Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Kırılganlık sürüyor

Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s Türkiye analisti Faruk Soussa, Türkiye’yi, orta ve uzun vadede kırılgan hale getiren ekonomideki dış dengesizliklerin devam ettiğini belirterek, “Ekonomideki dış dengesizlikler kırılganlığın devam etmesine sebeb oluyor” dedi.

Standard and Poor’s Türkiye analisti Soussa, Türkiye ekonomisindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yaptı. Reyting kuruluşlarının, ekonomideki kalıcı önlemler ve yapısal reformlara daha çok dikkat ettiğini belirten Soussa, ekonomideki yapısal reformların devam ettirilmesine çok önem verdiklerini ifade etti.

Türkiye ekonomisinin, geçtiğimiz aylardaki küresel mali sarsıntıdan en çok etkilenen piyasalar arasında yer aldığının altını çizen Soussa, ABD başta olmak üzere büyük merkez bankalarının faiz oranlarını yükselterek küresel likiditeyi daraltmasının sermaye çıkışına neden olduğunu, gelişmiş ülkelerdeki yüksek faiz beklentisinin de yatırımcıları gelişmiş ülkelere yönelttiğini kaydetti.

PİYASALARDA KISA VADELİ RAHATLAMA

Uluslararası piyasalardaki sarsıntının ardından, piyasaların son zamanlarda yeniden durulmaya başladığını belirten Soussa, “Uluslararası piyasalardaki çalkantının hafiflemesi, Türkiye ekonomisine geçici, kısa vadeli bir rahatlama sağlayacak” diye konuştu. Soussa, Türkiye ekonomisindeki son zamanlarda görülen rahatlamanın uluslararası piyasalardaki çalkantının hafiflemesi ve buna paralel olarak sermaye girişinden kaynaklandığını vurguladı.

‘REFORMLAR HIZLANMALI’

Saussa, şunları kaydetti: “Türkiye’yi, orta ve uzun vadede kırılgan hale getiren ekonomideki dış dengesizlikler ise halen devam ediyor. Ekonomideki dış dengesizlikler kırılganlığın devam etmesine neden oluyor. Türkiye’nin, kırılganlığının azalması ve dış çalkantılardan daha az etkilenmesi için yapısal reformlara mutlaka daha çok önem vermesi gerekir, kalıcı istikar ancak böyle sağlanır. Türkiye son yıllarda, yapısal alanda önemli adımlar attı ve ilerleme sağladı. Ancak halen yavaş devam eden yapısal reformların hızlandırılarak sürdürülmesi gerekir.”

Standard and Poor’s, Türkiye’nin kredi notunu BB(-) düzeyinde tutuyor.

/ LONDRA/ANKARA

22.08.2006


 

İşsizlik yüzde 8.8’e indi

İşsizlik oranı, yeni yöntemle hesaplandığı 2005 yılı Ocak ayından bu yana en düşük seviyeyi gördü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, işsizlik oranı Nisan-Mayıs-Haziran dönemi hareketli ortalamasına göre Mayıs ayında yüzde 8.8 düzeyine geriledi.

İşsizlik geçen yılın aynı döneminde yüzde 9.2, bu yılın Nisan ayında ise yüzde 9.9 olarak gerçekleşmişti. İşgücüne katılma oranı Mayıs ayında yüzde 48.6’ya gerilerken, Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 79 bin kişi azalarak 2 milyon 215 bin kişiye düştü.

Şehirlerde işsizlik oranı 0.9 puanlık azalışla yüzde 11 olarak gerçekleşirken, kırsal yerlerde 0.2 puanlık artışla yüzde 5.7 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1 puanlık bir düşüşle yüzde 11.5 düzeyine indi.

Tarım dışı istihdam artmaya devam etti

Mayıs ayında istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 139 bin kişi artarak, 22 milyon 860 bin kişiye ulaştı. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 778 bin kişi azaldı, buna karşın tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 917 bin kişi arttı. Kayıt dışı istihdam oranı da, önceki yılın aynı dönemine göre 2,1 puanlık azalışla yüzde 49,4 olarak gerçekleşirken, yüksekokul mezunlarının iş gücüne katılma yüzde 79,1 olarak hesaplandı.

İstihdam edilenlerin yüzde 28.4’ü tarım, yüzde 18.7’si sanayi, yüzde 5.8’i inşaat, yüzde 47.1’i ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektöründeki istihdamın 3.6 puan azaldığı, buna karşılık hizmetler sektörü istihdamının ise 2.9 puan arttığı görülüyor.

/ ANKARA

22.08.2006


 

Emlak vergisine yüzde 9,8 zam

Emlak vergisine esas alınmak üzere 2007 yılında uygulanacak olan bina metrekare normal maliyet bedelleri yüzde 9,8 oranında artırılarak yeniden belirlendi

Maliye ve Bayındırlık Bakanlıklarının hazırladığı Emlak Vergisi Yasası Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayınlandı. Tebliğle, bina metrekare normal maliyet bedelleri yeniden belirlendi. Buna göre, 2007 yılında mesken olarak lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet 889,94 YTL, betonarme karkas binalarda 542,17 YTL olacak. Betonarme karkas binalarda 1. sınıf mesken inşaatlarında 338,59 YTL, 2. sınıf mesken inşaatlarında 226,06 YTL, 3. sınıf mesken inşaatlarında da ortalama maliyet bedeli 160,09 YTL olacak.

/ ANKARA

22.08.2006


 

Avea’dan uzak mesafeye beş imza

Avea, uzak mesafe telefon işletmeciliği konusunda yetkilendirilmiş şirketlerden İşnet, Borusan Telekom, Koç.Net, Doğan Telekonümikasyon ve Global İletişim ile ara bağlantı sözleşmesi imzaladı.

Yapılan sözleşmelerle, UMTH işletmecileri hem ulusal hem de uluslararası kaynaklı çağrıları Avea şebekesinden sonlandırabilecek, Avea şebekesinden kaynaklanan çağrıları da yurt dışına taşıyabilecek.

Ara bağlantı sözleşmesi imza töreninde konuşan Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, sektördeki işbirliklerinin kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, bu işbirliklerinin telekomünikasyon sektörüne katkı sağlama ve pastayı büyütme amacı taşıdığını söyledi.

Avea Genel Müdürü Cüneyt Türktan da, “Pazarda serbest rekabet sağlandı, bu rekabet sayesinde telefon kullanan herkes daha ucuz ve kaliteli hizmet alacak. Müşteri odaklı gerçek fiyata ve kaliteli hizmetlerimizi bu tip ortaklıklarla güçlendireceğiz” diye konuştu.

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

22.08.2006


 

Enerji açığına ‘rüzgâr’ teklifi

Elektrik Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Ali Kemal Başaran, son dönemlerde ortaya çıkan enerji açığının, Türkiye’nin alternatif kaynaklara yönelmesini gerektirdiğini belirtti.

Başaran, yaptığı açıklamada, rüzgar enerjisi, biyoyakıt, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının, Türkiye’nin enerji sorununu çözmek için kullanılması gereken kaynaklar olduğunu söyledi.

Türkiye’de önemli miktarlarda enerji açığı bulunduğunu, buna rağmen alternatif enerji kaynaklarından yeterince yararlanılamadığını ifade eden Başaran, ‘’Türkiye’de yaklaşık 40 bin megawat kurulu güce karşılık, rüzgardan üretilen elektrik enerjisi kurulu gücü yaklaşık 20 megavattır. Bu rakam, sahip olduğumuz potansiyele göre çok düşük’’ dedi. Başaran, yaklaşık 5 ay gibi kısa bir süre içinde kurulabilen rüzgar enerjisiyle ilgili yapılacak yatırımların, kurulum maliyetini 3-6 yılda amorti edebileceğini kaydetti.

Ülkemiz için termik ve hidroelektrik santrallerine en uygun alternatifin rüzgâr olduğunu vurgulayan Başaran, şunları kaydetti:

‘’Gelecekte, günümüzde elektrik üretiminde kullanılan birçok enerji kaynağı yok olacak. Bu gerçek ışığında, rüzgar enerjisinin önemi ortaya çıkmaktadır. Temiz, bol ve emniyetli olan rüzgar enerjisi, en ucuz yenilenebilir enerji kaynağıdır. Gerekli yatırımlar yapıldığı takdirde, şu anda Türkiye’nin mevcut elektrik enerjisi üretiminin yarısına yakın miktarı, rüzgar gücü kullanılarak üretilebilir.’’

/ KONYA

22.08.2006


 

Eker: “Çiftçi nüfusu 1 milyon kişi azaldı”

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, tarım nüfusunun 3 yılda 1 milyon kişi azaldığını, buna rağmen üretimin ise arttığını söyledi.

Eker, Sakarya’da yaptığı açıklamada, tarımda uzun yıllardan sonra 2004-2005 yılında pozitif bir büyüme sağlandığını belirterek, sektörün 2005’de yüzde 5.6 oranında büyüdüğünü kaydetti. Son 3 yılda 1 milyon insanın tarımdan çıktığını, kalan insan sayısının ise daha verimli çalıştığını anlatan Eker, “Artık çiftçi daha çok üretiyor, daha çok satıyor” dedi.

Bakan Eker, Türkiye’nin buğday üretimini 19.5 milyon tondan 27.5 tona çıkardıklarını, bundan böyle Türkiye’nin buğday ithal etmeyeceği bilgisini verdi. Türkiye’nin ilk defa tarihinde 2 milyon ton unu ihraç ettiğini hatırlatan Eker, bütün bunların verilen desteklerle sağlandığını anlattı.

/ SAKARYA

22.08.2006


 

Bursa sanayisi ‘Birleşmiş Milletler' gibi

Türkiye, son yıllarda yabancı sermaye yatırımlarını ülkeye çekme çabalarını artırırken, yabancı yatırımcıların gözdesi haline gelen Bursa, ‘’Birleşmiş Milletler’’ görüntüsü veriyor.

Şehirde, Avrupa’dan ABD’ye, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar 26 ülkeden ortaklık ya da tamamı yabancı sermayeli 168 firmanın faaliyet gösterdiği bildirildi. Bu firmalar, 2004 yılında toplam 10 milyar 637 milyon YTL ciro, 3 milyar 731 milyon dolar ihracat yaparken, 33 bin 703 kişiye istihdam sağladı.

/ BURSA

22.08.2006


 

Üreticinin umudu elmada

Çanakkale’nin önemli meyve üretim merkezleri arasında yer alan Bayramiç ilçesinde, kiraz ve şeftali gibi meyvelerden bu sezon beklediğini alamayan üreticiler, umutlarını elmaya bağladı.

Çırpılar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Enver Şen, bölgede oldukça bol yetişen şeftali ve kirazın bu yıl ekonomik anlamda üreticiye fazla girdi sağlamadığını, satışlardan elde ettiği gelirle maliyetini ancak karşıladığını söyledi.

Elma üretiminden geçen yıl üreticinin yüzünün pek gülmediğini ancak bu sezon piyasanın daha hareketli olmasını beklediklerini belirten Şen, “Elma sezonu yavaş yavaş açılıyor. Sezon başı olması sebebiyle fiyatlar şimdilik çok iyi. Geçen yıl ürün para etmemişti. Eğer bu şekilde sürerse, elma üreticinin can simidi olacak’’ dedi.

/ BAYRAMİÇ

22.08.2006


 

Çan termik santrali tam kapasite

Çanakkale’nin Çan ilçesinde kurulu bulunan Çan Termik Santralının, tam kapasiteyle üretime geçtiği bildirildi.

Yaya ile Kulfa köyleri arasında, bin 600 dönümlük arazi üzerine inşa edilen ve temeli 25 Haziran 2000 tarihinde atılan Türkiye’nin ilk akışkan yataklı termik santralı özelliğini taşıyan santralde, yılda yaklaşık 2 milyar 500 milyon kilovat saat enerji üretilecek.

/ ÇAN

22.08.2006


 

Besiciler destek bekliyor

Güneydoğu Anadolu Besiciler ve Canlı Hayvan İhracatçıları Derneği Başkanı Abdulsamet Korkmaz, canlı hayvan besicilerinin üvey evlât muamelesi gördüğünü savunarak, ‘’Hükümet üretimi desteklerse ihracatımız tekrar başlar, 1 yıl içinde 6 milyar doları aşar’’ dedi.

Korkmaz, canlı hayvancılığa yeteri kadar önem verilmediği için üretiminin azaldığını ve 2003 yılından beri canlı hayvan ihracatı yapılamadığını söyledi. Türkiye’de 1980’li yıllarda bir kişiye 2 canlı hayvan düşerken 2000’li yıllarda iki kişiye 1 canlı hayvan düştüğüne, 70 milyon olan canlı hayvan üretiminin bugün 35 milyona kadar azaldığına dikkati çeken Korkmaz, bunun sebebleri arasında, yaylaların kapatılması, meraların kapatılması ve terör olayları sebebiyle köylerin boşaltılmasının da bulunduğunu belirtti. Korkmaz, şöyle devam etti: ‘’Canlı hayvancılığa üvey evlat muamelesi yapılıyor. Hükümetler, canlı hayvan sektörüne hiç destek vermedi. Besicilerin girdi maliyetleri çok fazla. Maliyetler küçükbaşta yüzde 60, büyükbaşta yüzde 45’lere varıyor. Bu maliyetler ile para kazanmamız mümkün değil. Komşu ülkelerde girdi maliyetleri çok ucuz, kaçak yoldan Türkiye’ye gönderiyor. Biz, burda üretim yapamıyoruz.’’

/ GAZİANTEP

22.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004