Rize’nin Çayeli ilçesinde faaliyet gösteren “Lale Lokantası” da Rize’yi temsilen şenliğe katılan kuruluşlar arasındaydı.
Lokantanın sahiplerinden Ömer Temurci, Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırdı. Temurci yaptığı açıklamada, lokantalarının 1973 yılında “Lale Köfte Salonu” adıyla kurulduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitlerimizi arttırdık ve lokanta olduk. Başlangıçta 30 kişiye hizmet veremiyorduk, şu anda 300 kişiye hizmet verebilir duruma geldik. Müşterilerimizin memnuniyeti, işlerimizi büyütmemize sebep oldu. Karadeniz’e, Çayeli’ne gelen her sosyal gruptan misafirler, turistler lokantamızı tercih ediyor.”
Türkiye çapında 14 lokanta ve restoranın Caddebostan’da açılan bu sergiye katılma hakkı kazandığını hatırlatan Temurci, “Yemek kültürüyle ilgili uzmanların seçimi sonunda buraya gelmeye hak kazandık. Biz de bunlardan biriyiz. Bu başarı, bizi çok mutlu etti. Karadeniz’i ve Çayeli’ni en iyi şekilde temsil ediyoruz. Hem sunum, hem de reklâm yapmış oluyoruz. Bizim sektörde olan binlerce firma arasında bizim seçilmemiz her halde müşteri memnuniyetinden kaynaklanmıştır diye düşünüyoruz” dedi.
SIR DEĞİL MAHARET
Lale Lokantasının kuru fasulyesinin eşsiz bir lezzette olduğunun altını çizen Temurci bunun sırrını ise şöyle açıkladı: “Aslında ‘sır’ değil, maharet diyelim. En başta katkısız malzemeler kullanıyoruz. Kullandığımız her malzeme, mevcutların en iyisi. Tereyağı, fasulye, salça... Hepsi birinci sınıf. Geri kalan da bizim pişirme şeklimiz... Şu anda sunduğumuz yemekleri de burada, özellikle de bakır tencerede pişiriyoruz.”
BÜYÜKŞEHİRLERE
GELMEK İSTEMİYORUZ
İstanbul’a şube açmayı düşünüp düşünmedikleri şeklinde sorumuza ise Temurci şu şekilde cevap verdi: “Ticaret çok farklı bir konu. Babamın bir sözü var. “Oğlum” der, “İşinin başında olmadığın zaman iş senden değildir” der. Bu iş öyle bir iş. Şu anda babamla beraber ben bu işi sürdürüyorum. Ben Çayeli’ni bırakıp buraya gelsem, Çayeli aksar. O bakımdan her şey para değil. Çayeli’nde olmaktan mutluyuz ve orayı bırakmayı düşünmüyoruz. Herkes Çayeli’ni bırakıp büyük şehirlere geliyor. Peki ne olacak bu Çayeli? Aksine, hangi iş sahası olursa olsun, hemşehrilerimizi Çayeli’nde iş yapmaya dâvet ediyorum.”
|