08 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Kıyafet ayırımı çağ dışı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Ülkemizde kadınımızı, kızımızı kılık ve kıyafetine göre sınıflara ayıran her türlü anlayış da çağ dışıdır’’ dedi.

Erdoğan, Devlet Su İşleri Salonunda ‘’Dünya Kadınlar Günü’’ çerçevesinde düzenlenen ‘’GAP ve Kadının Güçlendirilmesi’’ panelinin açılışında konuştu. ‘’Ülkemizde kadınımızı, kızımızı kılık kıyafetine göre sınıflara ayıran her türlü anlayış da çağ dışıdır’’ diyen Erdoğan, kadınlara şiddet uygulayan, el kaldıran, onları insanlık dışı muamelelere maruz bırakan her türlü yaklaşımın çağ dışı olduğunu söyledi. Erdoğan, ‘’Bu toprakların adetlerinde, geleneklerinde, inançlarında, altını çiziyorum töresinde ve örfünde kendisi için istemediğini, başkasına reva görmek yoktur. Kim ki töre adı altında örf, adet, gelenek, inanç adı altında kadınlara insanlık dışı muameleyi reva görüyorsa o gaflet içindedir, delalet içindedir’’ diye konuştu.

ANNELERE SESLENDİ

Binlerce yıl bu ülkenin doğusundaki acıyı Batı’dakinin de paylaştığını, Batı’nın sevincini, Doğu’nun da yaşadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Ayrı gayrılığa bizim artık tahammülümüz olamaz. Bugün artık her türlü husûmeti bitirme zamanı, kaynaşma, dayanışma zamanı. Ben Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir kez daha ülkemizin tüm annelerinden, tüm kadınlardan yaşanan bu acıyı durdurmak için yüreklerini ortaya koymalarını rica ediyorum. Bölücü terör örgütüne destek veren annelere de sesleniyorum, evlâdını kaybeden anneler yerine kendinizi koyarak düşünün. Lütfen evlâtlarınızın dağlara birer terörist olarak çıkmasına engel olun. Gelin 72.5 milyon bir olalım, beraber olalım, iri olalım, diri olalım.’’


HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

08.03.2010


 

Çarşaf yırtmak bize yakışmaz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mersin’de CHP’li bir grup bayanın çarşaf yırtma olayının kendisini derinden etkilediğini söyledi. Malatya CHP 33. Olağan Genel Kuruluna katılan Baykal, “Herkes çok iyi bilmeli ki; CHP’lilerin yırtma, yakma gibi siyasî bir üslûbu yoktur, olamaz da. Bizim siyasî üslûbumuz diyalogdur. CHP’nin hiç kimsenin giyim-kuşamına, ahlâkına, kültürüne müdahale hakkı yoktur” şeklinde konuştu.

Çarşaf yırtmak bize yakışmaz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Mersin’de CHP’li bir grup bayanın çarşaf yırtma olayının kendisini derinden etkilediğini ifade ederek, “Herkes çok iyi bilmelidir ki; CHP’lilerin yırtma, yakma gibi siyasî bir üslûbu yoktur, olamaz da” dedi. Deniz Baykal, partisinin Malatya il kongresinde yaptığı konuşmada, erken seçim çağrısını yineledi. İktidar değişiminin Türkiye’nin huzuru, millî birliği, emeklerin heba olmaması, Türkiye’nin onuru ve şerefi için şart olduğunu savunan Baykal, demokratik açılım sürecini de değerlendirdi. “Demokratik açılım sürecinin Yeşilçam’a döndüğünü savunan Baykal, “Bu açılımın içinin boş olduğu ortaya çıktı” diye konuştu. Mersin’de CHP’lilerin çarşaf yırtma eylemini de hatırlatan Baykal, CHP’lilerin yıkma, yakma gibi bir siyasî üslûbunun olmadığını kaydetti. Baykal, ‘’Bizim siyasî üslûbumuz diyalogdur. Kimsenin, kimseye böyle hükmetmeye hakkı yoktur. CHP’nin hiç kimsenin giyim kuşamına, ahlâkına, kültürüne müdahale hakkı yoktur. Herkes, inancında, yaşayış biçiminde, giyiminde özgürdür’’ dedi.


HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

08.03.2010


 

CHP, gerçek yüzünü ortaya koydu

TÜRKİYE Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Mersin'de hilafetin kaldırılış yıldönümünde düzenledikleri “çarşaf yırtma” eylemi yapan CHP'nin gerçek yüzünü fazla gizleyemediğini söyledi.

Bayraktutar, yaptığı açıklamada, 2009 yerel seçimlerinde “çarşaf açılımı yapıyoruz” diye kadınların giyimini siyasî malzeme yapmaya kalkan CHP’nin yalnızca oy almak için çarşaflılara ve başörtülülere hoş görünmeye çalıştığını ifade etti. CHP zihniyetinin, gerçek yüzünü fazla gizleyemediğini belirten Bayraktutar, “Ülkemizde 21. yüzyılda hala insanlar özellikle de kadınlarımız giyimlerinden dolayı hor görülüyor, eğitim ve sosyal haklarından yoksun bırakılıyorsa bunu çağdaşlıkla izah etmeye kalkmak bağnazlığın ta kendisidir” diye konuştu. Bayraktutar, CHP’li kadınların çarşaf yırtıp ayakları altında ezmesinin ne insan hakları ile ne de kadın hakları ile bağdaşmayan görüntüler olduğunu da belirterek, şöyle dedi: “CHP’yi artık kıyafetle, kat sayıyla, başörtülü kızlarımızı üniversiteye sokmamanın yollarını bulmaya çalışmakla uğraşma yerine bu ülkenin hayrına şeyler yapmak için kafa yormaya dâvet ediyoruz. Bunu yapmıyorlarsa gölge etmesinler yeter.”

08.03.2010


 

GÜL: ZİHNİYET DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, demokrasinin gelişmesi ve insan hakları standartlarının yükselmesiyle birlikte kadın hakları mücadelesinde ciddî mesafeler katedildiğini belirtti.

Yasalarla sağlanan ilerlemelerin hayata geçirilmesinin aynı hızda olmadığını ifade eden Gül, “Artık bir zihniyet değişimine ve yasalarla elde edilen hakların hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu zihniyet kırılması da sadece kadınlarımızın mücadelesiyle değil, topyekun bir eğitim hamlesi ve tüm bireylerin katkılarıyla yaşanacaktır” dedi.

Gül, kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı, aile içi şiddet, eğitim hakkının ihlâl edilmesi gibi olumsuzlukların Türkiye gibi modern ve çağdaş bir ülkede kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ise mesajında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, sadece bir kutlama ve anma günü değil, kadının geldiği noktanın, yaşadığı sorunların sorgulandığı, değerlendirildiği ve bu yolla kadınlar arası birlik ve dayanışmanın güçlendiği bir gün olduğunu bildirdi.

08.03.2010


 

Ermeni tasarısı yasalaşmaz

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, oylanan Ermeni tasarısının 22’ye karşı 23 oyla kabul edildiğine dikkat çekerek, “Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, daha önceki tasarılar yasalaşmadığına göre bunun yasalaşma şansı hiç yok’’ dedi.

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ABD’nin Türkiye ile stratejik ortaklığını tehlikeye atacağını ve Ermeni iddialarıyla ilgili tasarının yasallaşacağını düşünmediğini belirterek, ‘’ABD ile dış ticaret hacmimizin minimum 30-40 milyar dolar seviyesine gelmesi lazım. Onun için önerilerimizden birisi de Amerikalı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmasıdır’’ dedi.

Büyükekşi, yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde Ermeni iddialarına ilişkin tasarının kabul edilmesi konusunda, ‘’böyle bir şeyi kesinlikle tasvip etmediğini’’ ifade etti. Ermeni iddialarına ilişkin tasarının 2000 yılından bu yana 3-4 kere aynı şekilde geçtiğini, ancak hiçbirinde yasallaşmadığını hatırlatan Büyükekşi, bu seferki oylanan Ermeni tasarısının 22’ye karşı 23 oyla kabul edildiğine dikkati çekti. Büyükekşi, şunları söyledi: ‘’Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, onlar yasallaşmadığına göre bunun yasallaşma şansı hiç yok. Çünkü gerek Amerika Başbakanı Obama’nın Türkiye’yi ziyaretinde gerekse Başbakanımızın Amerika ziyaretinde, Amerika ile stratejik ortaklık yürürlüğe girdi. Herhangi bir şekilde bu ilişkinin bozulacağını düşünmüyorum.’’

“STRATEJİK ORTAKLIK TEHLİKEYE ATILAMAZ”

ERMENİ iddialarına ilişkin tasarının, geçici bir süre Türkiye ve ABD arasında birtakım siyasî sıkıntılara neden olabileceğini, ama bunun ABD tarafından düzeltileceğini ve stratejik ortaklığın tehlikeye atılmayacağını belirten Büyükekşi, şunları kaydetti: “Bizim dış ticaret hacmimiz Rusya ile 30-40 milyar dolara gidiyor. Amerika ile de dış ticaret hacmimizin minimum 30-40 milyar seviyesine gitmesi lâzım. Onun için önerilerimizden birisi de Amerikalı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapması. Amerikalılar Türkiye’de yatırım yapsa, onlara ihracatımız sürdürülebilir olarak devam edecek. Oraya ihracatımızı mutlaka artırmamız lazım.”


HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

08.03.2010


 

Bakan Aydın: Anayasanın aslı kalacak

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ‘’Şimdi Anayasa’da değişiklik olacak.

Anayasa’nın aslı kalacak. Aslı, insan onuruna saygıdır, hukukun üstünlüğüdür” dedi. AKP Sinop Gençlik Kolları tarafından düzenlenen Kış Eğitim Toplantısına katılmak üzere Sinop’a gelen Aydın, önce Vali Mustafa Hakan Güvençer’i makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Valilikten çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Bakan Aydın ‘’Bizim için, ‘sadaka kültürünü geliştirdiler’ diyorlar. Biz kömür de vereceğiz, kimsesizlere giysi de vereceğiz, çocuklara kitap da vereceğiz. Biz bu milletin parasını, bu millete veriyoruz. İhtiyaç sahiplerine veriyoruz. Zengin zümrelere vermiyoruz’’ dedi. Anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmalara da değinen Aydın, ‘’Şimdi Anayasa’da değişiklik olacak. Anayasa’nın aslı kalacak. Aslı, insan onuruna saygıdır, hukukun üstünlüğüdür. Hukukun olmadığı yerde adalet olmaz’’ diye konuştu. Aydın, hukukun bir milletin varlığı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

08.03.2010


 

Sivil anayasaya kavuşma vakti geldi

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Eğemen Bağış, demokratik ve sivil bir anayasa kavuşma vaktinin geldiğini belirtti. Bağış, Kanal 7’de katıldığı bir programda yaptığı değerlendirmede, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin yasa tasarısının daha evvel de defalarca komiteden geçtiğini ve bunun ilk olmadığını hatırlattı.

Oylamada yaşanan gelişmelere değinen Bağış, “Komedi tiyatrosu oynamamış olsalardı, bu tasarı reddedilecekti” diye konuştu. Anayasa değişikliği konusuna da değinen Bağış, demokratik ve sivil bir anayasa kavuşma vaktinin geldiğini kaydetti. Bağış, AB standartlarında bir Anayasaya kavuşmanın önemine işaret etti. AB sürecindeki yol haritası hakkında da bilgi veren Bağış, 2013 sonuna kadar Türkiye’nin AB standartlarına yükselmek için gerekli reformları tamamlayacağını ifade etti. Yargı reformu konusunda düşüncelerini Mart sonuna kadar TBMM’ye sunacaklarını, muhalefet partilerinin de katıklarını isteyeceklerini belirten Bağış, destek verilirse reformun hep birlikte yapılacağını, aksi halde milletin aslına gidilerek, referandumla neticelendirme çalışacaklarını sözlerine ekledi.

08.03.2010


 

Demokraside iktidardan korkmayacaksın

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, “Demokraside iktidardan korkmayacaksın, demokraside iktidarı vesayet altına almaya çalışan, çoğu zaman da alan bir takım güçlerden korkacaksın” dedi.

Bakan Akdağ, bir otelde düzenlenen Sağlık Bakanlığı ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Teknik Çalışma Toplantısına katıldı. Demokraside iktidardan korkulmaması gerektiğini, siyasetçinin önünde her zaman sandığın olduğunu belirten Akdağ, “Demokraside iktidarı vesayet altına almaya çalışan, çoğu zaman da alan, Türkiye’nin geçmişinden bahsediyorum, bir takım güçlerden korkacaksın. Bu silahlı kuvvetler olabilir, yargı olabilir, uygunsuz biçimde bir araya gelmiş bir sermayenin basını ele geçirmesi olabilir. Buna benzer bir takım şeylerden korkmak gerekir. Yoksa siyasetçinin nesinden korkacağız ki sandık önümüzde” dedi. Konuşmasının sonunda sağlıkta yaşanan dönüşümü anlatan Akdağ, “Sağlıkta büyük bir yapısal dönüşüm gerçekleşti. 2008 yılında OECD bir rapor yayınladı ve bu raporda Türkiye sağlık sistemindeki dönüşüm ‘big bang’ yani, devasa çok büyük, bütün yapıyı değiştirici olarak tanımlandı. Gerçekten öyle olmuştur” diye konuştu.

08.03.2010


 

Meral Akşener: Türkiye’de tuz koktu

TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, ‘’Hakimler, saç saça baş başa birbiriyle kavga ediyor. ‘Hükümeti seven hakimler ve hükümetten nefret eden hakimler’ diye algılar oluştu.

Türkiye’de tuz kokmuştur’’ diye konuştu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili konferans vermek üzere Denizli’ye gelen Akşener, Çivril İlçe teşkilâtının düzenlediği Bölge İstişare Toplantısına katıldı. Toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Akşener, Türkiye’nin ‘’açılım meselesi’’ ve ‘’yargı reformu’’ gibi konularla ilgili gerilimli bir dönem yaşadığını ifade ederek, ülkenin bu gerilimi kaldıramayacağını dile getirdi. ‘’Hakimler, saç saça baş başa birbiriyle kavga ediyor. ‘Hükümeti seven hakimler ve hükümetten nefret eden hakimler’ diye algılar oluştu’’ diye konuşan Akşener, şöyle devam etti: ‘’İnsanların birbiriyle olan mesafesini, problemini çözecek olan hukuktur. En güvenilmesi gereken kurum da yargıçlar makamıdır. Yargı makamıdır. Tuz kokuyor, tuz. Esas mesele burada. Siyasetçi doğru değildir, yanlıştır değiştirirsiniz, geçer gider. Yargının içindeki yargıçların birbiriyle dövüştüğü, saç saça baş başa dövüştüğü, bilek güreşine tutuştuğu bir sistemin içinde, bunu nasıl düzelteceksiniz. Reform yaparsınız, ona bir şey demiyorum. Ama esas mesele bu algının ortadan kalkması.’’

08.03.2010


 

Millet hâlâ krizde, bankalar ise kârda

Geçtiğimiz yıla ilişkin bilançolarını açıklayan bankalar, 2008’in ardından 2009 yılında da iyi kârlar açıklarken, bazı büyük bankaların kârlılıklarını son 5 yılda üç, dört kat arttırdıkları dikkat çekti.

Bankalar kârlarını katladı

Geçtİğİmİz yıla ilişkin bilânçolarını açıklayan bankalar, 2008’in ardından 2009 yılında da iyi kârlar açıklarken, bazı büyük bankaların kârlılıklarını son 5 yılda üç, dört kat arttırdıkları dikkat çekiyor. Bankaların kârlarında ‘’yüzyılın kârını’’ açıklayan Ziraat Bankası 3 milyar 511 milyon lira ile ilk sırayı alırken, bunu 3 milyar 100 milyon lira konsolide net kar ile Garanti Bankası, 2 milyar 752 milyon lira ile İş Bankası ve 2 milyar 722 milyon lira ile Akbank izledi. Bankacılık sektöründeki toplam net kârlılık rakamı 2005’te 5 milyar lira civarında olurken, bu rakam 2006’da iki kat artarak 10 milyar lirayı geçti. Toplam net kârlılık, 2007’de 14 milyar lira, 2008’de bir önceki yıla göre az da olsa düşerek 12 milyar lira civarında gerçekleşmişti.

2009’da ise krize rağmen verdikleri krediler ve kâğıt tarafından gelen kârların etkisiyle kârlılıklarını arttırarak sürdürdükleri dikkat çeken bankaların yıl sonu kârlılık rakamının, 20 milyar lirayı geçeceği yönündeki tahminler doğrultusunda gerçekleşmesi öngörülüyor.

Bankacılık sektöründe 3 milyar liranın üzerinde net kârlılıklar ilk kez görülürken, Ziraat Bankası ve Garanti Bankası Türk bankacılık sektöründe 3 milyar liranın üzerinde konsolide net kâr rakamlarıyla dikkat çeken bankalar oldu. Akbank ve İş Bankası da 2 milyar liranın üzerinde 2,7 milyar lira civarındaki konsolide net kârlarıyla dikkat çekerken, bu bankaların yanı sıra Yapı Kredi, Halk Bankası ve Vakıfbank 1 milyar liranın üzerinde net kâr açıkladılar.

2005’te 752 milyon lira net kâr açıklayan Garanti 2009’da konsolide net kârını dört kattan fazla arttırarak 3 milyar 100 milyon liraya çıkarırken, son 5 yılda Ziraat, İş Bankası ve Akbank net kârlarını yaklaşık iki kat, Halk Bankası üç kat arttırdı.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

08.03.2010


 

KİŞİ BAŞINA 17 MİLYON LİRALIK KAÇAK

Malİye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunun 2009 yılında gerçekleştirdiği vergi denetimlerinde mükellef başına ortalama 17 milyon 252 bin 334 lira kaçak bulundu.

Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı Hadi Ekinci’den alınan bilgiye göre, hesap uzmanları risk analiz sonuçlarından da yararlanarak geçen yıl turne ve sektör denetimleriyle 812 mükellefi incelemeye aldı. Bunların 521’ini kurumlar vergisi, 432’sini KDV, 196’sını gelir vergisi, 105’ini veraset ve intikal vergisi, 374’ünü geçici vergi, 58’ini damga vergisi, 7’sini özel tüketim vergisi, 7’sini banka ve sigorta muameleleri vergisi, 31’ini de diğer vergi mükellefleri oluşturdu. Denetimlerde düzenlenen rapor sayısı da 2 bin 538 olarak belirlendi. Vergi denetimine tabi tutulan 812 mükellef, devlete 72 milyar 376 milyon 81 bin 223 lira gelir beyan etti. Buna karşılık mükellefler, 14 milyar 8 milyon 895 bin 515 lirayı devletten kaçırdı. Böylece mükellef başına ortalama 17 milyon 252 bin lira gelir kaçağı ile karşı karşıya kalındı. Hesap uzmanlarının vergi inceleme sonuçlarına göre, en fazla kaçak damga vergisi ve kurumlar vergisinde ortaya çıkarıldı.

08.03.2010


 

Sebze ticaretine düzenleme

Meclİs, bu hafta sebze ve meyve ticaretini yeniden düzenleyen tasarı için mesai yapacak.

TBMM Genel Kurulu, haftaya denetimle başlayacak. Genel Kurulda, yarın Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, bir saat süreyle milletvekillerinin soru önergelerini cevaplayacak. Sözlü soruların ardından, uzun süreden beri gündemde bulunan sebze meyve halleriyle ilgili düzenleme ele alınacak. ‘’Temel kanun’’ olarak iki bölüm halinde görüşülecek olan 20 maddelik tasarı, sebze ve meyve ticareti ile arz ve talep derinliği bulunan diğer malların ticaretini yeniden düzenliyor. Bu tasarının yasalaşmasının ardından Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve ürünlerine ilişkin düzenlemeleri içeren Biyogüvenlik Yasa Tasarısı ele alınacak. TBMM’deki ihtisas ve araştırma komisyonları da gündemlerindeki konuları görüşmek üzere toplanacak.

08.03.2010


 

Erdoğan’ın yurt dışı trafiği yoğun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan, İngiltere ve İsveç’e ziyarette bulunucak.

Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan, Suudi Arabistan Kral Faysal Vakfı tarafından verilen ‘’Kral Faysal Uluslararası Ödülü’’nü kabul etmek üzere 8-9 Mart günlerinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a resmî ziyarette bulunacak. Başbakan Erdoğan, İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un davetlisi olarak 16 Mart tarihinde ise İngiltere’ye çalışma ziyaretinde bulunacak. İngiltere Başbakanı Brown ile görüşecek olan Erdoğan, aynı gün İngiltere’deki ziyaretini tamamlayarak akşam saatlerinde İsveç’e geçecek. Erdoğan, İsveç’in başşehri Stockholm’de 17 Mart tarihinde düzenlenecek olan Türkiye-İsveç I. Hükümetlerarası Zirvesi’ne katılacak. Erdoğan’ın, İsveç’te ikili görüşmeler de gerçekleştirmesi öngörülüyor.

08.03.2010


 

Yapıların yüzde 30’u çürük

BayIndIrlIk ve İskân Bakanı Mustafa Demir, ‘’Deprem olursa yıkılma ihtimali yüksek olan yapı stokumuz yüzde 30 civarında tahmin ediliyor’’ dedi.

Bakanı Demir, Bolu İl Bayındırlık Müdürlüğünü ziyaret ederek, çalışmaları yerinde inceledi. Burada bir açıklama yapan Demir, Türkiye’deki tüm yapı stoku içindeki depreme dayanıksız, depremde yıkılma ihtimali yüksek olan yapı stokunun yüzde 30 civarında tahmin edildiğini bildirdi. 5-6 yıl öncesine kadar bu aranın yüzde 50-60’larda bulunduğunu ifade eden Demir, ‘’Yeni yapıların devreye girmesi ve dönüşüm projeleri ile bir kısım dayanıksız yapıların dayanıklı hale dönüştürülmesi, güçlendirmesi yapıldı’’ diye konuştu.

08.03.2010


 

Memur ‘ete’ hasret

TÜRKİYE KAMU-SEN’in araştırmasına göre, memurların yüzde 56’sının gıda alış verişindeki önceliğini ‘’maddî imkânlar’’, yüzde 12’sinin önceliğini ise ‘’sağlıklı ve dengeli beslenme’’ belirliyor.

Türkiye KAMU-SEN Araştırma Geliştirme Merkezi, Ocak ayında 81 ilde bin 360 kamu görevlisinin katılımıyla ‘’Gıda Tüketim Eğilimi’’ anketi gerçekleştirdi. Araştırmayla, kamu görevlileri ve ailelerinin günlük gıda tüketim miktarı ve gıda alış verişlerinde tercihlerinde ön planda tuttukları kriterler ortaya konulmaya çalışıldı. Araştırma kapsamında, memurlara, ‘’Ailenizde Kurban Bayramı dışında kişi başına aylık ortalama ne kadar kırmızı et tüketiliyor?’’ sorusu yöneltildi. Memurların yüzde 24,3’ü bu soruya, ‘’Kurban Bayramı dışında hiç kırmızı et tüketmedikleri’’ cevabını verdi. Memurların yüzde 27,9’u soruyu, ‘’Kişi başına aylık 100 gramdan az’’, yüzde 27,2’si ‘’Kişi başına aylık 100-500 gram arasında’’, yüzde 9,9’u ‘’Kişi başına aylık 500 gram-1 kilogram arasında’’, yüzde 5,9’u ‘’Kişi başına aylık 1-1,5 kilogram arasında’’, yüzde 4,8’i ‘’Kişi başına aylık 1,5 kilogramdan fazla’’ şeklinde cevapladı. Araştırmaya katılanların yüzde 6,6’sı, ‘’Ailenizde kişi başına aylık ortalama ne kadar beyaz et tüketiliyor?’’ sorusuna, ‘’Hiç beyaz et tüketmiyoruz’’ karşılığını verdi. Katılımcıların yüzde 29,8’i bu soruyu, ‘’Kişi başına aylık 100 gramdan az’’, yüzde 36,4’ü ‘’Kişi başına aylık 100-500 gram arasında’’, yüzde 15,8’i ‘’kişi başına aylık 500 gram-1 kilogram arasında’’, yüzde 5,9’u ‘’Kişi başına aylık 1-1,5 kilogram arasında’’, yüzde 5,5’i ‘’Kişi başına aylık 1,5 kilogramdan fazla’’ şeklinde cevapladı. Memurların yüzde 15,4’ü ailelerinde ‘’hiç süt tüketilmediğini’’ bildirirken, yüzde 7,4’ü de ‘’hiç meyve tüketilmediğini’’ ifade etti. Türkiye KAMU-SEN’in araştırması, memurların mutfaktaki tüketim tercihini büyük ölçüde ‘’maddî imkânların’’ belirlediğini ortaya koydu.

Memurların yüzde 56,3’ü ‘’Gıda alış verişinizde önceliğiniz nedir?’’ sorusunu, ‘’Maddî imkânlarım’’ şeklinde cevapladı. Bu soruya verilen diğer cevaplar ve oranları şöyle: Aile bireylerimin karnını doyurmak: Yüzde 24,3.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek: Yüzde 12,9. Günlük kalori ihtiyacını karşılamak: Yüzde 4,4. Canımın istediğini alıyorum: yüzde 1,4. Günlük ihtiyaçlarımızın üstünde kalori almak: Yüzde 0,7.

08.03.2010


 

Anadolu Gençlik Derneği’nden gazetemize ziyaret

Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şube Başkanı Muhammed Kerem Öncel ve İl Yönetim Kurulu üyeleri Selçuk Baş ile Erhan Kırbaç, Gazetemiziyaret ederek, İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Gündemdeki konuların konuşulduğu sohbette Başkan Öncel, Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şubesi katkılarıyla gerçekleştirilecek olan Çanakkale Zaferi’nin 95. yılı için düzenlenen yarışmalar ve şehitlerimizin anılacağı “250 Bin Şehide 250 Bin Hatim” programlarıyla ilgili bilgiler verdi. Altıncısı düzenlenecek olan geleneksel yarışma, lise öğrencileri için şiir, ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar için ise resim ve kompozisyon dallarında yapılacak. Birincilere bilgisayar, ikincilere video kamera, üçüncülere ise dijital fotoğraf makinası ödüllerinin verileceği yarışmaya 19 Mart’a kadar müracaat edilebilecek. Ödül töreni, 27 Mart Cumartesi saat 19:00’da Eminönü Halk Eğitim Merkezi’nde yapılacak. Çanakkale Zaferi’nin 95. yıldönümünde bütün şehitlerimizin 250 bin hatimle anılacağı Hatim Duası programı ise 20 Mart Cumartesi günü Çanakkale Şehitliği’nde yapılacak. Yarışmalar ile ilgili detaylı bilgi almak, ayrıca Hatim veya Cüz okumak isteyenler 0 (212) 534 88 00 numaralı telefonu arayarak isimlerini yazdırabilirler.

08.03.2010


 

Ankara’lı şoförlerden ulaşım fiyatına protesto

ANKARA’LI minübüsler ve özel halk otobüsleri ulaşım fiyatlarında 2003 yılına dönülmesi kararını protesto etmek için bugün saat 10.00’a kadar kontak kapatma kararı aldı.

Ulaşım fiyatlarında eskiye dönülmesi yönünde Danıştay 2. ve 9. Dairesi’nin verdiği karar dolayısıyla özel halk otobüsleri ve minbüsler bugün trafiğe çıkmama kararı aldı. Minübüscü esnafı saat 10.00’a kadar, özel halk otobüsleri ise tüm gün trafiğe çıkmama kararı aldı. Ankara Minübüscüler odası Başkanı Hacı Bekir Gani, verdikleri karardan dolayı Ankaralı vatandaşlardan özür dilediklerini anlatarak, “Ankara halkından özür diliyoruz, bu karardan dolayı etkileneceklerini biliyoruz. Minibüscü esnafımız mağdur oldu. Eylemlerimiz devam edecek. Sabah ve akşam belli bulvarlarda cadde trafiğini tıkayacağız. Bazı belediyelerin 2 saatte yürütmeyi durdurma kararı aldığını biliyoruz. Hukukçularımıza çağrıda bulunuyoruz. İvedilikle bu kararı düzeltsinler. Bu hafta tüketici esnaflarının önünde eylem yapılacak” şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de peş peşe binişlerde indirim uygulamasının kaldırılması uygulamalar başlatacaklarını belirtti.

08.03.2010


 

Hayatın yükü kadınların omuzlarında

MUĞLA Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, Türkiye’de hayatın yükünün çoğunun kadınların omuzlarında olduğunu belirterek, ‘’Kadınlar günde ortalama 5 saat 17 dakikayı ev işleri ve çocuk bakımına ayırıyor, erkeklerin bu aktiviteler için ayırdığı zaman 51 dakika’’ dedi.

Muğla Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, TÜİK’in 2006 yılında yaptığı zaman kullanım istatistiklerine göre Türkiye’de yaşayan kadınların günde ortalama 5 saat 17 dakika ev işleri ve çocuk bakımı için harcadığını söyledi. Dedeoğlu, şöyle devam etti: ‘’Erkeklerin bu aktiviteler için ayırdığı zaman sadece 51 dakika. Herhangi bir işte çalışan erkekler ekonomik aktivite için 6 saat 8 dakika çalışıyor, çalışan kadınlar ise ancak 4 saat 19 dakika harcıyor. Yani çalışsalar bile kadınlar işte erkeklerden daha az zaman harcıyorlar. Erkekler ise ev işlerine çok az zaman ayırarak aslında ev işleri ve çocuk bakımının kadın işi olduğunu gösteriyorlar.’’ Dedeoğlu, Türkiye’de yaşayan kadınların yaşlıların bakımı konusunda da önemli roller üstlendiğini hatırlattı.

08.03.2010


 

Doğu’da kar köy yollarını kapattı

DOĞU Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı dolayısıyla 158 köy yolu ulaşıma kapandı. Bölgede aralıklarla devam eden kar yağışı, özellikle yüksek kesimlerde ulaşımı olumsuz etkiliyor.

Bölge illerinden Erzurum’da 113, Tunceli’de 38, Kars’ta 4 ve Ardahan’da 3 olmak üzere toplam 158 köy yolunda, kar yağışı dolayısıyla ulaşım sağlanamıyor. Yolu ulaşıma kapalı olan köylerde, hasta nakillerinde sıkıntı yaşanıyor. Erzurum’da kar yağışı sebebiyle ulaşımın sağlanamadığı köylerden 5 hasta, karla mücadele ekiplerince hastanelere ulaştırıldı. İl Özel İdarelere bağlı karla mücadele ekiplerinin, kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü öğrenildi. Kar yağışı, kara yollarında da ulaşımı olumsuz etkiledi. Karayazı-Göksu kara yolunda kara saplanması sonucu mahsur kalan otomobil, bölgeye sevk edilen Karayolları ekipleri tarafından kurtarıldı.

08.03.2010


 

Öğretmenler 13 Mart’ta alanlara iniyor

TÜRK Eğitim-Sen ,13 Mart’ta Ankara’da yapacağı miting ile başta sözleşmeli öğretmenlerin kadro talebi olmak üzere eğitim çalışanlarının sosyal ve ekonomik sorunlarını dile getirecek.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk 13 Mart’ta düzenleyecekleri miting ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, eğitim çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere YÖK ve hükümete birçok ortamda dile getirdiklerini ancak bir türlü sonuç alamadıklarını söyledi. Problemlerin diyolog yoluyla çözülmesini istediklerini bunun gerçekleşmediğini belirten Koncuk, “Eğitim çalışanlarının problemleri adına ciddî bir çözüm getirilmedi. Biz de bunun üzerine düzenleyeceğimiz miting ile eğitim çalışanlarının sosyal ve ekonomik problemlerini dile getireceğiz. Sözleşmeli istihdam modeli eğitimin her alanını etkiler hale geldi. Millî Eğitim Bakanlığı’nda şu anda 68 bin sözleşmeli öğretmen bulunuyor. Bütün bunların çözümü için bize sokaklar işaret edildi. Türk Eğitim-Sen olarak eylemi bir amaç olarak görmüyoruz” dedi. Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması için kendilerine söz verdiğini hatırlatan Koncuk, düzenleyecekleri miting ile Bakan Çubukçu’ya bu sözünü de hatırlatacaklarını söyledi.

08.03.2010


 

Sağlık ve cenaze hizmetlerinde örnek belediye

YILDIRIM Belediyesi sağlık ve cenaze hizmetlerinde Türkiye’ye örnek oldu.

Sosyal güvencesi olanlarla birlikte yoksullara da hizmet veren Yıldırım Tıp Merkezi 2009 yılında 167 bin kişiyi tedavi ederken, 7 aracıyla tam teşekküllü hizmet veren cenaze ekibi ise 3 bin 200 kişinin defnedilmesinde yardımcı oldu. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, 4441602 numaralı sağlık hattıyla hasta olan vatandaşların ayağına doktoru götürdüklerini söyledi. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, sağlık ve cenaze hizmetlerinin birinci öncelikleri olduğunu belirterek, “Yıldırım Tıp Merkezi SGK’lı vatandaşlarımızın yanı sıra yoksulların da ücretsiz tedavisini yapıyor. 2009 yılında 167 bin hasta tedavi edildi. 5 bin 189 röntgen, bin 538 ultrason, 67 bin laboratuvar tetkiki yapıldı, 45 bin 600 acil hastaya müdahale edildi. Randevu sistemiyle çalışan Yıldırım Tıp Merkezi’nde kadın doğum, çocuk, dahiliye, kulak burun boğaz, göz, radyoloji ve diş uzmanları görev yapıyor. Tetkik ve tedavi ücretlerinde SGK’lılardan fark alınmıyor. Yoksullara da ücretsiz hizmet veriyoruz” dedi.

08.03.2010


 

Reklâmlar çocukları olumsuz etkiliyor

Ayzep Psikolojik Danışmanlık Merkezi Psikoterapisti Ayla Kerte, reklâmlarda kullanılan renkli, hızla geçen, gerçekle ilgisi olmayan abartılı ifadelerin, taahhütlerin çocukların gelecek yıllardaki psikolojik ve sosyolojik yapısına ciddî zararlar verdiğini söyledi.

Firmaların içinde bulundukları sektörde uzun süre kalıcı olabilmek için özellikle çocuklara yönelik reklâm faaliyetleri yürüttüğüne dikkat çeken Kerte, yapılan birçok reklâmın çocukların psikolojisine zarar verdiğini belirtti. Ketre, reklâmlarda belli bir firma ve markanın lehine olumlu düzeyde satışları arttırmak amacıyla yapılan ve satın almayı kolaylaştırırken hedef kitlelerin zihinlerini manipüle edici bir dizi yöntemler kullanıldığını anlattı. Söz konusu manipülasyonlarda asıl dikkat edilmesi gerekenin büyüme çağında olan çocuklar olduğunu belirten Ayla Ketre, şunları söyledi: “Çocuklar reklâmlardan sanılandan çok daha fazla olumsuz etkileniyor. Özellikle temizlik, gıda gibi firma reklâmlarından çocukların olumsuz bir biçimde etkilenmemeleri için aktarılan mesajların, kullanılan teknik araç ve gereçlerin, animasyon öğelerinin çok iyi bir biçimde hatta bir pedagog denetiminden geçirilerek yayınlanması gerektiğini savunuyoruz.”

EBEVEYNLER ÇOCUKLARINA

REKLÂM İZLETTİRMEMELİ

Anne ve babalara, çocuklarını reklâmların olumsuz etkilerine karşı korumaları çağrısında da bulunan Ketre, çocukların gerçekleri değerlendirme yetileri henüz gelişmediği için reklâmların ikna edici mesajlarına karşı savunmasız olduklarını hatırlattı. Anne ve babaların gerçekle bağdaşmayan reklâmları çocuklarına izletmemelerini veya reklâmın hemen ardından onun gerçek olmadığını çocuklarıyla paylaşmalarını isteyen Ketre, reklâm veren firmaların ve reklâm hazırlayan ajansların da yalnızca ürünü satmaya odaklanmak yerine sosyal sorumlulukları da dikkate almaları gerektiğini bildirdi. Ketre, önemli olanın ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmek değil söz konusu rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önlemek olduğunu sözlerine ekledi.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

08.03.2010


 

6 metrelik 3 boyutlu köpekbalığı

Dünyada ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan İstanbul Gürpınar’daki deniz canlıları müzesine ressam Abidin Yurdakul yine dünyada eşine rastlanmayan bir resim çalışmasına imza atarak, 20 dakika içinde, gözlük kullanmadan da çıplak gözle izlenebilen 3 boyutlu 6 metrelik köpekbalığı resmi yaptı.

Dünya ve Türk karasularında yaşayan deniz canlılarının mumyalanmış iskeletlerini bünyesinde bulunduran İstanbul Gürpınar’daki Balıkçı Kenan Deniz Canlıları Müzesi’nde bir ilke daha imza atıldı. Dünyada eşine benzerine rastlanmayan müzede yine dünyada şahit olunmamış bir çalışma gerçekleştirildi. Ressam Abidin Yurdakul, ancak özel bir gözlük kullanıldığında ayrıntıları fark edilebilen 3 boyutlu resmi çıplak gözle de görünebilir hale getirdi. Müze salonunun zeminine sergideki bir camgöz köpekbalığının resmini çizen Yurdakul, “Benim yaptığım bu resim Türk eseri 3 boyutlu bir resim olma özelliğini taşıyor. Çalışmamın en önemli özelliği gözlüksüz de seyredilebilmesi” şeklinde konuştu.

08.03.2010


 

Küba, turistlerden sağlık sigortası istiyor

Küba, Mayıs ayından itibaren ülkeyi ziyaret edenlerden sağlık sigortası yaptırmasını isteyecek.

Küba resmî gazetesinin internet sitesinde yer alan, Mayıs ayında yürürlüğe girecek kararnamede, sağlık sigortasının ülkeye girişlerde, hükümetin onay verdiği yerli ve yabancı şirketlere yaptırılacağı kaydedildi. Ülkede geçici olarak ikamet edecek yabancılar, turistler, yurt dışında yaşayan vatandaşların yaptırması zorunlu olan sağlık sigortasından, diplomatlar ile uluslar arası kuruluşların temsilcileri muaf tutulacak. Ana gelir kaynaklarından birinin turizm olduğu Küba’yı 2009’da, 2 milyon 420 bin kişinin ziyaret ettiği bildiriliyor.

08.03.2010


 

İstanbul’da enerji yürüyüşü yapılacak

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası (ASEH) çerçevesinde İstanbul’da da 26 Martta, ‘’Adım Adım Sürdürülebilir Enerji’’ sloganı ile ‘’İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü’’ yapılacak.

İstanbul Sürdürülebilir Enerji Haftası (İSEH) Platform Yürütücüsü Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası’nın, 2005 yılında Avrupa Komisyonu tarafından başlatıldığını hatırlatarak, haftanın 22-26 Mart arasında başta Brüksel olmak üzere pek çok şehirde gerçekleştirileceğini dile getirdi. Karaosmanoğlu, haftanın bu yılki odak konusunun ‘’Şehirlerin İklim Değişikliğine Karşı Girişimleri’’ olarak belirlendiğini ifade ederek, hafta çerçevesinde sergiler, konferanslar, online faaliyetler düzenleneceğini kaydetti. Karaosmanoğlu, 26 Martta, Galatasaray-Taksim arasında ‘’Adım Adım Sürdürülebilir Enerji’’ sloganı ile ‘’İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü’’ yapılacağını da belirtti.

08.03.2010


 

Yolda bulduğu parayı bağışladı

ElazIğ’In Keban ilçesinde, ilköğretim öğrencisi, yolda bulduğu 50 TL’yi Türkiye Diyanet Vakfı temsilciliğine bağışladı. Keban Atatürk İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Esra Çelik (11), 10 gün önce Değirmenbaşı Mahallesi’ndeki evinden okuluna giderken yolda 50 TL buldu.

Paranın sahibini bulamayan Çelik, çevresindekilerin önerisiyle parayı makbuz karşılığında ilçe müftülüğünde Türkiye Diyanet Vakfı temsilciliğine bağışladı. Çelik, parayı bulduğunda, kaybeden kişinin ne kadar üzülmüş olabileceğini düşündüğünü söyledi. Kendisine ait olmayan parayı harcamak istemediğini belirten Çelik, ‘’Paranın hayır getirmeyeceğini biliyordum. Ben de parayı hayır için kullanacak bir kuruma bağışladım ve makbuzumu aldım. Bundan dolayı huzurluyum’’ dedi.

08.03.2010


 

Çöplükte orman oluşturuluyor

İzmİr Büyükşehir Belediyesi, Torbalı ilçesine bağlı Ayrancılar Mahallesi’ndeki eski çöplük alanına diktiği fidanlarla bölgenin dokusunu canlandırdı. Ayrancılar’da, 80 dönümlük eski çöp sahasını düzenleyen ve ekim için toprağı uygun hale getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, bölgeye 4 bin 855 adet ağaç dikti. Dikilen ağaçların 3 bin 955’i fıstık çamı, geriye kalan 900’ü ise kara selviden oluşuyor.

08.03.2010


 

Dresden’de Türk Odası’nın açılışı yapıldı

Rezidans Sarayı’nda açılışı gerçekleştirilen “Türckische Cammer” (Türk Odası) adlı Osmanlı sergisinin kurdelesini Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ve Dresden Eyaleti Başbakanı Stanislaw Tillich birlikte kesti.

Açılış konuşmasında Davutoğlu, “Sizlerle birlikte olmak benim için büyük bir onur. Türkiye ve Almanya ilişkileri sadece devletler arası ilişkiler değil, aynı zamanda halklar arası, kültürler arası köklü ilişkilerdir” dedi.

Davutoğlu, “Bu köklü ilişkileri zenginlendirmek amacıyla bu serginin açılışını tertip etmeleri dolayısıyla Tillich ve Westerwelle’ye teşekkür ediyorum. Gelecekte Türk-Alman ilişkilerinin daha da gelişeceğini teyit ediyorum” şeklinde konuştu.

Davutoğlu’ndan sonra konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle de, Davutoğlu’nun sergi açılışına katılmasından dolayı büyük bir onur duyduğunu belirterek, “Bu serginin açılışıyla birlikte, sadece Dresden ya da Saksonya eyaleti adına değil, Almanya adına çok büyük bir açılışa imza atılmaktadır. Bu son derece önemli faaliyet ile birlikte Türkiye’nin büyük bir kültür ulusu olduğunu görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Bakan Westerwelle, Tillich ve beraberindekiler daha sonra sergiyi gezdi. Rezidans Sarayı’nda açılan sürekli sergide 15 ile 19’uncu yüzyıllar arasında Dresden kralları tarafından toplanan ya da satın alınan yaklaşık 600 parça Osmanlı silâhı ve eşyası yer alıyor. Dresden / iha

08.03.2010


 

Kadınlar şikâyet edemiyor

Erkek ve Kadın Hakları Derneği (ERKADER) Başkanı Halil Sevindi, eşine şiddet uygulayan kocaya 6 aya kadar evden uzaklaştırma cezası verildiğini belirterek, ‘’Kocasının eve 3-5 ay sonra daha sinirli geleceğini bilen kadınlar eşlerinden şikâyetçi olamıyor’’ dedi.

Sevindi, yasaların kadın haklarını ve kadını korumakta yeterli olmadığını, iyileştirilmemesi durumunda kadın haklarıyla ilgili istenmeyen yönlere gidilebileceğini söyledi.

08.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl