Emirdağ Lâhikası - page 726

hastalık münasebetiyle yanıma gelenler ders alsınlar di-
ye, rahmet-i İlâhiye tarafından hastalandırılmıflım.
evet, sanki sevgili, müflfik üstadımız İhtiyarlar risale-
sini gençlere, Hastalar risalesini sıhhatte olanlara yaz-
mış.
Sa l i sen:
orada bulunan ve sevgili üstadımızın kıy-
mettar hizmetinde bulunan muhterem arkadaşlarımıza,
hem birer birer selâm, hem bayramlarını tebrik ederim.
sevgili üstadımızın ellerinden, kardeşlerimizin gözlerin-
den öperim.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
Çokkusurluvehastatalebeniz­
MehmedFeyzi
ì®í
Œ
3 1 3
œ
(2)
o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
Aziz,SıddıkKardeşlerim!
Bir zat, uzunca bir mektup yeni hurufla bana yazmış,
kendisinin kim olduğunu bildirmemiş. üç noktada şüphe
edip bir nevi itiraz gibi yanlış mana verdiği için güya bi-
zi ikaz ediyor. Meşrebimiz münakaşa ve münazara olma-
dığından ve kusurumuzu hakiki olarak gösterenlerden
memnun olduğumuzdan, bu meçhul zatın mektubunda
aziz:
izzetli, muhterem, saygın.
güya:
sanki.
hakikî:
gerçek.
hizmet:
görev, vazife.
huruf:
harfler.
ikaz:
uyarı.
itiraz:
direnme, karşı koyma.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
kusur:
eksiklik, noksan.
mana:
anlam.
meçhul:
bilinmeyen, hakkında
bilgi olmayan.
meşrep:
yaratılış, tabiat, huy,
mizaç, ahlâk.
muhterem:
saygı değer, hür-
mete layık, saygın.
münakaşa:
tartışma.
münasebet:
vesile, alâka, bağ.
münazara:
bir konu üzerinde
belli kurallara uyularak yapı-
lan tartışma.
müşfik:
şefkatli, merhametli,
sevgi ve ilgi gösteren.
nevi:
çeşit.
rahmet-i ilâhîye:
Allah’ın son-
suz rahmeti, İlâhî rahmet.
salisen:
üçüncü olarak.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
sıddık:
çok doğru, dürüst,
hakkı ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
sıhhat:
sağlık, esenlik.
talebe:
öğrenci.
zat:
kişi, şahıs.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
2.
Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
| 726 | Emirdağ Lâhikası – ıı
1...,716,717,718,719,720,721,722,723,724,725 727,728,729,730,731,732,733,734,735,736,...1032
Powered by FlippingBook