Emirdağ Lâhikası - page 766

Œ
3 2 4
œ
(1)
o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
samsun Mahkemesinden sorgu ve savcının
Büyük
Cihad
’da intişar eden bir şekvâma dair beni samsun
Ağır Ceza Mahkemesine vermelerine dair bir davetiye
geldi. Bana okudular. İçinde yalnız dört nokta nazar-ı
ehemmiyete alınabilir gördüm:
B
iriNCisi
:
BüyükCihad
’ın müdür-i mes’ulü mahkeme-
de müddeiumumîye demiş ki: “said nursî o makaleyi ba-
na göndermiş. Ben de neşrettim.”
Bu meselenin hakikati şudur:
Ben hasta iken emirdağındaki kardeşlerim yanıma gel-
diler. emirdağında başıma gelen zalimâne hâdiseye dair
konuştuk. Hem hastalıklı, hem hiddetli, hem Ankara’ya
şekvâ suretinde bir şeyler söylemiştim. Yanımdaki hiz-
metçim kaleme aldı. nur talebelerinin tensibiyle Anka-
ra’daki bir iki nur talebesine gönderip, tâ bazı dindar
meb’uslara göstersinler, bu hastalığımda bana sıkıntı
verilmesin. Hem gönderilmiş. Bazı meb’uslar da görmüş.
Ve bilmediğimiz bir zatın hoşuna giderek
BüyükCihad
müdürüne göndermiş. Ben kasem ederim ki, o zaman-
dan şimdiye kadar bilmiyorum ki kim göndermiş. Fakat
neşrolduktan sonra bir nüsha buraya gelmiş. Yeni harf-
leri bilmediğim için bana birisi okudu. Ben memnun ol-
dum. “Allah razı olsun neşredenlere” dedim. gerçi otuz
beş seneden beri siyaseti terk etmiştim. Fakat
Büyük­
dair:
alakalı, ilgili.
dindar:
dinin emirlerini yerine ge-
tiren.
gerçi:
her ne kadar.
hâdise:
olay.
hakikat:
gerçek.
intişar:
yayınlanma, neşrolma.
kasem:
yemin, ant.
mebus:
milletvekili.
müddeiumumî:
savcı.
nazar-ı ehemmiyet:
pek
önemli görerek, pek mühim
olduğunu düşünerek olan ba-
kış.
neşir:
yayım, yayın.
nokta:
konu ile ilgili bölüm.
Nur:
Risale-i Nur.
nüsha:
suret.
razı:
hoşnut olma, kabul etme.
şekva:
şikayet.
talebe:
öğrenci.
tensip:
uygun görme, müna-
sip kılma, uygun bulma.
zalim:
zulmeden, acımasız ve
haksız davranan.
zat:
kişi, şahıs.
1.
Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
| 766 | Emirdağ Lâhikası – ıı
1...,756,757,758,759,760,761,762,763,764,765 767,768,769,770,771,772,773,774,775,776,...1032
Powered by FlippingBook