Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ağar: Başörtüsü yasağı savunulamaz

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, dünyada hiçbir Batı ülkesinin üniversitesinde başörtüsü yasağının olmadığını ifade ederek, “Bu yasağı savunamazsınız” dedi. Bu meseleyi Türk siyasenin istismar alanından çıkarmaya gayret ettiklerini söyleyen Ağar, “Hükümet bir adım attı, ‘Buradayız’ dedik, ‘Biz arkanızdayız’ dedik, yapamadılar, geri döndüler. Benim yapmam gereken varsa iktidar olduğumda ben çıkar yaparım” şeklinde konuştu.

Ağar, özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, “Mevcut laiklik yorumu üzerinden üniversitelerdeki türban yasağı halkın en azından bir bölümünü ciddi bir biçimde rahatsız ediyor. Bu sizin için ne kadar bir sorun?” şeklindeki bir soruya, “Örnek aldığımız Batı demokrasiler açısından meseleye baktığınız vakit, bugün dünyanın hiçbir Batı ülkesinin üniversitesinde başörtüsü yasağı yok” dedi. Ağar, “Siz bu yasağa karşınız?” şeklindeki soruya ise, “Yani bu yasağı savunamazsınız, hangi gerekçeyle savunacaksınız?” diye sordu.

Siyasetin tıpkı dinî siyasetin kullanım alanında tutanlar olduğu gibi, laikliği de siyasetin kullanım alanı içerisinde tutanlar olduğunu ve bununla siyaset üretmeye gayret edildiğini söyleyen Ağar, “Yanlış olan nokta bu. Türkiye’de bu uygulama yerli yerine oturmuş, Türkiye’de bu sistemde yerli yerine oturmuş. Bunu rahatsız etmezseniz, bununla oynamazsanız hiçbir sıkıntı kalmaz” diye konuştu.

Bu meseleyi Türk siyasenin istismar alanından çıkarmaya gayret ettiklerini söyleyen DYP Lideri Ağa, “Hükümet bir adım attı ‘buradayız’ dedik ‘biz arkanızdayız’ dedik, yapamadılar, geri döndüler. Ondan sonra ben bir başka siyasî partiler gibi bunu istismar etmek gibi ikide bir ‘siz yapamadınız ben yaparım’ demedim, ben bunları küçüklük görürüm. Benim yapmam gereken varsa iktidar olduğumda ben çıkar yaparım” şeklinde konuştu.

BARAJLA SORUNUMUZ OLSA

SİYASETİ BIRAKIRIM

Mehmet Ağar, “Önümüzdeki seçimlerde barajı aşabilecek misiniz?” şeklinde yöneltilen bir soruya, “Barajla filan bir meselemiz olsa ben bugün bırakırım bu siyaseti. Öyle bir mesele çok gerilerde kaldı bizim için. Bana göre bugün tek rakibimiz var AKP Onunla da seçimde sandıkta hesaplaşacağız” karşılığını verdi.

“Tayyip Bey sizin barajı aşamadığınızı söylüyor” şeklindeki bir soruya ise Ağar, “Öyle söyleyecek. Yarın öbür gün Tayyip Bey utanır, seçim sonuçları gittiğinde kırmızı bir suratla sonuçları nasıl açıklayacak televizyonda hep beraber göreceğiz” diye cevap verdi.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

22.08.2006


 

Hani Hizbullah'ı silâhsızlandırma yoktu?

Dışişleri Bakanı Gül’ün Lübnan’a asker gönderme konusunda açıkladığı şartların başında gelen “Uluslararası gücün Hizbullah’ı silâhsızlandırma gibi bir görevi olmaması gerektiği” görüşü, BM’nin gönderdiği ek belgelerde yer alan ve BM gücünün gerekirse zor kullanarak Hizbullah’ı silâhsızlandırmasını öngören madde ile boşlukta kalırken, BM Genel Sekreteri Annan’ın aksi yönde verdiği belirtilen “güvence”nin bir dayanağı ve inandırıcılığı bulunmuyor.

Dışişleri Bakanı Gül’ün Lübnan’a asker gönderme konusunda açıkladığı şartların başında gelen “Uluslararası gücün Hizbullah’ı silâhsızlandırma gibi bir görevi olmaması gerektiği” görüşü, BM’nin gönderdiği ek belgelerde yer alan ve BM gücünün gerekirse zor kullanarak Hizbullah’ı silâhsızlandırmasını öngören madde ile boşlukta kalırken, BM Genel Sekreteri Annan’ın aksi yönde verdiği belirtilen “güvence”nin bir dayanağı ve inandırıcılığı bulunmuyor.

Uluslararası güç konusunda özellikle Avrupa ülkelerinin isteksiz tavrı ve bu çerçevede barış gücüne komuta etmesi beklenen Fransa’nın bu güç için gönderdiği asker sayısını 200’le sınırlı tutması dikkat çekerken, Gül’ün ziyaretinde “Türk askerini bu güçte görmek istiyoruz” diyen İsrail’in, ziyaretten hemen sonra temasa geçtiği İtalya’dan güce komuta etmesini istemesi anlamlı bulunuyor ve “Komuta Türkiye’den niye esirgeniyor?” sorusu cevap bekliyor.

22.08.2006


 

Ormanlar alev alev

Kuşadası Selçuk, Didim, Kaş, Manavgat, Düzce-Yığılca, Osmaniye, Eskişehir, Sakarya, Havran, Muğla’da çıkan orman yangınlarında yüzlerce hektarlık orman alanı yandı. Sıcak hava, dikkatsizlik ve ihmal sebebiyle çıkan yangınlarla yeşil alanlarımız kül olurken, Selçuk-Kuşadası yangınını yerinde takip eden Orman Bakanı Osman Pepe, yangının çıkış sebebi hakkında sabotaj da dahil her ihtimali değerlendirdiklerini belirterek, yanan bölgelerin senesi içinde ağaçlandırılacağını ifade etti.

Son zamanlarda artan orman yangınlarında, yüksek sıcaklığa bağlı olarak nem oranlarının düşmesinin etkili olduğu bildirildi. 01 Ocak-20 Ağustos tarihleri arasında meydana gelen bin 447 orman yangınında 2 bin 430 hektar ormanlık arazinin zarar gördüğü bildirildi. Konya Orman Bölge Müdür Yardımcısı Ali Fuat Ünal, yaptığı açıklamada, aşırı sıcaklar, nem oranı düşüklüğü ve etkili rüzgarın orman yangını riskini artırdığını söyledi.

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, helikopterle havadan yangın bölgesinde incelemelerde bulunduktan sonra yaptığı açıklamada, İzmir’in Selçuk ilçesinde başlayan ve Aydın’ın Kuşadası ilçesine kadar etkili olan orman yangınının, kontrol altına alındığını bildirdi. Helikopter ve uçakların müdahalesi ile ilerlemesi durdurulan yangın kontrol altında tutulmaya çalışılıyor.

Yangın sebebiyle boşaltılan Kuşadası’na bağlı Yeniköy ile Selçuk’a bağlı Sultaniye’de oturanlar, yangının kontrol altına alınması ile birlikte evlerine geri döndü.

Öte yandan Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde henüz bilinmeyen bir sebepten çıkan yangında 2 hektarlık ormanlık alan kül oldu. Yeşilyurt köyü ormanlık alanında çıkan yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Mersin’de, Çapar köyü yakınındaki ormanlık alanda, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Bu yangın da büyümeden kontrol altına alındı. Aydın’ın Didim ilçesinde çıkan yangın kısmen kontrol altına alındı. Yangında, 200 hektar tarım arazisi, fundalık ve zeytinlik alan yandı. Balıkesir’in Havran İlçesi’nde Hanlar mevkiinde piknik ateşinden kaynaklandığı tahmin edilen yangınında üç hektarlık kızılçam ormanı kül oldu.

ANTALYA YANGINLARLA BOĞUŞUYOR

Antalya Orman Bölge Müdürü Ahmet Gedikağaoğlu, Kaş ilçesinde Kemer köyü, Kıbrısderesi mevkiinde 19 Ağustosta başlayan yangının devam ettiğini kaydetti. Kaş Kaymakamı Hikmet Aydın, yaptığı açıklamada, yangında 250 hektarlık alanın zarar gördüğünü bildirdi.

Yangın söndürme helikopterlerinin 3 günde yaklaşık 500 sorti yaptıkları öğrenildi. Bir sortide 3 ton su atan helikopterlerin, Kemer köyü yakınlarındaki yapay havuzda suyun bitmesi üzerine Gömbe Barajı’ndan su aldıkları belirtildi.

Öte yandan, Antalya’nın Serik ilçesinin Pınargözü bölgesinde önceki gece orman yangını başladı. Kısmen kontrol altında olduğu belirtilen yangında, 10 hektar alanın tahrip olduğu bildirildi.

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Bucakşıhlar köyünde orman yangını başladı. Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri yangına 7 arazöz ve helikopterle müdahale ediyor. Bu arada Beydiğin köyü yakınlarındaki trafonun patlaması sonucu da orman yangını başladı. Yangın, Taşağıl Orman İşletmesi ekiplerinin müdahalesiyle büyümeden söndürüldü.

VATANDAŞA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Konya Orman Bölge Müdür Yardımcısı Ali Fuat Ünal, sıcakların artacağı önümüzdeki günlerde orman işçileri kadar vatandaşlara da önemli görevler düştüğünü ifade etti. Nem oranının düşeceği aşırı sıcaklarda küçücük bir kıvılcımın yeşil alanları yok edebileceğini bildiren Ünal, şöyle devam etti:’’Birçok vatandaş, kendi tarlasına ve bahçesine verdiği önemi ormana göstermiyor, çünkü ormanların tarımın sigortası olduğunu bilmiyor. ’’

/ KONYA

22.08.2006


 

Ağar: Yanan sadece ormanlarımız değildir

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, son günlerde artan orman yangınlarından büyük bir endişe ve üzüntü duyduklarını bildirdi.

Yazılı bir açıklama yapan Ağar, Türkiye’nin her yıl binlerce hektar ormanı yangınlara kurban verdiğini, çıkan yangınların nedenleri hususunda güvenilir bilgiler olmamakla beraber, bir çoğunun “insan kaynaklı” olduğunun bilindiğini bildirerek, “Bilinçsiz, sorumsuz ve hatta kötü niyetli insanların yaktığı ormanların bedelini bütün toplum olarak hepimiz öderiz, ödüyoruz. Vatana, millete yapılacak en büyük ihanetlerden birisi de bize göre orman yakmaktır, tabiatı yok etmektir” dedi. Vatanın ağacıyla, böceğiyle, çiçeğiyle, taşıyla, toprağıyla velhasıl her şeyiyle birlikte, bir bütün olarak anlam ve değer kazandığına dikkat çeken Ağar şu görüşlere yer verdi:“Nasıl birliğimiz için savaşmaktan çekinmiyorsak, bu güzel ülkenin tabiatı için de savaşmasını bilmeliyiz. Bütün vatandaşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, belediyelerimizi topyekûn mücadeleye ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. İlgili bakanlıklardan ve siyasî iradeden de yangına karşı savaşta daha etkili ve caydırıcı tedbirleri almalarını bekliyoruz.”

/ ANKARA

22.08.2006


 

Ortadoğu’da bunalım radikalizmi körüklüyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış ilişkiler Danışmanı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, ‘’Bütün gürültüye rağmen ve daha da artan medeniyetler çatışması tehlikesine karşı medeniyetlerin uyumunu sağlamaya kararlıyız’’ dedi.

Bağış, The Wall Street Journal gazetesine yayınlanmak üzere gönderdiği yazıda, Orta Doğu’da son yaşanan bunalımın ardından radikalizmin milyonlarca yeni taraftarı büyük bir memnuniyetle saflarına kattığını ifade etti. Bu ortamda Türkiye ve AKP’nin, itidal, ilerleme ve refahın kalesi olarak ışıdığını kaydeden Bağış, Türkiye’nin laik cumhuriyetçi demokrasisinin ve ‘’demokratik seçimle işbaşına gelmiş AKP’nin bu ortamda her gün, her saat kesintisiz takdir ve teşvik edilmesi gerektiği’’ savundu.

Bağış, yazısında şu görüşlere yer verdi: “Türkiye hala dostlarının dostudur. Türkiye, AB üyeliği yolunda ilerlemektedir. Bütün gürültüye rağmen ve daha da artan medeniyetler çatışması tehlikesine karşı medeniyetlerin uyumunu sağlamaya kararlıyız. Ortadoğu ve Avrasya’nın bundan sonraki çizgisi için mevcut bir model, ihtilalci İslam cumhuriyetini ve Hizbullah benzeri partileri getirmektedir. Alternatif model ise Türkiye ve Türkiye’nin AK Partisidir. Dünya için tercihler artık çok açık ve seçik hale gelmiştir.”

/ ANKARA

22.08.2006


 

Köşk önünde ‘Zincirli’ eylem

Çankaya Caddesi ile Ziyaürrahman Caddesinin köşesine gelen “Halkevleri Öğrenci Kolektifi’’ üyeleri, üzerlerine “İşgale izin vermeyeceğiz’’ yazılı önlükler giyerek kendilerini Çankaya Köşkünün demir parmaklıklarına zincirlemek istediler.

Grubun içinden bir kişinin kendini zincirlediği sırada olay yerine gelen polis ekipleri, zinciri keserek 5 kişiyi gözaltına aldı.

Kavaklıdere Polis Karakolu’na götürülen kişilerin haklarında ‘’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’’ suçundan işlem yapılacağı öğrenildi.

/ ANKARA

22.08.2006


 

Özkök, Gül'e veda etti

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’e veda ziyaretinde bulundu.

Genelkurmay Başkanlığı görevini 30 Ağustos itibariyle Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a devredecek olan Orgeneral Özkök’ün veda turları devam ediyor. Orgeneral Özkök, dün Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül’ü ziyaret etti. Bakan Gül, Orgeneral Özkök’ü Dışişleri Bakanlığı’nın kapısında karşıladı. Orgeneral Özkök ile Dışişleri Bakanı Gül arasında baş başa gerçekleşen görüşme yaklaşık 30 dakika sürdü. Görüşmenin ardından Bakan Gül, Orgeneral Özkök’e makam aracına kadar eşlik etti ve buradan uğurladı.

/ ANKARA

22.08.2006


 

Hayati Yazıcı: Milletle uzlaştık, başka kiminle uzlaşalım?

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 3 Kasım seçimlerinde milletle uzlaşma sağladıklarını belirterek, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde uzlaşma çabası içinde olanlara “Başka kiminle uzlaşım?” şeklinde gönderme yaptı.

Partisinin Adana İl Teşkilatı’nın Danışma Meclisi Toplantısı ve Teşkilat Eğitim Semineri’ne katılan Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta “millet bu partiyi kurdu biz tabelasını astık” dediğini hatırlatan Yazıcı, 11 Kasım’da yapılacak ikinci olağan kongre sonrası 2007’de yapılacak seçimlere güçlü bir teşkilatla gireceklerini söyledi.

“Siyaseti millete hizmet için, ülkeye hizmet etmek için yapıyoruz” diyen Yazıcı, “Bu konuda da epey yol aldık. Çıtayı yükselttik. Artık kendimizle yarışıyoruz. Teşkilâtlarımız daha dinamik ve daha canlı olmalı. 2007 yılında Mayıs ayında Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanını bu parlamento seçecek. Ardından genel seçimleri yapacağız. AKP her coğrafyada yaşayan insanlara hizmet etmek için daha güçlü bir seçilde parlamentoya girecektir.” dedi.

/ ADANA

22.08.2006


 

Gül, bugün Suriye'de

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, bölgedeki duruma ilişkin temaslarda bulunmak üzere bugün Suriye’ye günübirlik bir ziyarette bulunacak.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Gül ziyareti sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ve Dışişleri Bakanı Velid El Muallim ile görüşecek.

22.08.2006


 

Aile hekimliği ağır aksak ilerliyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimliği uygulaması için pilot il olarak belirlenen Düzce ve Eskişehir’deki incelemelerinin sonuçlarını bir raporda topladı.

SES’ten yapılan yazılı açıklamada, raporun sonuçlarına yer verildi. Buna göre söz konusu raporda, pilot illerden Düzce’de yaklaşık bir yıldan beri süren uygulamanın ‘’bir plan dahilinde değil, deneme yanılma yoluyla’’ devam ettiği görüşüne yer verildi.

Düzce’de uygulamanın başlangıcında, Aile Sağlığı Elemanlarının yerlerinin belirsizliği, mahalle sınırlarının net ortaya çıkmaması, Toplum Sağlığı Merkezlerinin geç kurulması ve buralarda yapılacak işlerin belirlenmemesi gibi sorunlar yaşandığı ileri sürülen raporda, ‘’Sürecin gelişme seyrinin paylaşılmamasının ve belirsizliğin, personelde panik ve güvensizliğe yol açtığı’’ belirtildi.

Raporda, uygulama başladıktan bir süre sonra hastaların hastanelerde istenilen ya da uygun görülen bölüme Aile Hakimleri tarafından randevu alınarak gönderilmesine başlandığı, bu durumun hastalarda kısa süren bir memnuniyet meydana getirdiği ifade edildi. Bu uygulamanın ancak 8 ay sürdüğü, hastanelerin alt yapısının uygun olmaması ve yığılmalardan dolayı her poliklinikte değil, sayısı 3-4 ü geçmeyen belirli branşlarla sınırlı kaldığı belirtilen raporda, ilerleyen dönemlere ilişkin gözlemlere de yer verildi. Raporda, uygulamanın 6. ayının dolmasıyla birlikte hekim değiştirme sürecinin başladığı hatırlatılarak, değişiklik için kısa sürede 8 bin dilekçe verildiğine dikkat çekildi.

/ ANKARA

22.08.2006


 

Hac kayıtlarındaki uygulamalar hacı adaylarını üzüyor

Geçen yıl kayıt yapılırken yapılan düzensiz ve katı uygulamalar hacı adayı anne ile kızı, anne ile oğlunu birbirlerinden ayırıyor.

Hac vazifesini ifa etmek niyetiyle bir yıl önce Diyanet’in yetkili birimlerine müracaat ettiklerini söyleyen Asiye Kaya, “Hac için eşimle beraber müracaat ettik. Annemin müracaatıyla aramızda üç yüz elli kişi var. Bu sebeple dul, yaşlı ve okuma yazması olmayan annemle birlikte gidemiyoruz” dedi. Yedek olmalarına rağmen kayıt yaptırmayanların yerine hac için kayıt yaptırmak üzere 19 Ağustos Cumartesi günü müftülük yetkilileri tarafından çağırıldıklarını anlatan Kaya, hacca gideceği için sevindiğini fakat annesiyle birlikte gidemediğine çok üzüldüğünü belirtti. Kaya, bu ve benzeri sorunların yetkililer tarafından çözülmesini istedi. Mahmut Bozoğlu da, eşi, kendisi ve annesinin Diyanetten, küçük kardeşlerinin ise şirket kanalıyla kayıt yaptırmak zorunda kaldıkları için ayrı gitmek durumunda olduklarını anlattı.

Durdu KAYA / MARMARİS

22.08.2006


 

Bolu’da ‘bit’ yağmuru

Uzun süredir tedirgin olduğumuz kene korkusu, şimdi de yerini halk arasında “güvercin biti” mi, ‘tavuk biti’ mi olduğu tam olarak bilinmeyen ‘üvez’ olarak bilinen küçük böceklerin tedirginliğine bıraktı.

Sıcakların da artmasıyla son zamanlarda aşırı üreme gösteren küçük bitler bütün Bolu’yu adeta işgal etmiş durumda. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz bu küçük böceklerin artış göstermesinin sebebini aşırı sıcaklara bağladı. İnsanların üzerine başına yapışan küçük böcekler, küçük ısırıklarıyla da bolca kaşıntıya sebep oluyorlar. Bu böceklerin artış göstermesi konusunda vatandaşlar belediyenin yeterli ilâçlama yapmadığı görüşünü öne sürüyor.

“BİTLER GEÇİCİ, YOLLAR KALICIDIR”

Konu hakkında bilgi almak için görüşülen Başkan Yılmaz, bitlerden çok asfaltlanan üniversite yolunu konuştu. Yılmaz; “Bitlerin rahatsız ettiği bir gerçek, ancak yetkililerle yaptığımız görüşmelerde, ilâçlamanın hiçbir etkisinin olmadığını söylediler. Aşırı sıcaklar sürdüğü ve yağmur yağmadığı sürece bu durum devam edecek gibi görünüyor. Bitler gelip geçicidir, biz üniversitenin yolunu asfaltlıyoruz, kalıcı olan yaptığımız bu hizmetlerdir” şeklinde konuştu.

Hilal ÇORBACIOĞLU / BOLU

22.08.2006


 

Tehdit eden ‘radyasyon’ değil, ‘Sigara’

Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki kanser vakalarına etkisini belirlemek amacıyla bilim adamları tarafından iki yıldır sürdürülen araştırma, kanser vak’alarının ‘sigara, ilaç kullanımı, medikal uygulamalar, kimyasal maddeler ve yüksek kalorili yiyecekler’ sebebiyle arttığını gösterdi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, Bilkent Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Cengiz Yakıcıer, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) bağlı Çekmece Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Dalcı ve Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Güllü tarafından gerçekleştirilen ‘Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması’nın sonuçları, bölgedeki kanser vak’alarındaki en büyük artışın sigaradan kaynaklandığını gösteriyor.

AKCİĞER KANSERİNİN ANA SEBEBİ, SİGARA

Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güllü’nün raporunda, bölgede sık görülen akciğer kanserinin ana sebebinin ‘sigara’ olduğu belirtildi. Bölgede yapılan araştırmalarda son iki-üç yıl içinde ‘tıbbî amaçlı olanlar dışında’ kromozom hasarlarında radyasyon etkisine rastlanmadığını belirten Prof. Dr. Güllü, akciğer kanserli olguların yüzde 90’ının sigaradan kaynaklandığını ifade ederek, raporunda şu görüşlere yer verdi:

“Dünya erişkin nüfusunun üçte biri olan 1 milyar 200 milyon kişi sigara içmektedir. Her 10 ölümden 1’i sigara yüzünden olmaktadır. Her yıl 4 milyon ölüm, her gün ise 11 bin ölüme yol açmaktadır. 20. yüzyılda sigaradan 100 milyon ölüm varken, 21. yüzyılda 1 milyar ölüm olması beklenmektedir.”

KANSERE KARŞI ON TEDBİR

Prof. Dr. Güllü, kanserin önlenmesi için sunduğu on tedbir ise şöyle:

Sigara içilmeyecek.

Alkol alınmayacak.

Yüksek kalorili diyet ve katkı maddelerine dikkat edilecek.

Güneş ışığından korunulacak.

Gereksiz ilâç kullanımından kaçınılacak.

Gereksiz radyolojik tetkikten kaçınılacak.

Çalışma ortamındaki toksit maddelerden sakınılacak.

Fetüsü ilâç, kimyasal maddeler ve radyasyondan korunulacak.

BAŞ VE BOYUN AĞRILARI DA SİGARADAN

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir de, akciğer kanserinin yüzde 73’ünün sigara içenlerde görüldüğünü, baş-boyun ağrılarının yüzde 56’sının da sigara sebebiyle oluştuğunun ortaya çıkarıldığını kaydetti.

/ ORDU

22.08.2006


 

Zeki Saraçoğlu vefat etti

İSTANBUL- Ortadoğu Gazetesi’nin sahibi Zeki Saraçoğlu, yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Mayıs ayından bu yana önce zatürree teşhisi ile hastaneye yatan Saraçoğlu, akciğer rahatsızlığına bağlı olarak solunum yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu. Saraçoğlu’nun naaşı bugün saat 11.00’de Ortadoğu Gazetesi önünde düzenlenecek törenin ardından Fatih Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Topkapı aile kabristanında toprağa verilecek.

/ İSTANBUL

22.08.2006


 

Kudatgobilik: İşsizlerimizi eğitelim

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken önemli miktardaki kaynağın, işsizlerin eğitimine harcanması ve prim oranlarının azaltılması gerektiğini ifade etti.

Kudatgobilik, yaptığı yazılı açıklamada, son zamanlarda kamuoyunda, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 21.2 milyar YTL tutarındaki kaynağın kullanılmasıyla ilgili çeşitli önerilerin dile getirildiğini ve tartışmaların yoğunluk kazandığını belirtti.

İşveren ve işçi primleri ile ortaya çıkan bu birikimin, çeşitli spekülasyonlara konu olmasının, işveren kesimince yadırgandığını kaydeden Kudatgobilik, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:”İşsizlik sigortası konusunda 2 temel gerçek vardır. Bunlardan biri, bugünkü birikimin büyük ölçüde başlangıçtaki hesap hatasından, yani pirim oranlarının ihtiyacın üzerinde belirlenmesinden kaynaklandığıdır. Toplanan primlerin büyük kısmının, işletmelerin kasasından çıktığı, yani üretimden ve yatırımdan çekilen kaynaklar olduğu unutulmamalıdır. Bugün yapılması gereken, gelir fazlası veren sigortada, işveren prim oranının yüzde 2’den yüzde 1’e indirilmesidir. Aktüaryal denge, sigortadan yararlanma şartları işsizlerin lehine yumuşatılsa bile bu indirime izin verecektir.’’

/ ANKARA

22.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004