Emirdağ Lâhikası - page 853

kimseye göstermeye tenezzül etmedim. Hem de lüzum
olmamış.
SaidNursî
Ankara’dakiikiemniyetmüdürüneçokselâmediyo-
rum.Böyleşeylereehemmiyetvermesinler.
ì®í
Œ
3 6 4
œ
(1)
o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
(2)
Ék
ªp
FGn
O Gk
ón
HG o
¬o
JÉn
cn
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µr
«n
?n
Y o
?n
Ós
°ùdn
G
Aziz,SıddıkKardeşlerimiz!
Ev vel en:
üstadımız leyle-i Beratınızı tebrik ediyor.
Hem selâm ve dua ediyor.
San i yen:
diyarbakır’dan dün aldığımız mektupta ifa-
de edildiğine göre, diyarbakır havalisiyle beraber Şarkta
şimdi iki yüz kadar nur dershaneleri açılmış. Ayrıca di-
yarbakır’da kadınlara mahsus dört beş dershane-i nuriye
varmış. İnşaallah bu büyük bir hayrın alâmetidir.
üstadımız on sene evvel işaret ve büyük menfaatini
beyan ettiği nur Medreselerinin şimdi bu zamanda açıl-
ma işi, tam tahakkuk safhasına girmiş bulunuyor. o za-
man demişti: “Şimdi resmen din tedrisatı için hususî
dershaneler açılmasına izin verilmesine binaen nur Şa-
kirtleri mümkün olduğu kadar her yerde küçücük bir
dershane-i nuriye açmak lâzımdır. gerçi herkes kendi
kendine bir derece istifade eder; fakat herkes her bir
Emirdağ Lâhikası – ıı | 853 |
devlet tarafından.
safha:
devre, merhale.
saniyen:
ikinci olarak.
selâm:
selâm, esenleme; Allah’ın
rızasını kazanmak için mü’minlerin
birbirine ettiği selâmün aleyküm
şeklindeki dua.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
şakirt:
talebe, öğrenci.
şark:
doğu, doğu bölgeleri.
tahakkuk:
gerçekleşme, mey-
dana gelme, olma.
tebrik:
kutlama. uğurlu, hayırlı,
mübarek olmasını dileme.
tedrisat:
öğretmeler, okutmalar,
ders vermeler; öğretim.
tenezzül:
kendine aykırı düşen bir
işi veya durumu kabul etme, al-
çalma.
alâmet:
belirti, işaret, iz.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
beyan:
bildirme, açıklama,
söyleme.
binaen:
-den dolayı, bu se-
bepten.
dershane-i Nuriye:
Nur ders-
hanesi, nur medresesi, Risale-
i Nur okunan ve okutulan yer-
ler.
dua:
yalvarma, yakarış, niyaz.
ehemmiyet:
önem, değer,
kıymet.
evvel:
önce.
evvelen:
evvelâ, birinci, ilk
olarak.
gerçi:
her ne kadar...
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
hususî:
özel.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
istifade:
faydalanma, yarar-
lanma.
lâzım:
gerekli, lüzumlu.
leyle-i Berat:
Berat Gecesi, Şa-
ban ayının 15. gecesi.
mahsus:
has, özgü.
medrese:
ders okutulan yer.
menfaat:
fayda.
Nur:
Risale-i Nur.
resmen:
resmî bir şekilde,
1.
Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
2.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı ebedî olarak daima üzerinize olsun.
1...,843,844,845,846,847,848,849,850,851,852 854,855,856,857,858,859,860,861,862,863,...1032
Powered by FlippingBook