"Gerçekten" haber verir 29 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

İsrail’i yanlıştan dönmeye çağırıyoruz

Başbakan Erdoğan, İsrail’i kınayarak, “Masum insanların öldürülmesini, sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasını ve orantısız güç kullanılmasını tekrar kınıyorum. Yapılan operasyon dünya barışına indirilmiş darbedir. İsrail'i bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz” dedi.

Erdoğan: İsrail’i yanlıştan dönmeye çağırıyoruz

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıyı kınayarak, “Yapılan operasyon dünya barışına indirilmiş darbedir. İsrail’i bu yanlıştan dön-meye çağırıyoruz” dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin belediye başkan adaylarının ilânı amacıyla Altındağ Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda, Gazze'de yaşanan olaylar sebebiyle üzüntülerini ve hissiyatını paylaşmak istediğini belirtti. İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıyı kınayan Erdoğan şunları kaydetti: “Masum insanların öldürülmesini, sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasını ve orantısız güç kullanılmasını tekrar kınıyorum. Yapılan operasyon dünya barışına indirilmiş darbedir. İsrail Filistin arasında bir arabuluculuk görevi üstlenmiştik. Yıllarca sürdürülen çalışamalar neticesinde İsrail Başbakanı 5. raundu gerçekleştireceğimiz görüşmeyi yaparken bunu da görüşmüştük. Yapılan bu operasyon Türkiye’ye yapılmıştır. Bu savunmasız insanları bombardımanla hele dünkü (önceki günkü) bu uzun süreli bir operas-yon olacak söylemleriyle bunu İsrail in ortaya koyması ciddî bir insanlık suçudur. Konuyla ilgili Dışişleri bir açıklama yaparak bu saldırıyı kınadı. Barış sürecine katkısı olacak bu görüşmeleri tıkayan operasyonu kınadığımızı dünyaya duyurduk. İsrail'i bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimize yardımlarımızı devam ettirirken gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz.”

29.12.2008


 

İsrail’in, Ankara Büyükelçiliği boş kalmadı

İSRAİL'İN Filistin’e yönelik saldırısı, İsrail’in Ankara Büyükelçiliği önünde farklı gruplarca protesto edildi.

Büyükelçilik önüne birer saat arayla gelen 3 ayrı grup, İsrail hükümeti aleyhine sloganlar atarak, Filistin’e önceki gün gerçekleştirilen ve yüzlerce kişinin ölümüne neden olan saldırıyı protesto etti. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri, büyükelçilik önünde İsrail aleyhine sloganlar attıktan sonra basın açıklaması yaptı. TKP üyelerinin ayrılmasından bir süre sonra büyükelçiliğin bulunduğu sokağa gelen Millî ve Kültürel Araştırmalar Vakfı üyeleri, tekbir getirerek, büyükelçilik yakınlarında polis tarafından oluşturulan barikata kadar yürüdü. Filistin bayrakları ile İsrail’i protesto eden grup adına açıklama yapan Vakıf Genel Başkanı Mehmet Pamak, Filistin’de büyük bir katliâm yaşandığını, Gazze’de insanlık suçu işlendiğini, saldırıları ve katliâmı dünyanın sessizce izlediğini, uluslar arası kuruluşların tepki göstermediğini ifade etti. Saldırılar karşısında birkaç açıklamanın dışında Türkiye’nin de sessiz kaldığını idda eden Pamak, İsrail ile bütün anlaşmaların kesilmesini ve büyükelçiliğin kapatılmasını istedi. İsrail aleyhine slogan atılan ve tekbir getirilen basın açıklamasının ardından, Filistinli bir genç, Filistin’de yaşananları anlattı ve Türkiye’nin Filistin’e siyasî destek vermesini talep etti. Grup, İsrail bayrağındaki ‘’yıldız’’ şeklindeki simgenin bir benzerini de yaktı. Gruptan bazı kişiler, büyükelçiliğe ayakkabı fırlattı. Protestoya çok sayıda kadın ve çocuğun da katıldığı görüldü. Anadolu Gençlik Derneği üyeleri de büyükelçiliğe siyah çelenk bıraktı ve İsrail’i protesto sloganları attı. Protesto eylemleri sebebiyle Çevik Kuvvet polisi, bölgede geniş güvenlik tedbiri aldı.

29.12.2008


 

İsrail’e lânet yağdı

Galatasaray Lisesi önünde toplanan gruptakilerin yürüyüşe geçmesine, ilgili makamlardan izin alınmadığı gerekçesiyle güvenlik güçlerince izin verilmeyince kısa süreli gerginlik yaşandı.

Gerekli iznin alınmasının ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla, sloganlar eşliğinde Fransız Konsolosluğu önüne kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, kimsenin aklına dahi getirmediği bir katliamla karşı karşıya bulunulduğunu ifade etti. Yıldırım, ‘’İsrail’in, F-16 uçaklarıyla 80’in üzerinde füze atarak, çoluk çocuk demeden Filistinlileri katlettiğini ve bunu yaparken dünyayı hiçe saydığını’’ söyledi. Protesto gösterisine, daha önceki bir saldırının ardından İHH İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla Türkiye’ye getirilen yaralı 5 Filistinli de katıldı. İstanbul / aa

29.12.2008


 

TBMM DUYARLI OLMAYA DÂVET EDİLDİ

VAN'DA ise Saadet Partisi (SP) İl Başkanlığı önünde toplanan yaklaşık 300 kişi saldırıyı kınadı. Soğuk havaya rağmen saat 22.00 sıralarında biraraya gelen kalabalık, okunan basın açıklaması sırasında sık sık İsrail aleyhine slogan attı.

Açıklamada, TBMM, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerini İsrail saldırısı karşısında duyarlı olmaya çağrıldı. Basın açıklamasında kalabalık sık sık İsrail’i tel’in etti, Hamas lehine slogan attı. Basın açıklamasından sonra grup sessizce dağıldı.

SOYKIRIM UYGULANIYOR

Sivas’ta Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyesi bir grup, İsrail’i protesto eden çeşitli pankart ve dövizlerle şehir meydanında toplanarak sloganlar attı. Aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu grup, tekbir getirip, sloganlar atarak İsrail’i kınadı. Kar yağışı altında, soğuk bir havada gerçekleşen protesto gösterisinde grup üyeleri, saldırının bir an önce durdurulmasını istedi. Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde bir grup İsrail’in Gazze saldırısını protesto etti. Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde toplanan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) üyeleri basın açıklaması yaparak İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısını kınadı. Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri platformuna üye bir grup, İsrail’in, Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırıyı protesto amacıyla yürüyüş yaptı. İzmit Fevziye Cami önünde toplanan grup, ellerindeki pankartlarla, sloganlar eşliğinde Yürüyüş Yolu’ndan Sabri Yalım Parkı önüne kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Filistin halkı aleyhinde uluslararası toplumun da sessiz kalmasıyla bir ‘’soykırımın’’ uygulandığını, işgal altındaki Filistin topraklarında insanlık dramının doruğa ulaştığını ifade etti.

29.12.2008


 

İSTİSMAR ETMEYİN, HAKKIMI VERİN

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 193. hafta basın açıklaması Sabri Yalım Parkı’nda gerçekleşti.

Bu haftaki mizansende, başörtülü bir bayanı bir kolundan Deniz Baykal’ı canlandıran bir kişi çekiştirerek, “Kapalılar CHP’ye” mesajını verdi. Diğer kolundan ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı canlandıran bir kişi çekiştirerek “Onlar bizim” mesajını verdi. Başörtülü bayanın önünde de, başörtüsü ile sosyal hayatta, eğitim alanında, memuriyette var olabilme hakkını ifade eden, “İstismar etmeyin, hakkımı verin” mesajı vardı. Topluluk adına basın açıklamasını okuyan MAZLUMDER Kocaeli Şube gönüllüsü Mehtap Öztürk, 193 haftadır sorunu dile getirdiklerini, çözülmediği sürece de getireceklerini belirterek, şunları söyledi: “Muhalefet oy hesaplarıyla kapalıları çatısına alıyormuş gibi davranıyor. Bu insanların sorunlarını çözmek uğuruna hiçbir şey vaat etmiyor. Sorunlarını çözmeyeceği insanları parti üyesi yapmak neyi ifade ediyor? Diğer yandan sorunu çözmek için umutla bakılan iktidarsa bu konuda yeteri kadar duyarlı davranmıyor. Ufak bir azınlığın baskılarına boyun eğip başörtüsü sorununu hâlâ rafta tutmaya devam ediyor. Meclisin aldığı karar, Anayasa Mahkemesine takılsa bile sorunun çözümü basittir. Bir ülkede halkın üstünde güç yoktur. Halka, referanduma sunulacak yeni bir anayasa ile bu sorun aşılabilir.”

29.12.2008


 

DP lideri Soylu'dan Muharrem ayı mesajı

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’Muharrem ayı, Kerbela şehitlerini anarken, İslâm âleminin duyduğu derin acıyı da paylaştığı bir aydır’’ dedi.

Soylu, Muharrem ayının başlaması dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu ayın dinler ve İslâm tarihinde müstesna ve çok yönlü bir yeri olduğunu bildirdi. DP Genel Başkanı Soylu mesajında şunları kaydetti: ‘’Zulme boyun eğmeyen, adaletin ve doğruluğun yanından ayrılmayan Hz. Muhammed’in (asm) sevgili torunu Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edildiği Muharrem ayının özellikle 10. gününün İslâm âleminde ayrı bir önemi vardır. Kutsal sayılan ve matem ayı olarak da anılan Muharrem ayının bir başka özelliği de giderek geleneksel bir hüviyet taşımasıdır. Muharrem ayı, Kerbelâ şehitlerini anarken, İslâm âleminin duyduğu derin acıyı da paylaştığı bir aydır. Muharrem ayının, dinler ve İslâm tarihinde de müstesna ve çok yönlü bir yeri vardır. Bu düşüncelerle başta Hz. Hüseyin olmak üzere Kerbelâ şehitlerinin ruhları için duâlar okurken, bu önemli ayın tüm dünyaya barış, sevgi ve hoşgörü getirmesini Cenâb-ı Haktan niyaz ediyorum ve insanlık için hayırlı olmasını diliyorum.’’

29.12.2008


 

Filistin için acil yardım kampanyası

İNSAN Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsanî Yardım Vakfı, İsrail’in hava saldırıları düzenlediği Gazze için acil yardım kampanyası başlattı.

İHH İnsanî Yardım Vakfı’ndan yapılan açıklamada, Gazze’ye ilâç ve gıda yardımında bulunulacağı, ayrıca İsrail saldırılarında yaralanan Filistinliler’in İstanbul’a getirilerek tedavi edileceği bildirildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, ‘’İsrail günlerce, aylarca aç ve susuz bıraktığı Gazze halkını şimdi de tepesine bomba yağdırarak öldürmeye başladı. Buna sessiz kalmayacağız. Filistin’e şifahen değil, acilen yardım lâzım. Biz dün olduğu gibi bugün de Gazze halkının yanındayız. Yeni bir yardım çalışması başlattık.

Gazze’ye ilâç ve gıda yardımında bulunacağız. Hayırsever halkımızın da desteklerini bekliyoruz. Gazze halkının yalnız olmadığını bütün dünyaya göstermeliyiz’’ ifadesini kullandı. Açıklamada, kampanyaya ilişkin bilgilerin 0212 631 21 21 numaralı telefon ya da ‘’www.ihh.org.tr’’ adresli internet sitesinden alınabileceği vurgulandı.

KIZILAY'DAN GIDA YARDIMI

TÜRK Kızılayı, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırının ardından bölgeye 10 tırlık bir konvoyla 11 bin gıda kolisi gönderdi. Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, Etimesgut Yerleşkesi'ndeki Afet Operasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamada, İnsanî yardım olarak 10 TIR'lık bir konvoyla içerisinde un, şeker, pirinç, mercimek, nohut, çay, sıvı yağ, hazır çorba bulunan 11 bin gıda kolisinin bölgeye gönderilmek üzere yola çıktığını bildirdi. Taşlı, "Yardımlar, bölgedeki 200 bin ihtiyaç sahibine dağıtılacak" dedi. Taşlı, Kızılayı’nın ilgi ve yardımlarının süreceğini kaydetti.

DENİZ FENERİ’NDEN 100 BİN YTL

MENFUR saldırının ardından harekete geçen Deniz Feneri Derneği de bölgeye ilk etapta 100 bin YTL gönderme kararı aldı. Deniz Feneri, ayrıca Bölgeden tedavi amaçlı hasta getirmek için de girişimlerde bulundu.

29.12.2008


 

IMF yerine AB ile anlaşın

MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep Şubesi Başkanı Sadullah Tayşi, Avrupa reformlarını hızla hayata geçiren Türkiye modelinin IMF ile anlaşma imzalayan Türkiye modelinden daha itibarlı olduğunu söyledi.

Tayşi, yaptığı açıklamada, IMF destekli programların sonuncusunun Mayıs 2008’de tamamlandığını hatırlattı. 2001 krizi sonrasında uygulanan programın gerektirdiği yapısal reformlarla Türkiye ekonomisinin dışa açılma sürecinin hızlanıp derinleştiğini belirten Tayşi, kamuda tasarruf ve mali yapının sağlamlaşması ve özel sektör faaliyetlerine bağımlı bir büyüme politikası uygulandığını söyledi. 2007 yılı başında dönmeyen ipotek kredileri ile ABD’de başlayan krizin, Batı dünyasında 2008 yılı ikinci yarısında belirgin bir durgunluğa dönüştüğünü ifade eden Tayşi, şunları anlattı: ‘’Ülkemizde 2001 öncesine göre sağlamlaşmış bir finansal yapı, tek partili istikrarlı bir siyasî yapı bulunuyor. Borçlanma gereği GSMH’nın yüzde 2’sine, faiz harcamaları yüzde 30’una düştü. Toplam dış borcu GSMH’ye oranı yüzde 80’lerden yüzde 36 ya gerilemiş, sağlam bir kamu maliyesi var. Makro ekonomide 2001 yılında 150 milyar dolar olan GSMH, 2007 yılı itibariyle 600 milyar doların üzerine çıktı. Bütçe açığı tarihe karışmış, ülkenin borç yapısı Maastrich kriterlerinden 20 puan daha iyidir.’’ Tayşi, ekonomide en büyük risk olarak gösterilen cari açığın, 2008 yılı sonu itibariyle düşen enerji ve Emtia fiyatları sebebiyle daralacağını dile getirdi.

‘’KUR, İHRACATA DOPİNG ETKİSİ YAPIYOR’’

‘’Kurun şu anki seviyesi ithalata fren, ihracata doping etkisi yapmaktadır’’ diyen Sadullah Tayşi, Avrupa’ya coğrafî yakınlık ve yükselen standartlarımızdan dolayı pek çok üründe Tercihin Çin yerine Türk ürünlerine döndüğünü vurguladı. Tayşi, ‘’bütün bu gelişmelere rağmen kriz tellâllığı yaparak ülkede düzelen ekonomiyi, sağlamlaşan yapıyı bozmak isteyen yeniden devlete borç vererek ‘faaliyet dışı gelirler; elde etmeyi arzulayan kesimler maalesef var’’ dedi. Tayşi, şöyle devam etti: ‘’Artık, küresel rekabete hazırlanmış uluslar arası ticarette uzmanlaşmış, kendi programını kendisi yapan bir Türkiye var. Bu gerçeği görmek istemeyenlerin imza atmamızı istedikleri IMF reçetelerini imzalayan ülkeler Pakistan, Macaristan ve Ukrayna nevinden ülkelerdir. Avrupa’da gelişmiş, ekonomisi durgunluğa giren ülkelerden hangisi IMF’nin kemer sıkma reçetelerini imzalamıştır? Finans dünyasında Avrupa reformlarını hızla hayata geçiren Türkiye modeli, IMF ile anlaşma imzalayan Türkiye modelinden daha itibarlıdır. 2007 yılında 19, 2008 yılında 12 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım miktarı bunun ispatıdır. Yeni dönemde IMF ile imzalanacak anlaşmanın ‘program sonrası teknik izleme; seviyesini aşmaması görüşündeyiz.’’

29.12.2008


 

Yeni bir kredi tuzağı

Son yıllarda bazı tüketicilerin kredi kartı borçlarını ödemek için çeşitli yollara başvurması bu alanda yasal olmayan yeni bir sektör oluşturdu.

Yapılan araştırmaya göre, son yıllarda birçok kişinin adeta korkulu rüyası haline gelen kredi kartı borçları, ciddî boyutlara ulaştı. Tüketiciler, faizlerini ödemekte zorlandıkları kredi kartı borçlarını kapatmak için birbirinden farklı yollar deniyor. Bazıları bankadan çekebilirse aldığı kredi ile bir çok kişi ise tanıdığı esnaftan kredi kartıyla alış veriş yapıyormuş gibi nakit avans alıyor. Kredi kartı borçlularına nakit avans sağlama yöntemleri son zamanlarda oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yasal olmayan bir sektör oluştu. Hatta bazı firmalar bu konuda internet siteleri kurmaya, kredi kartına nakit avans vermeyi legalmiş gibi alenen yapmaya başladı. Bir finans ve altın firması, mail adreslerine gönderdiği ‘’para mı lâzım?’’ başlıklı yazıda kredi kartı borcu olanlara çağrıda bulunuyor. Firma kredi kartına taksit ile tüketiciye nakit para sağlıyor. Bu nakit avans 2 şekilde sağlanıyor ancak alınan ve ödenen arasında fark olmuyor. Meselâ 3 bin YTL isteyen tüketicinin kredi kartından alış veriş yapmış gibi 4 bin YTL çekiliyor ve yüzde 25’i kesilerek istediği para veriliyor. Tüketici, 3 bin YTL ile acil borcunu kapatıyor, 4 bin YTL’yi 12 eşit taksitle ödüyor. Diğer seçenek altın alım satımı. Firma, kredi kartına 12 ay taksitle peşin fiyatına 24 ayar altın satıyor. Nakide ihtiyacı olan tüketiciden yüzde 25 eksiğine geri alıyor. Yani, 1000 YTL’ye sattığı altını 750 YTL’ye hemen geri alıyor. Tüketici, 1000 YTL’yi 12 ay eşit taksitle ödüyor.

29.12.2008


 

Türkiye şehitlerine yürüdü

1914 yılında yapılan Sarıkamış Harekatı sırasında Allahuekber Dağları’nda şehit olan 90 bin asker anısına düzenlenen yürüyüş gerçekleştirildi.

Kars Valiliği’nin organizasyonuyla yapılan ve Sarıkamış’ın Kızılçubuk Köyünden başlayan “Türkiye Şehitlerine Yürüyor” adlı anma yürüyüşüne, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır, Sarıkamış Belediye Başkanı İlhan Özbilen ile 50 ilden ve 40 üniversiteden yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Anma yürüyüşün startını Bakan Aydın verdi. Kızılçubuk Köyünden başlayan şehitleri anma yürüyüşü, Soğanlı Dağları’ndan geçilerek yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Sarıkamış Şehitlik Anıtı’na kadar devam etti. Sarıkamış Şehitlerini anma programı kapsamında anıt önünde de bir tören düzenlendi.

29.12.2008


 

Denizli beşik gibi

DENİZLİ'NİN Honaz ilçesinde saat 10.52 sıralarında 3.8 büyüklüğünde hafif şiddetli deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinden alınan bilgiye göre, merkez üssü Honaz ilçesi olan 3.8 büyüklüğündeki depremden önce saat 09.56’da 2.7, 10.41’de 3.3 büyüklüğünde depremler oldu. Denizli’de 24 Aralıkta başlayan ve en şiddetlisi 4.0 büyüklüğünde olan hafif şiddetli depremler dün de devam etti. Aradan geçen süre içinde Honaz ve Denizli merkez dışında diğer ilçelerde de yaklaşık 80 hafif şiddetli deprem meydana geldi. Öte yandan, dün saat 07.54’te merkez üssü Denizli olan 2.6 büyüklüğünde bir deprem daha olduğu bildirildi.

29.12.2008


 

Sicil affı geliyor

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sicil affına ilişkin düzenlemenin tamamlandığını ve Bakanlar Kurulu’na sunulacağını söyledi.

Bakan Çağlayan, Ankara İl Danışma Kurulu Toplantısında, sicil affı ile ilgili soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Bakanlık olarak yeni bir sicil affı düzenlemesi yapılmasına ilişkin çalışma başlattıklarını belirtti. Çağlayan, ‘’yeni düzenlemeyle, sicil kayıtları sebebiyle finans kaynaklarına ulaşımı kısıtlanan, sanayici, tüccar, KOBİ’ler, esnaf-sanatkâr ve vatandaşların önündeki engeller kaldırılmış olacak. Sicil affına ilişkin düzenlemeyi tamamladık ve Bakanlar Kurulu’na getiriyoruz’’ dedi.

29.12.2008


 

Karadeniz petrolüne ABD ilgisi

KARADENİZ'İN derin deniz alanlarında petrol ve doğal gaz aramalarında bulunmak için ABD’li Exxon Mobil şirketi ile anlaşma imzalayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’e ilgisi olan yine ABD’li Chevron şirketi ile Ocak ayı içerisinde görüşecek.

Karadeniz’de petrol arama çalışmaları için bir çok şirketten teklif alan TPAO, Karadeniz’de petrol aramak için yeşil ışık yakan Chevron şirketi ile yaptığı yazışmaların ardından masaya oturacak. Aralık ayının bayram tatiline ve ABD’de de Christmas tatiline denk gelmesi sebebiyle görüşme tarihini Ocak ayı olarak belirleyen TPAO, gelinen noktada ABD’li şirket ile anlaşmanın yollarını arayacak. Chevron ile anlaşmaya sıcak bakan TPAO, görüşmelerin olumlu geçmesi ve anlaşmaya varılması durumunda, Karadeniz’de petrol arama çalışmalarındaki yabancı ortaklarına yeni bir ABD firmasını ekleyecek. Öte yandan TPAO’nun Irak’ta yapılacak petrol ve doğal gaz arama ihalelerine dönük Japon şirketlerle konsorsiyuma dönük görüşmeleri devam ediyor.

29.12.2008


 

Kriz, Türk turizmine fırsat sağlayacak

ÖGER Tour Türkiye Genel Müdürü Recep Yavuz, dünyadaki ekonomik krizin Türk turizmine fırsat doğuracağını belirtti.

Recep Yavuz, yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye’ye gelen Alman sayısında azalma olduğunu, ancak bu yıl gelen Alman turist ayısında küçük de olsa artış kaydedildiğini belirtti. Recep Yavuz, 2009 yılında Alman pazarının tekrar dirilişe geçeceğine inandığını kaydederek, “2009 yılı Türk turizminde Almanya yılı olacak. Ekonomik kriz sebebiyle bütün dünyada bir gerileme yaşanacak. Ancak tatilde her şey dahil sistemi ön plana çıkacak. Her şey dahilde Türkiye’nin rakipleri Tunus ve Mısır’dır. Ancak bu ülkeler her şey dahilde Türkiye’nin çok gerisindedir’’ dedi. Ekonomik krizin getirdiği sıkıntı dolayısıyla başta Almanlar olmak üzere Avrupalıların bütçelerini daraltacaklarına değinen Yavuz, ekonomik krizin Türkiye için bir fırsat olacağına inandığını vurguladı. Yavuz, ‘’2009 Türk turizminde Almanya yılı olacak. Dünyadaki ekonomik kriz Türk turizmine fırsat oluşturacaktır. Orta sınıf üstü Avrupalılar tatillerini genellikle ABD, Kanada, İspanya, Yunanistan ve Uzak Doğu’da geçiriyorlardı. Artık bu kişiler daha hesaplı tatil yerleri arayacaktır. Bu ülkelere gitmeyen bu kişiler, her şey dahil sisteminin getirdiği avantaj sebebiyle Türkiye’yi deneyeceklerdir. Kriz baskısı Türkiye’ye yeni fırsatlar doğuracak’’ diye konuştu.

29.12.2008


 

Serbest bölgelerde ticaret yüzde 4.1 arttı

TÜRKİYE'DEKİ serbest bölgelerde bu yılın Ocak-Kasım döneminde ticaret hacmi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.1 artarak 23 milyar 212 milyon 319 bin dolar oldu.

İstanbul Deri Serbest Bölgesinde 5 milyar 636 milyon 449 bin dolarlık ticaret gerçekleştirilirken, Ege Serbest Bölgesinde 3 milyar 634 milyon 662 bin dolarlık, İstanbul Atatürk Hava Limanında (İstanbul-AHL) ise 3 milyar 297 milyon 641 bin dolarlık ticaret yapıldı. Serbest bölgeler aracılığıyla Ocak-Kasım döneminde en fazla ticaret, 8 milyar 596 milyon 556 bin dolar ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı (OECD) ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yapıldı. 25 AB ülkesiyle bu dönemde 6 milyar 930 milyon 958 bin dolarlık, diğer OECD ülkeleriyle de 1 milyar 665 milyon 598 bin dolarlık ticaret gerçekleştirildi.

29.12.2008


 

Afetlere hazırlıklı değiliz

SAMSUN Sivil Savunma Müdürlüğü’nün yaptığı bir ankette, tabiî afetlere karşı halkın yeterli bilince sahip olmadığının ortaya çıktığı bildirildi.

İl Sivil Savunma Müdürü Hakkı Bülent Ünal, Sivil Savunma ve Toplum Afet Gönüllüsü eğitimlerine katılmak isteyenlere 38 sorudan oluşan anket uyguladıklarını belirtti. Eğitimlere katılan 500 kişiye uyguladıkları ankette, tabiî afet öncesi alınması gereken tedbirler, tabiî afet sırasında neler yapılması gerektiği, ilk yardım bilgileri, sığınaklar, yangın söndürme metotları, aile bireyleriyle daha önce muhtemel bir deprem için tatbikat yapılıp yapılmadığı ile ilgili soruların yer aldığını bildiren Ünal, sonuçların çarpıcı olduğunu ifade etti.

‘’500 kişiye uyguladığımız ankette soruların çoğu cevapsız kaldı’’ diyen Ünal, ankete katılanların yüzde 90’ının tabiî afetler ve alınması gereken tedbirlerlerle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını gördüklerini söyledi. Japonya’daki Kobe depreminden sonra yapılan bir istatistik çalışmasına göre insanların yüzde 35’inin kendi çabaları ile yüzde 33’ünün ailesi tarafından, yüzde 28’inin ise komşusu ve arkadaşları tarafından, yüzde 2.6’sının oradan tesadüfen geçenler tarafından kurtarıldığını söyleyen Ünal, profesyonel ekiplerce kurtarılanların oranının ise yalnızca yüzde 1.7 olduğunu vurguladı. Tabiî afetlerde kişinin hayatta kalması ve etrafındaki insanları da kurtarabilmesi için yeterli bilgiye sahip olmasının çok önemli olduğunun altını çizen Ünal, şunları kaydetti: ‘’Profesyonel ekiplerin sayısı bellidir. Deprem gibi olası bir afette ekiplerin ulaşacağı yerler de sınırlıdır. Bu durumda herkesin deprem, yangın, sel gibi doğal afetler öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yapması gerektiğini bilmesi gerekir. Yaptığımız anketlerden ve diğer eğitim çalışmalarımızdan gördüğümüz ise tüm gerçekliğe rağmen hâlâ insanlarımızın afetlere karşı ne kadar hazırlıksız oldukları. Bunun için başta ana okulları olmak üzere eğitim hayatı boyunca bu bilgiler her yıl tazelenerek aktarılmalı ve insanlar tabiî afetlere karşı bilinçlendirilmelidir.’’

Türkiye’nin önemli bir kısmının birinci ve ikinci derece deprem kuşağında olduğunu, Samsun’un da ikinci derece deprem kuşağında yer aldığına işaret eden Ünal, yakın tarihte Bolu ve Marmara depremlerinin yaşanmasına rağmen, başta deprem olmak üzere afetlerle ilgili toplumun genelinde bilgi eksikliği olduğunun altını çizdi.

29.12.2008


 

Motosiklet kazalarında artış

SON yıllarda motosiklet kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak motosiklet kazalarında artış görüldüğü bildirildi.

Türk Omurga Derneği ve Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Yalnız, Türkiyede motosiklet kazaları yaralanmaları konusunda fazla çalışma olmadığı için üniversite olarak 2003-2007 yılları arasında hastaneye tedavi amacıyla gelen 212 motosiklet kazalısının profilinin araştırıldığını söyledi. Hastanede tedavi edilen 212 hastadan 204’ünün erkek, 8’inin ise kadın olduğunu ifade eden Yalnız, bu kişilerinin yaş ortalamalarının 32 olduğunu belirtti. Sıklık açısından yaralanmaların dağılımlarını da araştırdıklarını bildiren Yalnız, ‘’212 motosiklet kazasının 106’sında ortopedik, 103’ünde kafatası yaralanması oluştu. Bu yaralanmaların dışında omurga, karın bölgesi yaralanmaları var’’ dedi.

29.12.2008


 

Dershaneler zam yapmayacak

ÖZEL Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında küresel malî krizin etkilerini vatandaşlara yansıtmamak için, artan maliyetlere rağmen ücretlerde artış yapmayacaklarını bildirdi.

Faruk Köprülü, dershanelerin gelecek yılın ön kayıtlarına başladığını belirterek, bu dönemde kayıt yaptıran velilerin yüzde 25’e varan indirimlerden yararlanabildiğini kaydetti.

Bir dershanenin yıllık planını 500-600 ders saati olarak yaptığını belirten Köprülü, buna bağlı olarak ortalama 20 kişilik ÖSS hazırlık sınıfında bir ders saati ücretinin 5 YTL olduğunu ifade etti. Köprülü, toplam 2 bin 500 ile 3 bin YTL’yi bulan ücretlerin gelecek yıl arttırılmayacağını belirterek, ‘’Küresel malî krizin olumsuz etkilerini çoğu sektör gibi biz de hissediyoruz ve zorlanıyoruz. Ancak velilerin bütçelerine destek olmak adına, maliyetler artmasına rağmen ücretlerde artış olmayacak. Ayrıca ön kayıt yaptıran vatandaşlar da Mayısta kesin kayıt yaptırırken ücret indirimi şansı elde edecek’’ diye konuştu.

29.12.2008


 

Yüksekova’ya enerji verildi

HAKKÂRİ'DE devrilen direklerden dolayı 3 gün elektrik verilemeyen Yüksekova ile Şemdinli ilçelerindeki köy ve mezralara yeniden elektrik ve-rilmeye başlandı.

VEDAŞ Anomin Şirketi Müdürü İsmail Özdemir, yaklaşık 3 gün önce aşırı fırtına sebebiyle enerji direklerinin devrildiğini belirti. Özdemir, yapılan çalışmalar sonucunda karanlıkta kalan Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri ile 28 mahalle, 80 köy 202 mezranın yeniden elektriğe kavuştuğunu kaydetti.

29.12.2008


 

Karagöl de kurklığa yenildi

AYDIN'IN Söke ilçesine bağlı Serçin Köyü sınırlarında bulunan Karagöl’de kuraklık sebebiyle su seviyesi düşünce balıkçılıkla geçinen vatandaşlar zor durumda kaldı.

Serçin Köyü Muhtarı Aşkın Karadayı, Karagöl’ün yaz-kış su tutan küçük bir lagün gölü olduğunu belirtti. Karadayı, şunları söyledi: ‘’5-6 yıl öncesine kadar yaz-kış su tutan Karagöl’de köylümüz balıkçılık yapmaktaydı. Genellikle sarıbalık dediğimiz sazan, kefal ve yılan balığı çok çıkardı. Özellikle bizim bu yöreye özgü çok lezzetli ‘kılçık seçmesi’ denilen bir sarıbalık yemeği vardır. Bu küçük gölden 5-6 kiloluk sarıbalıkları tuttuğumuzu biliriz. Ama maalesef günümüzde Karagöl’de su artık yok.’’ Karagöl’ün kuzeybatısında yer alan gölün ana kaynağının da kurumak üzere olduğunu belirten Karadayı, gölde su kalmayınca balıkçılığın da bittiğini anlattı. Karadayı, ‘’Yaban hayatı da yok oldu. Artık Karagöl, kıyısındaki köyün ineklerinin otladığı mera durumuna geldi’’ dedi.

29.12.2008


 

Bagajı zarar gören yolcuya tazminat

ABD'DEN Türkiye’ye seyahat eden bir kişi, bagajlarının önce kaybolması, ardından da zarar görmüş şekilde kendisine ulaştırılması nedeniyle havayolu şirketinden bin 804 YTL maddi tazminat kazandı.

İbrahim Okumuş, Air France ile 2006’da ABD-Türkiye arasında yolculuk etti. Okumuş’a ait bagajlar, yolculuk sırasında kayboldu. Havayolu, bagajları Okumuş’a daha sonra teslim etti.Okumuş ise bagajlarının kendisine eksik ve zarar görmüş bir şekilde gelmesi nedeniyle, havayolu hakkında avukatı Gülnaz Kocaman aracılığıyla maddi tazminat davası açtı. Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul ederek, havayolu şirketinin İbrahim Okumuş’a bin 804 YTL’yi yasal faiziyle birlikte ödemesine hükmetti.

29.12.2008


 

Kâbe’nin yolları-2008

Yûnus Emre’nin meşhur ilâhisi: “Kâbe’nin Yolları Kâbe’nin yolları bölük bölüktür.

Yûnus Emre’nin meşhur ilâhisi:

“Kâbe’nin Yolları

Kâbe’nin yolları bölük bölüktür.

Benim yüreciğim delik deşiktir

Dünya dedikleri bir gölgeliktir.

Canım Kâbe’m varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Eşim dostum yüklesinler yükümü

Komşularım helâl etsin hakkını

Görmez oldum ırak ile yakını

Canım Kâbe’m varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana….”

Mısraları; deve ve at sırtında Kâbe ziyaretine varanların yüzyıllar öncesi haykırış ve niyazla harmanlaşmış tutkulu ilâhisidir.

Ve: Kâbe, her daim ibâdethanelerin en benzersizidir.

Bütün ibadethaneler yaşlanır, oysa o; hep, ilâhî bir taze gelinlik içinde cezbe dağıtan bir başka güzelliğin yedi kat gökyüzündeki Beyt-ül Lâhim’den yere düşmüş izdüşümüdür!

Bin yıllardır kesintisiz bir ibadetin tek kaynağı.

Allah'ın (cc) evi!

Âdem babamızın, Havva anamız ile buluştuğu yer.

İbrahim dedemizin Allah'ın evini kurduğu topraklar.

“Benden sonra peygamber gelmeyecek. Son kitap da Kur‘ândır” diyen ve bu mû'cize sözleri bile onun hak peygamber olduğunu tasdik eden Hz. Muhammed'in (asm) nurlandırdığı kutsal toprakları görüp HAC yapmak nasip oldu çok şükür….

* İhram giyiyorsunuz

* “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, inne’l hamde ve’n-îmete, leke ve’l mülk lâ şerîke lek!” “Buyur Allah’ım buyur! Buyur ki senin ortağın yok, emrine amadeyim buyur! Hamd sana nimet senden ve mülk senin, ortağın da yoktur senin” diyerek..

*Farklı yedi girişin birinden Kâbe’ye varıp etrafında 7 kere dolaşıp iki rekât namaz kılıyorsunuz.

*Zemzem içip Safa ve Merve tepeleri arasında su arayan Hacer annemiz gibi koşturup saçınızdan kestiriyor Arefe Günü Arafat’a çıkıyorsunuz.

*Bir; kefeniniz gibi olan ihramınız vardır üzerinizde ve bir de kara toprak.

*Öldükten sonra dirildiğinizde herkes “nefsi, nefsi” diye haykırırken..

* “Ümmeti, ümmeti” diyerek Allah’a yalvaran Peygamberimize komşu olabilmek için gözyaşı döküp 124 bin peygamberin huzurunda nasıl hesap vereceğinizin düşüncesini derinden hissederek o gece orada konaklayıp bir gün boyunca duâ ettikten sonra..

*Arafat Dağından, Müzdelife Tepesine gelip taş topluyorsunuz.

- O gece topladığınız 70 kadar taşların yedisini Kurban Bayramının bu ilk gününde Büyük Şeytana atıyorsunuz:

- “Bütün günahlarım sana..

- “Bütün dedi-kodu kötü huylarım sana…

- Bütün açık-gizli kusurlarım sana.. gibi duâlarla!

Çünkü Resulallah böyle duâ eylemiş.

Ziyaret Tavafı için tekrar Kâbe’ye varıp ilk umreniz gibi niyet tavaf ve Safa-Merve arasında 7 şaft yapıyorsunuz. O gün kurbanınızın kesildiği size makbuzuyla bildiriliyor.

Siz; ikinci ve üçüncü günlerde de büyük, orta ve küçük şeytana yedişer taş atıyorsunuz.

Artık hacısınız….

Asıl hacılık kendinizde hayırlı ve olumlu değişiklikler gördüğünüzde üzerinize oturuyor!

Kâbe’nin etrafında tavaf yaparken; o çarkın içinde kalarak, şeytana değil Güzel Allah’ımızın buyruğuna uyacağımıza söz verişin tatlı çırpınışlarıdır Hac….

Asıl son durağa “hacı” olarak varmak önemli.

Rüyet-i Cemale defterini sağ eline alarak kavuşmak.

Yaradana cennette vâsıl olmak.

İnsan olarak yaradılışın sırrı.

Ve: Zirve noktası.

Hac bu.

Özü bu!

Ancak çok iyi kafile başkanlarınız varsa Mekke’de Suudi Arabistan’ın yegâne müzesine girebilirsiniz.

* Zem Zem Kuyusuna ait ilk çıkrıkları dünya basını daha görüntülemeden sizler görebilirsiniz.

* Kâbe’ye ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (asm) evlerinin ilk kapılarını..

*Sahabelerin (ra) gözlerinin gördüğü, tabiinin yaptırdığı minber ve Kâbe sütunlarını görebilirsiniz.

Tartışmasız dünyanın en nurlu ve güzel yüzlü insanları hacılardır.

Hacca vardığınızda bu insanları dikkatle inceleyiniz.

Zira onların duâları makbuldür.

Yürekler tek:

“Lebbeyk….”

“Buyur” diyerek Allah’ın günahları arındıracağını vaad ettiği topraklara gelmişlerdir.

Kelime anlamı olarak;

“Hac..”

Bir “HEDEF” belirleyerek o “DOĞRULTU”da yürümekmiş.

Âlemlerin Rabbi olan Allah (cc); Hacca varanların bu ibâdetlerini makbul, varmak isteyenlerin duâlarını da kabûl buyursun…

Amiiiin!

MEHMET KAPLAN

29.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır