16 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

DARBELER DE SOSYAL VE EKONOMİK AFETLERE YOL AÇTI

Sakarya’daki başörtüsü eylemlerinin 205. haftasında yapılan açıklamada “Sadece fizikî değil, ruhî yaralar da açan ve onarılması zor travmalara sebep olan 17 Ağustos depremin izleri hayatlarımızdan silinmiyor; tıpkı yıllardır ülkemizde sosyal, siyasî, ekonomik afetlere sebep olan darbeci zihniyet gibi. Nasıl depremi unutmadık diyorsak; darbecileri, yasakçıları, halk kesesinden çalanları, fişlemecileri de unutmadık, unutmayacağız” denildi.

‘ONE MINUTE’ ÇIKIŞININ KEFARETİ BÖYLE Mİ

ÖDENİYOR?

“İsrail ve ABD'nin kara ve deniz kuvvetleri bu yıl Türkiye'de üçlü bir tatbikat düzenlerken, İsrail askerleri tarafından felç bırakılıp Türkiye’de tedavi gören Hamas üyesi İslâm Asayla ise sınırdışı edilerek İsrail’e teslim edilmek isteniyor. ‘One minute’ çıkışının kefareti böyle mi ödeniyor?” diye sorulan açıklamada, gündemdeki “demokratik açılım”ın, sorunun kaynağı olan resmî ideolojinin çizdiği sınırlarda bırakılmaması istendi.

Aradan on yıl geçmesine rağmen 17 Ağustos depreminin yol açtığı tahribat ve acılar hâlâ unutulamadı. Depremi ciddiye almıyoruz İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nce hazırlanan rapora göre, Türkiye nüfusunun yüzde 45’i, havaalanlarının yüzde 40,9’u ve enerji sektörünün büyük bölümü birinci derece deprem bölgesinde bulunuyor. Alınan bilgiye göre, İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan danışmanlığında jeofizik mühendisi Caner Uysal tarafından ‘’Türkiye’de nüfus ve çeşitli sektörlerin deprem riskinin incelenmesi’’ konulu rapor hazırladı. Rapor, Türkiye’nin 71 milyon 517 bin 100 olan nüfusunun yüzde 45’inin birinci, yüzde 26,6’sının ikinci, yüzde 14,6’sının üçüncü, yüzde 12,3’ünün dördüncü ve yüzde 1,5’inin beşinci derece deprem bölgesinde yaşadığını ortaya koydu. Deprem bölge derecesi 5’ten 1’e doğru inerken nüfusun da arttığına dikkat çekilen raporda, ‘’Bir ülkede deprem riskinin asgari düzeyde tutulabilmesi için yerleşim alanlarının ve nüfusun, deprem tehlikesinin mümkün olduğu kadar uzağında planlanması gerekirken Türkiye’de bunun tam tersi olduğu gözlenmiş, deprem tehlikesinin arttığı yerlerde nüfusun ve yerleşim merkezlerinin de arttığı belirlenmiştir’’ denildi. Sağlık Bakanlığı’nın 2006 yılı verilerine göre, ülke genelindeki hastahanelerin yatak kapasitesinin 166 bin 951 ve toplam hekim sayısının 68 bin 460 olduğu bildirilen raporda, bu rakamlara göre, Türkiye’de herhangi bir acil durumda 428 kişiye bir yatak düşeceği belirtildi. İstanbul’da muhtemel bir depremde can kaybının Türkiye’deki toplam hekim sayısından fazla olacağı, olası yaralı sayısının ise 100 bin kişiyi geçebileceği ifade edilen raporda, ‘’Bir deprem durumunda sağlık merkezi ve personelinin yetersizliği kendini en ağır şekilde hissettirir. Acil müdahalenin en gerekli olduğu bu tip durumlarda yetersizliklerden dolayı kurtarılabilecek hayatların kayıplara dönüşebileceği gerçeği önümüzde durmaktadır’’ görüşüne yer verildi. HAVAALANLARININ DURUMU Raporda, havaalanlarının, muhtemel deprem ve çeşitli afetler durumunda özellikle deniz çıkışı olmayan ve karayolu bağlantıları kesilen bölgelerde yurt içinden ve dışından gelecek personel, tıbbi malzeme, beslenme ve çeşitli alanlarda yardım sağlayabilecek kritik değere sahip merkezler olduğu vurgulandı. Türkiye’de 47 ilde bulunan 66 havaalanının da incelendiği raporda, havaalanlarından 27’sinin (yüzde 40,9) birinci, 23’ünün ikinci, 9’unun üçüncü ve 7’sinin dördüncü derece deprem bölgesinde olduğuna, beşinci derece deprem bölgesinde ise havaalanı bulunmadığına işaret edildi. ENERJİ DE DEPREM RİSKİ ALTINDA Raporda, elektrik üretim ve dağıtım tesislerinin enerjiye daha çok ihtiyacı bulunan İstanbul, İzmir, Ankara gibi nüfusu ve ekonomik gücü yüksek büyük şehirlerde, havagazı üretim ve dağıtım tesislerinin ise İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeyi ve doğusu, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin ortasında bulunan illerde yoğunlaştığı belirtildi. Raporda, enerji üretimi, gaz dolumu ve depolanması, su sağlanması ve dağıtımı alanlarında hizmet veren sektörlerin birinci derece deprem bölgesi içerisinde kalan illerde yoğunlaştığının görüldüğü ifade edildi. İstanbul / aa “HASSASİYET GÖSTERİLMİYOR’’ RAPORUN sonuç bölümünde, Türkiye’de yerleşim alanı ve sektörlerin kurulduğu merkezler konusunda yeterli hassasiyetin gösterilmediği vurgulandı. Türkiye’de büyük ve hasar yapıcı deprem tehlikesinin her zaman yüksek olduğu kaydedilen raporda, şöyle denildi: ‘’Bu sebeple deprem bizi vurmadan, ona karşı hazırlıklarımızı yaparak kayıplarımızı, dolayısıyla deprem riskini azaltma imkânımız bulunmaktadır. Deprem riskinin azaltılması için bir devlet politikası oluşturulmalı, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenmeli. Bu politikanın ve stratejilerin hazırlanması ve uygulanmasında üniversitelerin de içerisinde olacağı bir bilim danışma ve izleme heyeti kurulmalı. Yatırımların, göç yönlerinin ve endüstriyel sektörlerin deprem tehlikesinin düşük, ama nüfusun az ve iş imkanının olmadığı yerlere kaydırılması gerekir. Şu anda birinci derece deprem bölgesinde bulunan nüfus ve firma sayısının azaltılması, olası bir yıkıcı deprem durumunda can kayıplarını ve ekonomik zararları azaltacaktır.’’

16.08.2009


 

Pazarlık kavgalı başladı

Toplu görüşmelerin ilk oturumu için taraflar, Başbakanlık Merkez Binada bir araya geldi. Kamu görevlilerinin mâlî ve sosyal haklarının belirleneceği toplu görüşmeler, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile memur konfederasyonlarının genel başkanları arasındaki polemik ve tartışma ile başladı.

“TEK TARAFLI BİLGİ VERİLDİ” İTİRAZI

Bakan Yazıcı açış konuşmasında, hükümetin önceki yıllarda memura yönelik mâlî ve sosyal alanlarda yaptığı çalışmaları anlatırken, sendikacılar Yazıcı’nın polemik konusu birçok meselede görüş belirttiği ve bunun tek taraflı bilgi vermek anlamına geldiği gerekçesiyle itiraz edince kısa süreli bir tartışma yaşandı.

SENDİKACILAR ARASINDA DA GERGİNLİK

YAŞANDI

Görüşmelerde Türkiye Kamu-Sen ile Memur-Sen yöneticileri arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Oturuma ilk ara verildiğinde, salonun dışına çıkılırken Türkiye Kamu-Sen ile Memur-Sen yöneticileri arasında gerginlik yaşandı. İtişmeler ve sözlü atışmaların yaşandığı gerginlik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ile Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun araya girmesiyle yatıştırıldı. Her iki sendikanın yöneticileri gerginlikle ilgili olarak karşı tarafı suçladı.

Kamu görevlilerinin malî ve sosyal haklarının belirleneceği toplu görüşmeler, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile memur konfederasyonlarının genel başkanları arasındaki polemik ve tartışma ile başladı.

Toplu görüşmelerin ilk oturumu için taraflar, Başbakanlık Merkez Bina’da bir araya geldi. Geçmiş yıllardaki toplu görüşmelerden farklı olarak ilk oturum başlangıcında Bakan Yazıcı, açış konuşması yaptı. Yazıcı’nın açıklaması için basın mensuplarının salonda yerini alması üzerine konfederasyon başkanları önceki görüşmelerin aksine Başbakanlık önünde açıklama yapamadan salona girdi. Bakan Yazıcı konuşmasında, ‘’Toplu görüşmelerin başladığı 2002’den bu yana kamu çalışanlarımıza hep enflasyon oranlarının üzerinde maaş artışları sağlanmıştır’’ dedi.

Yazıcı, toplu görüşmelerin sadece memurlara yapılacak zam açısından önemli olmadığını, sendikaların yönetime katılmasıyla daha sağlıklı karar almalarına katkıda bulunduğunu belirtti. ‘’Bu toplu görüşme masası cidden önemli bir platformdur’’ diyen Yazıcı, bu yapıyı önemsediklerini çünkü 2 milyon kamu çalışanının gözünün bu masada olduğunu vurguladı.

SENDİKA BAŞKANLARI GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLADI

Yazıcı’nın konuşmasını tamamlamasının ardından söz isteyen KESK Genel Başkanı Sami Evren, ‘’usul’’ itirazında bulundu. Yazıcı’nın polemik konusu birçok konuya değindiğini savunan Evren, basına tek taraflı bilgi verildiğini söyledi. Bunun üzerine Yazıcı, toplantıya yönelik bir özette bulunduğunu ve diyaloğun önemini vurguladığı belirterek, konuşmasının bir açış konuşması olduğunu ve bittiğini kaydetti. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da kendilerine usul ile ilgili bir bilgi verilmediğini, bu bilgi verilseydi dışarıda basın mensuplarına açıklama yaparak, görüşlerini kamuoyuna duyurma imkanı bulabileceklerini ifade etti. Akyıldız, Bakan Yazıcı’dan toplantıya ara verilmesini istedi ve dışarıda basın mensuplarına açıklama yaptıktan sonra toplantıya geri dönmeyi teklif etti. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun söz almasıyla, Gündoğdu ve Akyıldız arasında heyet başkanlığı konusunda kısa süreli bir tartışma yaşandı. Konfederasyon başkanlarının eleştirileri üzerine Bakan Yazıcı, konfederasyon başkanlarına görüşlerini açıklamaları için 10’ar dakika süre verdi ve böylece tartışmalar sona erdi. Ankara / aa

İKİNCİ TUR 19 AĞUSTOS'TA

Toplu görüşmelerin basına kapalı bölümünde, ilk olarak gündemin belirlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. KESK, kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmasının, görüşmelerin tek gündem maddesi olmasını teklif etti. Memur-Sen de bu konunun öncelikli gündem maddesi olmasını istedi. Türkiye Kamu-Sen ise görüşmelerde ilk olarak geçen yılın muhasebesinin yapılması ve mutabakat metninin gereklerinin ne kadarının yerine getirilip getirilmediğinin ortaya konulmasını talep etti. Yapılan değerlendirmelerin ardından toplu görüşmelerin ilk gündem maddesi, geçen yılki mutabakat metni sonuçlarının değerlendirilmesi oldu. Görüşmelerde, daha sonra sırasıyla, kamuda farklı istihdam şekillerinden kaynaklanan sorunlar, çalışma şartları, iş kollarının sorunları, demokratik haklar ve grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı ile mali haklar olarak belirlendi. Memur maaşlarına gelecek yıl yapılacak zam konusu, gündemin son maddesi olarak belirlendi. Toplu görüşmelerin ikinci tur, 19 Ağustos Çarşamba günü yapılacak.

16.08.2009


 

İlhan Selçuk hastanede

Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk, rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesinden yapılan açıklamada, İlhan Selçuk’un konuşma bozukluğu ve vücudunun sol yarısında kuvvetsizlik yakınması ile hastanenin âcil servisine getirildiği belirtildi.

HASTANE AÇIKLAMASI: “Beyninin sağ tarafında beslenme bozukluğu tesbit edildi.”

16.08.2009


 

On sene geçti, hâlâ hazır değiliz

Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, İstanbul’da deprem riskinin yüksek olmasına rağmen, “10 yılda bir eylem planı hazırlanamadığını” söyledi. Boduroğlu, ‘’Depremle ilgili hususları sadece acı olayları hatırlatan yıldönümlerinde değil, sürekli gündemde tutmamız gerekmektedir. Depremden korunmayı hayatımızın bir parçası haline getirmedikçe üzüntülü olaylarla karşılaşmamız son bulmayacaktır’’ dedi.

TÜRKİYE Deprem Vakfı Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, İstanbul’da deprem riskinin oldukça yüksek görüldüğünü belirterek, ‘’Ancak deprem riski ile ilgili yapılan çalışmalar yeterli değildir. 10 yılda İstanbul için bir eylem planı hazırlanamamıştır’’ dedi.

Boduroğlu, yaptığı açıklamada, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve ODTÜ’nün ortak çalışması sonucu İstanbul Deprem Master Planı hazırlandığını anlattı. Bu planın bir parçası olarak mevcut yapıların deprem güvenliğinin belirlenmesi amacıyla geliştirilen yöntemlerin kalibre edilmesi amacıyla Zeytinburnu Pilot Projesi üzerinde çalışıldığını, ancak projenin Kentsel Dönüşüm Projesi ile çakışması sonucu istenilen amaca uygun olarak tamamlanamadığını ifade eden Boduroğlu, ‘’Bu planda önerilen hususlar ve 2004 yılında yapılan Deprem Şurası’nda alınan kararların çoğu hayata geçirilememiştir’’ diye konuştu.

Prof. Dr. Boduroğlu, bu yılın Mayıs ayında afet yönetiminin yeniden yapılandırılması için kanun çıkarıldığını hatırlatarak, 2010’dan itibaren yürürlüğe girecek kanunla ABD’de uygulanan afet yönetimine benzer bir yapılandırılmaya gidileceğini söyledi. Depremle ilgili düzenlenen konferanslar ve çalıştayların konuyla ilgili akademisyenler ve uzmanlar tarafından izlendiğini, kamu yönetiminin açılış konuşmaları dışında fazla ilgi görmediğini kaydeden Boduroğlu, şöyle devam etti:

‘’10 yılda İstanbul için bir eylem planı hazırlanmamıştır. Bina güçlendirilmelerini teşvik edecek yasal ve ekonomik (orta vadeli kredi olanakları gibi) düzenlemeler yapılmamıştır. Gerçek amacı deprem olan kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilememiştir. İstanbul’un deprem tehlikesi bellidir. Ancak deprem riski ile ilgili yapılan çalışmalar yeterli değildir. Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın yürütmüş olduğu proje kapsamında eklenen deprem senaryolarına göre, bazı risk değerleri verilmiştir. Benzer çalışma Red Cross ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün ortak yaptıkları proje kapsamında da ele alınmıştır. İstanbul’da deprem riski oldukça yüksek görülmektedir.’’ İstanbul / aa

16.08.2009


 

İHH, Afrika’da 392 su kuyusu açtı

İNSAN Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, hayırseverlerin bağışlarıyla Somali, Sudan ve Nijer gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu çeşitli Afrika ülkelerinde 392 su kuyusu açtı.

Vakıftan yapılan açıklamada, Osmanlı’nın çeşme kültürünün Türkiyeli hayırseverler tarafından Afrika’ya taşındığı ifade edilerek, dünyada susuzluğun en yüksek oranda yaşandığı Afrika’da, son yıllarda Türkiyeli hayırseverlerin bağışlarıyla yüzlerce su kuyusu açıldığı bildirildi. Daha önce cami, okul, hastane, poliklinik gibi projelere destek veren hayırseverlerin, bu projelerin yanı sıra Afrika’nın hayat damarı olan su kuyuları projesine de destek verdikleri kaydedilen açıklamada, ‘’Afrika’da ilk su kuyusu projesini başlatan kurumlardan olan İHH, bugüne kadar hayırseverlerin

bağışlarıyla Somali, Çad, Cibuti, Sierra Leone, Gine, Etiyopya, Burkina Faso, Sudan ve Nijer ülkelerinde toplam 392 su kuyusu açtı’’ denildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, dünyada 1,4 milyar kişinin susuz olduğunu ifade ederek, Afrika’da 250 milyon insanın susuzluktan etkilendiğini bildirdi.

Açtıkları su kuyuları ile iki problemi birden çözdüklerini anlatan Yıldırım, suyu insanların ayağına götürmelerinin yanında sağlıksız sulardan kaynaklanan hastalıkların da önüne geçtiklerine dikkati çekti. İstanbul / Yeni Asya

16.08.2009


 

Kahvehaneciler açlık grevine gidecek

Kayseri Kahvehaneciler Odası Başkanı Mustafa Atlı, sigara yasağının kapsamının genişletilmesiyle birlikte birçok kahvehane esnafının müşteri bulmakta zorlandığını ve iş yerini kapattığını ifade ederek, ‘’sigara yasağı kapsamının genişletilmesiyle birlikte müşteri bulmakta zorlanan esnafımız, soruna bir çözüm bulunmazsa açlık grevine gidecek’’ dedi.

Atlı, bir kahvehanede düzenlediği basın toplantısında, boş masaları göstererek, ‘’yasak, kahvehane esnafını derinden yaraladı ve mağdur etti. Görüyorsunuz koskoca kahvehanede 2 müşteri yok’’ diye konuştu. Sigara içilmesini düzenleyen yasanın kapsamının genişletilmesiyle, kahvehanelerin bıçakla kesilir gibi müşteri kaybettiğini ve boşaldığını ifade eden Atlı, şöyle devam etti: ‘’Biz bu yasağın esnetilmesini ve kahvehanelerde sigara içilen ve içilmeyen bölümlerin oluşturulmasına izin verilmesini istiyoruz. Böyle olursa, sigara içen ve içmeyen müşterilerimizi yeniden kazanırız, kahvehane sahibi esnafımız da mağdur olmaz.’’Ağustos ayının 18’inde Ankara’da büyük bir eylem yapılacağını ve seslerini Hükümete duyurmaya çalışacaklarını vurgulayan Atlı, ‘’eğer hükümet bu eylemimizi de görmezden gelir ve sorunumuza bir çözüm getirmezse, Kayserili kahvehaneci esnafımızla birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda açlık grevine başlayacağız’’ dedi. Kayseri / aa

16.08.2009


 

Gaziosmanpaşa’da patlama: 1 ölü

Gazİosmanpaşa’da bir çöp konteynerindeki patlamada 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Karayolları Mahallesi Galeri Caddesi’ndeki çöp konteynerinde patlama oldu. Olayda, yakın bir fabrikada gece bekçisi olarak çalışan Salih Özçelik hayatını kaybetti. Patlamada, ayağından hafif yaralanan Ali Çelen, olay yerine gelen sağlık ekiplerince tedavi edildikten sonra bilgisine başvurulmak üzere Küçükköy Polis Merkezi’ne götürüldü. Geçmişte mobilya atölyesi olduğu belirtilen ve halen satılık 4 katlı binanın önündeki çöp konteyneri, patlamanın etkisiyle parçalanarak yaklaşık 30 metre ileriye fırladı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da olay yerinde incelemelerde bulundu. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Çapkın, olayın, çöp konteynerine bırakılan patlayıcı maddeden kaynaklandığını belirterek, ‘’Patlayıcının etkisiyle Salih Özçelik adlı vatandaşımızı maalesef kaybettik. Konunun diğer tarafını araştırıyoruz, nedir, ne değildir’’ diye konuştu. Bu arada, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz de olay yerine geldi. Öz, yetkililerden bilgi aldıktan sonra ayrıldı. Zekeriya Öz, ayrılırken gazetecilerin, ‘’Patlamanın Ergenekon ile bağlantısı var mı?’’ şeklindeki soruları cevapsız bıraktı. İstanbul / aa

16.08.2009


 

İlhan Selçuk hastaneye kaldırıldı

“Ergenekon” davasının tutuksuz sanığı Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk, rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesinden yapılan açıklamada, İlhan Selçuk’un önceki gün gece konuşma bozukluğu ve vücudunun sol yarısında kuvvetsizlik yakınması ile hastanenin acil servisine getirildiği belirtildi. Açıklamada, ‘’Yapılan incelemeler sonucunda beyninin sağ tarafında beslenme bozukluğu saptanarak gerekli tedavi düzenlenmiş ve yoğun bakım ünitesinde izlenmeye başlanmıştır’’ denildi. İstanbul / aa

16.08.2009


 

Kuşadası'nda 18 kaçak yakalandı

AydIn’In Kuşadası ilçesi sahilinde yasa dışı yollardan yurda giriş yaptıkları tespit edilen Filistin uyruklu 18 kaçak yakalandı. Alınan bilgiye göre, Kuşadası sahilindeki kayalık bölgede şüpheli kişilerin bulunduğu ihbarını alan polis ekipleri, yaptığı soruşturmada 5’i çocuk, 3’ü kadın toplam 18 Filistin uyruklu kaçağı yakaladı. Kaçakların bir tekne ile sahile yanaştığının tespit edilmesi üzerine ekiplerin yaptıkları aramada, Pamucak sahili mevkisinde terk edilmiş bir tekne bulundu. Kaçaklarla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Aydın / aa

16.08.2009


 

Çankırı'da 16 kişilik minibüs devrildi: 31 yaralı

ÇankIrI’nIn Çerkeş ilçesindeki trafik kazasında 31 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Çerkeş’ten Karabük istikametine giden Mehmet Okyay (28) yönetimindeki 34 DY 9571 plakalı minibüs, E-80 kara yolunda seyir halindeyken Bedil köyü yakınlarında yoldan çıkarak devrildi. Kazada, minibüste bulunan 31 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Karabük ve Çerkeş Devlet hastanelerine kaldırıldı. Minibüsün 16 kişilik olduğu, kazadan sonra, fazla yolcu aldığı gerekçesiyle sürücüye ceza kesildiği bildirildi. Çankırı / aa

16.08.2009


 

Domuz gribi için 3 laboratuvar daha kurulacak

SAĞLIK Bakanlığı, sonbaharda ikinci dalga uyarısı yapılan domuz gribinin daha sıkı takip altına alınması için H1N1 virüsünü analiz edecek 3 yeni laboratuvar kuracak. Domuz gribine karşı yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, RSHM olarak mevsimsel grip için 14 ilde sürveyans (takip) sistemi yürüttüklerini belirterek, 9 ildeki vakaların kendi merkezlerinde, diğer illerdekilerin ise İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Viroloji Laboratuvarında izlendiğini söyledi. Mayıstan bu yana ülkede görülen domuz gribi vakasının 322 olduğunu, RSHM’de 700’ün, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Viroloji Laboratuvarında ise binin üzerinde örnek incelendiğini ifade eden Ertek, bugüne kadar incelenen örnek sayısının her iki laboratuvarın kapasitesinin de altında olduğunu belirtti. Ertek, şunları kaydetti: “Bizde de grip sezonu sonbaharda başlayacak. Bu dönemde H1N1 pandemik influenzanın artması bekleniyor. Buna yönelik olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Hem ulaşım kolaylığı, hem de kapasitenin artırılması açısından diğer bölgelerimizdeki RSHM müdürlüklerimizde de bu laboratuvarların kurulması çalışmalarına başladık.” Laboratuvarlardan birinin çevre illerle birlikte 7-8, hatta 10 milyonluk nüfusa hizmet veren İzmir’de kurulacağını bildiren Ertek, Nüfus yoğunluğu fazla, ulaşım imkânları iyi olan illerden Adana ya da Erzurum’da da bir laboratuvar kurmayı planladıklarını belirtti. Ankara / aa

16.08.2009


 

Polise “göbek” uyarısı

ANKARA Emniyet Müdürlüğüne başladığından bu yana, “çevik, dinamik ve sağlıklı” görev anlayışını geliştirmeye çalışan Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, polisin kilo ve boy standartlarının yönetmelik ve talimatlara uygun olup olmadığının tespit edilmesini istedi. ‘’Etkin denetim, kaliteli hizmet’’ anlayışıyla hareket eden Ankara Emniyet Müdürü Özdemir, son olarak personele yönelik bir genelge yayımladı. “Etkin denetim, kaliteli hizmet” anlayışıyla hareket eden Orhan Özdemir, son olarak personele yönelik bir genelge yayımladı. İl emniyet müdürlüğü bünyesinde yapılan denetlemeler esnasında en fazla tespit edilen aksaklık ve eksikliklerden birinin “teçhizat kemeri kullanılmaması” olduğunun belirtildiği genelgede, “teçhizat kemerinin, özellikle fazla kilolu ve göbekli personelde, aşırı kilolardan ötürü kullanılamadığının” belirlendiğine dikkat çekildi. Mevzuat hükümlerine atıfta bulunularak, Devlet Memurları Kanunu’nun 98. maddesinin (B) bendindeki hükmünün hatırlatıldığı genelgede, şunlar kaydedildi: “Mevzuat hükümlerine göre gerekli şartları taşımayan personelin 2009 yılı sicil dönemi öncesi, boy ve kilo farkları alınarak sicil raporları doldurulurken bu konunun da ayrıca değerlendirileceğinin bilinmesi; boy ölçüsünün santimetre olarak son iki rakamı ile kilosu arasında 15 kilogram eksik veya fazla fark olan personele konunun tebliğ edilmesi, diğer personelin de bilgilendirilmesi sağlanacak.” Genelgede, kilo takip işlemleri üzerinde “hassasiyetle durulacağı” belirtildi. Ankara / aa

16.08.2009


 

YURT-KUR’dan 17 yurt daha

YÜKSEK Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURT-KUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak, 2009-2010 akademik yılında açılacak 17 yurt ile kapasiteyi 7 bin artırarak 225 bin civarına çıkaracaklarını belirtti ve ‘’Kendi çocuklarımızın kalamayacağı yurtlar yapmıyoruz artık. Eski anlayış olsaydı, bu 7 bin kapasite 17-18 binler olacaktı’’ dedi. Albayrak, yaptığı açıklamada, YURT-KUR’un Türkiye genelindeki 240 yurdunda 217 bin öğrenci kapasitesi bulunduğunu anlattı. Bu sene üniversitelerde 90 bin kontenjan artışı olduğunu hatırlatan Albayrak, ‘’YURT-KUR tarihinde ilk defa, bir yılda 12 tane devletin dönem başında açacağı, ayrıca 5 tane kiralanan yurdumuz var. Bir yılda 17 yurt açıyoruz. Bu şekilde kapasitemiz 7 bin artarak 225 bin civarında olacak’’ dedi. Öğrencilerin, üniversiteyi kazandıkları şehri gittiklerinde yurt problemiyle karşılaşmamaları için çalıştıklarını işaret eden Albayrak, şöyle konuştu: ‘’Son 6 yıldır artık süit, 3 kişilik, televizyon ve buzdolabı bulunan odalardan oluşan yurtlarımız var. 23 Eylül sabahı tüm yurtlarımız 225 bine yakın kapasitesiyle tüm öğrencilerin hizmetinde olacak. Kendi çocuklarımızın da vatandaşlarımızın çocuklarının da kalamayacağı yurtlar yapmıyoruz artık. Eski anlayış olsaydı, bu 7 bin kapasite 17-18 binler olacaktı. İyi ve güzel yetişmiş, iyi bilgi sahibi gençlerin, Türkiye’nin geleceğine daha çok katkı sağlayacağı düşüncesiyle çalışmalara devam ediyoruz.’’ İzmir /aa

16.08.2009


 

Eczacılar, Eylül ayında İstanbul'da buluşacak

TÜRKİYE, dünyanın dört bir yanından eczacıların bir araya geleceği uluslararası kongreye 19 yıl aradan sonra yine ev sahipliği yapacak. İstanbul’da 3-8 Eylülde düzenlenen Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) Kongresi’nin ana teması, ‘’İlaç Kullanımında Sonuçların Sorumluluklarına Hazır mıyız?’’ olarak belirlendi. Türk Eczacıları Birliği (TEB) Denetleme Kurulu Başkanı Şerif Boyacı, yaptığı açıklamada, dünyada ilaç ve eczacılık alanında söz sahibi olan, sektöre yön veren ve eczacılık mesleğinin gelişimi için çaba gösteren meslek örgütlerinin üyesi olduğu Uluslararası Eczacılık Federasyonu’nun her yıl farklı bir ülkede düzenlediği kongrenin, TEB’in ev sahipliğinde gelecek ay Türkiye’de gerçekleştirileceğini bildirdi. Boyacı, TEB olarak hazırlıklarına üç yıl önce başladıkları kongreye, dünyanın hemen hemen her ülkesinden ve Türkiye’den yaklaşık 5 bin katılımcı beklediklerini belirtti. FIP’in çalışmalarını 68 yıldan beri gerçekleştirdiği yıllık kongrelerde üye kuruluşlarıyla tartışıp kararlaştırdığını kaydeden Boyacı, 50’ncisi 1990’da İstanbul’da yapılan kongrenin 69’uncusunun 19 yıl aradan sonra yine Türkiye’de düzenleneceğini bildirdi. Boyacı, TEB’in ev sahipliğinde 3-8 Eylülde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek kongrenin ana temasının ‘’İlaç Kullanımında Sonuçların Sorumluluklarına Hazır mıyız?’’ olarak belerlindiğini kaydetti. Ankara / aa

16.08.2009


 

10 günde 5 hastaya karaciğer nakledildi

DOKUZ Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesinde son 10 günde 5 karaciğer nakli ameliyatı yapıldığı bildirildi. DEÜ’nün yazılı açıklamasında, Türkiye’nin dört bir yanından gelen karaciğer hastalarının, nakil için DEÜ Hastanesini tercih ettikleri belirtilerek, Hepatit B ve C’ye bağlı rahatsızlıkları nedeniyle karaciğer nakli bekleyen 5 hastaya operasyon yapıldığı kaydedildi. Açıklamaya göre, Necmi Keten (37), Diyaaddin Özbek (30), Turan Çağlar (52), Yusuf Kılıç (53) ve Ali Askerküçük (50) Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde son 10 gün içinde yapılan nakillerle ikinci hayata ‘’merhaba’’ dedi. Başhekim Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, Prof. Dr. Sedat Karademir, Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Tarkan Ünek’ten oluşan nakil ekibinin, 4-13 Ağustos günlerinde 3’ü canlı, 2’si kadavradan olmak üzere 5 nakli başarıyla gerçekleştirdiği belirtildi. İzmir / aa

16.08.2009


 

Yeni Galata Köprüsünün bakımı için ihale

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü, Yeni Galata Köprüsünün bakımı, onarımı ve işletilmesi hizmetini yaptırmak üzere ihale açtı. Yerli ve yabancı tüm isteklilere açık ihale, 17 Eylül 2009 tarihinde saat 10.00’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında ‘’açık ihale usulü’’ ile gerçekleştirilecek. Başlangıç tarihi 1 Ekim 2009, bitiş tarihi ise 31 Aralık 2011 olmak üzere iş toplam süresi 822 gün olarak belirlendi. İhalede ekonomik açıdan en avantajlı teklif, sadece fiyat esasına göre belirlenecek. Katılımcılar şartnameyi bedeli mukabili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet Binası İhale İşleri Müdürlüğünden temin edilebilecek. Şartnameye göre hazırlanacak olan teklif mektupları ihale günü ihale saatine kadar komisyona verilecek.İşin tamamı için teklif verilecek olan ihalede katılımcılar, teklif ettikleri bedelin yüzde 3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecekler. Ankraa/ aa

16.08.2009


 

Ramazan, sigara ve alkolü bırakma ayı olsun

YEŞİLAYGebze Şubesi Başkan Yardımcısı Bilal Başkonuş, oruçluyken gün boyu nikotin almayan vücudun, iftardan sonra da isteğinin azaldığını belirterek, tiryakilere bu yılki Ramazan’ın sigara ve alkolü bırakma ayı olmasını teklif etti. Yasaktan sonra insanların sigara içmesinin zorlaştığını, bunun da bir bırakma sebebi olduğunu belirten Başkonuş, “Müslümanları kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzaklaştıran ve arındıran Ramazan ayı, nikotinin ve alkolün esiri olup hem kendilerinin hem de yakınlarının hayatını tehlikeye atan kişilerin, bu kötü alışkanlıklarını bırakması için iyi bir fırsat” dedi. Yeşilay Şube Başkan Yardımcısı Başkonuş, sigara ve alkolün insan vücudunun savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığını vurguladı. Sigaranın, içerdiği 4 binden fazla zehirli kimyevi maddenin öldürücü etkileri sebebiyle en önemli halk sağlığı problemlerinin başında geldiğine dikkat çeken Başkonuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, boyun, pankreas, mesane, böbrek, mide ve kan kanserlerine yol açıyor. Peptik ülser, kronik bronşit, felç, astım, reflü, erken menopoz, diş eti iltihabı, kemik erimesi ve katarakt hastalıklarına zemin hazırlarken hamilelerde erken veya düşük doğum ağırlığı risklerini de beraberinde getiriyor.”

Alkol kullanımınınsa yüksek tansiyon, siroz, ülser, gastrit ve kalp hastalıklarının oluşumunda temel risk faktörü olduğunun bilindiğini hatırlatan Başkonuş şu uyarılarda bulundu: “Beslenme bozuklukları, kronik ishaller, karaciğer iltihabı ve mide kanamalarına yol açan alkol, hamileler için de çok büyük riskleri beraberinde getiriyor. Hamileliği süresince içki içen hanımlar, sakat veya erken doğum, bebeklerinde zekâ geriliği riskleriyle karşı karşıyadır. Ülkemizde cinayetlerin yüzde 85’inde, tecavüzlerin yüzde 50’sinde, şiddet olaylarının yüzde 50’sinde, trafik kazalarının yüzde 65’inde, eşlerini dövenlerin yüzde 70’inde, akıl hastalıklarının yüzde 60’ında sebep alkoldür.”

Başkonuş, dinî inançların iradeyi güçlendirdiğini, bunun sonucu olarak da Ramazan aylarında alkol kullanımının yarı yarıya düştüğünü, sigaranınsa 10’da bir oranında azaldığını ifade etti. İzmir/cihan

16.08.2009


 

Kampanyamıza büyük ilgi

GAZETEMİZİN Ramazan ayı hediyesi olarak vereceği “3 rehber kitap kampanyası” büyük ilgi görüyor. Kitapları Anadolu’ya sevk etmeye başladıklarını kaydeden Yeni Asya Gazetesi Abone ve Dağıtım Müdürü Saim Çelenli, kampanyanın okuyucular tarafından büyük ilgi gördüğünü söyledi.

Gazetemize abone olan veya promosyon günlerinde gazetemizi alan herkese, “100 Soruda Oruç”, “Ramazan, İktisat ve Şükür Risalesi” ve “100 soruda Zekât” isimli rehber kitapların verileceğini hatırlatan Çelenli, kampanya ile ilgili bölgelerden gelen talepler doğrultusunda kitapların 3’te birinin temsilciliklere sevk edildiğini, önümüzdeki günlerde tamamının bölgelere sevk edilmiş olacağını bildirdi. Kitapların ilk baskısının bittiğini ve gelen yoğun istek üzerine ikinci baskının sürdüğünü ifade eden Çelenli, matbaanın geceli-gündüzlü çalıştığını ve kitapların zamanında okuyucuya yetişeceğini belirtti.

Gazetemiz okuyucularına 21 Ağustos’ta “100 Soruda Oruç”, 28 Ağustos’ta “Ramazan, İktisat ve Şükür Risalesi”, 4 Eylül’de de “100 soruda Zekât” kitabının hediye edileceğini vurgulayan Çelenli, konuşmasına şöyle devam etti: “Bayiden gazete alan okuyucularımıza 21 Ağustos’ta verilecek 100 Soruda Oruç kitabını almaları için bölgedeki temsilcilere yönlendireceğiz. Ayrıca, temsilcilerin telefon numaralarını gazetede yayınlayacağız. Kampanya, dağıtım ve abone işlemleriyle ilgili olarak abone ve dağıtım servisimiz 24 saat hizmet veriyor. Abone olmak isteyen veya kitabı alamayan okuyucularımız bize 0212 630 48 35 - 655 88 59 dahili 219-220, GSM 0532 267 27 72 ve 0535 941 80 46 nolu telefonlardan her saat ulaşabilirler.”

Kampanya reklamının Cihan haber ajansı vasıtasıyla Türkiye genelinde 70 yerel tv’de ayrıca Hilal tv, Dost tv ve Mehtap tv’de yayınlandığını kaydeden Çelenli, toplu gazete alımlarının da bölgelerden gelen talepler doğrultusunda 21 Ağustos’ta başlamak üzere, bazı bölgelere günlük olarak bazı bölgelerde de Cuma günleri toplu olarak gerçekleştirileceğini , dağıtımının da yay-sat aracılığı ile olacağını bildirdi.

Hediye kitapları temsilcilerde görüp beğenen bazı okuyucuların da bizzat arayarak kitap talep ettiğini anlatan Çelenli, bu okuyucuların kitapları, Ramazan ayında gelen müşterilerine, dost ve tanıdıklarına Ramazan hediyesi olarak vermeyi düşündüklerini söyledi.

ÜMİT KIZILTEPE / İSTANBUL

16.08.2009


 

Çorum’da domuz gribi tespit edildi

ÇORUM’DA iş amacıyla yurt dışına seyahat ettiği öğrenilen bir kişide domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün tespit edildiği iddia edildi. Alınan bilgiye göre iş gereği sık sık Çin’e seyahat eden G.K. (54), 9 Ağustos’ta Çorum Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Gribal enfeksiyon şüphesi ile gittiği hastanede domuz gribi olduğunu öğrenen şahıs, acil olarak tedavi altında alındı. Hastanın Devlet Hastanesi İntaniye Servisi’ne yatması ile birlikte gerekli koordinasyonların yapıldığı ve alınan numunenin Ankara’ya ulaştırıldığı belirtildi. Sonucun pozitif çıkmasının ardından gerekli tedavinin yapıldığı ve hastanın genel sağlık durumunun iyi olduğu ifade edildi. Hastanın Günlük kontrollerinin yapılmaya devam edildiği öğrenilirken, bu kişi ile teması bulunanların da gözlem altına alındığı ve hastalığın bulaşma ihtimali bulunan kişilere ilaç takviyesi yapıldığı öğrenildi. Çorum/cihan

16.08.2009


 

Fakir için 1 lira

SİVAS Belediyesi himayesinde faaliyet gösteren Hayat Ağacı Derneği, yaklaşan Ramazan ayı öncesi ‘Fakir için 1 lira’ kampanyası başlattı. Yardımlaşma duygusunun üst düzeye çıktığı Ramazan ayı öncesi, Sivas Belediyesi, Ramazan’da yapılacak yardımlar konusunda bir toplantı yaptı. Aynı zamanda Hayat Ağacı Derneği Başkanı olan Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp toplantıda yaptığı konuşmada, “400 bin TL bütçesi olan Gıda Bankası’nın bütçesini toplayacağımız yardımlarla 3 Milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu amaçla Ramazan ayı öncesi yeni bir yardım faaliyeti başlattı. ‘Fakir için 1 lira’ ismini verdiğimiz kampanya kapsamında, sivil toplum kuruluşları, basın mensupları, şehir içindeki ve başka il ve ülkelerdeki işadamlarımızdan destek istiyoruz” dedi. Sivas/cihan

16.08.2009


 

Çayı şeker yerine üzümle içiyorlar

EGE Bölgesi’ndeki 850 bin dönüm bağdan 626 bininin bulunduğu ve Türkiye’deki çekirdeksiz üzüm üretiminin yüzde 85’nin yapıldığı Manisa’da yetiştiricilere destek amacıyla ilginç bir uygulama başlatıldı. Saruhanlı Ziraat Odası tarafından ilçedeki kahvehanelerde çaylar, şeker yerine kuru üzümle veriliyor. Yaygınlaşan uygulama, bölge halkıyla birlikte kahvehane sahiplerini de memnun etti. Zira üzümün kilosu 1,5, şekerin 2,5 lira. Ayrıca 1 kilogram şekerle 120 bardak çay içilirken aynı miktarda üzüm, 200 bardağa yetiyor. Çay satışlarını da arttıran uygulamadan memnun olan Ziraat Odası’nın yeni hedefi bu uygulamayı önce il, daha sonra yurt genelinde yaygınlaştırmak. Kahvehane müşterilerinden Burhan Koç, “Şimdi daha çok çay içiyoruz. Faydası olduğu için doktorlar da üzümü tavsiye ediyor” diyor. Manisa/cihan

16.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.