"Gerçekten" haber verir 03 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Bakan Atalay: İhmal varsa araştırılacak

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesindeki yurt binasının çökmesiyle ilgili hata, ihmal ne varsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel talimatıyla araştırılacağını söyledi. Bu arada, patlama sırasında ağır yaralanan bir çocuğun da öldüğü ve ölü sayısının 18'e yükseldiği bildirildi.

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesindeki yurt binasının çökmesiyle ilgili hata, ihmal ne varsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel talimatıyla araştırılacağını söyledi. Atalay, belde merkezinde 6 öğrenci için düzenlenen cenaze töreninin ardından enkaz alanına gelerek incelemelerde bulundu. Burada gazetecilere açıklama yapan Atalay, Vali Yardımcısı başkanlığında konuyla ilgili idari takip yapılacağını, bunu adli takibin izleyeceğini belirtti. ‘’Hata, ihmal ne varsa Başbakanımızın özel talimatıyla araştırılacak’’ diyen Atalay, olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine maddi yardımda bulunulacağını, yaralıların da her türlü tedavi masraflarının karşılanacağını söyledi. ‘’Acımız büyük’’ diyen Atalay, olayda hayatını kaybeden çocuklara Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa diledi. Atalay, gazetecilerin, binanın ruhsatlı olup olmadığı konusundaki sorularına, ‘’Bütün bunlar, idari soruşturma sonunda ortaya çıkacaktır’’ dedi. Bu arada Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile Konya’daki hastanelerde yaralıları ziyaret eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edileceği program da gerçekleşmedi.

03.08.2008


 

3-4 BİN HEKTAR ORMAN YANDI

Antalya’nın Manavgat ve Serik ilçelerinin köylerinde çıkan orman yangınında, 3-4 bin hektarlık orman alanının yandığı bildirildi. Orman Genel Müdür Yardımcı Kurtulmuşlu, "Hayatım yangınların içinde geçti, ama böyle bir felâket görmedim. Acım çok büyük” dedi.

DAĞ, BOMBA GİBİ PATLADI

Alevlerin Köprüçayı’nı geçmeyeceğini düşünerek hareket ettiklerini, ancak bir anda 1 kilometre kadar atlayan ateşin dağı 12 saat içinde küle dönüştürdüğünü anlatan Kurtulmuşlu, ‘’Dağ, bir bomba gibi patladı" diye konuştu.

YANGIN, KISMEN KONTROL ALTINA ALINDI

Bölgeye giden Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da yangının üç nokta hariç olmak üzere ‘’kısmen, büyük ölçüde’’ kontrol altına alındığını bildirdi. Eroğlu, ekiplerin, vatandaşların canını korumak uğruna çalışırken tehlike atlattıklarını söyledi. Böyle yangın görülmedi Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Antalya’nın Manavgat ve Serik ilçeleri arasında 31 Temmuzda başlayan orman yangınının, üç nokta hariç olmak üzere ‘’kısmen, büyük ölçüde’’ kontrol altına alındığını bildirdi. Bakan Eroğlu, Antalya’ya gelerek, Orman Genel Müdürü Osman Kahveci ile birlikte yangın bölgesinde helikopterle havadan inceleme yaptıktan sonra Manavgat’a bağlı Taşağıl beldesinde Orman İşletme Müdürlüğü’nde basın toplantısı düzenledi. MAĞDUR OLAN VATANDAŞLARA YARDIM YAPILACAK Bakan Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün kendisinden yangınlarla ilgili bilgi aldığını, bugün de havada inceleme yaptıktan sonra Başbakan Erdoğan’ı arayarak, bilgi aktardığını söyledi. Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak ile de görüştüğünü belirten Bakan Eroğlu, şu bilgileri verdi: ‘’Başbakanımız ile de görüştüm. Kendisi bilgi aldı. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda yangınla ilgili detaylı bilgi vereceğim. Bayındırlık ve İskân Bakanımız, Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün ekiplerini bölgeye gönderiyor. Yangından mağdur olan vatandaşlarımıza gereken yardımı yapacağız.’’ YANGIN BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALINDI Bakan Eroğlu, ekiplerin büyük bir gayretle, gece gündüz çalışarak yangını söndürmek için mücadele ettiklerini ve önceliği yerleşim birimlerini alevlerden korumaya verdiklerini belirterek, şöyle konuştu: ‘’Bütün kamu kurum ve kuruluşları, çok büyük gayretle çalışıyor. Yangın, kısmen büyük ölçüde, (üç nokta hariç olmak üzere) kontrol altına alınmıştır. Yangın bazı bölgelerde, atlayarak bölük pörçük, devam ediyor. Helikopterle inceleme yaparken de gördüm. Alevler bir anda 200 metre ileriye sıçrayarak, tarlayı tutuşturdu. Yanan verimli orman alanı 3 bin 500-4 bin hektar civarındadır. Yangın üç noktada yangın devam ediyor. Bunlar Köprüçay, Taşağıl ve Karataş bölgeleridir. Alevlerin önünü kesme gayretindeyiz.’’ KAYIP OLAN 2 KİŞİDEN BİRİNİN CESEDİNE ULAŞILDI Bakan Eroğlu, Jandarma Komutanlığı yetkililerinin kendisine kaybolan vatandaşlardan birisine ait kemiklerin, yanan bir evin enkazında bulunduğunu ifade etti. Eroğlu, şöyle konuştu: ‘’Başımız sağolsun. Kimliğinin tespit edilmesi için DNA incelemesi yapılacak. Çünkü hangisi olduğunu bilemiyoruz. Kaybolan vatandaşların yangın sırasında yeniden evlerine döndüğünü görenler olmuş. Kimlik tespit çalışmaları yapılacak.’’ Yangının ardından Karataş Köyü’nde Ali Deniz ve Osman Kahya adlı vatandaşlardan haber alınamamış, bölgede arama çalışmaları başlatılmıştı. “BÖYLE YANGIN GÖRMEDİM” Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu, yaşamlarının en zor orman yangınıyla karşı karşıya olduklarını söyledi. ‘’Acımı ifade edecek kelime bulamıyorum’’ diyen Kurtulmuşlu, ‘’Hayatım yangınların içinde geçti ama böyle bir manzara hiç görmedim. Tüm yangınlarda böyle bir manzara olmasın diye uğraştık. Ancak burada arazi şartlarından dolayı başaramadık. Şunu söyleyebilirim ki bir felâketi yaşıyoruz’’ diye konuştu. YANGIN MANAVGAT’A DOĞRU İLERLİYOR Kurtulmuşlu, alevlerin açılan güvenlik hatlarını aşarak genişlediğini ve Sağırin mevkisinden itibaren Çardak Köyü ve Taşağıl beldesinin kenar mahallelerini tehdit etmeye başladığını bildirdi. Alevlerin Taşağıl’ın güneydoğusuna doğru hızla ilerlediğini ve çevre köyleri tehdit ettiğini ifade eden Kurtulmuşlu, şunları söyledi: ‘’Son bir saat içerisinde yaşadığımız risk tarif edilemez. Köylerdeki yüzlerce insanı dozerlerle ve araçlarla çıkarttık. Büyük tehlike yaşadık. Çalışan ekipler de büyük tehlike atlattı. Alevlerin açılan hattı aşması nedeniyle ekipler ateşin arasında kaldılar. Dumandan etkilenen işçiler oldu. Gerekli müdahaleler yapıldı. Aspendos tarafında ise şimdilik bir tehlike yok. Alevler ve tehlike Manavgat yönüne doğru ilerliyor. Ormanlar, evler ve tarım alanları iç içe. ‘’ 2 BİN 500 KİŞİLİK EKİP VAR Antalya’nın Manavgat ilçesinde devam eden orman yangınını söndürme çalışmaları aralıksız olarak sürüyor. Yangını söndürmek için ormanlık alanda kurulan set patladı, alevler arasında kalan işçiler için uçaktan su dökülerek yol açıldı. Yangını söndürmek için, 20 civarında uçak, helikopter, 250 arazöz, itfaiye aracı ve 2 bin 500 kişilik ekip çalışma yapıyor. Yangınlarda söndürme çalışmalarına aralıksız katılan personel yorgun düşünce buldukları her yerde uyuyarak dinleniyor. HAYVANLARINI UZAKLAŞTIRIYORLAR Bu arada yangında zarar gören köylerde yaşayanlar da geçimlerini sağladıkları hayvanları yangın bölgesinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Yangından elektrik ve telefon direkleri de zarar gördü. Birçok ev içlerindeki eşyalarla birlikte yandı. Köylüler de kovalarla taşıdıkları sularla yangının söndürülmesine yardımcı oluyor. KÖYLÜLER TRAVMA YAŞIYOR Antalya’da önceki gün başlayan orman yangını, bölge halkının da yaşamlarını alt üst etti. Evleri, ahırları, hayvanları ve tarım arazileri yanan köylüler, bir anda her şeylerini yitirmiş olmanın travmasını yaşıyor. Vatandaşlar, dertlerini gazetecilere, kameralara anlatarak, duygularını ifade etmeye çalışıyorlar. Karataş Köyü Macarlar Mahallesi’nde oturan ve sadece ahırı yandığı için kendisini şanslılar arasında kabul eden Gülizar Yılmaz, mahalle halkının yarısının oturacak evlerinin kalmadığını, büyük ve küçükbaş hayvanlarının telef olduğunu söyledi. Macar Mahallesi sakinlerinden Abdi Şimşek de, yangın söndürme çalışmaları sırasında ekiplerin kendilerine hiç yardımcı olmadığından şikayetçi oldu. Ekiplerin, köylerinin yanmasına göz yumduğunu iddia eden Şimşek, ‘’Burada kurtarılan her ne varsa, hepsi de kendi çabalarımızla oldu. Bir de sularımız kesikti. Kuyulardan su çekerek, alevleri söndürmeye çalıştık’’ dedi. Şimşek, köylünün hasadını yaptığı buğdayı, mutfağındaki gıda malzemelerini bile kurtaramadığını belirterek, ‘’Bundan sonra ne yapacağız bilmiyorum’’ diye konuştu. Köydeki pek çok kişinin sadece üzerlerindeki kıyafetlerle kaldığını söyleyen Nail Temiz de, söndürme çalışmaları sırasında orman ekiplerinin ilgisiz kaldığını savunarak, ‘’Orman işletmesinden şikayetçiyim. Bakan’dan da şikâyetçiyim. Burada bir iki ev değil, bütün bir köy yandı. Ama hâlâ hiç kimse durumun farkında değil’’ dedi. Evinin ve ahırının tamamen yandığını söyleyen Ayşe Çoban ise sadece bir tek ineğini kurtarabildiğini anlattı. Sabaha kadar hiç uyumadığını söyleyen eşi Ayşe Yılmaz da kızlarının çeyizlerinin bile yandığını söyledi. Yılmaz, ‘’Ben o çeyizleri ne emeklerle hazırladım. Ama evimle birlikte onlar da bir gece de bitti. Yine de çocuklarımı, kocamı kurtardım. Buna da şükürler olsun’’ dedi.

/ Antalya

03.08.2008


 

Hükümetin önceliği, AB olmalı

İktisadî Kalkınma Vakfı, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra hükümetin AB sürecine öncelik vermesini istedi.

İKTİSADÎ Kalkınma Vakfı (İKV) Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra hükümetin AB sürecine öncelik vermesini istedi. Vakıf tarafından yapılan açıklamada, hükümetin her alandaki reform sürecine hız vermesi istendi: “Bu kapsamda özellikle Avrupa Birliği yolundaki gelişmelere öncelik tanımalıdır. Hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana yavaşlayan AB süreci yeni bir ivmeye muhtaçtır. Sayın Başbakanın karardan sonra yaptıkları açıklamada hedefin AB olduğunu vurgulamaları memnuniyet vericidir. Bu çerçevede tam üyelik sürecinin doğru yolda ilerlemesini sağlamak ve dışarıda karşılaşılan güçlükleri daha kolay aşabilmek için müzakereleri TBMM’nin kabul edeceği bir çerçeve yasasına dayandırmak önemli görülmektedir.” Hükümetin müzakerelerde yeni baslıkların bir an önce açılması için gerekli hukuki ve idari düzenlemeleri hızla hayata geçirmesinin önemli olduğu vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “İç sorunlar nedeniyle duraklayan reform sürecinin yeniden rayına oturtulmasını ve Sayın Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Babacan’ın belirttiği gibi 2008 yılının, atılacak adımlarla tam üyelik hedefinde gerçekten AB yılı olarak yerini almasını temenni etmekteyiz. Türkiye’nin bu kararlılığını göstermesi AB tarafının da tutumunu etkileyecek ve Türkiye’nin üyeliğine karsı çıkmayan veya destekleyen ülkelerin Türkiye’yi savunmasını kolaylaştıracaktır. AB kanadının müzakereleri sürdüren bir ülke olan Türkiye’yi teşvik edecek ve kamuoyunun AB’ye güveninin artmasını sağlayacak proje ve söylemlere ağırlık vermesi şarttır. Bazı üye Devletlerde Türkiye’nin üyeliğine olumsuz yaklaşımların da zaman süreci içinde değişmesi gerekir.”

Yeni Asya / Ankara

03.08.2008


 

Yeni anayasa gündemde

Adalet Bakanı Şahin, yeni anayasa ilgili çalışmaların Meclisin gündeminde olduğunu, yeni dönemde ele alınacağını söyledi.

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesinin AKP hakkındaki kararıyla Türkiye’de 4.5 ay süren belirsizliğin ortadan kalktığını belirterek, ‘’Şimdi yeniden, büyük bir hızla çalışmalarımıza devam ediyoruz, etmek durumundayız. Ama her yaşanandan herkes gibi biz de birtakım sonuçlar çıkaracağız, dersler alacağız’’ dedi. Şahin, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Er’i ziyaret için geldiği Bursa Adliye Sarayı girişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Anayasa Mahkemesinin AKP hakkında verdiği kararla ilgili soru üzerine, mahkemenin kararını verdiğini hatırlatan Şahin, ‘’Gerekçeli karar açıklandıktan sonra partimizin yetkili kişi ve organları gerekli müdahaleleri yaparlar. Ben iş başındaki Adalet Bakanı olarak yargı kararlarıyla ilgili enine boyuna değerlendirme yapmayı uygun bulmuyorum’’ diye konuştu. Kararın, AKP ve Türkiye için hayırlı olması dileğinde bulunan Şahin, şöyle devam etti: ‘’4.5 ay Türkiye gerçekten belirsizlik yaşamıştır, belirsizlik ortadan kalktı. Şimdi yeniden, büyük bir hızla çalışmalarımıza devam ediyoruz, etmek durumundayız. Ama her yaşanandan herkes gibi biz de birtakım sonuçlar çıkaracağız, dersler alacağız. Türkiye’nin gerginliklere, huzursuzluklara değil uzlaşma ve diyalog içinde sorunlarını çözmeye ihtiyacı var.’’ Bakan Şahin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, ‘’Parti kapatılmasını zorlaştırıcı düzenlemeler yapılması’’ çağrısının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: ‘’Zaten bir anayasa değişikliği konusu uzun süredir parlamentonun ve partilerin gündemindedir. Biz AK Parti olarak ‘Yeni bir anayasa nasıl olmalıdır?’ sorusunun cevabını teşkil etsin diye bir çalışma da yaptırmıştık. Ancak bilindiği gibi anayasalar, üstün hukuk normlarıdır. Bunların bir konsensüs sağlanarak parlamentoya gelmesi ve çıkarılması gerekir. Zannediyorum, Ekim döneminde parlamento açıldığında siyasî partiler arasında bu konuda karşılıklı diyaloglar olacaktır diye bir düşünce ve beklenti içindeyim.’’ Bir gazetecinin, ‘’(Yeni dönemde yeni anayasa) diyebilir miyiz?’’ şeklindeki sorusunu da Şahin, şöyle cevapladı: ‘’Bizim böyle bir düşüncemiz var.

03.08.2008


 

İddianamenin ekleri de dolu

Ergenekon dâvâsında 86 sanık hakkında hazırlanan iddianamenin 3 DVD’ye aktarılan eklerinde müthiş belgeler var.

Ergenekon dâvâsında 86 sanık hakkında hazırlanan iddianamenin 441 klâsörden oluşan ve 3 DVD’ye aktarılan eklerinde, sanıkların ifadeleri ve telefon görüşmelerinin yanı sıra öldürülen Rahip Santoro, Hrant Dink ve İhsan Güven cinayetlerine ait evrak da yer aldı.

Ergenekon dâvâsına bakacak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanık sayısına göre çoğaltılan DVD’ler taraflara verildi.

Klâsörlerde, sanıkların emniyet, savcılık ve nöbetçi mahkemede verdiği ifadeleri, ev ve iş yerlerinde ele geçirilen belgeler ile bilgisayarlarından elde edilen dijital verilerin dokümanları yer alıyor.

Klâsörlerde sanıklardan Fikret Emek’te ele geçirilen bombaların imhasına ilişkin evrak ile Ümraniye’de ele geçirilen el bombalarına ait dokümana da yer verildi.

Klâsörlerde, Kuvai Milliye Derneği’ne ait belgeler, sanıklardan Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e yönelik aramalarda ele geçirilen belgeler ve bazı sanıkların e-posta inceleme tutanakları bulunuyor.

Sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in evi, Parti Merkezi, Aydınlık Dergisi, Ulusal Kanal ve Bilim Ütopya Dergisi’nde ele geçirilen belgeler de klâsörlerde yer aldı.

Dâvâ dosyasında Durmuş Anuçin, Sedat Peker, Kürşat Yılmaz, Yaşar Öz ve Semih Tufan Gülaltay’ın da ifadelerine yer verildi.

DELİL KLÂSÖRLERİ

Dosyada, Atabeyler ile kamuoyunda Sauna Çetesi olarak bilinen İbrahim Tatlıses’in de sanık olarak yer aldığı dâvâ dosyasına ilişkin belgeler, Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin belgeler, emekli binbaşı İhsan Güven’in Tuzla’da öldürülmesine ilişkin dâvâ dosyasındaki belgeler, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili mahkeme evrakı ve emniyette alınan ifade tutanakları, İzmir’de öldürülen İbrahim Çiftçi’ye ilişkin mahkeme evrakı ve ifade tutanakları, Susurluk Dâvâsı’na ilişkin İstanbul 6 No’lu DGM’ce verilen mahkeme kararı sureti, 7 kişinin hayatını yitirdiği Diyarbakır’da gerçekleşen patlamaya ilişkin dosyadaki belgeler, Fatih’teki İsmail Ağa cinayetine ilişkin belgeler, Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti, Danıştay saldırısına ilişkin dâvâ dosyası ve Trabzon’da öldürülen Rahip Andrea Santoro cinayetine ilişkin belgeler de yer aldı.

TERÖR ÖRGÜTLERİNE AİT BELGELER

Dâvâ dosyasında ayrıca, PKK, DHKP/C ve Hizbullah terör örgütlerine ilişkin belgeler de dikkati çekti.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarının Maliye ve İçişleri Bakanlıkları, Başbakanlık Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile yaptığı ‘’gizli’’ ibareli yazışmalar da dosyada bulunuyor.

Savcıların MİT ve Genelkurmay Başkanlığı ile yaptığı ‘’gizli’’ ibareli yazışmalara ait evrak da klâsörlerde yer alıyor.

/ İstanbul

03.08.2008


 

Osman Yağmurdereli Ebediyete uğurlanıyor

AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, bir süredir tedavi gördüğü Kadıköy Acıbadem Hastanesinde vefat etti.

İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Keramettin Şar ve Yoğun Bakım uzmanı Erkan Kaya, hastane önünde bekleyen gazetecilere yaptıkları açıklamada, metastatik bağırsak kanseri olan ve 11 Temmuz’dan beri safra yollarında enfeksiyon sebebiyle hastanede tedavi gören Yağmurdereli’nin, önceki gün sabah 05.30 sıralarında solunum yetmezliği sebebiyle yoğun bakıma alındığını belirtti. ‘’Çoklu organ yetmezliğine giren ve yapay solunum desteği gören hastamızda 02.00 sıralarında kalp durması gelişti’’ diyen Dr. Şar, yapılan bütün müdahalelere rağmen 02.25’te Yağmurdereli’yi kaybettiklerini kaydetti. Şar, genel durumunda bir iyileşme gördükleri için kendilerinin izni ve Yağmurdereli’nin kendi isteğiyle Çarşamba günü evine gittiğini, ancak durumu kötüleşince tekrar hastaneye döndüğünü anlattı. Osman Yağmurdereli’nin vefatının duyulması üzerine, ailesi, yakınları ve san'atçı dostları hastaneye geldi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı da hastaneye gelerek, Yağmurdereli’nin yakınlarına başsağlığı diledi. Bakan Yazıcı, kısa bir süre hastanede kaldıktan sonra çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Hayat dolu bir arkadaşımızdı, san'at dünyası ve yeni atıldığı siyaset dünyasının acı bir kaybıdır. Allah gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağolsun, Türkiye’nin başı sağolsun’’ diye konuştu.

YAĞMURDERELİ KİMDİR?

Osman Yağmurdereli, 6 Şubat 1953’te Trabzon’da doğdu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik bölümü mezunu olan Yağmurdereli, bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra yorumcu san'atçı olarak san'at çalışmalarına başladı. Televizyon yapımcılığı da yapan san'atçı bir çok diziye de imza attı. Yağmurdereli’nin cenazesi, bugün Fatih Camisi’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’na defnedilecek.

/ Ankara

03.08.2008


 

"Sevmiyorum" diyen Bezirgan’a takipsizlik

BİR TV programında, “Başıma iş gelmeyecekse ben Atatürk’ü sevmiyorum” diyen Nuray Canan Bezirgan hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

Beyoğlu savcısı Yalçın gerekçe olarak “Atatürk’ü korumak için kanuna gerek yok. Sevmek gönül işi” dedi. Beyoğlu savcısı Muzaffer Yalçın, Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır hakkında açılan soruşturmanın sonunda takipsizlik kararı verdi. Ntvmsnbc’nin haberine göre savcı, gerekçe olarak “Atatürk’ün değerini korumak için özel kanunlara gerek yok” dedi. Atatürk’e dair düşünceleri sebebiyle bugüne kadar bir çok kişi 1951’de çıkarılan 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanun uyarınca yargılandı. Yazar Mustafa İslamoğlu ve gazeteci Hakan Albayrak bu suçlamayla tutuklandılar ve çeşitli sürelerle hapis yattılar; Peri Yayınları sahibi Ahmet Önal, Prof. Atilla Yayla hapse mahkûm oldu. Gazeteci İpek Çalışlar, yayıncılar Ragıp Zarakolu ve Fatih Taş, çevirmenler Lütfi Taylan Tosun ve Aysel Yıldırım, Özgür-Der Çocuk Kulübü yöneticilerinden Zehra Çomaklı Türkmen, gazeteciler Mehmet Terzi ve Oral Çalışlar kovuşturmalık oldular. Ertuğrul Kürkçü hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. “Sevmek gönül işidir” Bezirgan katıldığı televizyon programında soru üzerine “Atatürk’ü sevmeme hakkı var mı? Başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum. Atatürk’ün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir Cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum” demişti.

03.08.2008


 

Kriz halen olduğu yerde durmakta

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’AKP’nin kapatma davasının sonuçlanması sadece belirsizliği ortadan kaldırdı. Kriz halen olduğu yerde durmakta’’ dedi.

Soylu, partisinin Terme Şoförler Odası Düğün Salonu’nda düzenlenen Olağan Kongre’sine katıldı. Soylu, hedefinin DP’yi yeniden milletin partisi yapmak olduğunu söyledi. ‘’Kırat’’ın yeniden millet iradesiyle şahlanacağını söyleyen DP lideri Soylu, şöyle konuştu:

‘’Baştan itibaren diyorum. AK Parti kapatılmamalı. Kapatılması bize yaramaz. DP, bu konudaki tavrını aylardan beri net olarak ortaya koymuştur. ‘Türkiye’de bir siyasi partinin kapatılması Türk siyaseti ve demokrasi açısından bir ‘yarık’ ortaya çıkaracaktır’ dedik. Ve kapatılmadı. Ancak buradan şunu diyorum onlara: Anayasa Mahkemesinden kurtardınız sevindim, ama Süleyman Soylu’dan nasıl kurtulacaksınız. Ayrıca şu da bir gerçek ki AKP’nin kapatma davasının sonuçlanması sadece belirsizliği ortadan kaldırdı. Kriz halen olduğu yerde durmakta. Enflasyon sürekli yükselmekte. Tarım ülkesiyiz, ama Hükümet her geçen gün tarımı daha da kösteklemek için mücadele etmektedir. Bu ülkede tek kurucu irade vardır o da milletin kendisidir, bu unutulmamalı.’’

Bugün ‘’Bu iktidar giderse alternatif yok’’ diyenlerin bulunduğunu belirten Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

‘’Biz DP olarak sizin bize verdiğiniz emanete en iyi şekilde, hiç kimseye teslim etmeden ve hiç kimseye teslim olmadan, sadece bu milletin kucağında, siyaset mühendislerinin esiri olmadan, milletle birlikte sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ankara’da siyaset mühendisliği üretip, yeni birtakım senaryoları, projeleri milletin önüne koymaya çalışanlar var. İstiyorlar ki hep bu millet sıkıntılı olsun, darda olsun. Onlara her yerden olduğu gibi Terme’den de sesleniyorum: Alternatif DP’dir. Alternatif kıratın kendisidir.’’ Partisinin Bafra İlçe Kongresine de katılan Soylu, daha sonra çeşitli sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.

/ Samsun

03.08.2008


 

TBMM’deki boş sandalye sayısı 3'e yükseldi

AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli’nin vefatıyla TBMM’deki boş sandalye sayısı 3’e yükseldi.

Yağmurdereli’nin vefatının ardından AKP' ’nin TBMM’deki milletvekili sayısı da 339’a düştü. Geçen yıl 22 Temmuzda yapılan seçimin ardından, MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Cihat Özönder’in mazbatasını almaya giderken Ankara Esenboğa yolunda geçirdiği trafik kazasında vefat etmesiyle TBMM’deki milletvekili sayısı 549’a inmişti. AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle bu sayı 548’e düşmüştü.

TBMM’deki sandalye dağılımı şöyle:

AKP : 339

CHP : 98

MHP : 70

DTP : 21

DSP : 13

ÖDP : 1

BBP : 1

Bağımsız: 4

Boş : 3

TOPLAM: 550

03.08.2008


 

5 korucu şehit oldu

ŞIRNAK'TA 5 geçici köy korucusu şehit oldu.

Edinilen bilgiye göre, Şırnak’ın Bestler Dereler bölgesinde operasyona giden bir grup geçici köy korucusuna, terör örgütü PKK mensupları tarafından ateş açıldı. İlk ateşte, 5 korucu şehit oldu. Şehit olan 5 korucu, 23. Sınır Jandarma Tümen Komutanlığında düzenlenen törenin ardından toprağa verilecek. Teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

/ Şırnak

03.08.2008


 

5 terörist tutuklandı

ŞIRNAK'IN İdil ilçesinde silahlarıyla birlikte sağ olarak ele geçirilen terör örgütü PKK üyesi 5 kişi tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, güvenlik güçlerinin yürüttüğü operasyonlar esnasında ilçenin dağlık kesiminde 3 gün önce silâhlarıyla birlikte sağ olarak ele geçirilen terör örgütü üyesi 5 kişi adliyeye çıkarıldı. Adliyede nöbetçi savcıya ifade veren 5 terörist, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Operasyonda yakalanan teröristler ile birlikte; 3 adet kaleşnikof piyade tüfeği, 1 adet BKC makineli tüfek, 1 adet kanas keskin nişancı tüfeği, 240 adet fişek, 18 adet el bombası, 1 adet tabanca, 20 kg patlayıcı madde ve 2 adet el telsizi ele geçirilmişti.

/ İdil

03.08.2008


 

10 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

GÜNGÖREN'DE 17 kişi ve bir doğmamış bebeğin ölümüyle sonuçlanan terörist saldırının ardından gözaltına alınan 10 kişi adliyeye sevk edildi.

Soruşturma kapsamında, patlayıcıları bırakan terörist ya da teröristlerle bağlantıları olabileceği şüphesiyle gözaltına alınan 10 kişinin, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlandı.

Fatih Adliyesi Adli Tabipliği’nde sağlık kontrolünden geçirilen bu kişiler, daha sonra geniş güvenlik önlemleri altında Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

/ İstanbul

03.08.2008


 

Nereye varacağı belli olmayan kriz devam ediyor

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, ‘’Nereye varacağı belli olmayan dünyadaki ekonomik kriz devam ediyor’’ diye konuştu.

AKP İl Başkanı Yusuf Alemdar’ın Adapazarı Kültür Merkezinde (AKM) düzenlediği değerlendirme toplantısına katılan Dişli, Türk demokrasisinin çok önemli bir sınavdan geçtiğini belirtti. Anayasa Mahkemesinin AKP hakkında aldığı kararın ardından Avrupa ve dünyanın Türkiye ile beraber derin nefes aldığını kaydeden Dişli, ‘’Ülkemizin gözü aydın. Dünyadaki hemen hemen bütün sorunların kesişme noktasında olduğumuz için Türkiye’deki gelişmeleri herkes yakından takip ediyor’’ diye konuştu.

Siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla ekonominin daha da canlanacağını belirten Dişli, günlük politikalar yerine daha uzun süreli planlamalar yapılacağını bildirdi.

Tarım sektöründeki büyümeye de değinen Dişli, ‘’2007’de yüzde 7,6 küçülen tarım sektörü bu yıl yüzde 5,5 gibi büyüme gösterdi. Bu büyüme olumsuz hava şartlarına, ve hasat alınamayacak illere rağmen gerçekleşti’’ dedi.

“DÜNYADAKİ EKONOMİK KRİZ DEVAM EDİYOR’’

Ekonomik belirsizliğin Avrupa ve dünya piyasalarına yansımalarının devam ettiğini belirten Dişli, şöyle konuştu: ‘’Nereye varacağı belli olmayan dünyadaki ekonomik kriz devam ediyor. Amerika’da 7. bankaya da el konuldu. Amerikan Hazinesinin 2 büyük bankayı kurtarmasına rağmen devlet tarafından yine de el konuldu. Bu, nereye kadar gidecek belli değil. Aslında biz hep şunu düşünüyoruz, (Krizin sonuna geldik, dibe vurdu, yavaş yavaş iyileşmeler başlayacak) Ama bir türlü kriz dibe vurmuyor. Belirsizlik devam ediyor. Hükümet olarak önümüzdeki dönemin ekonomisini, kalkınma hamlesinin devamını planlamamız ve organize etmemiz gerekiyor. Bu konuları masaya yatıracağız.’’ Dış politika açısından en önemli konunun İran meselesi olduğunu kaydeden Dişli, ‘’Dışişleri Bakanı’mız çok çalışıyor. Amacımız İran’ın başına bir kaza gelmeden, masa etrafında bu nükleer meselesinin görüşülmesini sağlamak. Aksi halde İran’ın başına bir kaza gelirse ilk önce İran halkını, daha sonra da komşusu olan bizi etkileyecek. İnşallah ilgili ülkeler ikna edilir ve masa başında anlaşmaya devam edilir’’ diye konuştu.

/ Sakarya

03.08.2008


 

CHP iptal için çalıştı

CHP, 23. Dönemin 2. Yasama Yılında 16 yasa değişikliğinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açtı.

CHP TBMM grup yönetiminden alınan bilgiye göre, söz konusu dönemde, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği ile nükleer santral kurulması, tanık koruma ve vakıflarla ilgili düzenlemelerin de aralarında bulunduğu 16 yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yüksek Mahkeme, başvurulardan biri hakkında ret, 2’si hakkında iptal ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. 13 başvuru ise henüz sonuçlandırılmadı.

Anayasa Mahkemesi, 21 Ekimde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa paketinden 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin düzenlemeleri çıkaran kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yapılan başvuruyu reddetti. Yüksek Mahkeme, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği ile Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yurt dışında yaşayan seçmenlerin ‘’mektup’’ ile oy kullanmasını düzenleyen hükümlerini iptal etti.

/ Ankara

03.08.2008


 

Meclis ziyaretçi akınına uğradı

MECLİS, yoğun geçen bir yasama yılını geride bıraktı.

23. Dönem 2. yasama yılında 116 tasarı ve teklifi yasalaştıran Meclis, önemli siyasi tartışmaların da merkezi oldu.

23. Dönem 1. Yasama Yılında, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlık Divanı ve Komisyon başkan ve üyelerini belirledikten sonra tatile giren Meclis, ikinci yasama yılında yoğun bir tempoyla çalıştı.

Bu yasama yılında Meclise 397 tasarı sevk edildi, milletvekilleri tarafından 313 teklif verildi. Gelen tasarı ve teklilerden 116’sı yasalaştırılırken, komisyonlarda bekleyen çok sayıda tasarı ve teklif ise gelecek yasama yılında yasalaştırılmayı bekliyor.

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Anayasa değişikliği, Mecliste yoğun tartışmalara yol açtı. Gerçekleştirilen önemli düzenlemeler arasında; Vakıflar Yasası, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasında yapılan değişiklik, TCK’nın 301. maddesinde yapılan değişiklik bulunuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çıkarılan yasalardan birini yeniden görüşülmek üzere geri gönderdi. TBMM, bu dönemde 27 karar aldı.

BİNLERCE SAYFA TUTANAK

TBMM Genel Kurulu, 138 birleşim 554 oturumda 810 saat 20 dakika çalıştı. Bu çalışmalarda 39 bin 139 sayfa tutanak tutuldu.

16 ihtisas komisyonunda toplam 645 saat 37 saat çalışma yapıldı, 9 bin 771 sayfa tutanak tutuldu. Verilen önergelerin kabul edilmesi sonucu kurulan 6 Meclis Araştırma Komisyonunda ise 175 saat 45 dakika çalışma yapıldı ve 2 bin 747 sayfa tutanak elde edildi. Genel Kurul, Komisyonlar ve diğer görevlerle birlikte toplam bin 903 saat 40 dakika çalışma yapıldı, toplam 54 bin 680 sayfalık tutanak tutuldu.

TOPTAN’IN ÇALIŞMALARI

TBMM Başkanı Köksal Toptan, göreve başladığı 9 Ağustos 2007 tarihinden bugüne kadar 4 bin 948 kişiyle görüştü. Toptan’ı 3 bin 627 kişi telefonla arardı, 4 bin 173 kişi ise randevu talebinde bulundu. Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşmeye ağırlık veren Toptan, 143 sivil toplum örgütünden 2 bin 161 kişi kabul etti.

TBMM Başkanı Toptan, 58’u yurt içi, 12’si yurt dışı olmak üzere 70 ziyaret gerçekleştirdi.Toptan, TBMM’de, 8 devlet başkanı, 14 parlamento başkanı, 6 başbakan, 10 bakan, 3 parlamento komisyonu heyeti, 59 büyükelçi, 14’ü yabancı temsilcilerden oluşan çeşitli heyetlerle olmak üzere 114 görüşme yaptı.

03.08.2008


 

Meclis ziyaretçi akınına uğradı

MECLİS, yoğun geçen bir yasama yılını geride bıraktı.

23. Dönem 2. yasama yılında 116 tasarı ve teklifi yasalaştıran Meclis, önemli siyasi tartışmaların da merkezi oldu.

23. Dönem 1. Yasama Yılında, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlık Divanı ve Komisyon başkan ve üyelerini belirledikten sonra tatile giren Meclis, ikinci yasama yılında yoğun bir tempoyla çalıştı.

Bu yasama yılında Meclise 397 tasarı sevk edildi, milletvekilleri tarafından 313 teklif verildi. Gelen tasarı ve teklilerden 116’sı yasalaştırılırken, komisyonlarda bekleyen çok sayıda tasarı ve teklif ise gelecek yasama yılında yasalaştırılmayı bekliyor.

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Anayasa değişikliği, Mecliste yoğun tartışmalara yol açtı. Gerçekleştirilen önemli düzenlemeler arasında; Vakıflar Yasası, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasında yapılan değişiklik, TCK’nın 301. maddesinde yapılan değişiklik bulunuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çıkarılan yasalardan birini yeniden görüşülmek üzere geri gönderdi. TBMM, bu dönemde 27 karar aldı.

BİNLERCE SAYFA TUTANAK

TBMM Genel Kurulu, 138 birleşim 554 oturumda 810 saat 20 dakika çalıştı. Bu çalışmalarda 39 bin 139 sayfa tutanak tutuldu.

16 ihtisas komisyonunda toplam 645 saat 37 saat çalışma yapıldı, 9 bin 771 sayfa tutanak tutuldu. Verilen önergelerin kabul edilmesi sonucu kurulan 6 Meclis Araştırma Komisyonunda ise 175 saat 45 dakika çalışma yapıldı ve 2 bin 747 sayfa tutanak elde edildi. Genel Kurul, Komisyonlar ve diğer görevlerle birlikte toplam bin 903 saat 40 dakika çalışma yapıldı, toplam 54 bin 680 sayfalık tutanak tutuldu.

TOPTAN’IN ÇALIŞMALARI

TBMM Başkanı Köksal Toptan, göreve başladığı 9 Ağustos 2007 tarihinden bugüne kadar 4 bin 948 kişiyle görüştü. Toptan’ı 3 bin 627 kişi telefonla arardı, 4 bin 173 kişi ise randevu talebinde bulundu. Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşmeye ağırlık veren Toptan, 143 sivil toplum örgütünden 2 bin 161 kişi kabul etti.

TBMM Başkanı Toptan, 58’u yurt içi, 12’si yurt dışı olmak üzere 70 ziyaret gerçekleştirdi.Toptan, TBMM’de, 8 devlet başkanı, 14 parlamento başkanı, 6 başbakan, 10 bakan, 3 parlamento komisyonu heyeti, 59 büyükelçi, 14’ü yabancı temsilcilerden oluşan çeşitli heyetlerle olmak üzere 114 görüşme yaptı.

ZİYARETÇİ EKSİK OLMADI

TBMM, yine ziyaretçi akınına uğradı. Bu yasama yılında Meclise gelen ziyaretçi sayısı ise 770 bin 424 oldu. Meclise günlük bin 711, aylık ise ortalama 52 bin 609 ziyaretçi geldi.

29 YIL SONRA YİNE BAYRAMDA TOPLANACAK

TBMM, Anayasa ve İçtüzük gereği yeni yasama yılına Ramazan Bayramının ikinci gününe denk gelen 1 Ekim Çarşamba günü girecek. Benzeri bir durum, bundan 29 yıl önce de yaşanmıştı. 5. Yasama Dönemi 3. yasama yılı açılış, 1 Kasım 1979’da Kurban Bayramına denk gelmişti.

/ Ankara

03.08.2008


 

Kredi kartının esiri olma

TÜKETİCİ Hakları Merkezi (TÜ-MER), ‘’Paran kadar harca kartın esiri olma’’ kampanyası düzenledi.

TÜ-MER Genel Başkanı Ömer Keser yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye tüketicisini ‘’etik ve hukuk tanımayan’’ bankacılık sektörüne karşı tepki göstermeye davet ederek, ‘Paran Kadar Harca Kartın Esiri Olma’ kampanyasına destek vermeye çağırdı. Keser, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘’Özellikle yasal olmadığı ve iadesi yönünde alınan binlerce Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, Tüketici Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına rağmen, kart aidatının ısrarla alınacağı yönünde bankacılık sektöründen gelen sesler adeta korku filmi sahnelerini andırmaktadır. Günümüzde yaşanan ve olağan hale gelen boşanmaların artması, ailelerin dağılması yanında kart borcu nedeniyle intihar ederek hayatına sona veren insan manzaraları dahi bankacılık sektörünü bu hukuk ve etik tanımaz tavrından vazgeçirmemektedir.’’ Keser, Türkiye tüketicisini tepkilerini göstermek amacıyla kredi kartlarını kullanmamaya, iptal ettirmeye ve bu amaçla TÜ-MER tarafından hazırlanan ‘Paran kadar harca kartın esiri olma’ kampanyasına destek olmaya davet etti.

03.08.2008


 

Türkiye aday ülke, bunda bir değişiklik olmadı

AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Türkiye’nin AB üyeliğine aday ülke olduğunu ve bu konuda bir değişikliğin olmadığını söyledi.

Solana, Almanya’da yayımlanan Bild am Sonntag gazetesinindE yer alan açıklamasında, geçici sorunlardan dolayı Ankara’nın AB üyeliği yönündeki çabalara ara vermemesi gerektiğini belirterek, ‘’Türkiye aday ülke, bunda bir değişiklik olmadı. Biz Türkiye’yi reform programına devam etmesi yönünde teşvik ediyoruz’’ dedi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen de AB ile müzakere sürecindeki hızın Türkiye’deki reform hızına bağlı olduğunu söyledi.

03.08.2008


 

Sokağın çocukları şiddet mağduru

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) tarafından genel kitle, hükümlüler ve sokak çocukları ile yaptırılan ‘’İstanbul’da şiddet ve şiddetin sosyolojik arka planı’’ adlı araştırmadan derlenen bilgiye göre, İstanbul’da sokakta yaşayan çocukların yaklaşık 4’te 3’ü sokakta ya da başka bir yerde şiddete maruz kalıyor.

Araştırma kapsamında Bakırköy, Kadıköy ve Beyoğlu gibi İstanbul’un merkezi ilçelerinde 13-18 yaş arası çocuklarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Buna göre, sokaktaki çocukların yüzde 74’ü de en az bir kere karakola düşüyor. Karakola düşme sebebi olarak yüzde 43,5 ile ‘’kavga’’ ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 25,1 ile ‘’hırsızlık’’ ve yüzde 10,9 ile ‘’adam öldürme’’ izliyor. Görüşülen çocukların yaklaşık yarısı çocuk mahkemesine düşmüş olduklarını, yaklaşık 4’te 1’i de ıslâh evine girdiklerini belirtiyor.

Araştırma sonuçlarına göre, ‘’şiddet’’ denilince akıllarına ‘’kavga’’ ve ‘’dayak’’ geldiğini ifade eden çocukların oranı yüzde 34 iken, katılımcıların yüzde 80’i kavgaya, yüzde 74’ü adam dövmeye, yüzde 40’ı kapkaça, yüzde 34’ü birbirine saldırma eylemine, yüzde 24’ü adam yaralamaya ve yüzde 16’sı da hırsızlığa karışmış görülüyor. ‘’Neden bu tür davranışlarda bulundukları’’ sorulduğunda ise çocuklardan ‘’kavga etmeyi hak ettikleri için’’, ‘’arkadaşlarını korumak için’’, ‘’parasız kaldığı için’’, ‘’madde bağımlısı olduğu için’’, ‘’açlıktan mecbur kaldığı için’’, ‘’bali veya tiner almak için’’, ‘’kendisini korumak için’’ gibi cevaplar geliyor.

HER YERDE ŞİDDET

Sokak çocuklarının yüzde 78’i sokakta yaşamaya başlamadan önce arkadaşlarıyla kavga etmediklerini belirtirken, yüzde 68,1’i ‘’Kafanızı bozan çocuğa ne yaparsınız?’’ sorusuna ‘’Döverim’’ karşılığını verdi.

Yarıya yakını evde şiddet gördüğünü ifade eden sokak çocuklarına kimden şiddet gördükleri sorulduğunda ise yüzde 25,6 ile ‘’baba’’ ilk sırada yer aldı. Çocuklar, sokağa gitme sebebi olarak ‘’madde bağımlısı olmak’’, ‘’maddî sıkıntılar’’, ‘’ailenin çocuğu kabul etmemesi / istememesi’’, ‘’aile ile sorunlar yaşama’’, ‘’evden kaçma’’, ‘’dayak’’ gibi sorunları sıralarken, yüzde 72’si de sokaklarda can güvenliği sorunu yaşadığını ifade etti.

Çocukların büyük bir bölümü de haklı ya da haksız şiddete başvurulmasının doğru olmadığı yönünde görüş bildirdi.

YÜZDE 86’SI SOKAKTAN KURTULMAK İSTİYOR

Bu çocukların yüzde 86’sı sokaktan kurtulmak istediklerini belirtirken, tamamına yakını iş verilirse çalışmaya ve okula gitmeye olumlu baktıklarını söylediler. Sokakta yaşayan çocukların en çok sevdikleri arasında ilk sırayı yüzde 54 ile ‘’arkadaş’’ alırken, bunu yüzde 24 ile ‘’kardeş’’, yüzde 20 ile ‘’Allah’’ izliyor.

/ İstanbul

03.08.2008


 

Kırıkkale’de taş üstünde taş kalmayacak

KIRIKKALE Valiliği Özel İdaresi bütçesi tarafından Tarım İl Müdürlüğü’ne alınan taş toplama makinesi sayesinde ilin tarlalarında taş üstünde taş kalmayacak.

Çiftçilere tanıtımı ve kullanabilmesi için bir adet taş toplama makinesi alınarak hizmete sunulduğunu açıklayan Tarım İl Müdürü Süleyman Yıldız, Kırıkkale genelinde taşlılık sebebiyle uzun yıllardır tarımsal üretimde kullanılamayan arazilerin temizlenmesi sureti ile toprak vasfının iyileştirildiğini söyledi. Toprağın daha verimli hale dönüştürülmesi maksadı ile Tarım İl Müdürlüğü’nün hazırladığı proje kapsamında İl Özel İdare bütçesinden sağlanan kaynakla 1 adet taş toplama makinesi alınarak çiftçilerin hizmetine sunulduğunu açıklayan İl Müdürü Yılmaz, “Topraktan maksimum 15 cm derinlikteki 5-30 cm çapları arasındaki taşları toplanıyor” şeklinde konuştu.

/ Kırıkkale

03.08.2008


 

Esentepe Merkez Camii ibadete açıldı

Şişli Belediyesi tarafından yaptırılan Esentepe Merkez Camii, ibadete açıldı.

Geçen Ağustos ayında temeli atılan caminin açılışını yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, camilerin ibadet yerleri olmasının yanında toplumsal hayatta oynadığı role dikkat çekti. Esentepe Merkez Camiinin açılışına ayrıca, İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağırıcı, İlçe Müftüsü Recep Öztürk ve vatandaşlar katıldı. Bin 400 kişilik cami yaklaşık 2 milyon YTL’ye mal oldu. Konuşmaların ardından caminin açılışı yapıldı. Sarıgül ve Çağırıcı açılışın ardından vatandaşlarla birlikte Cuma namazını kıldı.

Yeni Asya / İstanbul

03.08.2008


 

Ankara’da 4-6 Ağustos’ta elektrik kesintisi

DAĞITIM şebekelerindeki yıllık periyodik işletme, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle 46 Ağustos tarihleri arasında Ankara’da Çankaya, Sincan, Etimesgut ve Çubuk ilçelerindeki bazı mahalle ve sokaklarda elektrik kesintisi yaşanacak.

03.08.2008


 

Özel şirketler santral kurmak için su kaynağı arıyor

ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK), elektrik üretimini özel sektöre açmaya yönlendirmesi sonrasında birçok özel şirketin akarsular üzerine santral kurabilmek için su kaynağı aradığı belirtiliyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2023 yılına kadar Türkiye’de enerjiye dönüştürülmeden akan tek damla suyun kalmaması yönündeki hedefi doğrultusunda bölgelerdeki enerji santrallerinde incelemeler yapan Çevre ve Orman Bakanlığı Toprak ve Su Daire Başkanı Veysel Aslan, Şube Müdürü Hakkı Ergeneli, Mühendis Gürsel Erul ve Çevre Orman İl Müdürü Melahat Özoğlu, Zamantı Irmağı üzerindeki örnek projeleri inceledi. Heyet ırmak üzerinde bulunan Çamlıca 1,2,3 ve Çamlıca 4 elektrik santralleriyle alâkalı Develi Belediye Başkanı Recep Özkan’dan bilgi aldı. Türkiye akarsularının elektrik enerjisine dönüştürülebilme imkânına sahip olmasına rağmen hidroelektrik santral potansiyelinin yüzde 35’inin değerlendirilebildiğine dikkat çeken Çevre ve Orman Müdürü Melahat Özoğlu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun, elektrik üretimini özel sektöre açmaya yönlendirmesi sonrasında yatırımcıların nehir santralleri kurabilmek için ülkenin her noktasında su kaynağı aramaya başladığını açıkladı.

03.08.2008


 

Tatilcilere broşürlü ‘hız uyarısı’

TEKİRDAĞ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, karayolunda seyreden tatilcilere broşürle hız uyarısı yaptı.

Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürü Aykut Efe, sürücülerin tatil dönüşlerindeki en büyük hatalarının ‘hız’ olduğunu ifade ederek hazırladıkları broşürler ile kendilerini uyardıklarını söyledi. Tatile kendi araçları ile çıkan sürücülere önemli tavsiyelerde bulunan Efe, hazırladıkları broşürler ile hem bölgenin haritasını hem de hız kurallarını sürücülere hatırlattıklarını kaydetti. Tatil süresinde Tekirdağ’ın en yoğun karayollarında trafik kazalarını en aza indirmek istediklerini ifade eden Efe, “Tatil dönemlerinde sürücülerin en büyük hataları genellikle sür'at oluyor. Evlerine ya da tatil yapacakları yerlere bir an önce varmak isteyen sürücüler hız sınırlarına dikkat etmiyor. Bu da istemediğimiz olayları meydana getiriyor. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü olarak sürücülere hem bu hız kurallarını hem de bölgenin haritasının yer aldığı broşürler hazırlayarak kendilerini uyarıyoruz.” şeklinde konuştu. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı trafik ekipleri şehrin en yoğun kavşak noktalarında hem broşür dağıttı, hem de sürücüleri hız yapmamaları konusunda uyardı.

03.08.2008


 

“Köyümüze Vizontele geldi”

TRABZON Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Avrupa Birliği (AB) Bilgi Bürosu tarafından düzenlenen ‘’10 Köy 10 Film’’ faaliyeti, yöredeki köylerde büyük bir ilgiyle izleniyor.

Faaliyet kapsamında Bayburt’un Kitre ve Baksı Köylerindeki gösterimlerde bazı vatandaşlar ilk kez perdeden film izledi. Kitre Köyünde vatandaşların büyük ilgi gösterdiği film gösteriminden önce cami hoparlöründen, ‘’köyümüze Vizontele gelmiş’’ anonsu yapıldı. AB Bilgi Bürosu Koordinatörü Yakup Karbuz, köylerde gösterdikleri filmlerin genelde açık havada izleyicilerle buluştuğunu, faaliyetin ‘’2008 Avrupa Kültürler arası Diyalog Yılı’’ kapsamında gerçekleştirildiğini söyledi. Gösterilen filmlerin kültürler arası dostluk ve kardeşliğin gelişmesine önayak olduğunu ifade eden Karbuz, Kitre Köyünde genç yaşlı bütün köylülerin bir araya gelerek ‘’Özgürlük Rüzgârı’’ filmini dikkatle izlediğini vurguladı. Karbuz, köydeki faaliyetler öncesinde cami hoparlörlerinden anonslar yapıldığını dile getirerek, ‘’Kitre köyünde etkinlik öncesi cami hoparlöründen, ‘Köyümüze Vizontele gelmiş’ şeklinde anons yapıldı, bu da bizi çok mutlu etti’’ dedi.

03.08.2008


 

Sulama kanalları halı yıkama mekânı

MERSİN'İN Tarsus ilçesinin içinden geçen sulama kanalları en hesaplı halı ve çamaşır yıkama mekânı oldu.

Gaziler Mahallesi’nden geçen DSİ sulama kanallarına çocukları ile gelen kadınlar halı ve çamaşırlarını yıkıyor. Maddî durumlarının iyi olmadığını belirten kadınlar, su parası vermedikleri için kanallarda çamaşır yıkamayı tercih ettiklerini söylüyor. Halı yıkarken çok su gittiğini maddî durumları iyi olmadığı için sulama kanalına geldiklerini belirten kadınlar, “Çoluk çocuk çamaşırlarımızı alarak kanallara geliyoruz. Buranın suyu temiz. Çamaşırlarımızı ve halılarımızı yıkadıktan sonra evimize dönüyoruz. Maddî durumumuz iyi olsa burada yıkamayı tercih etmezdik.” dedi.

03.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır