Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Hayatın tasarımı ve medeniyet tanımı

Medeniyet, hayat biçiminin belirli bir dönemi ve kesitinin fotoğrafını, özelliklerini genel tanımıdır. Medeniyet ile hayatın ne anlama geldiği anlaşılabilir, anlatılabilir.

Medeniyet, insanlık tarihinde ve yaşanan zaman içinde toplumların ve bireylerin hayattan ne anladıkları, nasıl yaşadıkları, değerleri, öncelikleri, san'at seviyesi, iyiliğe, güzele, estetiğe, yüklediği ortak anlamı ifade eder.

Medeniyet, hangi dönemi ve toplumu ifade için kullanılıyorsa o toplumun her bir ferdinin ruh dünyası ile ortak aklının da göstergesidir.

Medeniyet, bir zaman dilimi veya perspektifinde yaşanmış olaylar ve olayların her kesimdeki kahramanları analiz edildiğinde o zamanın fotoğrafından ne anlaşılıyorsa medeniyet algılaması o dur. Medeniyet kavramının merkezinde hem birey hem de toplum olarak insan unsuru vardır.

İnsanın arayışları, hayattan beklentileri, mutluluktan anladıkları, insanın yetenek ve potansiyelini ortaya koyabilme dereceleri medeniyetin röntgenini ortaya çıkarmaktadır. Araştırma, inceleme, irdeleme, yorumlama her şey insanların bireysel ve toplumsal hayatını tanımlıyor.

Sonuçları yaşananlar tarihin ilgi alanına girdikçe günümüz bakışı ile ne anlam taşıdığı ortaya çıkıyor.

Bu kadar muğlak ve geçmişe bakışı farklı bir açıdan yorumlama gayretinden gelelim günümüzün insanlığının medeniyet anlayışına.

Bediüzzaman Hazretleri Batı medeniyeti ile İslâm medeniyetini Lem’alar eserinin 17. Lem’asının 5. notasında tafsilatlı, hakikat çekirdeklerinde ise icmâlî (özet) şekilde tanımlamış.

Batı medeniyetinde insan profili, insanların değer yargıları, paradigmaları, hayata bakış şekli 5 madde halinde açıklanıyor. Fotoğraf tek kelime ile vahşet manzarasıdır. Günümüzde halen hükmünü de icra ediyor.

İslâm medeniyetinde ise 5 maddelik medeniyetin temelleri ve hayat anlayışı, değerler ve öncelikler sistematik mukayeseli olarak izah ediliyor. Gerek bireysel hayatın temel unsurları, gerekse toplumsal hayatı düzenleyen esaslar 5 maddede o kadar güzel, veciz bir şekilde özetleniyor ki, insan ve kâinat ahenkli bir tablo oluşturuyor.

İslâm medeniyeti ikliminde eşref-i mahlûkat olan insan, kâinatın halifesi, yaratılış gayesine uygun, mukadderatındaki kemalata yükselebildiğinde gerçek insan olabiliyor.

Şimdi günümüzde bize düşen İslâm medeniyetinin bireysel hayatı nasıl yorumlayacağı, şerh edeceği, günümüz imkânları ile inanç temeline dayanan san’atı, estetiği, güzelliği, helâl dairedeki keyfi, yardımlaşmayı, dayanışmayı, birlikte mutlu olmayı nasıl becerebilmeye kafa yormak zamanıdır.

Bu günün düşünce insanları, derdi dâvâsı olan, cihad anlayışını sorumluluk bilenler, insanların maddî ve manevî hayatına katkıda bulunmak olarak anlayanlar, yönetenler, yönetilenler, münevverler, aydınlar, akademisyenler, amirler, memurlar, işçiler, iş verenler herkes sorumludurlar…..

Hayatın her alanında İslâm anlayışını, siyasî ve reaktif bir pencereden değil, orijinal, özgün ve herkesi kucaklayan ve işin içine katan Risâle-i Nur perspektifinden hayatı yeniden yorumlamak zamanıdır.

İman ve hayat meselesi ardışık konular değildir. Birini halledip diğerine geçmek olarak anlaşılmamalıdır. İç içe konulardır. Eş zamanlı ele alınmalıdır. İmanın hayata yansıma şekli ana başlıklar ihtiyacı olan hedef kitleye genelleme ifadelerle sunuluyor. Sloganik söylemler hep siyasî maksat için kullanıldığından iktidar mücadelesinin aracı olarak söylenmiş olarak algılanıyor. Ön yargılar aşılmaz bariyer oluşturuyor. Mesajın amacı ve özüne perde oluyor.

Hayat denilenince siyasîlerin istismar kokan silik sözleri değil, insan ruhunun aradığı şefkat iklimini çağrıştırmalı. Bu da model göstererek, yaparak, yaşayarak, estetik san'at sadefine sararak sunulmalıdır.

Taklitten uzak, öz, hâkiki, orijinal kaynaklara dayanan taze, turfanda şekliyle sunan kaynak ise Risâle-i Nur eserleridir.

İslâm medeniyetinin hayata nasıl baktığını, uygulama sonuçları olarak insanlığın yıldızlarını gösteriyor.

Hayat nedir? Günümüzde, 21. yüzyıl perspektifinde birey ve toplum hayatının temelleri, ritüelleri, şerhleri, haşiyeleri, detayları, hayatın her alanındaki formları açıklanmayı, yorumlanmayı bekliyor.

“Birileri bir şeyler yapsın biz de bakarız uygun mu değil mi?” diyen tembelce hazırcı yaklaşımın sahipleri cihanşümul dâvânın savunucuları olamaz. Bu, tepkiye hazır bekleyen reaktif bir anlayışın resmidir.

Proaktif olmak, ilk yapan, model olan, lokomotif, öngörü, feraset sahibi, yenilikçi, keşifçi bakış sahibi olmak zamanıdır.

Dursun SİVRİ

31.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Başlıklar

  VÜCUDUMUZUN BİYORİTMİK EĞRİLERİ

  Sen, dünkü sen değilsin

  Hayatın tasarımı ve medeniyet tanımı

  TANITIM SEMİNERLERİNDEN SÜRELİ EĞİTİMLERE

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır