Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Tampon bölgede yatan tarih

Türkiye sınırının 1,8 kilometre içerisinde kurulan Cilvegözü Sınır Kapısının dışında kalan Kızlar Sarayını ziyaret edebilmek için özel izin alınması gerekiyor.

5. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen, kilise ve manastırdan oluşan ve bir dönem en önemli dinî merkezlerden biri olan Kızlar Sarayı, Cilvegözü Sınır Kapısı’nı geçtikten 1,8 kilometre sonra başlayan Türkiye-Suriye sınır noktasında bulunuyor.

Duvarından bir metre ötede tel örgülerin çekili olduğu Kızlar Sarayı Türkiye sınırı içinde yer alıyor, ancak, sınır kapısının gerisinde bulunması ve askerî güvenlik tedbirleri sebebiyle ziyaret için Hatay’ın Reyhanlı ilçe Kaymakamlığından izin alınması gerekiyor.

Hatay Valisi Ahmet Kayhan, bu tarihî zenginliğin sınırda da olsa Türkiye için büyük kazanç olduğunu kaydetti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından bir süre önce başlatılan yeni gümrük binası inşaatını, Kızlar Sarayı’na ziyaret sorununu da gidermek için hemen bu sarayın yakınına inşa etmek istediklerini ifade eden Kayhan, şunları söyledi:

‘’Yeni bina sıfır noktaya yapılsaydı, belki bu tarihî güzelliği ziyaret sorunu da ortadan kalkardı, ancak, coğrafi koşullar buna izin vermedi. Binayı buraya yapmamız durumunda koca bir dağın yok edilmesi gerekiyordu, bu da maliyeti 3 kata çıkarıyordu. Daha da kötüsü inşaatın bitimi 3 yıl gibi uzun bir süre alıyordu. Oysa bina 8 ayda tamamlanacak. Yaklaşık yüzde 50’si biten yeni binanın 4 ay sonra açılışını yapmayı hedefliyoruz. Yine de ziyaretle ilgili özel bir düzenleme yapmak için çalışmalarımız sürüyor.’’

Kayhan, yeni binanın hizmete girmesiyle Suriye sınırına kadar olan bölümde yolun her iki tarafının tecrit edileceğini ifade ederek ‘’Burada araçların durmasına izin vermeyerek belki de tarihi Kızlar Sarayı’nı korumuş olacağız’’ dedi.

KIZLAR SARAYI

Reyhanlı-Halep yolu üzerinde yer alan Kızlar Sarayı, tarihte bölgeyi kontrol altında tutan merkez konumuyla büyük önem taşıdı. Saraya, iki taraflı kesme blok taşlardan oluşan bir geçitten giriliyor. İç kısımda oldukça yüksek kare planlı bir kule bulunuyor. Giriş kısmı yıkılan sarayda, kule de yıkılmaya yüz tutmuş.

Kulenin kuzey tarafında çeşitli odalara ait kalıntılarla karşılaşılıyor. Bu odaların büyük ihtimalle saray muhafızlarına ait olduğu sanılıyor.

Kulenin doğu tarafında, oldukça harap durumda nişler içerisinde 8 mezar odası, bir de su deposu bulunuyor. Bu bölümün üstteki taşlarda bulunan deliklerden ahşap çatılı olduğu anlaşılıyor. Kulenin güney tarafında da bir kilisenin kalıntıları yer alıyor.

Mezarlık girişindeki kapı üzerinde ‘’Latin haç motifi’’ne rastlanmasından ötürü sarayın bir süre Haçlılar tarafından kullanıldığı da sanılıyor.

28.02.2007


 

Bir değer olarak hoşgörü ve eğitim

Gazetemiz yazarlarından Halil Uslu Antalya Kumluca’da “Bir Değer Olarak Hoşgörü ve Eğitim” konulu bir konferans verdi. Kumluca Belediyesi ve Kumluca Genç İş Adamları Derneğinin katkılarıyla düzenlenen konferansa Kumluca kaymakamı Abdullah Aslaner, Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya ve diğer ilgililer ile çevre il ve ilçelerden gelenler ve Kumluca halkı katıldı.

Konferansta Halil Uslu şöyle konuştu: “Hoşgörünün ve eğitimin temel unsuru mukaddes dinlerdir. Bunların hepsi son din olan ve son mukaddes kitap olan İslâm ve Kur’ân’da Rabbimiz derc etmiştir. Mesela, Maide Sûresi 32 âyette ‘masum ve günahsız bir kişi öldürmek bütün insanlığı öldürmektir’ diye buyurulur. Bunun ışığında Hz Mevlânâ ‘Bir kişi kurtarmak bütün insanlığı kurtarmaktır’ der ve Hz. Bediüzzaman ‘Kimin imanı varsa o cihette kardeşimizdir’ der. Yunus Emre ise ‘gönül yıkma, Kâbe’yi yıkmış olursun’ diyor.”

Son günlerde okullarda artan şiddete de değinen Uslu, “Bu durumda hoşgörü olur mu? Eğitim yerinde sayar. Eğitim kurumlarımızdaki hoşgörü geçlerimizin kurtuluşu için var gücüyle çalışmalıdır” diye konuştu.

Mustafa SEZER - İsa POLAT

28.02.2007


 

Tarık Buğra, hikâye yarışmasıyla anıldı

Yazar Tarık Buğra’nın ölümünün 13. yıl dönümü dolayısıyla, Akşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Tağrık Buğra Hikaye Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi.

Konya Valisi Atilla Osmançelebioğlu, Akşehir Kültür Merkezi’nde düzenlenen Ödül Töreni ve Anma Programında, Tarık Buğra’nın ‘’kişiliğinden taviz vermeyen hayatın en küçük ayrıntılarını ciddiye alan bir kişi olduğunu’’ söyledi.

Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu da modern Türk Edebiyatının önemli isimlerinden olan Akşehirli Tarık Buğra’nın ölümünün 13. yılında bir hikâye yarışması düzenlediklerini söyledi.

Yarışmaya, 141 eserin katıldığını ve jürinin bu güzel eserler arasından dereceye girecek 3 eseri belirlemekte zorlandığını vurgulayan Baloğlu, 141 eserden 40’ının Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle bir kitap haline getirileceğini bildirdi.

Yarışmada ‘Unutulan Adam’ adlı hikâyesiyle birinci olan Türker Şemin, ‘Işığı Söndürür müsün?’ adlı hikâyesiyle ikinci olan Tamer Kütükçü ve ‘Hiç’ adlı hikayesiyle üçüncü olan Osman Kurt’a para ödülleri ve plaketleri Konya Valisi Atilla Osmançelebioğlu ile diğer davetliler tarafından verildi.

Yaklaşık 30 yıl önce TRT’de yayınlanan ‘Yaşayan Edebiyatçılar’ adlı programda Tarık Buğra ile yapılan söyleşinin de izlendiği geceye katılması beklenen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un, Bakanlar Kurulu toplantısının uzaması sebebiyle gelemediği belirtildi.

28.02.2007


 

Kazılar tamam, sıra restorasyonda

Mersin’in Tarsus ilçesindeki Makam-ı Danyal Camii’nde, şadırvan yapımı sırasında Danyal Peygamber’in mezarına ulaşılması üzerine başlatılan kazı çalışmaları sona erdi. Camide, 15 Mart’tan itibaren restorasyon çalışmalarına başlanacağı bildirildi.

Tarsus Müze Müdür Vekili Abdulbari Yıldız, Makam-ı Danyal Camii’nde Mart 2006’da başlatılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan mimari yapıların sağlamlaştırılması ve ilçe turizmine kazandırılması için restorasyon çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, Tarsus Belediyesi sponsorluğunda restorasyon projesi hazırlatmak için çalışmalar yapıldığını belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nden uzman bir ekibin kazı alanında incelemelerde bulunduğunu kaydeden Yıldız, önümüzdeki günlerde hazırlanacak olan projenin Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü’nün onayına sunulacağını, projenin onaylandıktan sonra burada restorasyon çalışmalarına başlanacağını söyledi.

Yıldız, “Makam-ı Danyal Camii’nde yapılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan mimari yapıların sağlamlaştırılması ve buranın ilçe turizmine kazandırılması için restorasyon çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.

Kazı çalışmaları sonunda çıkan eserlerin önümüzdeki hafta Tarsus Müzesi’nde sergileneceğini ifade eden Yıldız, kaldırımın altına 3. perde beton döküldükten sonra Makam-ı Danyal Camii’nin restorasyon çalışmaları başlayıncaya kadar geçici olarak ziyarete açılacağını kaydetti.

/ MERSİN

28.02.2007


 

Kosova’da Osmanlı asırları

Türk Edebiyatı Vakfı’nın bu haftaki “Çarşamba Sohbeti”nde, Dr. Mustafa Küçük, “Kosova’da Osmanlı Asırları” konusunda bir konuşma yapacak.

Dr. Küçük, eski Osmanlı toprağı olan Kosova’ya Osmanlıca dersleri vermek ve arşiv çalışması yapmak üzere gitti. Orada atalarımızın dünya durdukça duracak eşsiz mirasını gördü. Üniversitede hitabet dersleri verdi. Yazma eserleri inceledi. Mimari eserleri tek tek araştırdı.

Dr. Mustafa Küçük, Kosova’da yaşanmış Osmanlı asırlarını yeniden canlandrıcak ve orada gördüklerini, yaşadıklarını ve hissettiklerini dinleyenleriyle paylaşacak. Türkoloji mezunu olan Küçük, doktorasını yakın tarih konusunda yaptı. Halen Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Girişin serbest olduğu toplantı, saat 17.00’de başlayacak.

Bilgi için: 0 (212) 526 16 15

[email protected] www.turkedebiyati.com

28.02.2007


 

Netten yasal film indirilebilecek

Paylaşım programlarının önde gelenlerinden BitTorrent, anlaşmaya vardığı 20th Century Fox, Lions Gate, MTV Networks, Paramount Pictures, Warner Bros, Home Entertainment ve MGM gibi büyük film şirketlerinin, yapımlarının internet üzerinden ücret karşılığında indirilmesine imkân sağlayan web sitesini başlattı.

BitTorrent yayınladığı açıklamayla anlaşmaya vardığı yapımcı şirketler listesine son olarak MGM’i de eklediğini belirterek, “bittorent.com” sitesinde 5 binden fazla film, televizyon dizisi, video oyunu ve müzik klibi sunacağını bildirdi. Bazı muhtevaların ücretsiz ve koruma yazılım olmaksızın, ancak büyük çoğunluğunun kiralık ya da satılık olacağını belirten paylaşım sitesi BitTorrent, özel filmlerin DVD’ye kopyalama izni olmaksızın 3,99 dolar ve katalogdaki diğer filmlerin 2,99 dolar, televizyon dizileri ve müzik kliplerinin 1,99 dolar ücret karşılığında indirilebileceğini açıkladı.

/ ANKARA

28.02.2007


 

632 yıllık camiye yoğun ilgi

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan 632 yıllık tarihî İsabey Camisine ibadet ve ziyaret için gelenlerin sayısının her geçen gün arttığı bildirildi.

Selçuk Müftüsü Zeki Ata, Anadolu Selçuklularından Aydınoğlu Beyliği’nin bir dönem merkezi olarak kullanılan Selçuk’ta (Ayasuluğ), İsa Bey tarafından mimar Ali bin Müşeymeş’e yaptırılan İsabey Camisine son günlerde ibadete ve ziyarete gelen sayısında artış olduğunu belirtti.

İlk avlulu camilerden olan İsabey Camisi’nin, 13 Mart 1375 tarihinde ibadete açıldığının bilindiğini kaydeden Zeki Ata, caminin kuzeyinde bulunan St. Jean Katedrali ile güneybatısında bulunan Paganist kültüre ait Artemis tapınağının arasında bir yere yaptırılmasının, son derece anlamlı olduğunu ifade etti.

Anadolu’da iki minareli, revaklı ve şadırvanlı avlulu camilerin ilk örneklerinden olan İsabey Camisinin “abidevî” mimarisi, iç ve dış süsleme özellikleriyle dikkati çektiğini anlattı.

Ata, şu bilgiyi verdi:

“Özellikle batı cephesindeki pencereler ve taç kapı üzerinde renkli ve zengin taş süsleme, kama taşı ve düğümlü geçme örnekleri, mermere işlenmiş âyet ve hadis metinleri eşsiz güzelliktedir. Aynı güzellikleri, iç mekândaki muhteşem mermer sütunlarda, sütun başlıklarında, kubbelerdeki kısmen kalabilmiş turkuaz çinilerde, görmek mümkündür. 1653-1688 yıllarındaki depremler sonucu caminin minarelerinden biri tamamen, diğeri şerefeden yukarısı ve avludaki revakların tamamı yıkılmıştır. Bugün doğu kapısına ait kitabe İzmir Çorakkapı Camiinin mihrabını, kuzey kapısından alınan kitabe Kestanepazarı Camisinin son cemaat mahallini, mihrap tacı Kestanepazarı Camisinin mihrabını süslemektedir. Mihrabının üzerindeki geniş kitabe frizi de Agora da saklanmaktadır.”

Zeki Ata, tamamı yıkık vaziyette olan caminin çatısının 1975, mihrabının da 1990 yılında tamir edildiğini hatırlattı.

28.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004