"Gerçekten" haber verir 06 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kazım GÜLEÇYÜZ

‘Rüya gerçek oldu’



Amerikan tarihinin en heyecanlı başkanlık yarışı neticelendi ve ipi göğüsleyen Demokrat aday Obama’nın sonuçlar belli olduktan söylediği gibi “Rüya gerçek oldu.”

Kızılderili soykırımıyla yola çıkıp, sonra Afrika’dan getirilen zencileri insafsızca kullanıp ezerek devam eden ve siyah-beyaz ayrımı ekseninde iç savaşlara sahne olmuş bir ülkeye, baba tarafından Afrika kökenli, zenci bir politikacının başkan seçilmesi, başlı başına tarihî bir olay.

Gerçi anne tarafının beyaz olması, hattâ tam da seçim günü vefat eden anneannesinin siyah karşıtı tavrını son âna kadar sürdürmesi, kendisinin bazı siyahlarca beyazlar içinde asimile olmuş bir melez olarak görülmesi gibi cihetler var.

ABD sisteminde ırk ayrımcılığına resmen son verileli onyıllar geçtiği halde uygulamada eski tortuların hâlâ temizlenemediği de bir vâkıa.

Ama bütün bunlara rağmen Obama’nın yarı tarafıyla da olsa siyahî kimliğiyle Beyaz Saray’a seçilmesi çok önemli ve anlamlı. Bu sonuç, hem ırk ayrımı ayıbını barışçı yollarla bitirme mücadelesinin zenci kanadındaki tarihî önderlerinden Martin Luther King’in meşhur hülyasının tahakkuku yolunda çok ileri bir hamle, hem de Amerikan demokrasisinin çok büyük bir zaferi.

Bu tarihî dönüm noktasının Demokrat Parti üzerinden yaşanması da manidar. Evvelce aynı yolda benzer bir denemeyi yapıp yine Demokrat Partiden başkan adaylığı yarışını son anda kaybeden Jesse Jackson da zenciydi. Obama onun bıraktığı yerden yürüyerek hedefe ulaştı.

Obama’nın zaferi, zencileri çarmıha geren Ku Klux Klan çetelerinin dahi hâlâ tam olarak temizlenemediği bir toplumda, geçmişten kalan derin önyargı ve husumet kalıplarını kıran bir sağduyu ve iradenin başarısını da simgeliyor.

Bu zaferi anlamlandıran bir başka boyut, Barrack adıyla Obama soyadının arasında telâffuz edilen Hüseyin isminin ifade ettiği çağrışım.

Fanatik Cumhuriyetçi rakipleri seçim kampanyasında Obama’yı “Müslüman olmak”la da “suçlama ve kötüleme” yoluna tevessül ettiler.

(Bunlara karşı Obama “Müslüman değilim, Hıristiyanım” açıklamalarıyla mukabele etti.)

Ve dahası, Obama ismini Osama şeklinde telâffuz edip, 11 Eylül saldırılarının ardındaki heyûlâ olarak Amerikan halkını korkutmak için kullanılan Usame bin Ladin’e nazire yaptılar.

Ancak bu taktik geri tepti. Popüler TV yorumcuları, hattâ Bush kabinesinde Dışişleri Bakanlığı yaptığı halde Obama’yı destekleyen Cumhuriyetçi Colin Powell “Müslüman olsa ne olur ki?” çıkışlarıyla bu saldırıları püskürttüler.

Bunların ardından Amerikan halkının tercihinin Obama olması, 11 Eylül travmasının aşıldığını ve Müslümanlığı “korkutucu bir tehdit” olarak gösteren demagojinin iflâsını gözler önüne serdi.

Obama’nın zaferinde rol oynayan en önemli etkenlerden biri de, sekiz senelik Bush döneminin her alanda meydana getirdiği enkaz yığını.

Bu meyanda özellikle, selefi Demokrat Clinton’dan devraldığı kuvvetli bütçeyi trilyonlarca dolar açık verir hale getiren Bush’un giderayarak hem ülkesini, hem de bütün dünyayı etkileyen derin bir finans krizine imza atmış olması.

Irak’la Afganistan başta olmak üzere, el attığı bütün ülkeleri, bumerang gibi dönüp Amerika’nın kendisini de vuran kaoslara sürüklemesi. Kayıtsız şartsız İsrail yanlısı politikalarıyla Filistin sorunundaki çözümsüzlüğü sürdürmesi.

İran meselesini sürekli bir kriz ve gerginlik konusu olarak gündemde tutması. Bunlar yetmiyormuş gibi, son demlerinde Pakistan ve Suriye’ye de, sınır ihlâlleriyle saldırılar yaptırması.

Şimdi Obama ve Demokrat ekibi, Bush ve Hıristiyan siyonist neo-con ekibinin sekiz sene boyunca uyguladığı çılgınca politikalar neticesi ortaya çıkan enkaz yığınını temizleyip Beyaz Saray’ı evvelâ Amerikan halkıyla, sonra da ABD’yi tüm dünya ile barıştırma göreviyle karşı karşıya.

Obama’nın zaferi hayırlı olsun...

06.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.11.2008) - Terör ve vesayet

  (04.11.2008) - 2006’dan bugüne

  (02.11.2008) - Hizmette hırs ve kanaat

  (01.11.2008) - 12 Eylül’de bile...

  (31.10.2008) - İstismar, kuşku, çözüm

  (30.10.2008) - Değiştirilemez maddeler

  (29.10.2008) - 85 yıl sonra

  (28.10.2008) - Mizansen mi?

  (26.10.2008) - İlâhî inayet

  (25.10.2008) - İsviçre’de başörtüsü

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır