BAŞÖRTÜSÜNÜ YASAKLAYAN HİÇBİR KANUN YOK
ORTAK açıklamada şöyle denildi: “5 Haziran 2008’in öncesinde başörtüsünü yasaklayan yazılı hiçbir kanun maddesi, anayasa maddesi, TCK’da herhangi bir madde, YÖK kanununda herhangi bir madde bulunmamaktaydı, halen de yok. 5 Haziran 2008 öncesinde Anayasa’nın 13. Maddesi ‘Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın ancak kanunla sınırlanabilir’ diyordu, halen de öyle diyor. 5 Haziran 2008 öncesinde başörtüsü yasağı yazılı hiçbir kanuna dayanmadan adeta sözlü bir anlaşma ile devlet dairelerinde ve tüm eğitim kurumlarında uygulanıyordu, halen de uygulamaya devam ediliyor. 5 Haziran 2008 öncesinde hiçbir kanun ya da anayasa maddesine dayanmadan başlarını örten kadınların en temel hakkı olan eğitim, çalışma ve devlet hizmetlerine erişimde eşit muamele görme hakkı ihlâl ediliyordu, halen de ihlâl ediliyor.”
PEKİ, BU YASAĞI KİM KALDIRACAK? Açıklamada şu sorular yöneltildi: “Ne toplumsal uzlaşı, ne TBMM, ne de hükümetin çabası yeterli olamıyorsa, bu ülkedeki kadınların yarıdan fazlasını ilgilendiren bu sorunu kim çözecek? Her gün binlerce kadının okul kapısında, iş yerinde, sokakta, hayatının her alanında maruz kaldığı bu ayrımcılığı kim durduracak? Başörtülü kadınların kendilerini baskı altında hissetmemeleri için kim inisiyatif alacak? Artık hukuksuzluktan hukukî çözümsüzlüğe doğru sürüklenen bu kamburu bu ülkenin sırtından kim kaldıracak? Bu adaletsizliğe ‘kim’ dur diyecek?” 21. yüzyıl Türkiyesi! KOCAELİ İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 216. hafta basın açıklaması İzmit Sabri Yalım İnsan Hakları Parkı’nda yapıldı. MAZLUMDER Kocaeli Şubesi gönüllüsü Sezer Çorman’ın okuduğu açıklamada, ekonomik ve sosyal baskıların ittiği toplumsal cinnet, şiddet ve hoşgörüsüzlük ile yollarımız yeniden kesiştiği belirtildi. Mardin’deki katliam, Adana’daki vahşet ve seri cinayetlerin bizi bir arada tutan değerlerin çözüldüğünü, ahlâk ve erdemli davranışların yerle bir olduğunu gösterdiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi: “Dayatılan ideolojik hayat tarzı ile yeryüzü cenneti, cehenneme dönüştü. Her gün televizyonlarda, gazetelerde bu tür insanlık suçları sıradan bir görüntü olarak bizlere sunuluyor. Hayata ideolojik bakanlar! İşte inşa etmek istediğiniz toplum. Şimdi televizyonlarda başınızı ellerinizin arasına alıp soruyorsunuz. Neden böyle oldu? Neyi yanlış yaptık? Sizler üniversitelerde başörtüsü ile uğraşırken, Nazi döneminden kalma ikna odaları kurarken eğitimi, öğretimi kurmaca ideolojinize kurban ederken 21. yüzyıl Türkiyesi birbirini boğazlıyor.” Karar önyargIlarIn tezAhürü Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 91. hafta basın açıklamasında da Anayasa Mahkemesinin başörtüsü ile ilgili iptal kararının yıl dönümü olduğu ifade edilerek, “Aslına bakarsanız yapılan hukukî düzenleme Müslüman kadına hak ettiği özgürlüğü vermiyordu, sadece özgürlük kırıntılarıydı yapılan düzenleme… Buna rağmen Anayasa Mahkemesinin almış olduğu iptal kararı; inançlı insanlara yönelik önyargılarının, ayrımcılıklarının tezahürüdür” denildi. |
RECEP GÖREN / ANKARA 07.06.2009 |