Emirdağ Lâhikası - page 769

Œ
3 2 5
œ
(1)
o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
samsun’dan gelen tebliğnameye karşı kısaca cevabımı
samsun Heyet-i Hâkimesine takdim ediyorum:
Bi r inc i s i :
Ben makalemi kendim göndermemişim.
Bütün buradaki dostlarım biliyorlar.
İ k inc i s i :
Benim gizli düşmanlarımın suikastıyla zehir
tesemmümü ile şiddetli hastalığımdan yanımdaki camie
on defada ancak bir defa gidebiliyorum. Bu samsun
Mahkemesini yakınımızdaki eskişehir’e naklini kanunen
talep ediyorum.
ì®í
Œ
3 2 6
œ
GaYET EhEmmiYETLi Bir hâdisE,
Bir isTida VE Bir ŞEkVâdır
pakistan’da çıkan
Essıddık
namındaki mühim bir mec-
mua elimize geçti. Baktık ki, elli sayfalık o mecmuanın
yarısına yakın kısmı risale-i nur’un bazı makaleleridir.
Ve bilhassa başında risale-i nur’dan Yirmi İkinci Mektu-
bun Birinci Mebhasını gayet ehemmiyetle ve takdirle
âlem-i İslâm’a,
(2)
l
In
ƒr
Np
G n
¿ƒo
æp
erD
ƒo
ªr
dG Én
ªs
fp
G
ayetine bir davetna-
me hükmünde yazdığını gördük. Şimdi o Arabî mecmua-
nın tercüme ettiği risalenin aslı olan türkçesini efkâr-ı
âmmeye, hususan bu hükûmet-i İslâmiyenin reislerine ve
Emirdağ Lâhikası – ıı | 769 |
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
suikast:
kötü kasıt, kötü niyet;
kötü kasıtla iş yapma, tuzak
kurma.
şekva:
şikayet.
takdim:
arz etme, sunma.
takdir:
kıymet verme, beğenme.
talep:
isteme, dileme.
tebliğname:
tebliğ yazısı, duyuru,
ilân.
tesemmüm:
zehirlenme.
âlem-i islâm:
İslâm âlemi, İs-
lâm dünyası.
arabî:
Arapça.
ayet:
Kur’ân cümlesi.
bilhassa:
özellikle.
davetname:
çağrı pusulası.
defa:
kere, kez, yol.
efkâr-ı amme:
genelin, umu-
mun, düşünceleri, umuma ait
düşünce, kamuoyu.
ehemmiyet:
önem, değer,
kıymet.
gayet:
son derece.
hâdise:
olay.
heyet-i hâkime:
hâkimler he-
yeti, hakimler kurulu.
hususan:
bilhassa, özellikle.
hükmünde:
değerinde, ye-
rinde.
hükümet-i islamiye:
İslam
hükümeti.
istida:
resmî makamlara bir
işin yapılmasını istemek mak-
sadıyla yazılan yazı, dilekçe.
kanunen:
kanuna göre, ka-
nunca, kanuna uyarak, kanun
yolu ile.
mecmua:
dergi.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
nakil:
bir şeyi başka bir yere
götürme, taşıma.
nam:
ad.
risale:
kitap, kitapçık.
1.
Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
2.
Mü’minler kardeştirler. (Hucurat Suresi: 10.)
1...,759,760,761,762,763,764,765,766,767,768 770,771,772,773,774,775,776,777,778,779,...1032
Powered by FlippingBook