"Gerçekten" haber verir 11 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Gerçekler çıplak…

Gelişmeler “derin”… Ergenekon’a yönelik “efsane, masal, iktidar uydurması” gibi söz ve tavırların rafa kalkma zamanı geldi.

Emekli oramiral Özden Örnek’in günlükleri “gerçek mi sahte mi” tartışmalarının, gözaltı ve tutuklamalarda “hukuksuzluk iddiaları”nın dahi anlamı azalmaya başladı.

Tutuklu emekli orgeneral Şener Eruygur’un evrak çantasından darbe planları, tutuklu orgeneral Hurşit Tolon’un arşivinden Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’la ilgili ailevi ve mali fişler çıkıyor…

Artık tartışılması gerekenler bunlar…

Tartışılması gereken bir dönem orgeneral Hilmi Özkök, ardından Yaşar Büyükanıt hakkında ordu mahreçli ve sivil destekli yıpratma kampanyalarının amaçları, nedenleridir…

Tartışılması gereken bu nedenlerin bir müdahale arayışıyla ilgili olup olmadığıdır...

Tartışılması gereken Emin Çölaşan, Hasan Pulur, Mustafa Balbay gibi kalemlerin örneğin Hilmi Özkök’e yönelik eleştiri, aşağılama yazılarının, bu nedenle bir ilgisinin bulunup bulunmadığıdır…

Soruşturmayı, iddianameyi, kapatma davasını, iktidar savaşlarını, ünlü günlükleri, hukuki kanıtı bir an için unutun…

Kimi soruları sormak, kimi tartışmaları yapmak, kimi siyasi hükümlere uluşmak için gazete arşivleri, biraz akıl, biraz vicdan ya da ahlak yeter de artar bile…

Böyle bakıldığında olup biteni anlamak ve görmek için yargının vereceği hükmün dahi belirleyici bir yanı yoktur…

Durum açıktır: Darbe girişimleri gün kadar çıplak, askeri ve sivil darbeciler arasındaki ilişkiler tümüyle ortadadır.

Sadece emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün dünkü açıklamaları bile kendi başına devasa bir “anlama rehberi” oluşturmaktadır.

Malum, Özkök, önceki gün, Türkiye’nin sivilleşmesi, sistemin pratik işleyişinin şeffaflaşması istikametinde (bu kez emekli koltuğundan) devasa bir adım attı. Milliyet Gazetesi’nden Fikret Bila’nın sorduğu sorulara yanıt verirken kendi dönemindeki darbe girişimlerini yalanlamadı, tersine anlayanlar ve anlamak isteyenler için doğruladı…

Bila’nın, “Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerde yer alan, sizin destek vermediğiniz darbe hazırlığı iddiaları ve komutanlar arasındaki toplantı ve diyaloglara dayandırılan olaylar yaşandı mı..” sorusuna şu yanıtı veriyordu Hilmi Özkök:

“Anılarda geçtiği öne sürülerek gündeme getirilen bu olaylarla ilgili olarak, ne vardır, ne yoktur derim. Başka bir ifadeyle ne teyit ederim, ne tekzip ederim. Benim söyleyebileceğim budur…”

Şenuygur ve Tolon’un tutuklanmasına nasıl bakıyorsunuz sorusuna verdiği şu yanıt ise oldukça manidardı:

“Asker arkadaşlarımın bir an önce bu süreçten tertemiz çıkmalarını istiyorum ve diliyorum. Bir an önce sonuçlanmasını diliyorum. Çünkü uzun süre, kişilerin de kurumların da töhmet altında kalmaları doğru bir şey değil. Ceza da varsa, cezayı çekmek de insanı rahatlatır. Ünlü ‘Suç ve Ceza’ romanı, bu psikolojiyi çok iyi anlatır, biliyorsunuz…”

Hilmi Özkök’ün sıcak tartışmalardan uzak durmak istediği ve orduya yönelik koruma kaygısı taşıdığı açık.

Ancak, “darbe girişimleri olmadı diyemem” ifadesinin, yaşadığımız koşullar dikkate alınırsa, bu girişimlerin teyidinden başka anlam taşımadığı da açık…

İşin siyasi yönü işte budur…

Bu yön sadece anlamayı sağlamaz, hukuki süreci de besler.

Gidişat belli: Ergenekon davası darbe girişimlerinin yargılanması davası olacaktır… Dönemin Özden Örnek gibi kuvvet komutanları ya da dönemin Genelkurmay Başkanı’nına tanıklık yolu açılacaktır…

Nitekim Hilmi Paşa’nın, “Mahkeme tanıklığınıza başvurmak isterse, tanık olur musunuz” sorusuna, verdiği “Onu o zaman düşünürüz…” cevabı son derece önemlidir.

Askeri otoritenin olup biteni sindirmediğini düşünüyoruz… Bu gelişmeler karşısında kendi siyasi müdahale imkanlarına zarar vermeyecek bir tepki üreteceği kanısındayız… AK Parti kapatılma davası etrafında yaşanan ve yaşanacak iktidar kavgasının ordunun Ergenekon meselesine yaklaşımını derinden etkilediğini varsayanlardanız… İktidar kavgası bundan böyle belki daha sert seyredecektir…

Ancak tüm bunlara rağmen açıktır ki, Türkiye, gerçeklerle gerçek anlamda yüzleşmeye ilerlemektedir.

Demokrasinin yolu da bu zorlu sınavdan geçiyor…

Yeni Şafak, 10.7.2008

Ali Bayramoğlu

11.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Ergenekonlar nedendir?

  Hangi ‘korku imparatorluğu’?

  Koruma kollama ve Sarıkız

  Gerçekler çıplak…

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör