18 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Basından Seçmeler

Ne mutlu önce vatanIm dİyene

BİRKAÇ hafta önce Van’dan Bahçesaray’a helikopterle uçuyoruz.

O vahşi coğrafyada şehrin üzerine doğru bir kartal kanadı gibi kapanan dağın yamacında şöyle yazıyor:

“ÖNCE VATAN!”

Hemen yanımda Devlet Bakanı Egemen Bağış, onun yanında milletvekili Gülşen Orhan...

Bahçesaray festivaline gidiyoruz...

Bahçesaray... Kanlı terörün acılı beldesi...

Bebek katillerinin dehşet dekoru... Bugün Müküs çayının kenarında sakin bir masal kenti gibi, usul usul yaşıyor...

Şimdi aktaracağım değişikliği işte ben o dağlarda gördüm.

Nasıl mı?

MAKUL DEVLET

Festival yemeğinde yanımda oturan bir yaşlı kulağıma eğilip şöyle diyor:

“Biliyor musun devlet artık makul... Devlet şefkati geliyor...”

- Nasıl?

Eliyle dağdaki ÖNCE VATAN yazısını gösterirken yine fısıldıyor:

“Bak şu dağdaki yazının yerinde daha önce “Ne Mutlu Türk’üm diyene” yazıyordu...”

Sonradan değiştirmişler sloganı...

ÖNCE VATAN yapmışlar...

Peki neden değiştirmişler o sloganı...

Bölgenin milletvekilleri, ileri gelenleri devlete demişler ki;

“Kimsenin bu sözle bir sorunu yok. Ama hassasiyetleri biliyorsunuz. Bu hassasiyetler üzerinden yapılan propagandayı biliyorsunuz. Şimdi ben Kürdüm diyen insanların önüne Ne Mutlu Türk’üm diye yazarsanız bu yanlış anlaşılır... Bunu kullananlar çıkar.”

Bu uyarılar makul gelmiş. Ve o dağa “önce vatan” diye yazılmış...

İşte ben bu gelişmeyi önemsiyorum...

(...)

HÜKÜMET KONAĞI

Ama hassasiyetler var.

İşte geçenlerde Şırnak’tayım... Şırnak küçücük bir kasaba ayarında...

Ama öylesine devasa bir “Hükümet Konağı” yapılmış ki;

Şırnak’taki Hükümet binası neredeyse Şırnak kadar...

Ana caddenin girişinde ise kocaman “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” yazıyor...

Oysa şehirde kimse mutlu değil... Sefalet var. Peki işsiz gençler Atatürk parkında neyi bekliyor...

Polis tayinleri olursa onların eşyalarını taşımak için bekliyor...

Şu paradoksa bakın. İşsizlik dağa çıkartıyor diyorlar. Bu yüzden yıllarca dağa çıkanlarla savaşmak için oraya polis göndermişsiniz. Ama o polisler o işsiz gençler için ekmek kapısı olmuş. Çünkü tayin olan polislerin eşyalarını taşıyorlar...

PARADOKS BUDUR

Düşün ki; terörle mücadele için gönderdiğin polisler terörist olmasından korkulan gençlerin geçim kaynağı olmuş. Acı olan budur işte. Paradoks budur.

Bu yüzden diyorum ki;

Bahçesaray’daki bu değişiklik önemlidir.

Ve belki de yeni bir sloganı büyütmektedir:

“Ne Mutlu Önce Vatanım Diyene!”

Fatih Çekirge

Hürriyet, 17.8.2009

18.08.2009


Necaşi’ye selâm

Etİyopya, yani Habeşistan. Müezzinlerin pîri Bilâl’in memleketi. İlk hicret yurdu. Adil Hıristiyan hükümdar Necaşi’nin ülkesi. Müslümanlar hürriyeti burada tanıdı.

İHH İnsani Yardım Vakfı, 1990’lı yıllarda, açlık ve susuzluk çeken Etiyopyalıların -hem Müslümanların hem Hıristiyanların- yardımına koştuğunda, “vefa borcumuzu nihayet ödemeye başladık” gibi bir şey yazmıştım. Sonradan öğrendim ki Osmanlı Devleti’nin de Etiyopya’ya jestleri olmuş. Mesela, Sultan Hamid, 19. yüzyıl sonlarında, İtalyanlarla başı dertte olan Etiyopya İmparatoru’na bir grup askeri uzman göndermiş. Yıkıldıktan sonra bile Etiyopya’ya yardım etmiş Osmanlı. Sene 1935. Faşist İtalyanlar Etiyopya’ya saldırınca, Paris’te yaşayan Vehip Paşa vatan müdafaasına koşar gibi Etiyopya’nın imdadına koşuyor; Kral Haile Selasiye’nin emri altında muharebelere katılıyor; başkent Addis Ababa’yı savunuyor...

Addis Ababa’daki Afrika Birliği Genel Merkezi’nde bir konuda yardımını istediğim Etiyopyalı bir görevli, “Size yardım etmekten büyük mutluluk duyarım, çünkü siz İtalyanlara karşı bize yardım etmiştiniz” dedi. Unutmamışlar.

Asıl anlatmak istediğim: Addis Ababa’da Savaş Karabulut’la tanıştım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Etiyopya koordinatörü. Güzel şeyler anlattı. Bu ülkede, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Daire Başkanlığı (TİKA) ile birlikte, 50’ye yakın kuyu açmışlar. Yaklaşık 1 milyon Etiyopyalının istifade ettiği bu kuyuların ilkini nerede açtıklarını duyunca içim tatlı tatlı titredi: Necaşi’nin kabrinin bulunduğu köyde… Hıristiyanların da yaşadığı köyün Müslüman mahallesinde, caminin hemen yanında… İkinci kuyuyu ise o köyün Hıristiyan mahallesinde açmışlar; Müslüman muhacirlere şefkat gösteren Hıristiyan Habeş Krallığı’nın hatırasına saygıyla…

Efendimiz (sallalahu aleyhi ve sellem) ardından gıyabi cenaze namazı kıldırdığına göre, Necaşi Müslüman olarak ölmüştü. Rahmetullahi Aleyh.

* * *

ETİYOPYA’NIN HIRİSTİYAN

İDARECİLERİNE NOT:

Siz ki adil ve müşfik Hıristiyan idarecilerin ahfadısınız; Somali’deki katliamı kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz?

Hakan Albayrak, Yeni Şafak, 17.8.2009

18.08.2009


En çok alkışlanan cümle

KIrIkkale’de “Günümüz Türkiye” konulu bir toplantı yapıldı.

“Gök Düğün Salonu’nda.”

4 konuşmacı vardı.

3’ü akademisyen:

Yusuf Halaçoğlu, Anıl Çeçen ve Hasan Ünal.

Ve bir de siyasetçi:

Eski milletvekili Sadık Avundukluoğlu.

***

Salon tıklım tıklım doluydu.

Dinleyiciler, konuşmacıları alkışladılar.

Ancak “en uzun, en yüksek perdeden alkışı” kimin, hangi sözü aldı biliyor musunuz?

Sadık Avundukluoğlu’nun şu sözü:

“PKK, devletin içindedir.”

Yavuz Donat

Sabah, 17.8.2009

18.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.