Efendim bakar mısınız şu ifadelere?:
“Yıl: 1965...
Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ hercümerç oldum... Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı… Üstümü başımı toparladım, kendimden emin bir sesle: ‘Akşam-ı şerifleriniz hayrolsun’ dedim…”
Yıl: 1975…
“Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım… Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı… Üstüme çeki düzen verdim ve kendimden emin bir sesle: ‘İyi akşamlar’ dedim...”
Yıl: 1985…
“Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım… Netekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, netekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı... Üstüme çeki düzen verdim, kendimden emin bir sesle: ‘Hayırlı akşamlar’ dedim...”
Yıl: 1995…
“Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım… Fenâ hâlde kal geldi yâni... Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, (……)doğruldum, artistik bir sesle: ‘Seelaaaam’ dedim...”
Yıl: 2008…
“Âbi onu karşımda öyle görünce ç….ş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni… Ama: ‘Meraaaaaba’ deyivermişşşiiiimm…”
Yıl: 2028…
“Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık beeeeee; ‘Haaaaay kaçtım ben”
Hâlâ vakit var gibi 2028 senesine..
Türkçemize Sahip Çıkalım …!
Diyerek bu yazıyı fakültemdeki odamın kapısındaki zarfa ben yokken bırakan ve değerlendirmem için de istirhamda bulunan öğrencimin gözlerinden öpüyorum…!
12.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|