sizlerle çok müştak olduğum uzun konuşmayı hoş gör-
        
        
          mediği için, kısa kesip ruhucanımla her birinize binler se-
        
        
          lâm. Maşaallah, bârekâllah derim.
        
        
          Bu mübarek Şuhur-i Selâsede
        
        
          duanıza çok muhtaç kardeşiniz
        
        
          
            Said Nursî
          
        
        
          ì@í
        
        
          ‡
        
        
          21
        
        
          ·
        
        
          
            ahiR Zamandan haBER VEREn
          
        
        
          
            mühim BiR hadis
          
        
        
          
            (1)
          
        
        
          /
        
        
          ?p
        
        
          ôr
        
        
          en
        
        
          Ép
        
        
          H *G n
        
        
          ?p
        
        
          Jr
        
        
          Én
        
        
          j »
        
        
          s
        
        
          à`n
        
        
          M u
        
        
          ?n
        
        
          ër
        
        
          dG n
        
        
          ¤n
        
        
          Y n
        
        
          øj/
        
        
          ôp
        
        
          gÉn
        
        
          X »/
        
        
          às
        
        
          e o
        
        
          G r
        
        
          øp
        
        
          e l
        
        
          án
        
        
          Øp
        
        
          F B Én
        
        
          W o
        
        
          ?Gn
        
        
          õn
        
        
          J n
        
        
          ’
        
        
          ramazan-ı şerifte onuncu günün ikinci saatinde bir-
        
        
          den bu hadis-i şerif hatırıma geldi. Belki, risale-i nur Şa-
        
        
          kirtlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğü-
        
        
          me binaen ihtar edildi.
        
        
          
            (2)
          
        
        
          »/
        
        
          às
        
        
          e o
        
        
          G r
        
        
          øp
        
        
          e l
        
        
          án
        
        
          Øp
        
        
          F B Én
        
        
          W o
        
        
          ?Gn
        
        
          õn
        
        
          J n
        
        
          ’
        
        
          şedde sayılır, tenvin sayılmaz;
        
        
          fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki ederek, ni-
        
        
          hayet devamına ima eder.
        
        
          
            (3)
          
        
        
          *G s
        
        
          ’p
        
        
          G n
        
        
          Ör
        
        
          «n
        
        
          ¨r
        
        
          dG o
        
        
          ºn
        
        
          ?r
        
        
          ©n
        
        
          j n
        
        
          ’
        
        
          .
        
        
          
            (4)
          
        
        
          u
        
        
          ?n
        
        
          ër
        
        
          dG n
        
        
          ¤n
        
        
          Y n
        
        
          øj/
        
        
          ôp
        
        
          gÉn
        
        
          X
        
        
          şedde sayılır, fıkrası dahi, makam-ı
        
        
          cifrîsi bin beş yüz altı edip, bu tarihe kadar zahir ve aşi-
        
        
          kârâne, belki galibâne; sonra tâ kırk ikiye kadar gizli ve
        
        
          mağlûbiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine
        
        
          remze yakın ima eder.
        
        
          
            (6)
          
        
        
          *G s
        
        
          ’p
        
        
          G n
        
        
          Ör
        
        
          «n
        
        
          ¨r
        
        
          dG o
        
        
          ºn
        
        
          ?r
        
        
          ©n
        
        
          jn
        
        
          ’
        
        
          
            (5)
          
        
        
          @$Gn
        
        
          ór
        
        
          æp
        
        
          Y o
        
        
          ºr
        
        
          ?p
        
        
          ©r
        
        
          dGn
        
        
          h
        
        
          
            K
          
        
        
          
            astamonu
          
        
        
          
            L
          
        
        
          
            âhiKası
          
        
        
          
            | 51 |
          
        
        
          
            fıkra:
          
        
        
          bent, madde, paragraf.
        
        
          
            galibâne:
          
        
        
          galip gelmiş gibi, galip
        
        
          sıfatıyla.
        
        
          
            hadis:
          
        
        
          Hz. Muhammed’e (asm) ait
        
        
          söz, emir, fiil veya Hz. Peygambe-
        
        
          rin onayladığı başkasına ait söz, iş
        
        
          veya davranış.
        
        
          
            hadis-i şerif:
          
        
        
          Peygamberimizden
        
        
          aktarılan sözlerin genel adı.
        
        
          
            ihtar:
          
        
        
          hatırlatma, uyarı.
        
        
          
            ima:
          
        
        
          işaretle anlatma, üstü kapalı
        
        
          ifade etme.
        
        
          
            mağlûbiyet:
          
        
        
          yenilgi, yenilme.
        
        
          
            makam-ı cifrî:
          
        
        
          cifre ait makam,
        
        
          cifir hesabına göre ulaşılan neti-
        
        
          ce, sayı değeri.
        
        
          
            maşaallah:
          
        
        
          Allah’ın istediği gibi,
        
        
          Allah’ın istediği olur anlamında
        
        
          hayret ve memnunluk ifade eden
        
        
          bir ibare.
        
        
          
            mübarek:
          
        
        
          feyizli, bereketli, kutlu.
        
        
          
            mühim:
          
        
        
          önemli, ehemmiyetli.
        
        
          
            müştak:
          
        
        
          arzulu, fazla istekli, işti-
        
        
          yak gösteren.
        
        
          
            nihayet:
          
        
        
          son, sınır.
        
        
          
            Ramazan-ı Şerif:
          
        
        
          mübarek, şeref-
        
        
          li Ramazan ayı.
        
        
          
            remiz:
          
        
        
          işaret, bir manayı ifade
        
        
          eden veya bir manaya delalet
        
        
          eden işaret ve şekil.
        
        
          
            Risale-i nur:
          
        
        
          Nur Risalesi, Bediüz-
        
        
          zaman Said Nursî’nin eserlerinin
        
        
          adı.
        
        
          
            ruh:
          
        
        
          dirilik kaynağı, hayatın te-
        
        
          meli ve sebebi olan manevî var-
        
        
          lık.
        
        
          
            selâm:
          
        
        
          barış, rahatlık, selamet ve
        
        
          esenlik dileme.
        
        
          
            şakirt:
          
        
        
          talebe, öğrenci.
        
        
          
            şedde:
          
        
        
          Arapça ve Farsçada iki de-
        
        
          fa okunması gereken bir harfin
        
        
          üzerine konulan ve o harfi iki de-
        
        
          fa okutan işaret.
        
        
          
            şuhur-i selâse:
          
        
        
          Üç Aylar; Recep,
        
        
          Şaban ve Ramazan.
        
        
          
            taife:
          
        
        
          takım, güruh.
        
        
          
            tenvin:
          
        
        
          Arapça bir kelimenin so-
        
        
          nunu nun gibi okutmak üzere ko-
        
        
          nulan işaret; kelimenin sonuna iki
        
        
          üstün (en), iki esre.
        
        
          
            vazife-i tenviriye:
          
        
        
          nurlandırma,
        
        
          aydınlatma vazifesi.
        
        
          
            zahir:
          
        
        
          açık, âşikar.
        
        
          
            ahir zaman:
          
        
        
          dünyanın son
        
        
          zamanı ve son devresi, dünya
        
        
          hayatının kıyamete yakın son
        
        
          devresi.
        
        
          
            aşikârâne:
          
        
        
          açıkça, açık bir şe-
        
        
          kilde, alenen.
        
        
          
            barekallah:
          
        
        
          Allah mübarek
        
        
          etsin, hayırlı ve bereketli ol-
        
        
          sun.
        
        
          
            binaen:
          
        
        
          -den dolayı, bu se-
        
        
          bepten.
        
        
          
            dua:
          
        
        
          Allah’a yalvarma, niyaz.
        
        
          
            1.
          
        
        
          Ümmetimin içinden öyle bir taife gelecek, tâ Allah’ın emri [olan kıyamet] gelene kadar ga-
        
        
          libâne bir şekilde hak üzere devam edecektir. (Buharî, 9:125, 162; Müslim, 1:137, 2:1522,
        
        
          1524, 1525.)
        
        
          
            2.
          
        
        
          Ümmetimden bir tâife devam edecektir.
        
        
          
            3.
          
        
        
          Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez. (Ayetlerden müktebes İslâmî bir kaide.)
        
        
          
            4.
          
        
        
          Galibâne hak üzere.
        
        
          
            5.
          
        
        
          Gerçek bilgi Allah katındadır. (Ahkaf Suresi: 23.)
        
        
          
            6.
          
        
        
          Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez. (Ayetlerden müktebes İslâmî bir kaide.)