tercih edilir. Meselâ, ramazan hilâlinin sübutunu ihbar
        
        
          eden iki adam, binler münkirlerin inkârlarını hiçe atarlar.
        
        
          elhâsıl, dünyada bundan daha doğru bir haber, daha
        
        
          sağlam bir dava, daha zahir bir hakikat olamaz. demek,
        
        
          şüphesiz
        
        
          dünya bir mezraadır
        
        
          ;
        
        
          
            (1)
          
        
        
          mahşer ise, bir beyder-
        
        
          dir, harmandır. Cennet, cehennem ise birer mahzendir.
        
        
          ®
        
        
          
            beyder:
          
        
        
          harman yeri.
        
        
          
            elhâsıl:
          
        
        
          kısacası.
        
        
          
            hakikat:
          
        
        
          gerçek.
        
        
          
            hilâl:
          
        
        
          ay.
        
        
          
            ihbar:
          
        
        
          haber verme.
        
        
          
            mahşer:
          
        
        
          âhirette toplanılacak
        
        
          yer.
        
        
          
            mezraa:
          
        
        
          tarla.
        
        
          
            mahzen:
          
        
        
          içinde eşya saklana-
        
        
          cak yer.
        
        
          
            münkir:
          
        
        
          inkâr eden.
        
        
          
            sübut:
          
        
        
          gerçekleşme.
        
        
          
            tercih:
          
        
        
          seçme.
        
        
          
            zahir:
          
        
        
          açık, belli.
        
        
          dokuZunCu HakikaT / 10. sÖZ
        
        
          
            | 308 |
          
        
        
          
            a
          
        
        
          
            ltıncı
          
        
        
          
            H
          
        
        
          
            üccet
          
        
        
          
            -
          
        
        
          
            i
          
        
        
          
            i
          
        
        
          
            ManiYe
          
        
        
          
            AsA-yı MûsA
          
        
        
          
            1
          
        
        
          . Aclûni, Keşfü'l-Hafâ, 1:495; Aliyyü'l-Kàrî, Esrarü'l-Merfua, s. 205.