25 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

DERSİM TARTIŞMASINI İZLİYORUZ

AB Türkiye Masası Başkanı Jean-Christophe Filori, “Ergenekon konusunda yapılan yayınlara, Öymen’in Dersim konusundaki sözlerinin başlattığı tartışmalara bakıyoruz. Bunları dikkatle inceliyoruz” dedi. “Demokratik açılımda da, Ergenekon’daki demokratik tartışmalarda da yargı üzerine düşeni yapmalı” diyen Filori, “Bütün bunlar demokratik olarak çözülüyorsa bizim bir söz söyleme hakkımız yok” şeklinde konuştu.

ORTADOĞU İLE YAKINLAŞMANIZ İYİ

“Değişen ve gelişen bir ülke” olarak nitelediği Türkiye’deki bu gelişme ve tartışmalarda AB’yi ilgilendiren şeyin demokrasi ve insan haklarına saygı olduğunu vurgulayan Filori, Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesini de şöyle değerlendirdi: “Türkiye'nin Ortadoğu ile ilişkileri çok önemli. Türkiye komşularıyla ne kadar iyi ilişkiler içinde olursa AB için de o kadar iyi olur.”

“ORTADOĞU İLE İYİ İLİŞKİLERİNİZ AB LEHİNE” AB Türkiye Masası Başkanı Jean- Christophe Filori’ye ayrıca Türkiye’nin son dönemde Ortadoğu ülkeleri ile gelişen ilişkileri ve bunun üyeliğe bir engel teşkil edip etmediği konusu da soruldu. Filori ise Türkiye’nin Ortadoğu ile ilişkilerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Türkiye komşularıyla ne kadar iyi ilişkiler içinde olursa AB için de o kadar iyi olur. Bu konuda Türkiye’yi ancak destekleriz. Mesela Ermenistan ile yapılan anlaşmaları düşünün. Akabinde Türkiye’nin anlaşma içinde olduğu konuşuldu. Bu anlaşmaların TBMM’de de onaylanması gerekiyor. İnsanlar, Türkiye’nin AB için önemini anlamış durumda. Çoğu Türkiye’nin bölgede önemli olduğuna inanıyor” diye konuştu. “TÜRKİYE’YE BİR ŞANS VERİLMELİ” AB Türkiye Masası Başkanı Filori, AB’nin “bir süper devlet olmadığını” 27 üyesi olan bir birlik olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: “Jack Delor AB’yi ‘kimliği belirlenemeyen bir nesne’ olarak tanımlamıştı. Türkiye dahil bütün konular tartışılacak bir konu. Katıldıktan sonra da tartışmalar sürecek. 2005’de alınmış kararlar var. Fakat Türkiye’nin üyeliği konusunda bazıları ikna olmuş değil. Bütün AB başkentlerinde Türkiye’nin üyeliği konusunda lobi çalışmaları var. Ama bazıları karşı yönde. Ama ben Türkiye’ye bir şans verilmesi taraftarıyım. Farklı görüşler olabilir ama reformlar, çalışmalar devam etmeli.”

AVRUPA Birliği (AB) Türkiye Masası Başkanı Jean- Christophe Filori, Ergenekon konusunda yapılan yayınlara, CHP Genel Başkanı Onur Öymen’in Dersim konusunda açıklamalırını dikkatle incelediklerini söyledi. AB’nin, birlik işleyişini bilgilendirmek maksadıyla Türk gazetecilerine düzenlediği program çerçevesinde gazetecilerle bir araya gelen AB Türkiye Masası Başkanı Jean- Christophe Filori çapıcı açıklamalarda bulundu. Filori, Lizbon Anlaşması’nın Türkiye’nin üyeliğini nasıl etkileyeceği konusunda “Lizbon Anlaşması doğrudan etkilemeyecek. Genişlemeyle ilgili yeni bir bakan atanacaktır. Yeni atanacak kimselerle birlikte Türkiye’nin durumunu doğrudan etkileyecektir” dedi. AB’nin yeni başkanın, geçmişteki muhalif tavrının Türkiye’nin üyeliğini nasıl etkileyeceğini konusunda ise Filori, “Türkiye’deki gazete başlıklarını gördüm; ama bana kalırsa kaygılandıracak pek bir durum yok. AB’nin dış politikasını belirlemeyecek, kendi sorumlulukları çerçevesinde çalışacaktır. Kendi düşüncelerini uygulamak için değil. Dolayısıyla burada gerçekten derin bir değişiklik görmüyorum” diye konuştu.

‘YARGI ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMALI’

TÜRKİYE'DEKİ demokratikleşme çabalarının hatırlatılması üzerine Filori, Türkiye’de askerin konumuna, Ergenekon’a, ortaya çıkarılan darbe planlarına değindi. Filori, şunları kaydetti: “Bize Türkiye’de ana başlıklar konusunda bilgi veriliyor. Ergenekon konusunda yapılan yayınlara, Öymen’in Dersim konusundaki açıklamalarına bakıyor, dikkatle inceliyoruz. Türkiye gelişmekte ve değişmekte olan bir ülke. Kendisine karşı bir tutum da var. Biz, Türkiye’nin yasalarla değişeceğine inanıyoruz. Demokratik açılımda da Ergenekon’daki demokratik tartışmalarda da yargı üzerine düşeni yapmalı. Bütün bunlar demokratik olarak çözülüyorsa bizim bir söz söyleme hakkımız yok. Bizi ilgilendiren tek şey, yaşama, insan haklarını saygıyla yerine getirmesi.” Brüksel / cihan

25.11.2009


 

Kutlular, 276 gün cezaevinde yattığı dâvâdan beraat etti

Marmara depremine ilişkin sözleri üzerine daha önce, ''Halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği'' gerekçesiyle 2 yıl 1 gün hapse mahkum edilen ve toplam 276 gün cezaevinde kalan gazetemiz Yeni Asya'nın İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, cezasının 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu'na (TCK) uyarlanması için yapılan duruşmada beraat etti.

Yargılamanın yenilenmesi ve uyarlama başvurusu üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Kutlular'ın avukatı Mehmet Ali Aslan katıldı.

Esas hakkındaki görüşünü bildiren Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, yargılamanın iadesi talebinin, yasada öngörülen süre yönünden reddedilmesini istedi. Bilgili, ancak yeni TCK'nın sanık lehine hükümler içermesi ve davaya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı nedeniyle, davanın yeni TCK'ya uyarlanmasını ve Kutlular'ın beraatını talep etti.

Avukat Aslan da müvekkili için beraat talebinde bulundu.

Mahkeme, yargılamanın iadesi talebini reddederken, AİHM'nin, davayla ''ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği'' yönündeki kararı çerçevesinde, Kutlular'ın beraatına karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatının 39. yıl dönümü nedeniyle 10 Ekim 1999'da Ankara Kocatepe Camisinde okutulan mevlitte ''İlahi İkaz Deprem'' adlı kitapçık, Yeni Asya Gazetesince hediye olarak dağıtılmış, Kutlular da gazetecilerin Marmara Depremi ile ilgili soruları uzürine, "Deprem ilahî ikâzdır" demişti.

Kutlular, bunun üzerine, hakkında açılan davada, ''halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği'' gerekçesiyle 2 yıl 1 gün hapse mahkum edilmişti. Cezası Yargıtay

tarafından da onanan Kutlular, toplam 276 gün Vize Cezaevinde kalmıştı.

Kutlular, aldığı ceza üzerine AİHM'e başvurmuştu. AİHM, Kutlular'ın sözlerinin ifade özgürlüğü sınırları içinde olduğuna karar vererek, Türkiye'nin Kutlular'a manevi tazminat ödemesine hükmetmişti.

Kutlular, AİHM'nin kararı ve 5237 Sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından yargılamanın iadesi ve cezanın uyarlaması için avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurmuştu.

25.11.2009


 

MHP’nin yumurta atacak vakti yok

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir’de DTP konvoyuna yapılan saldırı olayını, “AKP’nin muhtemel tuzaklarının neler olabileceğini, bunlara kimlerin alet edilmek istendiğini açıklamıştım. Bunun ilk örneği İzmir’de görülmüştür. Önceden planlanmıştır. MHP’nin yumurta atacak vakti yoktur” sözleriyle değerlendirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir’de DTP konvoyuna yapılan saldırı olayını, ‘’AKP’nin muhtemel tuzaklarının neler olabileceğini, bunlara kimlerin alet edilmek istendiğini açıklamıştım. Bunun ilk örneği İzmir’de görülmüştür, Önceden planlanmıştır. MHP’nin yumurta atacak vakti yoktur’’ sözüyle değerlendirdi. Bahçeli, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. ‘’İzmir’deki olayların ardından DTP cephesinden bir açıklama geldi. Kendilerinin de Diyarbakır’a giderse bu tür eylemlerin olabileceğini açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna ‘’Çok yanlış bir yaklaşım. AKP’nin oyununa düştüklerinin farkında olsunlar. Diyarbakır’a da zamanı geldiğinde nasıl gideceğimi biliyorum’’ ifadelerini kullandı. İzmir’deki olayları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Bahçeli, ‘’Çok yanlış. 2 gün evvel MHP’nin Kurultayı sonrası, teşkilat yöneticilerine bir genelge göndermiştim ve o genelgede AKP’nin muhtemel tuzaklarının neler olabileceğini, bunlara kimlerin alet edilmek istendiğini açıklamıştım. Bunun ilk örneği İzmir’de görülmüştür, Önceden planlanmıştır. MHP’nin yumurta atacak vakti yoktur’’ diye konuştu. Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisi aleyhine açtığı tazminat davalarına ilişkin soruya da ‘’Sayın Başbakan sürekli üzerimizde tazminat davası açıyor. Bunu böyle yapacağı yerde, Meclisten alabileceğim maaşlara şimdiden el koysun, kendisine de helal olsun’’ karşılığını verdi. ‘’Yapacağınız mitingler kapsamında Diyarbakır’a gidecek misiniz?’’ şeklindeki soru üzerine de Bahçeli, ‘’Tabi, İnşallah’’ dedi. Ankara / aa

25.11.2009


 

Niye Yeni Asya’dan başka kimse anayasaya karşı çıkmadı?

TOPLUMSAL, ekonomik ve siyasal gelişim ve dönüşümleri okumaktan aciz kesimler (sadece TSK’nın üst düzeyini kastetmiyorum) 28 Şubat 1997’den itibaren başlattıkları süreçle Türkiye’yi yukarıdan aşağıya yeniden dizayn edeceklerini sandılar.

Ruşen Çakır’ın yazısının devamını Medya-Politik' te okumak için tıklayın.

25.11.2009


 

HacIlar gençleşİyor

Suudİ Arabistan Hac ve Umre Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doktor Osman bin Bekir Gazzaz, hac için gelenlerin yaş ortalamasının giderek gençleştiğini söyledi.

Gazzaz, Ummül Kura Üniversitesi Hac ve Umre Araştırma Merkezi’nde soruları cevapladı. Gazzaz, hacca gelenlerin yaş ortalaması ile ilgili soru üzerine, merkez olarak son 3 yılda çeşitli araştırmalar yaptıklarını ifade ederek, “Bunlardan biri de hac ve umreye gelenlerin yaş ortalaması üzerine oldu. Neticede hac ve umreye gelenlerin yaş ortalamasının gençlere doğru kaydığını gözlemledik. Yaş ortalaması yaklaşık 45 ve altında. Fakat bu yaş ortalaması çok büyük bir oran teşkil etmiyor. Ama gittikçe ona doğru yaklaşılıyor.” dedi. Gazzaz, “Yaş ortalamasının genç olması işleri kolaylaştırıyor. Yönlendirmeler ve talimatlar daha çabuk algılanıp tatbik ediliyor. Ortalamanın genç olması eğitim düzeyinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu da işlerin daha çabuk ve kolay bir şekilde yapılmasını sağlıyor.” diye konuştu. Gazzaz, ‘hijyenik şeytan taşlama’ şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine de, “Bir hayır kurumu tarafından bu uygulama yapılıyor. Hacıların şeytan taşlamada kullanacakları taşların muhafaza edilmesi için poşet dağıtımı düşünülüyor. Böylece hacı adayları topladıkları taşları muhafaza etmiş olacak. Aynı zamanda daha çok kire maruz kalması engellenmiş olacak.” İfadelerini kullandı. Gazzaz, “Taşların dezenfekte veya yıkanması şu anda yok. Zaten Harem bölgesinin bütün taşları temizdir. Namaz kılınan yer temiz demektir. O taşlar da oradan toplanıyor. Bu bilgi zannediyorum biraz abartılmış.” şeklinde konuştu. Cidde / cihan

25.11.2009


 

ABD’de camiye saldırıya 14 yıl ceza

ABD’nİn Tennessee eyaletinde federal mahkeme, eyaletteki bir camiye molotof kokteylli saldırı düzenleyen kişiyi 14 yıla mahkûm etti. ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Robert L. Echols, Columbia İslâm Merkezine geçen yıl iki kişiyle birlikte saldırı düzenlediğini kabul eden 23 yaşındaki Michael Corey Golden’a 14 yıl hapis cezası verdi. Golden’ın, merkeze gamalı haç çizerek ırkçı sloganlar yazdığı ve iki molotof kokteyli attığı belirtildi. Savcılık, diğer iki kişinin cezasının gelecek ay verileceğini bildirdi. Tennessee / aa

25.11.2009


 

Bel ağrısı felce yol açabilir

Bel ağrıları hemen hemen toplumun bütün kesimlerinde görülen bir rahatsızlık. ‘Bel ağrıları’ denilince bel fıtıklarının akla geldiğini söyleyen uzmanlar, “Bel ağrıları ihmale gelmez. Efor ve hareketle artar. Daha ileriki zamanlarda aynı bacakta uyuşma ve güç kayıpları oluşur. Uygun zamanda ameliyat edilmez ise olay bacağın felci ile sonuçlanır.” uyarısında bulunuyor. Anadolu Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karaca, bel fıtıklarının her seviyede olmakla birlikte en çok L 4 -5 denilen aralıkta oluştuğunu söyledi. Karaca, “L5 -5, ve L 3-4 bölgelerinde ise kısmen daha az oluşmaktadır. Hastalığın oluşmasında genetik yapılanmasından başlayarak hastaların hayat şartları, beslenme, kötü alışkanlıklar ve çalışma şekli ve meslekî faktörlerin etkili olduğu söylenebilir. Hastalığın başlangıcında, ağır bir cismin veya ağır bir efordan sonra bel ağrısı şikayetleri vardır. Bel ağrısı kalçaya ve zamanla uyluk ortasından bacağa yayılır. Efor ve hareketle artar. Daha ileriki zamanlarda aynı bacakta uyuşma ve güç kayıpları oluşur. Uygun zamanda ameliyat edilmez ise olay bacağın felci ile sonuçlanır. Bu dönemden sonra ameliyat edilmek hastalara pek fayda sağlamaz.” dedi. Bursa / cihan

25.11.2009


 

Yahudi genç İslâm’ı seçti

İsraİl’İn Karmel şehrinde bir Yahudi kızının Müslüman olduğu bildirildi. Filistin’de yayımlanan El Kuds gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, 19 yaşındaki Maru, uzun süre ilâhî dinleri inceleyerek, bunların arasından aklına en yatkın olan İslâm dinini seçti. Bu konuda araştırma yaparken ibadet yerlerini de gezdiğini söyleyen Maru, “Müslümanların ibadet yeri olan camiye gittiğimde kalbimdeki ve aklımdaki tüm ağırlıklarım gittiği, yerine huzur ve sevinç geldiği için İslâm dinini seçtim” dedi. Ailesine de Müslüman olmalarını teklif eden Maru, şunları söyledi: “Ailem, din değiştirdiğim için başta bana karşı çıktı. Beni eski dinime dönmem için iknâ etmeye çalıştılarsa da başaramayınca durumu kabullenmek zorunda kaldılar.” Maru’nun İslâm’a uygun giyindiği ve Kur’ân-ı Kerim okuduğu kaydedilen haberde, genç kızın ailesiyle yaşamaya devam edeceği ifade edildi. Ankara / aa

25.11.2009


 

Sera gazı yoğunluğu üst seviyede

Küresel iklim değişikliğine yol açan sera gazlarının atmosferdeki yoğunluğu geçen yıl, ölçümlerin yapılmaya başlandığı 1998 yılından sonraki en üst düzeyine ulaştı. BM Dünya Meteoroloji Örgütü bülteninde açıklanan geçen yılki ölçüm sonuçlarına göre bu gazlar içinde bulunan karbondioksit, giderek daha büyük bir hızla artıyor. Örgütün başkanı Michel Jarraud raporla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu eğilim dünyayı, gelecek on yıllarda sıcaklıkların artacağı en kötü senaryoya doğru götürüyor. Bu sebeple acil önleme ihtiyaç var. Eğer artış bu hızla devam ederse, bilimcilerin tahmin ettiği en kötü senaryo gerçekleşir” dedi. İklim Değişikliği Uluslararası Paneli’nin tahminlerine göre salım azaltılamazsa, küresel ortalama sıcaklık 2100’de 6 santigrat derece artacak. Bu da kuraklık, çölleşme, seller ve diğer felâketler demek. Jarraud, karbondioksidin daha hızla artmasının önemli olduğunu, alınan bütün tedbirlere karşın bu gazdaki artış hızının giderek küçülmek yerine büyümeye devam ettiğini vurguladı. Atmosferde sera etkisine, güneş ısısının atmosfer içinde tutulmasına yol açan gazlar, karbondioksit, nitrik oksit ve metan. Bu gazlar bataklık gibi tabiî ortamlarda ve insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınıyor. Cenevre / aa

25.11.2009


 

Mars’ta bir zamanlar okyanus olabilir

Mars’In yeni ayrıntılı haritası, geçmişinde yağışlarla birlikte nemli bir iklime ve büyük bir okyanusun varlığına şahitlik eden ekvator çevresindeki vadi sistemlerini gösteriyor.Journal of Geophysical Research dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Amerikalı bilim adamları tarafından yeni bir bilgisayar programı ile hazırlanan bu harita, bu vadilerin tamamının önce yapılan haritadan en az 2 kat daha geniş olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacılardan North Illinois Üniversitesi’nden jeoloji profesörü Wei Luo, yeni haritadaki vadi sistemleri analiz edilerek elde edilen bütün verilerin Kızıl Gezegen’in geçmişteki iklim senaryosunu ispatlar nitelikte olduğunu belirtti. Tüm bu nehir ve akarsuların beslenmesi için yağmur ve bir okyanusun varlığının gerektiğini belirten Amerikalı bilim adamı, bu okyanusun Dünya’nın üçte biri kadar bir alana sahip kuzey yarıkürenin büyük bölümünü kapladığını kaydetti. Ankara / aa

25.11.2009


 

İnternette telif hakları platformu

Sİvİl toplum kuruluşu ve gönüllülerden oluşan bir grup, ülkeden ülkeye farklılık gösteren telif hakları yasalarını ortak bir platformda takip etmek için internet sitesi kurdu. Alınan bilgilere göre, telif hakları sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada önem arz eden konuların arasında yer alıyor. ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde çok sert yasalarla korunan telif hakları, Rusya ve Çin gibi ülkelerde nispeten ‘’sahipsiz’’ kalıyor. Bu konuda kurulan ‘’www. copyright-watch. org’’ internet sitesi, telif haklarının önemini işaret etmek ve bu konuyla ilgili kanun koyucuları ortak bir platformda buluşturmanın dışında çeşitli ülkelerde yer alan özgün eser sahiplerinin, ülkeden ülkeye farklılık gösteren telif haklarını inceleyebilmelerini amaçlıyor. Bütün internet kullanıcılarına açık olan ve her geçen gün içeriği artan siteye, kullanıcılar da kendi ülkelerindeki yasalarla ilgili bilgi ve linkler de ekleyebiliyor. Ankara / aa

25.11.2009


 

Dünyada, 33,4 milyon AIDS’li var

Dünyada 33 milyon 400 bin kişinin AIDS hastası olduğu bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve HIV/AIDS BM Ortak Programı (UNAIDS) tarafından yayımlanan raporda, bu rakamın 2007 yılında 33 milyon olduğu hatırlatılarak, AIDS hastalığına yakalananların sayısında 400 bin kişilik artış olduğunun tahmin edildiği belirtildi. Raporda, AIDS’lilerin sayısı artmakla birlikte HIV ilâçlarına erişimin artması sebebiyle AIDS’li hastaların hayat sürelerinin uzadığı vurgulandı. Raporda, son zamanlarda hayat kurtaran tedavilere daha fazla insanın erişmesi dolayısıyla, AIDS ile ilgili ölümlerin son 5 yılda yüzde 10 oranında düştüğü bildirildi. Cenevre / aa

25.11.2009


 

Ahmet Türk: Siyasî partiler her yere gidebilmeli

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, siyasi partilerin her yere gidebilmesi, düşüncelerini her yerde açıklayabilmesi gerektiğini söyledi. Partisinin TBMM grup toplantısına girişte gazetecilerin, İzmir’de DTP konvoyuna yapılan saldırı ile ilgili sorularını cevaplayan Türk, zaman zaman yaptıkları mitinglerde çok farklı bazı bayrakların çıktığını ancak İzmir’de ve Manisa’da tamamen partilerinin bayraklarının olduğunu ifade ederek, buna rağmen, olayın ört bas edilmesi için kendilerine yönelik suçlayıcı dil kullanıldığını söyledi.

Konunun hassas olduğunu, bunu herkesin görmesi gerektiğini ifade eden Türk, “Bugün DTP’ye yapılırsa yarın farklı bir yerde farklı şekilde halk tepki gösterir” dedi.

Türk, herkesin böyle gerginliklere yol vermeyecek bir tavrı ortaya koyması gerektiğini söyledi. Ahmet Türk, bölgede başka partilere karşı misilleme olabileceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine şunları söyledi: “Biz böyle düşünmüyoruz. Tam tersi. Bize bilgiler geldi. ‘Sakın provokasyona gelmeyin’ diye halkı, oradakileri uyardım. Siyasi partiler her yere gidebilmeli, düşüncesini her yerde açıklayabilmeli. Biz düşüncelerimizi, barış sürecini anlatmaya giderken birilerinin bize müdahale etmesi tabii ki hoş karşılanmaz. Bu farklı yerlerde, farklı tepkiler de ortaya çıkartır.” Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklamalarını değerlendirirken, “Sayın Başbakan’ın sözleri doğru değildi. Sayın Başbakan, bir siyasi partinin çalışmalarını illegal gösteren bir mantık yansıtıyor. Biz sanki orada korsan miting yapıyormuşuz gibi yansıtıyor” diye konuştu. Ankara / aa

25.11.2009


 

Demokratik seçenek dışında yol kalmadı

HALK ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel, demokratik açılım çalışmaları ile ilgili olarak, ‘’Hepimizin önünde demokratik seçenek dışında yol kalmamıştır’’ dedi. Bozyel, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında, 10 Kasım günü Meclis’te yapılan görüşmelerde, CHP’nin ırkçı ve şoven yüzünün ortaya çıktığını söyledi. Aylardır açıklayacağı açılım paketiyle toplumu ciddi bir değişim beklentisine sokan AKP Hükümetinin de konunun Meclis’e taşınmasından sonra ortaya koyduğu tavrın toplumun beklentisini karşılamaktan uzak olduğunu öne süren Bozyel, şöyle konuştu: ‘’Hükümeti Kürt sorununun çözümü için tarihi fırsatların doğduğu bu dönemde daha kararlı bir duruş sergilemeye, cesaretli olmaya ve çözüm için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Kürt sorununun çözümü için çok yönlü ve köklü adımlar atılması gerektiği açıktır.’’ Gazetecilerin Irak’taki Mahmur kampından gelişler ile ilgili soruları üzerine Bozyel, ‘’Artık silahlı çatışma sürdürülemez. Hepimizin önünde demokratik seçenek dışında yol kalmamıştır’’ dedi. Diyarbakır / aa

25.11.2009


 

Darbeyi deşifre eden albayın ölümü araştırılmalı

MİLLİ Savunma Bakanlığı eski Teftiş Kurulu Başkanı emekli Albay Ali Belgütay Varımlı’nın ölümü ile ilgili şüpheler ve tartışmalar devam ediyor. Varımlı’nın yakın arkadaşı ve eski Manisa Milletvekili Tevfik Diker, albayın düştüğü yerdeki güvenlik kameraları ve MOBESE görüntülerinin mutlaka incelenmese gerektiğini söyledi. Olayın başından bu yana Varımlı’nın ölümünü şüpheli bulan Diker, Sarıkız ile Ayışığı darbe planlarını deşifre eden ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki yolsuzlukların ortaya çıkmasında büyük katkıları olan Varımlı’nın intihar iddialarına inanmadığını vurguladı. Kamuoyunun da bu konuda tatmin olmadığına dikkat çeken Diker, olayın bir an önce netliğe kavuşturularak vicdanların rahatlatılması için öncelikle çevredeki bütün kamera görüntüleri ile MOBESE görüntülerinin inceleme altına alınmasını istedi. Diker, şu soruları sordu: “İntihar ettiği sitenin güvenlik kamera kayıtları görüntüleri ve çevre MOBESE kayıtları ile görüntüleri ne diyor? Adli Tıp raporu yani otopsi raporunda neler var? Vücudundan kopan parçalar olmaz mı? sorularına bir tıp otoritesi cevap vermeli. 10. kattan düşen bir kişinin düştüğü yerde kan izi olmaz mı? Bu sorunun cevabı için de mühendislerden oluşan bir bilirkişi heyetinin 10. kattan intihar eden bir kişinin nereye düşebileceği konusundaki görüşleri kamuoyuna açıklanmalı. İlgili emniyet güçlerinden ve savcılıklardan bunu kamu adına bekliyorum. Darbeleri deşifre eden ve yolsuzlukla mücadeleye büyük destek veren Emekli Albay Varımlı’ya karşı bir son görev olarak cevap bekliyorum.” Ankara / cihan

25.11.2009


 

Cuntacılar tutuklansın

ANKARA’DA bir araya gelen darbe karşıtları, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un görevden alınmasını, “Kafes Planı”nda adı geçen 41 subayın ise tutuklanmasını istedi. Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu üyesi 250 kişilik grup, Yüksel Caddesi’nde bir araya geldi. Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyen grup, burada basın açıklaması yaptı. Davullu, düdüklü, ‘boru’lu grup, Genelkurmay Başkanı Başbuğ, İrticayla Mücadele Eylem Planı’nda imzası bulunan Albay Dursun Çiçek ve darbecilerin yargılanması, ‘Ergenekon’un dağıtılmasını istedi. Bazı protestocular ellerinde tuttukları soba borusunun üzerine ‘Boru budur’ yazarak, Başbuğ’un Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen ajandalardaki krokilerden yola çıkılarak yer altından çıkartılan bazukaları ‘boru’ olarak tanımlamasına atıf yaptı. Türkiye’nin darbe istemediğini, özgürlük istediğini belirten grup sözcüsü, Ergenekon davasını sulandırmaya çalışanlara uyarılar gönderdi. “27 Mayıs’a hayır, 12 Mart’a hayır, 12 Eylül’e hayır, 28 Şubat’a hayır, 27 Nisan’a hayır, Ergenekon’a hayır” diye slogan atan grup, düdük çalarak vatandaşları eyleme çağırdı. Grup sözcüsü, toplumu biçimlendirmek için plan yapanların, bu planları hayata geçirmek için örgütlenenlerin, bu planlara göz yumanların komuta kademesindeki tüm sorumlularla birlikte istifa etmesi gerektiğini her zaman hatırlatacaklarını belirtti. Ankara / cihan

25.11.2009


 

Şahin: Nazım Hikmet için Fatiha okudum

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ünlü şair Nazım Hikmet’in Moskova’daki mezarını ziyaret ederek Fatiha okudu. Şahin, 3 Haziran 1963’te Moskova’da ölen Nazım Hikmet’in ünlü Rus siyaset adamları ve sanatçılarının bulunduğu Novodeçi Mezarlığındaki anıt mezarını ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Nazım Hikmet’i “Türk edebiyatının simge isimlerinden biri” olarak nitelendirdi. Ünlü şairin Türkiye’de yaşadığı dönemlerde düşüncelerinden dolayı hürriyeti bağlayıcı cezaya da çarptırıltığını kaydeden Şahin, “O dönemin koşullarında zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken yurt dışına çıkmak zorunda kalmış. Uzun süre Rusya’da ve demir perde ülkelerinde hayatını devam ettirmiş ve hayatını burada kaybetmiş” dedi. Hükümetin kısa bir süre önce, geçmişte vatandaşlıktan çıkarılan Nazım Hikmet’in vatandaşlığını öldükten uzun bir süre sonra iade ettiğini hatırlatan Şahin, “Ben hükümetin bu jestini Türk edebiyatına önemli iz bırakan Nazım Hikmet şahsında sanatçılara verilen bir değer olarak algılıyorum” ifadesini kullandı.

Nazım Hikmet’in mezarını ilk defa ziyaret ettiğini belirten Şahin, “Mezarının başında Fatiha okumak geçti içimden. Çünkü kendisinin siyasî düşünce olarak, hangi düşünceyi temsil ederse etsin, inançlı biri olduğu kanaatindeyim” dedi.

Şahin, bundan bir süre önce Nazım Hikmet’i çok yakından tanıyan birinin kendisine anlattığına göre, Nazım’ın bir Kadir Gecesi günü Sofya’da iken, bu kişiden kendisini camiye götürmesini istediğini söyledi.

Söz konusu kişinin de Nazım Hikmet’i camiye götürdüğünü belirten Şahin, “Bu, gurbette bile Nazım Hikmet’in milli duygularını muhafaza ettiğinin bir delilidir. Ben oraya dayanarak kendisine fatiha okuma gereği duydum” diye konuştu. Moskova / aa

25.11.2009


 

Temiz hava merkezleri kurulacak

ÇEVRE ve Orman Genel Müdürlüğü Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin hava kirliliğinin önlenmesine yönelik çeşitli tedbirler aldığını ve bunları uygulayarak, denetimleri yaptığını söyledi. Isınma amaçlı belirlenen kriterlere uygun olmayan kömürlerin kullanılmasının hava kirliliğine yol açtığını ve çıkardığı zehirli gazlar sebebiyle kanserojen olduğunu vurgulayan Akça, yerli ve ithal kömürlerin denetimlerinde çeşitli kıstaslara baktıklarını ve uygun olduğu belirlenen kömür torbalarından numune alarak incelediklerini anlattı. Akça, vatandaşların özellikle ekonomik kriz dönemlerinde ucuz ve kalitesiz yakıta yönelebildiğini belirterek, kullanılan kömürün kaçak olup olmadığına dikkat edilmesi, torbasız açık şekilde satılan kömürlerin alınmaması, yetkili mercilerce belirtilen belli firmaların ürünlerinin tercih edilmesi ve mutlaka kömür torbasının üstünde ürünün özelliklerinin yazıp yazmadığının kontrol edilmesi gerektiğini dile getirdi. Hava kirliliğinin tesbiti için de düzenli olarak ölçüm yapıldığını ve sonuçların kamuoyuyla paylaşıldığını ifade eden Akça, bu cihazların çok hassas olduğu için kimi zaman teknik bozukluk olabildiğini ve basına da yansıyan yüksek değerlerin çıkabildiğini söyledi. Akça, ilgili mercilerce bununla ilgili düzeltmenin zaman kaybetmeden yapıldığı için, vatandaşların telâşlanmamaları gerektiğini ifade etti.

“2010 İÇİN TASLAK EYLEM PLANI’’

ÇEVRE ve Orman Genel Müdürlüğü Çevre Yönetimi Genel Müdürü Akça, Hava Kalitesinin Korunması ve Yönetimi Yönetmeliği hakkında da bilgi verdi. Yönetmeliğin, hava kirliliğinin yönetimi için kurumsal bir yapıyı öngördüğünü dile getiren Akça, şöyle devam etti: ‘’Bu kapsamda, ölçüm istasyonları yaygınlaştırılacak ve 8 ayrı bölgede bölgesel hava izleme merkezleri kurulacak. Ayrıca, Temiz Hava Eylem Planları hazırlanacak. Bunlar Bakanlık bazında ve illerde olacak. Biz de 2010 için taslak olarak bir eylem planımızı çıkarttık. Bunu yayınladıktan sonra da 6 ay süre vereceğiz. Gelecek senede diğer iller kendi illeri için bu planın detaylarını çıkaracaklar. Biz, eylem planında il il analizler yaptık. Hangi ilde ne kadar doğalgaz yakılıyor, ne kadar kömür kullanılıyor, kömürün menşei ve özellikleri nelerdir, ölçülmüş olan kirlilikler, havayı kirleten faktörler hangileridir diye analizlerini yaptık. Ancak şu anda taslak, daha sonra kesinleşerek rapor haline gelecek.’’ Ankara / aa

25.11.2009


 

Öğretmenlere şal ve atkı jesti

İZMİR Büyükşehir belediyesi, şehirdeki 40 bin öğretmene, Öğretmenler Günü sebebiyle hazırlanan özel şal ve atkıları hediye etti. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, özel ekipler tarafından öğretmenlere ulaştırılan şal ve atkılar, hediye paketleri içinde sahiplerine teslim edildi. Hediye paketlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kutlama mesajı da yer aldı. Kutlama mesajında, şu ifadelere yer verildiği bildirdi: ‘’Bilgiye sahip olan, onu geliştiren ve en iyi şekilde kullanmasını bilen devletler, yaşadığımız çağa damgalarını vuracaktır. Bu noktada en büyük görev siz öğretmenlere düşüyor. Çünkü ülkemizin aydınlık yarınları, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştirmek gibi çok zor, ama bir o kadar da onurlu bir mesleğiniz var. Sizler, en şerefli mesleğin mensupları olarak insanı eğitiyor, yoğuruyor, ona yön veriyor ve tıpkı bir maden cevheri gibi işliyorsunuz. Olumsuz çalışma koşulları ve ekonomik zorluklara rağmen, büyük özverilerle görev yaptığınızı da çok iyi biliyoruz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır. Sizlerle gurur duyuyoruz.’’ İzmir / aa

25.11.2009


 

Gençtur’un araştırması sonuçlandı

GENÇTUR’UN gerçekleştirdiği “Yaşayarak ve Okul Dışı Öğrenmenin Gençlerin Gelişimine Etkisi ve Gençlerin Bu Eğitimlerdeki Rolü” isimli araştırmanın sonuç bildirgesi 21 Kasım günü Ramada Plaza otelde sunuldu. Avrupa Birliği fonlarından destek alınarak gerçekleştirilen bu proje bir çok ortakla beraber gerçekleştirildiği belirtildi. İstanbul, Trabzon, Van ve Nevşehir’de araştırmaların eş zamanlı olarak yürütüldüğü söylenen çalışmalarda bu süre içinde gençler ile toplantılar ve anketler yapıldığı belirtildi. Ayrıca birçok STK ile beraber non-formal (resmî olmayan) eğitim araştırmaları yapıldığı söylendi. Araştırmaların sonucunda gençlerin, resmî öğrenme yöntemleri ve resmî olmayan öğrenme yöntemleri arasındaki farkları değerlendirilmeleri istendiği belirtildi. Buradaki amacın ise okul dışı öğrenmenin gençlerin üzerindeki faaliyetin ölçülmesi olduğu dile getirildi.Okunan sonuç bildirgelerinde genel olarak resmî ideolojiye karşı okul dışı eğitimin bir alternatif olabileceği çünkü bu tarz bir eğitimin bir çok noktadan daha özgür olabileceği görüşü vurgulandı. Yaşayarak öğrenme projesinin devamının geleceği açıklandı ve projelerle ilgili ilgi verildikten sonra toplantı sona erdi. İstanbul / Enes Özkan

25.11.2009


 

İstanbul sise teslim

İSTANBUL Atatürk Havalimanı’nda dün sabah saatlerinde etkili olan sis sebebiyle 9 uçak başka alanlara yönlendirildi. Alınan bilgiye göre, Atatürk Havalimanı’da 04.30-07.00 saatleri arası etkili olan yoğun sis sebebiyle görüş mesafesi yer yer 100 metrenin altına düştü. Görüş mesafesinin düşmesi ile birlikte 9 uçak başka havalimanlarına yönlendirildi. Sabah saatlerinde yaklaşık 3 saat etkili olan yoğun sis nedeniyle yurt dışından gelen uçaklardan 4’ü Sabiha Gökçen Havalimanı’na, diğerleri de Ankara Esenboğa Havalimanı’na yönlendirildi. Bu arada, sis sebebiyle Stuttgart, Hamburg, Düsseldorf ve Bükreş seferleri de iptal edildi. DHMİ yetkilileri saat 07.00’den itibaren görüş mesafesinin 1500 metrenin üzerine çıktığını, havalimanında iniş ve kalkışların normal olarak yapıldığını ve hava trafiği açısından bir sorun yaşanmadığını bildirdi. Öte yandan İstanbul Boğazı, sis sebebiyle transit gemi geçişlerine kapatıldı. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, sis sebebiyle görüş mesafesinin düşmesi üzerine İstanbul Boğazı’ndaki transit gemi geçişleri saat 07.05’ten itibaren durduruldu. İstanbul / aa

TEM’DE ZİNCİRLEME KAZA

TEM Otoyolu Bahçeşehir mevkisinde meydana gelen zincirleme trafik kazasında 6 kişi yaralandı. TEM otoyolunda, 34 DY 6415 plakalı kamyon, yoğun sis ve aşırı hız sebebiyle önünde seyreden araçlara çarptı. Yaklaşık 10 aracın karıştığı kazada yaralanan 6 kişi, Vakıf Gureba Hastanesine kaldırıldı. Kazanın ardından kapanan Ankara istikametinde, araçların kaldırılmasının ardından trafik normale döndü.

25.11.2009


 

Aydın’da eğitime ara verildi

AYDIN Valisi Hüseyin Avni Coş, Aydın’daki ilköğretim ve liselerde, domuz gribi (H1N1) dolayısıyla artan öğrenci devamsızları ve hastane başvurularındaki yoğunluk dolayısıyla eğitime 1,5 gün ara verildiğini bildirdi. Vali Coş, gazetecilere yaptığı açıklamada, İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında, Aydın’da domuz gribi sebebiyle meydana gelen ölüm, il genelinde artan öğrenci devamsızlıkları ve hastane başvurularının görüşüldüğünü belirtti. Coş, başvurulardaki yoğunluk yüzünden hastanelerde poliklinik sayısının arttırıldığını, öğrenci devamsızlıklarının da yüzde 5’e çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Domuz gribi sebebiyle il genelinde tedbirlerimizi aldık. Ancak artan öğrenci devamsızları ve hastane başvuruları nedeniyle, resmî tatilin başladığı 26 Kasım Perşembe günü öğle saatine kadar bütün ilk ve ortaöğretim okullarında eğitime ara verilmesi kararını aldık.’’ İldeki aşı çalışmalarının devam ettiğini, okullardan aşı taleplerini aldıklarını belirten Coş, 0-6 yaş çocukların aşılarının da sağlık ocaklarında uygulandığını sözlerine ekledi. Okullarda eğitime 1 Aralıkta başlanacak. Aydın / aa

25.11.2009


 

Tatil, domuz gribini yavaşlatıyor

ESKİŞEHİR İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Fidan, şehirde okulların bir hafta tatil edilmesiyle H1N1 enfeksiyonu yayılma hızının yavaşladığını söyledi. Fidan, “Yaptığımız incelemede, bir haftalık tatilde, enfeksiyon hızının yavaşladığını tesbit ettik.” dedi. Fidan, Türkiye’nin domuz gribini hafif hissettiğini, ülkede yaklaşık bir milyon kişinin H1N1 enfeksiyonu geçirdiğini, 112 kişinin de domuz gribine bağlı olarak vefat ettiğini kaydetti. H1N1 enfeksiyonundan korunmanın en iyi yolunun aşı olduğunu, bunun dışındaki. yöntemlerin yüzde yüz güvenilir olmadığının altını çizen Dr. Fidan, vatandaşların aşılama kampanyasına daha büyük oranda katılmasını beklediklerini vurguladı. Velilerin aşıya olan ilgisinin her geçen gün arttığını dikkat çeken Dr. Fidan, “Geçen hafta okullar tatil edildi. Okulların tatil edilmesi hastalığın yayılmasını önledi. Yaptığımız incelemede, enfeksiyonun hızının yavaşladığını belirledik. Asıl grip mevsimi Şubat ve Mart ayına doğru kaydı. Bu aylar gelmeden aşılanmanın tamamlanması lâzım. İnsanlarımız, bu sürece dirençli olarak yakalanması gerekir. Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olması lâzım.” diye konuştu. Dr. Fidan, ellerinde yeterli miktarda aşı olduğunu, okul aşılamalarının ise Kuran Bayramı’ndan sonra başlayacağını duyurdu. Eskişehir / cihan

25.11.2009


 

Öldürülenlerin yakınları Kırklareli’de

Mardİn’İn Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü’ndeki silahlı saldırıyı yapanların yakınları Kırklareli’ne getirilerek, konutlara yerleştirildi.

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 4 Mayısta 7’si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü, 10 kişinin yaralandığı saldırıyı yapanların yakınları 58’i çocuk, 18’i kadın 8’i erkek toplam 84 kişi, 2 otobüs, 1 otomobil, 1 TIR ve 1 kamyon dolusu eşya ile güvenlik önlemleri altında sabah saat 08.00’de yerleştirilecekleri konutların önüne getirildi. Gelenleri, Kırklareli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, Kırklareli Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri karşıladı. Yaşlı bir kadın, otobüsten iner inmez, ellerini açarak ‘’şükür kurtulduk’’ dedi.

Başka bir kadın ise gazetecilerin, ‘’Buraya gelmekten memnun musunuz?’’ sorusuna ‘’Göreceğiz. İnsanın kendi evi gibi yok’’ cevabını verdi. Daha sonra kadınlar, oturacakları binaya geçti. Çocuklar ve kadınlar bina içinde bir yerde toplanırken, erkekler de otobüsteki eşyayı içeriye taşıdı. Bu arada, özürlü 2 çocuk da yakınlarının yardımıyla içeriye götürüldü.

Kırklareli Emniyet Müdürlüğü, Mardinlilerin yerleştirileceği bölgede gece boyunca güvenlik önlemi aldı. Konutların 100 metre uzağına bariyerler kurup, güvenlik şeridi çeken polis, binaları da yerleştirdiği 2 kamera ile sürekli gözetim altında tutuyor. Binanın girişine de polis noktası oluşturdu.

Mardin’den gelenler 90 ila 100 metrekarelik dairelerde kalacak. Bu dairelerin içindeki bütün beyaz eşyalar valilik tarafından satın alındı. 32 dairenin bulunduğu sitede, sağlık istasyonu ve eğitim çağındaki çocuklar için sınıflar oluşturulacak.

Öte yandan, konutların bulunduğu bölgeye geçmesine izin verilmediği için gazeteciler, gelenlerle röportaj yapma imkanı bulamadı. Kırklareli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Mardin’den gelen misafirlerimizi onlar için ayrılan yere aldık. Şimdi sağlık kontrolleri yapılacak. Sosyal hizmet görevlilerimizde gerekli incelemeyi yapacaklar. Bundan sonra ihtiyaçlarını valilik olarak karşılamaya devam edeceğiz. Güvenli bir şekilde geldiler ve bu şekilde onları misafir edeceğiz’’ dedi. Kırklareli / aa

25.11.2009


 

İsrail ile kalıcı, derin ilişki

MİLLî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerin geleceğine kalıcı bir perspektif içinde baktığını ve bu doğrultuda, ikili ilişkileri geliştirmeyi ve derinleştirmeyi hedeflediklerini bildirdi. Türkiye-İsrail 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı, Ankara’da başladı. Toplantıda Türk tarafına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrail tarafına İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben Eliezer başkanlık etti. Gönül, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, İsrail Heyeti’nin zamanlaması itibariyle çok isabetli olan ziyareti sırasında alınacak kararların ve gerçekleştirilecek görüşmelerin, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Bakan Gönül, Türkiye’nin komşu ve çevre ülkeler ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini ve bu anlamda da İsrail’in özel bir yeri bulunduğunu bildirdi.

Pek çok ekonominin durgunluğa girdiği bu dönemde, Türkiye ve İsrail’in daha fazla dayanışma içinde olmalarının ve sahip oldukları potansiyelleri iki ülkenin ortak refahı ve kalkınması yönünde değerlendirmeleri açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Gönül, şöyle devam etti: ‘’KEK 4. Dönem Toplantısı’nın zamanlaması itibariyle her iki ülke açısından çok önemli bir fırsat olduğu kanaatindeyim. 2008 yılında ülkelerimiz arasında ticaret hacmi 3,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2008 yılında İsrail’e ihracatımız bir önceki yıla oranla yüzde 16,7 artarak, yaklaşık 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, aynı dönemde İsrail’den ithalatımız ise yüzde 33 artışla yaklaşık 1,4 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2009 Ocak-Eylül döneminde ise ticaret hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 31 oranında azalarak, 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkelerimiz arasında imzalanmış olan Serbest Ticaret Anlaşması, iki ülke ticari ilişkilerinin bugünkü seviyeye ulaşmasında en önemli faktördür. Ancak, Serbest Ticaret Anlaşması tek başına yeterli değildir. Bu çerçevede, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirici faaliyetlere önümüzdeki dönemde ağırlık verilmeli ve yeni projeler hazırlanmalıdır.’’ Ankara / aa

SAVUNMA TİCARETİNDE DENGESİZLİK

Bakan Gönül, savunma sanayinin, iki ülke arasındaki işbirliğinin çok önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, savunma sanayi alanındaki iş hacminin yaklaşık 2 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bugüne kadar 10’un üzerinde büyük ve önemli projenin gerçekleştirildiğini hatırlatan Gönül, bu alanda geniş işbirliği imkanının bulunduğunu, ancak iki ülke arasında savunma ticareti bağlamında bir dengesizlik olduğunu söyledi. Gönül, İsrail firmalarının off-set yükümlülükleri çerçevesinde, Türk savunma firmalarının İsrail pazarındaki faaliyetlerinin artırılması ve ayrıca, üçüncü ülkelere satışlarda Türk firmalarına iş payı verilmesiyle mevcut dengesizliğin giderilebileceğini kaydetti. Bakan Gönül, dünyanın en istikrarsız bölgesinde demokrasi ile idare edilen iki dost ülke olarak birlikte gerçekleştirilecek işbirliği projelerinin, bölge refahının artmasına ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacağını söyledi.

25.11.2009


 

Atamalara müdahale olmadı

Bİlgİ Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, “Ne sayın Başbakan’ın ne de Sayın Ulaştırma Bakanının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndaki (TİB) atamalara bir müdahalesi olmamıştır” dedi. Acarer, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ve Başkanlığın asıl işlevinin dinleme olmadığını, burada dinleme ile ilgili verilen yargı kararlarının mevzuata uygunluğunun değerlendirildiğini belirtti. TİB’in, Türkiye’de yasal olarak dinleme görevi olan Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve Jandarma’nın talepleri doğrultusunda, savcılık ve mahkeme kararları ile kendisine iletilen taleplerin mevzuata uygun olanları için talepte bulunanlarla iletişimi sağlayan ve daha sonra da aradan çekilen bir birim olduğunu vurgulayan Acarer, şunları söyledi: “TİB’de kulağında kulaklık, dinleme yapan operatörler, kişiler kesinlikle yok. TİB’in geri çevirdiği yüzlerce, hatta binlerce mahkeme kararları var. Bu kararlar şekil yönünden mevzuata uygun olmadığı için yerine getirilemeyen ve ilgili mahkemeye iade edilen kararlardır. Herşeyden önce, kanunlarımızda, yasal olarak yapılan dinlemelerin usul esasları çok açık bir şekilde tespit edilmiş ve TİB’e de bu dinlemelerin şekil yönünden kontrol görevi verilmiştir. TİB, burada bir vana görevi görmektedir.” TİB yöneticilerine ilişkin yapılan eleştirilere katılmadığını dile getiren Acarer, şunları kaydetti: “TİB’de ‘odacının’ bile atamasının yönlendirme ile yapıldığı söyleniyor. Gülümseyerek izliyorum. TİB’de ne odacı kadrosu var, ne de odacı pozisyonunda kimse var. Ne sayın Başbakan’ın ne de Sayın Ulaştırma Bakanının TİB’deki atamalara bir müdahalesi olmamıştır. Şu anda TİB’de çalışan arkadaşların istisnasız tamamı daha önceden başka kamu kurumlarında görevli olup, yatay geçişle TİB’e gelmiş kişiler. Yani tamamı eskiden de kamu görevlisiydi. Kamu görevlileri ile ilgili böyle bir ayrım ve itham yapılmasını doğru bulmuyorum. Bu tür haberler insanlarda paranoya meydana getiriyor ve kişileri teknolojiden uzaklaştırıyor.” Ankara / aa

25.11.2009


 

Basın İlan Kurumu yeni müdürünü arıyor

BasIn İlan Kurumu Genel Müdürü Ertan Cillov’un emekliye ayrılmasıyla boşalan genel müdürlük için seçim süreci dün başladı. Basın İlan Kurumunun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, emeklilik sebebiyle boşalan genel müdürlük görevi için Basın İlan Kurumu Yönetmeliği’ndeki şartlara sahip adaylar, 9 Aralık 2009 günü mesai bitimine kadar Kurum merkezinde bulunan Koordinasyon ve İdare Müdürlüğüne yazılı ve şahsen başvurabilecek. Başvuru sahiplerinin, devlet memurluğuna girişte aranılan şartlara sahip olması, fakülte veya en az 4 yıllık yüksek okulların (Basın yayın konusunda eğitim ve öğretim yapan 3 yıllık yüksek okulları bitirenler dahil) veya eşiti yabancı ülke fakülte veya yüksek okullarının birinden mezun olması, devlet dairelerinin veya diğer kamu sektörünün veya tüzel kişiliği haiz basınla ilgili özel sektörün yüksek sevk ve idare mevkilerinde, başarı ile en az 5 yıl hizmet etmiş olması gerekecek. Ankara / aa

25.11.2009


 

Aksaray ve Mersin’de grip tatili

Aksaray’da ve Mersin’nde okullar, grip sebebiyle 2 gün süreyle tatil edildi. Aksaray Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, il genelinde dün öğlenden itibaren 26 Kasım Perşembe günü öğle saatine kadar eğitime ara verildi. Grip salgını nedeniyle ara verilen eğitime 1 Aralıkta başlanacağı bildirildi. Mersin Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada ise, okullarda, H1N1 virüsüne karşı önlem kapsamında eğitime Kurban Bayramına kadar ara verildiği bildirildi. Aksaray-Mersin / aa

25.11.2009


 

Musa Kanğ cinayetinden 1 kişi daha tutuklandı

Erzurum’da 3 Kasımda kaybolan, 9 Kasım gecesi ölü bulunan Musa Kanğ cinayetiyle ilgili yakalanan B.E. tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, 9 Kasım gecesi tren garının kuzeyindeki metruk bir binada Musa Kanğ’ın cesedinin bulunmasıyla ilgili soruşturma kapsamında, 16 yaşındaki madde bağımlısı, sabıkalı B.E. gözaltına alındı. B.E, soruşturmayı yürüten savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Erzurum Kapalı Cezaevine konuldu. B.E’nin, ifadesinde, Musa Kanğ’ı tehditle cinayetin işlendiği bölgeye kadar götürdüğünü kabul ettiği ancak burada daha önce tutuklanan S.K’nin içki içtiğini iddia ettiğini, Musa Kanğ’ın S.K’yi görüp yardım istemesi üzerine S.K’nin kendisine bağırdığını ve bunun üzerine bölgeden kaçtığını ileri sürdüğü öğrenildi. Bu arada, MOBESE kamerası görüntülerinden, B.E’nin, ölen Musa Kanğ’ın birlikte yürüdüğü kişi olduğu belirlendi. B.E’nin görüntülerde üzerinde bulunan kapüşonlu mont ve ayakkabısının da bulunduğu bildirildi. Öte yandan, S.K’nin tutukluluk halinin devam edeceği, S.K. ile B.E’nin yüzleştirileceği bildirildi. Erzurum / aa

25.11.2009


 

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde şüpheli ölüm

Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki bir tersanede bakımda olan gemide çalışan işçi, alt güvertede ölü bulundu. DİSK’e bağlı Liman, Tersane, Gemi Yapım ve Onarım Sendikasından (Limter-İş) verilen bilgiye göre, Çelik Trans Tersanesi’nde bir geminin ambarında boyacı olarak çalışan Mahmut Altınöz (30), önceki gün öğle saatlerinde yemekten dönen arkadaşları tarafından geminin alt güvertesinde ölü bulundu. Altınöz’ün cesedi, Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak, Maltepe Cemevi’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Sivas’a gönderildi. İstanbul / aa

25.11.2009


 

Gazze’de yetimlere bayramlık elbise

İHH İnsani Yardım Vakfı, yaklaşan Kurban bayramı öncesi Gazze’deki yetimleri sevindirmeye devam ediyor. Gazze’de savaşın yetim bıraktığı bin 200 yetime bayramlık elbise dağıtan İHH, hayırseverlerin yapacağı yardımlar ile kıyafet yardımı yapılacak yetim sayısını 8 bine çıkarmayı hedefliyor. İsrail’in günlerce bombalamasına maruz kalan Gazze halkı bir bayrama daha yaralarını saramadan giriyor. Gazeliler ambargo ve ablukanın gölgesinde bayrama giriyorlar. Savaşın yetim bıraktığı çocukların acısı daha büyük. Yüzlerce Gazeli çocuk bu bayrama yetim girmenin burukluğunu yaşıyor. Gazze’deki yetim çocuklara ve ailelerine yardım ederek acılarını bir nebze olsa da hafifletmeye çalışan İHH İnsani Yardım Vakfı, Kurban bayramı öncesi bin 200 yetime bayramlık elbise alarak hediye etti. İHH’nın hedefi Gazze’de sürekli bakımını üstlendiği 8 bin yetimin tamamına bayramlık elbise almak. Bu noktada hayırsever vatandaşlar, 50 TL’lik bir bağışla bir yetime bayramlık elbise alabilirler. İHH Gazze İrtibat Bürosu ayrıca Türkiyeli sponsor ailelerin gönderdiği 70 TL’lik bağışları bizzat yetimlere dağıttı. İHH İnsani Yardım Vakfı, Kurban bayramı öncesi Türkiye’deki ihtiyaç sahibi ailelere de giysi yardımında bulundu. İstanbul / Yeni Asya

25.11.2009


 

Vali Güler, memuru uyardı

İstanbul Valisi Muammer Güler, memurların bugün yapacakları “uyarı grevi”ne ilişkin “Kanuna uymayan eylemlere tevessül edilmesinde, idari ve disiplin yönünden yaptırımlar vardır” dedi. Ataşehir’deki Zübeyde Hanım Öğretmenevi’nde 24 Kasım Öğretmenler Günü resepsiyonuna katılan Vali Güler, basın mensuplarının, kamu çalışanlarının bugün yapacağı bir günlük “uyarı grevi”ne ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı: “Kanunlara uyulmasını tavsiye ederim. Kanunun suç saydığı eylemlerden kaçınılmasını arzu ederim. Hak aramayı saygı ile karşılıyoruz. Sendikal taleplerin elbette yeri vardır ama kanuna uymayan eylemlere tevessül edilmesinde, idari ve disiplin yönünden yaptırımlar vardır. Ben bütün kamu görevlilerinin bu sorumluluk bilinci içerisinde olmalarını tavsiye ederim. Çünkü iş bırakma, toplu eylem konusunda yasaklanmış eylem türleridir. Hak arama özgürlüğü içerisinde değerlendirilmemektedir.” İstanbul / aa

25.11.2009


 

İstanbul, bayramı sisle karşılayacak

Meteorolojİ Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, İstanbul’da etkili olan yoğun sisin arife ve Kurban Bayramı’nın birinci gününde de devam edeceğini bildirdi. Yıldırım, yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi genelinde gece havanın açık geçtiğini, rüzgarın hafif estiğini ve yerin radyasyon kaybı sebebiyle aşırı soğuduğunu ifade etti. Atmosferin üst seviyelerine çıkıldıkça da sıcaklığın artış göstermesi sebebiyle sis oluştuğunu belirten Yıldırım, şehirde yoğun sisin bugün de yer yer görüleceğini kaydetti. Mustafa Yıldırım, “Sabah saatlerinde yaşanan yoğun sis, arife ve bayramın birinci gününde devam edecek. Kentte hava sıcaklığında herhangi bir değişiklik beklenmiyor. En düşük hava sıcaklığı hafta boyunca 7-9 derece, en yüksek hava sıcaklığı ise 15-17 derece olacak” dedi. Yıldırım, sis nedeniyle başta sürücüler olmak üzere herkesin, ulaşımda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olması gerektiğini sözlerine ekledi. İstanbul / aa

25.11.2009


 

Tüketicilerden Bakan Eker hakkında suç duyurusu

Tüketİcİ Hakları Derneği (THD), “halkın sağlığını bile bile sağlığını riske attığı” iddiasıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. THD Genel Başkanı Turhan Çakar, Ankara Adliye’si önünde yaptığı basın açıklamasında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 26 Ekim 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren GDO’lu ürünlerinin ithalatı ve denetimine ilişkin yönetmeliğinin, 20 Kasım 2009 tarihli yeni bir yönetmelikle değiştirildiğini, söz konusu yeni yönetmelikle GDO’lu ürünlerin 1 Mart 2010 tarihe kadar hiçbir kontrole ve risk değerlendirmesine tabi tutulmadan serbestçe Türkiye’ye girmesine izin verildiğini savundu. Gümrüklerde bekletilen ve daha sonra gelecek olan GDO’lu ürünlerin, firmaların baskısı ile 1 Mart 2010 tarihine kadar hiçbir kontrole tabi tutulmadan Türkiye’ye girmesini “skandal” olarak niteleyen Çakar, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Çakar, halkı GDO’lu olma riski taşıyan ambalajlı gıda maddelerini boykot etmeye çağırırken, Bakan Eker’i de halkın sağlığını bile bile riske atması sebebiyle derhal istifa etmeye davet etti. Turhan Çakar Tarım ve Köyişleri Bakanlığından GDO’lu ürünlerin ithalatını ve tüketimini yasaklayan bir düzenleme yapmasını da talep etti. Ankara / aa

25.11.2009


 

KURBANLIK SATICILARI HIRSIZLARDAN ŞİKÂYETÇİ

ANADOLU’NUN çeşitli şehirlerinden büyük umutlarla gelen kurban satıcıları hayvan hırsızlığından dertli. Her akşam bir hırsızlık olayının yaşandığını ifade eden kurban sahipleri, belediyenin kendilerine sahip çıkmadığını iddia ediyor. Hayvancılıkla uğraşan köylüler için Kurban Bayramı gelir kapılarından biri. Kurban Bayramı’nda köylüler, bütün yıl emek verdiği, beslediği büyük ve küçükbaş hayvanları hiçbir aracı olmadan tüketicilere ulaştırabiliyorlar. Bu yüzden besiciler Kurban Bayramı’nı büyük umutla bekliyor. Ancak, büyükşehirlere gelen besicilerin birçoğu hayvan hırsızlığından dert yanıyor. Sürekli hayvanlarının başında nöbet tutan kurban satıcıları, hırsızlık olayları yüzünden çadırlarından bir an bile ayrılamadıklarını ifade ediyor. Hırsızlık olayının mağdurlarından biri de Muş’tan İstanbul’un Sultangazi ilçesi Esentepe Mahallesi’ne gelen Abdullah Polat isimli besici. Akşam saatlerinde çadırından 9 koyunu çalınan Polat, hırsızlık anını şöyle anlatıyor: “Ben ve arkadaşlarım çadırın yanında oturuyorduk. Hırsızlar sessizce çadırı keserek, açtıkları delikten kurbanlık koyunlarımı çıkarmışlar ve geldikleri aracın içine koymuşlar. Bir koyun en az 500 Lira ediyor. Daha para kazanmadan 4,5-5 bin Lira zararım var” diye konuştu. Sultangazi Belediyesi’ne çadır başına 2 bin TL ödeme yaptıklarını dile getiren Polat, “Belediye sadece para alıyor. Satış alanında hiçbir güvenlik tedbiri yok. Hayvan pazarının iki çıkış yeri var. Giriş ve çıkışlara iki görevli ya da güvenlik kameraları koysalar, bu tarz kötü olaylar yaşanmayacak. Burada malları çalınan tek esnaf ben değilim. Her gün hırsızlık olayları oluyor.” diye konuştu. Hayvanlarını sadece gündüz dışarı çıkardığını ve hırsızlık korkusu dolayısıyla geceleri çadırda değil de kamyonun kasasında tuttuğunu belirten Polat, geceleri rahat uyumadığını anlatıyor.

HIRSIZLARA KARŞI SOPALI TEDBİR

İKİ gün önce 15 keçisinin çalındığını dile getiren Ali Isı da Belediye’nin kendileriyle ilgilenmediği konusunda hemfikir. Piyasa değeri 6-7 bin TL değerinde malının çalındığını söyleyen Isı, “Ben 6 bin TL kazanmıyorum ki. İlgililer sözde araştırıyor, ancak hiçbir sonuç yok.” şeklinde konuştu. Hırsızlığa karşı geceleri nöbet tuttuğunu anlatan Isı, elindeki sopayı göstererek, hırsızları yakalaması durumunda sonucun hırsızlar için hiç de iyi olmayacağını söylüyor. İstanbul / cihan

25.11.2009


 

Yanan ormanlık alan, yeniden yeşillendiriliyor

KOCAELİ’NİN Mersincik ve Çınarlıdere mahalleleri sırtlarında çıkan yangın sonucu yok olan 200 dönümlük ormanlık alan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ağaçlandırılıyor. Toplamda 40 bin sedir ağacının dikileceği bölgeye şu zamana kadar 3 bin 500 sedir ağacı dikildi. Derince sırtlarında yapılan ağaç dikme törenine Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu katıldı. Fidan dikimi, Büyükşehir Belediyesi’nin geçici istihdamla 6 aylığına park ve bahçe işlerinde çalıştırmak üzere işe aldığı 250 işçi tarafından gerçekleştiriliyor. Kocaeli / cihan

25.11.2009


 

Mezarlıklar, bayrama hazırlanıyor

YAKLAŞAN Kurban Bayramı öncesi, belediyeler kenti bayrama hazırlamaya çalışıyor. Vatandaşın rahat bir bayram geçirmesi için kurbanlık satış ve kesim yerlerini hazırlayan belediyeler, bayram günlerinde en fazla ziyaret edilen mezarlıkları da elden geçiriyor. Trabzon Belediyesi, yaklaşan bayram öncesi mezarlıklarda düzenleme ve bakım çalışmalarına başladı. Sıvası ve duvarı dökülen mezarların bakımını yapan belediye Bostancı, Sülüklü, Bahçecik ve Boztepe’deki kabristanlıklarda bulunan tüm mezarların koruma ve çevre duvarlarını silikonlu beyaz boya ile boyattı.

25.11.2009


 

İzmir’de bayram ulaşımı, yüzde 50 indirimli

İZMİR Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı süresince toplu ulaşımda indirim yapacak. Dört günlük bayram boyunca Kentkart kullanan İzmirliler, metropol alan içinde ve yeni bağlanan ilçelerde sefer yapan toplu taşıma araçlarından yüzde 50 indirimli faydalanacak. Havalimanı seferi yapan otobüsler, Baykuş seferler ve 3-5 kartları ise indirim dışında tutuldu. Arefe ve bayramın ilk üç günü 08.00 ile 16.00 saatleri arasında Hacılarkırı, Bornova, Karabağlar, Yeşilyurt, Soğukkuyu, Doğançay, Örnekköy, Balçova, Narlıdere ve Buca kabristanlarına ücretsiz ek otobüs seferleri koyulacak. İzmir dışına gidip gelecek yolcuların ulaşımını daha rahat temin etmesi içinse otogar bağlantılı 50, 54, 250, 604 ve 605 numaralı hatlarla kurban satış ve kesim yerlerinden geçen otobüsler takviye edilecek.

25.11.2009


 

Nüfus cüzdanını kaybetti, adına fabrika kurmuşlar

DÜZCE’NİN Akçakoca ilçesinde ekmek fırınında çalışan kişi, nüfus cüzdanını kaybettikten sonra adına tekstil fabrikası kurulduğunu ve 815 bin TL vergi borcu bulunduğunu öğrenince şaşırdı. Akçakoca’da 2002’den bu yana ekmek fırınında çalışan, okuma yazma bilmeyen Hüseyin Göktaş’a (33) 2002 yılında annesinin öldüğü dönemde 3 ay işsiz kaldığını, bu sırada nüfus cüzdanını kaybettiğini söyledi. Göktaş, şunları kaydetti: ‘’Hayatım boyunca hiç İstanbul’a gitmedim. Geçen hafta bir ihbarname geldi. Akçakoca Vergi Dairesine gittim. İnceleme sonucu, adıma tekstil fabrikası bulunduğu ortaya çıktı. 2004’ten bu yana da vergi borcum 815 bin TL görünüyor. Okuma yazma bilmiyorum, bu parayı ölene kadar ödeyemem, ne yapacağımı şaşırdım. Vergi borcu için aldığım maaşın 3’te 1’i kesilecekmiş. Savcılığa başvuracağım.’’ Düzce / aa

25.11.2009


 

Veteriner Fakültesi etleri kontrol edecek

KAYSERİ’DE, kurban etinde olası renk, koku, şekil bozukluğu gibi değişikliğin tesbitinde ücretsiz olarak Erciyes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde tahlil yaptırılabileceği belirtildi. Kayseri Valiliği, Kurban Bayramı’nda alınan tedbirler ve yapılacak hizmetleri duyurdu. Yapılan yazılı açıklamada, cadde, sokak, yaya kaldırımı, park ve meydan gibi umuma açık yerlerde kurban kesiminin yasaklandığı vurgulanarak, “Bayramın birinci günü öğleden sonra kurban etlerinde (renk, koku, şekil bozukluğu) gibi anormallik tesbit eden vatandaşlar Erciyes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde ücretsiz etlerini tahlil ettirebilecekler” denildi. Açıklamada kurban kesim ücretleri şu şekilde açıklandı: “Büyükbaş kurbanlık kesimi, derisi yüzülüp sekiz parçaya ayırma şartıyla 120 TL. Büyükbaş hayvanın sadece baş kesimi ise 40 TL. Küçükbaş hayvan kesimi ise 20 TL. Parçalara ayrılması durumunda ise 30 TL olarak ödeme yapılacak.” Kayseri / cihan

25.11.2009


 

Çevre temizliğine uymayanlara ceza

ÇEVRE ve Orman Bakanlığı, Kurban Bayramı’nda çevre hijyen şartlarını göz ardı edenlere 127 lira para cezası uygulanacağı uyarısında bulundu. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça, kurban kesim artıklarının gelişigüzel atılarak çevrenin kirletilmemesi gerektiğini vurguladı. Vatandaşların, belediyeler tarafından belirlenen kurban kesim alanları dışında özel mülklerinde de kurban kesebileceğini kaydeden Akça, “Bunun içinde, temiz bir ortam olması ve etrafının kapatılarak diğer insanların rahatsız edilmesinin önlenmesi gerekiyor” diye konuştu. Kurban kesimi sonucu oluşacak atıkların, siyah, kalın poşet içerisinde toplanması gerektiğini ifade eden Akça, “Bu poşetler, bayram süresince özellikle ilk iki gün yoğun bir şekilde sefer yapacak belediyelerin çöp toplama araçlarına verilmeli” şeklinde konuştu. Kurban bayramlarında yaşanılan kırmızıya boyanmış dere ve deniz görüntülerini de hatırlatan Akça, kurban kanının yağmur suyu kanalına verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Ankara / cihan

25.11.2009


 

Kurban derilerinin değerini koruyun

YAKLAŞIK 2,5 milyon büyük ve küçükbaş hayvanın kesilmesinin beklendiği Kurban Bayramı’nda derilerin ekonomiye kazandırılması için dikkatli olunması gerektiği bildirildi. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, bıçakla yapılan yüzme işlemlerinde deride hasar oluşması, kesim veriminin düşmesi riski olduğunu söyledi. Kesimlerin ruhsatlı kombina ve kesimhanelerde yapılmasını öneren Tayar, bu yerlerin dışında yapılan kesimlerde çok dikkatli olunması gerektiğini bildirdi. Tayar, şöyle devam etti: ‘’Yılda yaklaşık 25 milyon hayvanın kesildiği ülkemizde dericilik sanayi oldukça gelişmiştir. Deri, son yıllarda ülkemizde ve dünyada sürekli değer kazanmaktadır. Kurban Bayramı’nda ise yaklaşık 2,5 milyon küçük ve büyükbaş hayvanın kesileceği göz önüne alındığında derilerin ekonomik değeri unutulmamalıdır. Tayar, derileri tuzlamak için 1-2 saat geçmesini, sığır derisini tuzlamak için 5, koyun derisinde isi 2 kilogram tuz kullanılması gerektiğini belirtti. Bursa / aa

25.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl