24 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

“TARTIŞMA”YI AÇIK TAHRİK SAYDI

Partisinin Kızılcahamam'daki 14. istişare ve değerlendirme toplantısında konuşan Erdoğan, “İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklâl Marşımızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların, bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları, açık bir tahrikten başka birşey değildir'' dedi.

STATÜKO O MADDELERE DAYANIYOR

Erdoğan’n sözünü ettiği “değişmez hükümler”in, geçen yıl AKP-MHP ittifakıyla Meclisten geçirilen “üniversitede türban serbestisi” düzenlemesinin Anayasa Mahkemesince iptalinde temel gerekçe olarak gösterildiği hatırlatılırken, bir taraftan statükodan şikâyet eden Başbakanın, diğer taraftan statükonun temel dayanaklarının tartışılmasını tahrik olarak nitelemesi yeni bir çelişki olarak yorumlandı.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı’mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların, bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları açık bir tahrikten başka bir şey değildir’’ dedi.

Erdoğan, partisince Kızılcahamam’da Asya Termal Tatil Köyü’nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında bir konuşma yaptı. Bu ülkede hiç kimsenin bir diğerine üstünlüğü olmadığını vurgulayan Erdoğan, ‘’Devlet nezdinde, hukuk ve yasalar karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur, olamaz. Doğunun kaderi batıda, kuzey’in umudu, güneyden bağımsız değildir. Ülkenin topyekun geleceği tek tek fertlerin kaderinden kopuk değildir’’ dedi.

Devlet öncelikli bir politikayla değil, insan öncelikli bir politikayla yola çıktıklarını belirten Erdoğan, ‘’Önce insan, sonra devlet. Önce devlet, sonra insan değil. Bu yolculuğu da böyle sürdürüyoruz’’ dedi.

Bir kez daha, başlatılmış olan millî birlik ve kardeşlik sürecine başta muhalefet olmak üzere herkesin omuz vermesini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’Yani muhalif partilerin yönetici kadrolarında da aslında içi bizimle olup bunu dışa vuramayanların olduğunu da biliyoruz. Diyorum ki gelin, siz de taşın altına elinizi koyun. Bu iş parti meselesi değil. Baştan beri bir şey söylüyoruz, ‘Bu devlet projesidir’ diyoruz. ‘Bunun muhatabı millettir’ diyoruz. Bunu, mevzi bir proje olarak görmeyin, lokal bir olay olarak görmeyin, gelin siz de taşın altına elinizi sokun. Dinsel milliyetçilik dedik, Türkiye’de var mı böyle bir şey, var. Bu ülkede azınlıklar sorunu yok mu, var. Mezhepler, meşrepler arasında sıkıntılar yok mu bu ülkede, var. Ama tabii ki toplumun içine girmez toplumla haşır neşir olmazsan bunları duyamazsın. Ama biz girenler olarak bunu duyuyoruz.’’

Azınlıkları bir araya getirerek toplantılar yaptıklarını, bu toplantıların kapalı kapılar ardında değil açık gerçekleştirildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ‘’Bu ülkede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın. Birleştirici bir üslup yerine, bölücü, ayrıştırıcı, tahrik edici bir üslup kullananlara, yapıcı bir üslup yerine yıkıcı, hoşgörülü bir üslup yerine öfke ve nefret dolu kelimeler kullananlara, ‘yol yakınken ne olur dönün’ diyorum. Milletimizin hassas değerlerini istismar ederek, yalanla, iftira ile alttan alta kin ve nefret duygusu pompalamaya çalışanlar büyük bir yanlış yaparlar. İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı’mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları, açık bir tahrikten başka bir şey değildir.” Kızılcahamam / aa

STATÜKO, O MADDELERE DAYANIYOR

Erdoğan’in sözünü ettiği “değişmez hükümler”in, geçen yıl AKP-MHP ittifakıyla Meclisten geçirilen “üniversitede türban serbestisi” düzenlemesinin Anayasa Mahkemesince iptalinde temel gerekçe olarak gösterildiği hatırlatılırken, bir taraftan statükodan şikâyet eden Başbakanın, diğer taraftan statükonun temel dayanaklarının tartışılmasını tahrik olarak nitelemesi yeni bir çelişki olarak yorumlandı.

ERDOĞAN, BROWN İLE GÖRÜŞTÜ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile telefon görüşmesi yaptı. Alınan bilgiye göre, bugün öğlen saatlerinde yapılan görüşmede, iki liderin, başta AB Başkanlık seçimi, Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs müzakereleri olmak üzere her iki ülkeyi de ilgilendiren ikili ve uluslararası konularda görüş alış verişinde bulundukları öğrenildi. Görüşmenin İngiltere Başbakanı Brown’un talebi üzerine yapıldığı belirtildi.

24.11.2009


 

Medresetü’z-Zehra için bir 100 yıl daha kaybetmeyelim

Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Yeni Eğitimciler Derneğinin düzenlediği panelde, Bediüzzaman’ın Medresetü’z-Zehra projesinin 100 sene önceki gibi bugün de çok taze bir proje olarak gündemde olduğunu belirterek, “Proje 100 sene önce hayata geçirilmiş olsaydı, bugün çok farklı bir Türkiye, Ortadoğu, Asya, Afrika ve dünya manzarasıyla karşılaşabilirdik. Geçen yüzyılı kaybettik, bir yüzyılı daha kaybetmeyelim” dedi.

Yeni Eğitimciler Derneği tarafından “Küreselleşme Ve AB Ekseninde Eğitimimiz” konusunda düzenlenen panel Hanifi Örnek, Prof. Dr. Adil Bebek ve gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün katılımlarıyla gerçekleşti.

Haberin devamını okumak için tıklayın.

Gülsevil Kahriman

24.11.2009


 

Yeni Ortadoğu’da PKK’ya yer yok

ODTÜ Öğretim Görevlisi Yeğen BBC’ye yaptığı değerlendirmede, Ortadoğu’da yapılmakta olan yeni tanzimde, büyük güçlerin PKK’ya bir rol vermediğini ve PKK’nın da bunun farkında olduğunu kaydetti. Yeğen, bu plana direnemeyen PKK’nın silâh bırakmaya istekli olabileceğini ifade etti.

ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Yeğen, Orta Doğu’da yapılmakta olduğunu söylediği yeni tanzimde, büyük güçlerin PKK’ya bir rol vermediğini söyledi.

BBC Türkçe’den Güney Yıldız, Türkiye’deki Kürt açılımının hangi yönde ilerleyebileceğini ODTÜ’den Doç. Dr. Mesut Yeğen, Chatham House’dan Fadi Hakura, Amerikalı Profesör Michael Gunter ve Dr. Brendan O’Duffy ile değerlendirdi.

Prof. Dr. Michael Gunter, burada en temel sorunun, “Taraflar birbirlerine güveniyorlar mı, yoksa olan biteni bir tür manevra olarak mı görüyorlar?” sorusu olduğunu ifade ederek, “Ben sürecin her iki yönde de ilerleyebileceğini düşünüyorum. Açılım zemin de kazanabilir,, birileri son anda çıkıp süreci sabote de edebilir” dedi.

Doç. Dr. Mesut Yeğen ise Orta Doğu’da yapılmakta olduğunu söylediği yeni tanzimde, büyük güçlerin PKK’ya bir rol vermediğini ve PKK’nın da bunun farkında olduğunu söyledib Yeğen, “Bu büyük plana direnmenin maliyetli olduğunu gören PKK silâh bırakmaya ve yasal siyasete girmeye istekli” diye konuştu.

Fadi Hakura da İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın konuşmasında, inandırıcı bir Kürt açılımında olması gereken önemli bazı unsurların eksik olduğunu savundu.Hakura, “Bunlardan biri, köy korucularının durumu. Türkiye’nin Güneydoğu’sunda 5 binin üzerinde köy korucusu var. Barışçıl bir ortam oluşturmak için köy koruculuğunun kaldırılacağı gibi birşeyden bahsedilmiyor” dedi. İstanbul / YENİ ASYA

24.11.2009


 

Fişlemeye tazminat Yargıtay’dan döndü

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, ‘’terör örgütü sempatizanı olduğu gerekçesiyle bir vatandaş hakkında kasıtlı fişleme yapan memurların tazminat ödemesine’’ ilişkin kararı bozdu. Daire, kamu görevlilerinin kusurlu eylemlerinden doğan tazminat dâvâlarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılabileceğini belirtti.

YargItay 4. Hukuk Dairesi, ‘’terör örgütü sempatizanı olduğu gerekçesiyle bir vatandaş hakkında kasıtlı fişleme yapan memurların tazminat ödemesine’’ ilişkin kararı bozdu. Daire, kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri sebebiyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine işaret etti.

Davacı Bülent A, ‘’kasıtlı olarak, hakkında terör örgütü sempatizanı olduğu, fırsat ve ortam bulduğu takdirde örgüte her türlü yardım ve yataklık yapabilecek bir yapıya sahip olduğu biçiminde istihbarat raporu düzenleyen, bu bilgileri kullanan, istihbarat raporunun iptaline ilişkin idare mahkemesi kararını süresinde uygulamayan ve kullanmaya devam eden’’ 16 kamu görevlisinin eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, manevî tazminat dâvâsı açtı. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, dâvâyı kısmen kabul etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise yerel mahkemenin kararını ‘’kanun yararına’’ bozulmasını istedi. Başsavcılık, ‘’kasıtlı olarak gerçeğe aykırı istihbarat raporu düzenledikleri, suç unsuru, yargılama ve kanıt olmadığı halde istihbarat fiş kaydı oluşturdukları, oluşturulan bu kaydı kullandıkları’’ iddia edilen davalılar Cüneyt Ç, Mesut T, Tuncay T, Okan O, Abdülkadir A, Mahmut Ç, Mücahit D, Ali S, Bekir E, Çetin A, Turgay P, Niyazi E ve Hüseyin A. yönünden, Anayasa’nın 129/5. maddesi gereğince ‘’husumet yönünden’’ davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü. Kanun yararına bozma talebini görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Başsavcılığın talebini kabul ederek, sonuca etkili olmamak şartıyla yerel mahkeme kararını oy birliğiyle bozdu. Dairenin kararında, Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat dâvâlarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve şartlara uygun olarak idare aleyhine açılabildiği hatırlatıldı.

İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesinin, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idarî işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlı olduğu belirtilen kararda, ‘’Dâvâlılara yöneltilen eylem, hizmet kusurundan kaynaklanan, idarî işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar niteliğinde olduğundan, adı geçen dâvâlılar yönünden dâvânın husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiği gözetilmeyerek onlar yönünden de sorumluluk kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yasa yararına bozma istemi yerinde olup kararın bozulması gerekmiştir’’ denildi. Ankara / aa

24.11.2009


 

Öğretmenlerin yüzde 70’i okumuyor

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, “Yapılan araştırmaya göre, hiç kitap okumayan öğretmenlerin oranı yüzde 37.8, iki ayda bir kitap okuyan öğretmenlerin oranı ise yüzde 30.7. Dünya ölçeğine göre Türkiye’deki öğretmenlerin yüzde 70’inin kitap okumadığı acı bir gerçek” şeklinde konuştu.

ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 70’İ HİÇ KİTAP OKUMUYOR

Bursa’da düzenlenen “Eğitimin Geleceği Üzerine Tartışmalar” konulu panelde dünya ölçeğine göre Türkiye’deki öğretmenlerin yüzde 70’inin kitap okumadığı dile getirildi. Özel Bursa Kültür Okulları tarafından Uludağ Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlenen “Eğitimin Geleceği Üzerine Tartışmalar” konulu panelin 2. oturumu ve değerlendirme toplantısında eğitimde çarpıcı gerçekler masaya yatırıldı. Panelin oturum başkanlığını yürüten Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, “Tarih ve edebiyat öğretiminde sorunlarımızı aşabilir ve bu dersleri öğrencilerimize daha çok sevdirirsek birçok zorluğu daha kolay aşabiliriz” dedi. Öğrencilere doğru okuma, anlama ve anladığını yazabilmesini öğretebilmek için ailelere ve öğretmenlere büyük görevler düştüğünü belirten Kaplan, “Yapılan araştırmaya göre hiç kitap okumayan öğretmenlerin oranı yüzde 37.8, iki ayda bir kitap okuyan öğretmenlerin oranı ise yüzde 30.7. Dünya ölçeğine göre Türkiye’deki öğretmenlerin yüzde 70’inin kitap okumadığı acı bir gerçek. Eğitimcilerimizin mesleki bilgileri ne kadar iyi olursa olsun okumayan bir öğretmen öğrencisine ne kadar faydalı olabilir bunu sorgulamamız gerekir” şeklinde konuştu. Bursa / cihan

24.11.2009


 

Atatürk kendi rızasıyla ‘tanrı’laştırıldı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, Star gazetesinden Fadime Özkan’a verdiği röportajda, “Türkiye’de bir Atatürk kültü kuruldu. Atatürk tanrılaştırıldı, mevlidi bile yazıldı. Bu, Mustafa Kemal’in kendi sağlığında başladı. O da razı oldu. Bunda onun da günahı var” şeklinde konuştu.

Röportajın devamını okumak için tıklayın.

24.11.2009


 

ŞEYTAN BU SENE STERİL TAŞLARLA TAŞLANACAK

Suudİ Arabistan tüm dünyayı etkisine alan domuz gribi salgınına karşı alınan önlemleri çoğaltıyor.

NTV’nin haberine göre son dönemde domuz gribin ölümlerin nedeniyle Suudi yetkililer ilginç bir önlem aldı; hac görevlerini yerine getirenler ‘şeytan taşlama’ ibadetini sterilize edilmiş taşlarla gerçekleştirecekler. Kral Abdullah tarafından verilen talimatla özel torbalar içinde dağıtılacak olan taşlar öncelikle Müzdelife’ye getirilecek ve sterilize suyla yıkanacak. Güneş altında kurutulduktan sonra torbalara doldurulan taşlar hacılara verilecek. 3 milyon hacı adayı için hazırlanmış özel torbaların üstünde taşların domuz gribine karşı güvenli olduğunu belirten yazılar ve resimler bulunacak. Arabistan gazetelerinde çıkan haberlere göre fikir Suudi Kral Abdullah’a ait. Uygulamanın dinî yetkililer tarafından onaylanmasından sonra gerekli hazırlıklara başlandı.

24.11.2009


 

‘Kurban kesemiyorum’ diye üzülmeyin

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Dumlu, kurban kesmenin kişilerin ekonomik durumuyla ilgili olduğunu, maddî imkânsızlık sebebiyle kurban kesemeyenlerin mahcubiyet hissine düşmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:’’Herkes kurban kesecek diye bir şey yok.

Kesenler gibi kesmeyenler de olacak. Zaten asıl amaç da o, kesemeyenlere et verilir. Mahalleliden çekinip kurban kesmek isteyenler var. Örf haline gelmiş bir mahcubiyetlik var. Ama mahcubiyet olmamalı. Mahalleli için değil, Allah rızası için kesilir kurban. ‘Kesemedim’ diye üzülmemek lâzım. Kesenler de dikkat etmeli. İslâm dininde en sosyal içerikli görev kurbandır bence. O etler yerine giderse...’’ Prof. Dr. Ömer Dumlu, kurbanlarını bir derneğe bağışlayacak vatandaşları uyararak, ‘’Araştırmadan kurban bağışladığınız dernek eğer güveninizi suistimal ederse o kurban yerine geçmez’’ dedi. Kurban Bayramı döneminde bazı vatandaşların ‘’kurban kesmek yerine fakir doyurayım, başka bir hayır işi yapayım’’ dediğini ifade eden Prof. Dr. Dumlu, ‘’Öyle vazife yerine getirilmiş olmaz. Orucu nasıl ki bir başkası bizim yerimize tutamazsa kurbanı da başka şekil de karşılayamayız. Hayır her zaman yapılabilir’’ dedi. İzmir / aa

24.11.2009


 

Mina’da hac hazırlıkları devam ediyor

MUKADDES topraklarda hac heyecanı sürerken ilgili birimlere bağlı ekiplerin de çalışmaları devam ediyor.

Mekke ile Arafat arasında, ikisini birbirine bağlayan yol üzerinde bulunan Mina’da da hazırlıklar devam ediyor. Hacı adaylarının Kurban Bayramında kurban kesecekleri ve şeytan taşlayacakları Mina ve çevresinde çalışmalar hızlandı. Hacı adayları, Kurban Bayramı’nın birinci günü burada kurban kesecek. Bayramın birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü günleri de Cemrelerde (Ulâ, Vusta, Akabe) şeytan taşlanacak. Mina’da, hac mevsimindeki izdiham göz önüne alınarak Müslümanların ibadetlerini daha sağlıklı yapabilmeleri için her yıl çeşitli değişiklikler yapılıyor. Mekke / cihan

24.11.2009


 

Öğretmenlerimiz fakirleşiyor

BağImsIz Eğitimciler Sendikası (BES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, ‘’Ellerine yaşanacak kadar ücret geçmeyen, geçimini ikinci, üçüncü işlerle sağlamaya çalışan, maaş ortalaması bin 304 TL olan öğretmenlerimizin durumları ortadadır. Batı ülkelerinde en çok aylık alan ilk meslek, öğretmenliktir’’dedi. Avcı, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin vefakar öğretmen manzaralarıyla dolu olduğunu ifade ederek, ‘’Yoksulluk sınırı altındaki bir maaşla kaderine terk edilen ve kendisine teslim edilen körpecik beyinleri aydınlatmak için insan üstü bir gayretle çalışan öğretmenlerimizin sorunları her geçen yıl artmaktadır’’ görüşüne yer verdi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanında yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen fedakârca çalışan 800 bin öğretmenin ‘’ne kadar çok sevildiği’’, ‘’öğretmenliğin kutsallığı’’ ‘’onurlu bir meslek olduğu’’ gibi sözler edileceğini belirten Avcı, şunları kaydetti:’’Oysa öğretmenlerimizin öğretmen günlerinde sahte sevgiler ve övgüler değil, sorunlarına gerçekçi çözümler üreten somut girişimler bekliyor. Öğretmenlerimizin, özlük, mesleki hakları ile sosyal ve ekonomik hakları konusunda büyük sıkıntılar yaşadıkları gibi keyfi atamalar tayin ve görevde yükselmelerde yaşanan adaletsizlikler gibi nedenlerle hakları yenilmekte ve mağdur edilmektedir. Ancak sorunların en büyüğü de öğretmenlerimizin giderek yoksullaşma süreci içine girdiği gerçeğidir. Son 6 yıl itibariyle sadece birkaç tüketim kalemi üzerinden yapılan karşılaştırmalar bile öğretmenlerimizin yıllar içinde yaşadığı yoksullaşma sürecini net bir şekilde göstermektedir. Yıllar içinde öğretmenlerimizin maaşlarındaki artış, satın alım gücü açısından değerlendirildiğinde yaşanan yoksullaşma süreci daha açık olarak görülmektedir.’’

Sendikalarının 1559 eğitim çalışanıyla yaptığı bir araştırmaya değinen Avcı, buna göre, öğretmenlerin yüzde 38’inin mesleki, yüzde 37’sinin ekonomik, yüzde 18’inin demokratik, yüzde 7’sinin ise özlük sosyal sorunlarını öncelikle çözümlenmesi gereken sorunlar olarak gördüğünü bildirdi. Öğretmenlerin yüzde 53’ünün ailesinden ekonomik destek yardım gördüğüne dikkati çeken Avcı, yüzde 74’ünün ise kirada yaşadığını kaydetti. Ülkenin geleceği emanet edilen öğretmenlere verilen ücretin ‘’sefalet ücreti’’ bile olmadığını ileri süren Genel Başkanı Avcı, öğretmenlerin 24 Kasımda, sahte sevgiler ve övgüler değil, sorunlarına gerçekçi çözümler üreten somut girişimler beklediğini kaydetti. Ankara / aa

24.11.2009


 

2010’da mektuplar 3 günde ulaşacak

PTT Genel Müdürü Osman Tural, “2010 sonuna kadar teslim aldığımız tüm posta gönderilerinin yüzde 85’ini 3 gün içinde ulaştıracağız. Bu Avrupa ve dünya standartları. Bir sonraki hedef yüzde 85’in iki güne düşürülmesi” dedi. PTT Genel Müdürü Osman Tural, mektupların adrese ulaşmasında gecikmelerin bazı personelden kaynaklandığını söyledi. Tural, “2010 sonuna kadar teslim aldığımız tüm posta gönderilerinin yüzde 85’ini 3 gün içinde ulaştıracağız. Şu anda bu süre içinde ulaştığımız rakam yüzde 60” dedi. Ankara / cihan

24.11.2009


 

TÜSİAD: AB ile ilişkiler yeni dönemde güçlenecek

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinin yeni dönemde daha güçleneceğine ve üyelik müzakerelerinin 2014 yılında tam üyelik hedefi doğrultusunda ilerleyeceğine inandıklarını bildirdi. TÜSİAD tarafından Avrupa Birliği’nde son dönemde gerçekleştirilen kurumsal değişiklikler ve yeni görev alanlarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’2007 yılında imzalanan Lizbon Anlaşması’nın tüm üye ülkeler tarafından onaylanmasıyla, genişleme ve üyeler arasındaki bütünleşme sürecinin gerektirdiği kurumsal dönüşüm alanında önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Bu şekilde özellikle Avrupa Anayasası’nın 2005 yılında geri planda kalmasıyla ortaya çıkan kurumsal tıkanıklık aşılmıştır. Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinin yeni dönemde daha güçleneceğine ve üyelik müzakerelerinin AB’nin resmi belgelerinde öngörülen çerçevede, süreci başarıyla sonuçlandırma hedefini gözeten bir iradeyle, 2014 yılında tam üyelik hedefi doğrultusunda ilerleyeceğine olan inancımızı vurgulamak istiyoruz.’’ İstanbul / aa

24.11.2009


 

Tavan tamir edildi duruşmaya devam edildi

BAZI parçalar düşen mahkeme salonu tavanının tamir edilmesinin ardından İkinci ‘’Ergenekon’’ davasının 19. duruşmasına dün devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen duruşmaya, gazeteci Tuncay Özkan, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 48 sanık katıldı. Tutuklu yargılanan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Yarbay Mustafa Dönmez ve Durmuş Ali Özoğlu ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Muhittin Erdal Şenel, Ünal İnanç, Hüseyin Vural Vural ve Erol Mütercimler de hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, geçen duruşmada asma tavanda meydana gelen çökmenin hafta sonunda tamir edilerek eski haline getirildiğini ifade ederek, buna ilişkin ilgili şirket tarafından gönderilen yazının dosyaya konulduğunu söyledi. Duruşma, tutuklu sanık Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın ikinci kere gözaltına alındığında Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan ek ifadesinin Başkan Şengün tarafından okunmasıyla devam etti. İstanbul / aa

24.11.2009


 

Çocuklar için Meclis Araştırma istendi

MHP, son aylarda artan çocuk kaçırma olayları ile yine çocukların ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği ‘online oyunların’ sebep olduğu sorunların tespitiyle çözümü konusunda iki ayrı Meclis Araştırma Önergesi verdi. MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un hazırladığı ve toplam 24 milletvekilinin imzaları ile destek verdiği araştırma önergelerinin ilkinde; polis kayıtlarına göre 2007 yılında 210, geçen yıl 528 ve bu yılın ilk 5 ayında ise 645 çocuğun kaçırıldığı ya da kaybolduğu bilgileri verilerek hızlı artışa dikkat çekildi. Önergede ayrıca, kayıp çocukların kaybolma sebepleri, kayıp çocuklarla ilgili veri tabanı oluşturulması, kayıp çocuklarla ilgili kamuoyunun aydınlatılarak endişelerin giderilmesi ve kayıpların önlenmesine yönelik çalışmaların neler olabileceği konularının araştırılarak tespit edilmesi ve bunların çözümü amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulması istendi. İkinci önergede ise; internet oyunlarına artan rağbete dikkat çekildi. Çocuk ve gençleri eğitimden, toplumdan uzaklaştıran, şiddeti özendiren, sağlıklarını olumsuz etkileyen, çeşitli ailevi ve sosyal olayları tetikleyen bu sorun için de Meclis Araştırma Komisyonu kurularak, çözüm bulunması teklif edildi. Adana / cihan

24.11.2009


 

AB süreci yeni bir dönemece giriyor

TÜRKİYE'NİN Avrupa Birliği (AB) süreci, 1 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan Lizbon Antlaşması sayesinde yeni bir dönemece giriyor. Lizbon Antlaşması sayesinde genişleme sürecinin önünün açılacağı belirtiliyor.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye raportörü olan Hıristiyan Demokratlar grubundan Ria Oomen Ruijten, Liberal Demokratlardan Andrew Duff ve Yeşiller Grubu eş başkanı Daniel Cohn-Bendit, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki son durumunu Deutsche Welle’ye değerlendirdiler. Her üç parlamenter, AB’nin 1 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan Lizbon Antlaşması sayesinde genişleme sürecinin önünün açılacağı görüşünde. Ancak Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten, aday ülkelerin üyeliğe kabulünün eskiye oranla zorlaşacağını söyledi ve şunları kaydetti: “Lizbon Antlaşması ile AB’nin üyelik için belirlediği Kopenhag kriterleri artık anlaşmanın temel unsurlarından biri haline geldi. Bu da Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmemesinin, anlaşmada hukuki bir zemine oturtulmuş olması anlamına geliyor. Eğer Kopenhag kriterleri eskiden AB Anayasası’nın bir parçası olmuş olsaydı, o zaman ne Bulgaristan ne de Romanya AB üyesi olabilirlerdi.”

Liberal Demokrat parlamenter Andrew Duff ise Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girecek olmasının, Türkiye için iyi haber olduğunun savundu ve “Diğer taraftan Lizbon sayesinde, eğer güçlü, olgun bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturamamış olsaydık, Türkiye’nin AB üyeliği konusu da bundan olumsuz etkilenecekti” diye konuştu.

Cohn-Bendit da reform antlaşmasına sadece genişleme perspektifinden bakılmaması gerektiğine vurgu yaptı. Daniel Cohn-Bendit, şunları kaydetti:

“10 yıl sonra İngiltere halen Avrupa Birliği’nin bir üyesi olacak mı? Lizbon Antlaşması ile birlikte İngiltere’nin başına geçebilecek muhafazakar İngiliz hükümeti, AB’den çıkmak için referandum düzenleyebilir. Lizbon sadece, AB’nin genişlemesi devam edecek anlamına gelmiyor. AB’den çıkmak isteyen ülkeler Lizbon sayesinde böyle bir girişimde bulunabilirler.”

24.11.2009


 

Kurşunun izini “Balistika 2010” sürecek

TÜBİTAK UZAY ile Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları iş birliği ile geliştirilecek ‘’Balistika 2010 Projesi’’, silahı tespit edilemeyen olayların aydınlatılmasında yardımcı olacak. TÜBİTAK’tan yapılan açıklamada, ‘’Balistika 2010 Projesi’’ ile geliştirilecek Balistik Görüntü Analiz ve Tanıma Sistemi’nin silâhlardan alınan mukayese kovan ve çekirdekler ile arşivlerde bulunan silahı tespit edilemeyen olaylarda toplanmış kovan ve çekirdekleri karşılaştırarak uygun sınıflamalar yapacağı kaydedildi. Tabanca, tüfek gibi silâhların kovan ve çekirdek üzerinde bıraktığı izleri inceleyen balistik uzmanlarının bu izleri karşılaştırarak çekirdek ve kovanların aynı silahtan atılıp atılmadığına karar verebildiği, ancak bu işlemlerin uzun sürdüğü belirtilen açıklamada, süreyi kısaltabilmek amacıyla TÜBİTAK ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sözleşme ile ‘’Balistika 2010 Projesi’’nin hayata geçirilmesinin planlandığı vurgulandı. Açıklamaya göre, prototip üretimi ve saha testlerinin gelecek yıl, tamamlanmasının ise 2011 yılında planlandığı proje yerli kaynak kullanılarak Türk mühendislerinin bilgi birikimi ile yapılacak. Üç boyutlu veri alma ve gönderme yeteneğine sahip sistemde, sınıflandırılmış veriler ile eşlik eden veriler bir arada saklanarak sorgulanabilecek, kovan ve çekirdekler birbirleri ile karşılaştırılarak kardeş çekirdek ve kovanları bulmak amacıyla benzerlik sırasına dizilebilecek. Ankara / aa

24.11.2009


 

Meclis, Öğretmenler Gününde atamaları görüşecek

Meclİs, bu hafta 10 bin öğretmen kadrosuna atama yapılmasına ilişkin düzenleme için çalışacak. TBMM Genel Kurulu, son çalışma günü olan 26 Kasım’ın ‘’Arefe Günü’’ olması sebebiyle bu hafta iki gün toplanacak. Genel Kurul; bugün, 10 bin öğretmen atamasına imkan tanıyan yasa teklifini görüşecek. AKP Van Milletvekili Kerem Altun’un teklifi, Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna geçici madde eklenmesini öngörüyor. Teklif, MEB’e tahsis edilen serbest öğretmen kadrolarından boş bulunan 10 bin öğretmen kadrosuna, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi uyarınca verilen atama yetkisi dışında, 31 Aralık 2009 tarihine kadar atama yapılmasını içeriyor. Genel Kurulda, teklifin yasalaşmasının ardından görüşmeleri yarım kalan Türk Borçlar Kanunu Yasa Tasarısına devam edilecek. Tasarının görüşmeleri, 3. bölümdeki 61. madde üzerinden sürecek. Genel Kurul; bugün 15.00-23.00, yarın 13.00-23.00 saatleri arasında çalışacak, ‘’Arefe Günü’’ dolayısıyla 26 Kasım Perşembe günü ise toplanmayacak. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, İstanbul’da Sabahattin Zaim Üniversitesi kurulmasına ilişkin yasa tasarısını 25 Kasım Çarşamba günü görüşecek. Ankara / aa

24.11.2009


 

Çıray: DP, millet için açılım yapacak

DP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, ‘’partisinin iktidara gelerek millet için açılım yapacağını’’ ifade etti. Çıray, yaptığı yazılı açıklamada, memur maaşları için öngörülen zammı eleştirerek, ‘’sendikaların hak aramalarını, ziraat odaları ve derneklerini desteklediklerini’’ belirtti. Çıray, açıklamasında şunları kaydetti: ‘’DP, Manisa mitingi ile korku imparatorluğunu yıkmaya başlamıştır. Meydanı dolduran çiftçi, işçi, memur, emekli ve esnaf dertlerini hançerelerini yırtarcasına bağırarak özgürce duyurmalarını sağlamıştır. Bu mitingde bir kere daha gördük ki açılımlara dalan AKP iktidarı milletini ve onun dertlerini unutmuş. DP, milletinin dertleriyle meşgul olmayan bu hükümeti ilk seçimde iktidardan uzaklaştıracaktır. Biz DP’liler bu nedenle meydanlara indik.’’ Açıklamasında, partisinin Manisa mitingine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çıray, ‘’DP yeniden iktidara gelerek millet için açılım yapacaktır’’ ifadesini kullandı. Ankara / aa

24.11.2009


 

Tüm ihaleler elektronik ortama taşınıyor

Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül, yılbaşından itibaren tüm ihale ilanları ve ihale sonuç bilgilerinin, elektronik ortamda Kamu İhale Bülteni’nde yayımlanmaya başlayacağını bildirdi. Gül, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, Maliye Bakanlığının 2010 yılı bütçesinin görüşmelerinde yaptığı konuşmada, ihalelerde saydamlığın sağlanabilmesi amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında, Kamu İhale Bülteni’nin hazırlandığını, ihale sonuç bilgilerinin yayımlandığı bu bültene elektronik ortamda ücretsiz ulaşılabildiğini söyledi. Gül, aynı kapsamda, ihale sonuç şikâyet başvurularının ihale ilanları ve yasaklılık teyit işlemleri hakkında raporlar hazırlanarak kamuoyuna duyurulduğunu kaydetti. Hasan Gül, bunun yanında, 2010 yılı başından itibaren, tüm ihale ilanlarının ve ihale sonuç bilgilerinin elektronik ortamda Kamu İhale Bülteninde yayımlanmasına başlanılacağını bildirdi. İhale işlemlerinin etkin ve hızlı şekilde yürütülmesi için elektronik ihalenin hayata geçirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Gül, e-İhale Projesi’nin birinci aşamasının 2009 yılı sonunda, ikinci aşamasının 2010 yılı sonunda tamamlanmasının hedeflendiğini bildirdi. Ankara / aa

24.11.2009


 

Bolu’da zincirleme kaza: 3 ölü

Bolu’dakİ iki otomobil ile bir TIR’ın karıştığı zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. D-100 kara yolu Çaydurt mevkisindeki kazada, Bolu’dan Ankara yönüne gitmekte olan ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 54 KP 320 plakalı TIR, TEM Otoyolu Doğu gişelerine girmek için dönüş yaptığı sırada Gerede’den Bolu yönüne gelmekte olan Özcan Meral yönetimindeki 14 DN 312 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazaya 14 BF 445 plakalı bir başka otomobilin karışması sebebiyle zincirleme trafik kazası meydana geldi. Kazada, otomobil sürücüsü Özcan Meral ile kimlikleri henüz belirlenmeyen 2 kişi öldü, Hakan, Halit, Seçil, Sinan Meral ve Veysel Kutlu yaralandı. Yaralılar, Köroğlu Devlet Hastanesine kaldırılırken, hayatını kaybedenlerin cesetleri Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne bağlı kaza kırım ekiplerince araçlardan çıkartıldı. Kazada hayatını kaybedenlerin yakını olduğu öğrenilen bir kişi olay yerinde sinir krizi geçirdi. Bolu / aa

24.11.2009


 

Bir tepki de Gemlik’ten

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Onur Öymen’in 10 Kasım’da Meclis’te yapmış olduğu Dersim ile ilgili açıklamaları Gemlik’te de tepkiyle karşılandı. CHP Gemlik İlçe binasına siyah çelenk bırakan Gemlik Tuncelililer Derneği üyeleri, kendilerine tepki koyup, DTP’nin yönlendirdiği yönünde açıklamalar yapan CHP İlçe Başkanı Cem Güler’e cevap verdiler. Dernek Başkanı Yusuf Topçu tarafından yapılan basın açıklamasında, Güler’in, açıklamalarını, “hazmetmeme, yalan ve iftiraya dayalı” açıklamalar olarak nitelendirildi. Açıklamada, “Bay Cem Güler, binlerce Dersimlinin katledilmesini onaylıyor musunuz? Binlerce Dersimliyi parçalayarak kardeşi kardeşten ayırarak, baba ile oğlunu, anne ile kızını, eşiyle kocasını birbirinden ayırarak sürgüne gönderildiklerini onaylıyor musunuz?” diye soruldu. Gemlik / Yeni Asya

24.11.2009


 

Türk; Taleplerimiz Türk halkına zarar vermiyor

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt halkının taleplerinin Türk halkına zarar veren talepler olmadığını savunarak, ‘’Tam tersine Türk halkının daha da özgürleşmesine ve demokrasiye kavuşmasına dair taleplerdir’’ dedi. Türk, Aydın Osman Yozgatlı Mahallesi’ndeki Aymek Kavşağı’nda DTP Aydın İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, demokrasi mücadelesinin büyük bir emek ve bedel istediğini, bugüne kadar özgürlük, barış, kardeşlik için büyük bedeller ödediklerini ve omuz omuza, yürek yüreğe mücadelelerini sürdüklerini söyledi. ‘’Bugün iktidar partisine baktığımızda, sorunun çözümü adına getirdiklerinin tamamen boş bir proje olduğunu yavaş yavaş görmeye başladık’’ iddiasında bulunan Türk, şu görüşleri savundu: ‘’Bu konuda görüşlerimizi açık bir şekilde ortaya koyduk. Barışa ‘Evet’, kardeşliğe ‘Evet’, çözüme ‘Evet’ ama tasfiyeye ‘Hayır’ diyoruz. Tasfiye mantığına ‘Hayır’ diyoruz. Bu mantık, tamamen bir tasfiye mantığıdır. Bizim Türkiye halkı ile bir sorunumuz yok. Türk kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. Biz Türk halkının da özgürleşmesini, demokrasiye kavuşmasını istiyoruz. Kürt halkının talepleri, Türk halkına zarar veren talepler değildir. Tam tersine Türk halkının daha da özgürleşmesine ve demokrasiye kavuşmasına dair taleplerdir.’’ Aydın / aa

24.11.2009


 

Diyarbakır uçağı pist başından döndü

Türk Hava Yollarının (THY) İstanbul-Diyarbakır seferini yapmaya hazırlanan uçağı teknik arıza sebebiyle pist başından döndü. Alınan bilgiye göre, İstanbul-Diyarbakır seferini yapmak için kalkış için hazırlanan TK 630 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi “Kastamonu” adlı uçak, saat 08.12’de Atatürk Havalimanı’nda pist başına geldi. Bu sırada uçağın sol motorunda teknik bir arıza olduğunun fark edilmesi üzerine pilot, pist başından dönerek uçuşunu iptal etti. THY Teknik Hangarlarına götürülen uçak burada bakıma alınırken, uçakta bulan 152 yolcu başka bir uçakla Diyarbakır’a götürüldü. İstanbul / aa

24.11.2009


 

BBP binasına ses bombası

Ümranİye’de, Büyük Birlik Partisi İlçe Teşkilatı’nın da bulunduğu bir apartmanın girişine bırakılan poşet içindeki ses bombasının patlaması maddî hasara sebep oldu. Alınan bilgiye göre, Sütçü İmam Caddesi No: 148’de, BBP Ümraniye İlçe Teşkilatı’nın da bulunduğu apartmanın önüne bırakılan poşetteki ses bombası akşam saatlerinde patladı. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı, çevrede maddî hasar meydana geldi. Polis ekipleri yaptıkları incelemede, patlamanın ses bombasından kaynaklandığını belirledi. İstanbul / aa

24.11.2009


 

Vize kalkınca talep azaldı

Türkİye-Suriye arasındaki vizenin kalkması, iki ülke arasında ‘’idari mektupla’’ geçiş uygulamasına olan ilgiyi azalttı. Edinilen bilgiye göre, iki ülke arasında bayramlarda gerçekleştirilen ‘’idari mektupla’’ geçiş uygulaması sürerken, bir süre önce vize zorunluluğunun kaldırılmasının ardından uygulamaya olan talep düştü. ‘’İdari mektup’’ ile Nusaybin Hudut Sınır Kapısı üzerinden Kurban Bayramında Türkiye’deki akrabalarını ziyarete gelmek isteyen Suriye vatandaşları için 6 bin kişilik kontenjan ayrılırken, Suriye’nin Kamışlı Kaymakamlığı, Nusaybin Kaymakamlığı’na sadece bin 962 talep olduğunu bildirdi. Nusaybin / aa

24.11.2009


 

3 BİN SÜRYANİ, NOEL İÇİN GİDECEK

Mardİn’de Türk vatandaşı 3 bin Süryani, Noel için Suriye’ye gidecek. Nusaybin Kaymakamı Yücel Gemici, Müslüman vatandaşlar için Ramazan ve Kurban bayramlarında gerçekleştirilen ‘’İdari mektupla’’ geçiş uygulamasının Süryani vatandaşlar için de uygulandığını belirterek, şunları kaydetti: ‘’Suriye’ye geçişler, kaymakamlığımızdan alınacak idari mektupla sağlanacak. Vatandaşlarımız, 25 Aralık 2009 tarihinde 48 saatliğine Suriye’deki akrabalarını ziyaret etme imkanı bulacak. Bugün başlayan başvurular, 3 bin kişinin müracaatı bitinceye kadar devam edecektir.’’

24.11.2009


 

Doğan, Maliye ile uzlaşma arayacak

Doğan Yayın Holding A.Ş. ile Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı arasında, Doğan Yayın Holding’e verilen cezaya ilişkin uzlaşma toplantısı bugün yapılacak. Ankara’da yapılacak toplantı, Merkezi Uzlaşma Komisyonu Başkanı olan Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, bir başkan yardımcısı ve bir daire başkanı ile Doğan Yayın Holding yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Doğan Yayın Holding A.Ş, daha önce Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, Şirket ile doğrudan bağlı ortaklığı Doğan TV Holding, dolaylı bağlı ortaklıkları D Yapım Reklamcılık, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri ve Alp Görsel İletişim Hizmetleri’ne uzlaşma davetiyesi gönderdiğini duyurmuştu. İstanbul / aa

24.11.2009


 

Finansal iyileşme normal olmaktan uzak

UluslararasI Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, finansal şartların iyileştiğini ancak normal olmaktan uzak olduğunu belirterek, ‘’Çıkış stratejileri için finansal istikrar, özel talepte iyileşme beklenmeli’’ dedi. Strauss-Kahn, İngiliz Sanayiciler Konfederasyonu’nun yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, küresel ekonominin iyileşmeye başlamasına karşın hala yüksek kırılganlığını koruduğunu ifade etti. Belli başlı gelişmiş ülkelerin özellikle hâlâ kırılgan olduğuna ve desteğe dayandığına işaret eden Strauss-Kahn, finansal şartların iyileştiğini ancak normal olmaktan uzak olduğunu kaydetti. Güvenin tekrar sağlanmaya başladığının işaretlerinin görüldüğünü, ancak birçok gelişmiş ekonomide bankacılık sistemlerinin sermaye yetersizliği içinde olduğunu belirten Strauss-Kahn, hanehalkı tarafında ise zayıf finansal pozisyonlar ve yüksek işsizliğin bir süre daha tüketimi azaltacağını, büyük kamu açıklarının da kırılganlığı artırdığını söyledi. Ankara / aa

24.11.2009


 

SDÜ Kampüsü’ne modern cami

SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ Kampüsü’ne içinde sosyal tesisi, otoparkı, kütüphanesi, modern şadırvanı, duş alanları bulunan cami inşa edeceklerini bildirdi. Prof. Dr. Baydar, yaptığı açıklamada, yapımı planlanan caminin içinde 1000, avlusunda ise 3 bin 500 kişinin aynı anda namaz kılabileceğini söyledi. Caminin 17 bin metrekarelik bir alana yapılacağını belirten Prof. Dr. Baydar, ‘’Cami projesinde 4165 metrekarelik sosyal tesis alanı, 2800 metrekarelik yeşil alan, 214 araçlık otopark, bayanlar için 330 metrekarelik alan, kütüphane, modern şadırvan ve duş alanları bulunacak. Isıtma ve havalandırmada da özel bir sistem kullanılacak’’ dedi. SDÜ Doğu Kampüsü’nde inşa edilecek cami inşaatı tamamlandığında Türkiye’de ilk kez farklı uygulamalara tanıklık edileceğini kaydeden Prof. Dr. Baydar, ‘’Anadolu’nun dört bir yanında dokunan seccadeler getirilecek’’ diye konuştu. Caminin temelini Kurban Bayramı sonunda atacaklarını ifade eden Prof. Dr. Baydar, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Geniş bir vestiyer yapılacak. Camiye ibadet için gelenler, ayakkabısını verip, seccadesini alacak. Vatandaşlar seccadesinin üzerinde namazını kılıp, sonrasında geri teslim edecek. Bu sayede bir anlamda camiye gelenlerin de sağlığını korumuş olacağız. Ayrıca daha hijyenik ortamda ibadet etmek imkânı sağlamış olacağız.’’ Isparta/aa

24.11.2009


 

8. HAMSİ FESTİVALİ

Zonguldak’ın Ereğli İlçesi Belediyesince ‘’8. Karadeniz Ereğli Hamsi Festivali’’ düzenlendi. Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Çınaraltı mevkisindeki Bozhane Balıkçı Barınağı’nda gerçekleştirilen etkinlik öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, vatandaşlara 5 ton hamsi, 450 adet mangal ve 1 ton kömür, ekmek, helva, kuru soğan, şişe suyunun yanı sıra ıslak mendil de dağıtıldığını söyledi.

Bu arada, oluşturulan içi su dolu havuzdaki hamsilerin dağıtımı sırasında izdiham yaşandı. Bazı vatandaşlar, yeterli mangal olmayışı ve ızgara dağıtılmamasına tepki gösterdi. Bazı dernekler de satın aldıkları hamsileri temizletip pişirerek ekmek arası olarak vatandaşlara dağıttı. Polisin güvenlik önlemi aldığı festivalde, vatandaşlar arasında kolbastı oyunu yarışması yapıldı. Dereceye girenler altınla ödüllendirildi. Etkinliklere, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Doğan Bozkurt, Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Zülkarneyn Kısık, bazı siyasî parti ilçe başkanları, oda ve dernek yöneticileri de katıldı. Bir ağacın dallarına bağlanan misinalardaki hamsiler ve ‘’hamsi kavağa çıkar mı?’’ yazısı ise büyük ilgi gördü. Ereğli/aa

24.11.2009


 

Yörükler, kıl keçisi için imza kampanyası başlattı

tOROSLAR’DA yaşayan Yörükler Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2012 yılına kadar kademeli kıl keçisi indirimine karşı çıkıyor. Yörükler, Bakan Veysel Eroğlu’nun bu kararından vazgeçmesi için imza kampanyası başlattı. Toros Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği(TOYÖKÜD) Başkanı avukat Mücahit Gündoğdu, bakanlığıın 2 yıl önceki uygulamaya koyduğu ‘Ormanlık ve Kırsal Alanda Keçi Yetiştiriciliğini Azaltma Projesi’ni yanlış bulduklarını belirtti. Toroslar’da kıl keçisinin doğanın bir dengesi olduğunu ve bu bitirildiği takdirde ekolojik dengede bozulma olacağını savunan Mücahit Gündoğdu, ‘Kıl keçisinin ormanlık alanlara zarar verdiği’ görüşünü gerçekçi bulmadıklarını kaydetti. Toroslar’da makilik alanlarda küçük çalıların yıllık tımarını kıl keçilerinin yaptığına dikkat çeken Gündoğdu, ekosistem zincirinin bozulması halinde milyar dolarla harcayarak çevre sorunlarına çözüm aranacağını dikkat çekti. Gündoğdu, “Bakanlığın, 2012 yılına kadar 6 milyon 200 bin kıl keçisini 2 milyona indirme projesini yanlış buluyoruz. Kıl keçileri ormanlık alanların zarar vericisi değil, koruyucusu. Yetiştiricilikte tavsiye edilen Saanem keçisi Toroslar’a uygun bir keçi türü değil. Saanem keçisinin anavatanı İsviçre Alp dağları etekleri. Ayrıca, Toroslar’da kıl keçisi yetiştiriciliği bin yıllık göçebe Yörük kültürünü temsil ediyor. Asırlarca dağlarda ve yayla otlaklarında göçebe yaşayan insanları sizi gelin şehre hapsedelim demek yanlış bir düşünce. Sayın Bakanımız Eroğlu’ndan bu kararını yeniden gözden geçirmesini istirham ediyoruz” diye konuştu. Antalya

24.11.2009


 

Balıkçılar ‘hamsi palace’ta konaklıyor

AV sezonunun başlamasıyla birlikte Sinop’a gelen çok sayıda balıkçı, otel yerine, kendilerinin ‘’Hamsi Palace’’ adını verdikleri yatakhane haline getirilmiş otobüslerde konaklıyor. Av sezonunun açılmasıyla tezgahlarda balık çeşitlerinin arması üzerine vatandaş ucuz balık yeme imkanına kavuşurken, işin mutfağındakiler çileli günler yaşıyor. Denizde yaşanan zorlukların yanı sıra kıyıda görev alan ve teknelerdeki balığın boşaltılması işinde çalışanlar, kıyıdan teknelerinin rotasını takip etmek zorunda kalıyorlar. Balıkçılar, barınma sorununu ise ‘’Hamsi Palace’’ adını verdikleri içinde ranzalar bulunan yatakhane haline getirilmiş otobüslerle çözüyor. Balık dolu tekneler hangi limana yanaşırsa o limana hareket eden otobüslerde kalan balıkçılar, otobüste seyyar mutfak ve tuvalet gibi gündelik ihtiyaçlarına cevap veren mekanların da bulunduğunu, ortalama 15 kişinin bir otobüste kalabildiğini belirttiler. Özellikle hamsi sezonunun başlamasıyla birlikte Sinop Limanı’na gelen ve birçoğu otobüste kalmayı tercih eden balıkçılar, şunları söyledi:’’Bu dönem hamsi bol. Hamsi nerede ise tekneler, hamsiyi takip ediyor. Biz de kıyıdan onları takip ediyoruz. Sabah hamsiyi boşalttıktan sonra istirahate çekiliyoruz. O sırada haber gelirse otobüs hareket ediyor. Tekne hangi limana yanaşacaksa biz de oraya gidiyoruz. Bu çoğu zaman biz uyurken oluyor. Tüm ihtiyaçlarımızı otobüste karşılıyoruz. Aramızda bu otobüslere ‘Hamsi Palace’ diyoruz.’’ Sinop/aa

24.11.2009


 

ÇED Raporu olmayan fabrikaya kapatma

ISPARTA’DA özel bir şirket tarafından işletilen Isparta Belediyesi Bims Blokm A.Ş (ISBAŞ) Fabrikası’nın, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğine göre izni ve çalışma ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle kapatılacağı bildirildi. Çevre ve Orman İl Müdürü Tayfun Büyükküpcü, yaptığı açıklamada, fabrikanın çalışma sistemiyle ilgili olarak Isparta Belediyesinden bilgi aldıklarını söyledi. Yapılan incelemede söz konusu fabrikanın ÇED yönetmeliğine aykırı çalıştığının tespit edildiğini belirten Büyükküpcü, ‘’ÇED yönetmeliği kapsamında izin almayan ISBAŞ hakkında, Valilik oluruyla kapatma kararı aldık. Karar, Pazartesi günü belediyeye tebliğ edilecek’’ dedi. Isparta Belediyesinin sahibi olduğu fabrikayı çalışma ruhsatı olmadığı gerekçesiyle geçen hafta mühürlediğini bildiren Büyükküpcü, ISBAŞ yöneticilerinin idare mahkemesine açtıkları dâvâ sonunda tesislerdeki mührün kaldırıldığını ifade etti. Büyükküpcü, fabrikayla ilgili yaptıkları inceleme sonucunda çalışma ruhsatının da halen alınmadığını tespit ettiklerini söyledi. Öte yandan, fabrikanın çevre kirliliğine neden olduğunu ileri süren Işıkkent, Batıkent ve Binbirevler mahallelerinin sakinleri, eylem yaptı. Isparta/aa

24.11.2009


 

Van şehir merkezine mevsimin ilk karı yağdı

VAN kent merkezine, mevsimin ilk karı yağdı. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü Van’da, gece geç saatlerde başlayan kar yağışı, yaşamı olumsuz etkiledi. Sabaha kadar devam eden yağış yüzünden beyaza bürünen kentte, güne karla uyanan vatandaşlar, ev ve iş yerlerinin önünde biriken karları temizledi. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, en düşük hava sıcaklığının sıfırın altında 3 derece olarak ölçüldüğü kent merkezinde, Kurban Bayramı’na kadar kar yağışı beklenmediğini belirtti. Van/aa

24.11.2009


 

Tarihî han yıkılmak tehlikesi altında

GAZİANTEP’TE tarihi hanlar arasında önemli bir yere sahip olan 300 yıllık Emir Ali Han (Çekirdekçi Han), bakımsızlık nedeniyle yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Kunduracılar Çarşısı Karagöz Caddesi’nde bulunan ve Osmanlı Han mimarisi ile yapılan tarihi mekan, uzun yıllar yapılış amacına uygun olarak hizmet vermesine karşın, son zamanlarda otopark olarak kullanılıyor. Esnafın çok yoğun olarak bulunduğu, birbirine bitişik yüzlerce iş yerinin bulunduğu dar bir cadde üzerinde bulunan tarihi han, zamana yenik düşmüş olmanın izlerini taşıyor. Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, yaptığı açıklamada, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan tarihi Emir Ali Han’ın Gaziantep’te bulunan hanlar içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Gaziantep/aa

24.11.2009


 

Hava aracı göle düştü

SAKARYA’NIN Sapanca ilçesinde, uçuş yaptığı microlight tipi hava aracı havada arızalanan Brezilyalı pilot, Sapanca Gölü’ne acil iniş yaptı. Suya gömülen hava aracının pilotu yüzerek kıyıya çıktı. Sapanca’ya bağlı Kırkpınar Mahallesi’ndeki Sapanca Havacılık Tesisleri’nden microlight tipi hava aracıyla havalanan soyadı henüz belirlenemeyen Brezilyalı pilot Jerom, aracın motorunda arıza meydana gelmesi üzerine, Sapanca Gölü’ne acil iniş yaptı. Aracı suya gömülen pilot yüzerek kıyıya çıktı. Olayın ardından sivil savunma ekipleri hava aracını sudan çıkarmak için çalışma başlattı. Pilotun durumunun iyi olduğu belirtildi. Uçakta bulunan biri pilot 2 kişi yaralandı. Yaralılar 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye götürüldü. Sapanca/aa

24.11.2009


 

Sivas’ta okullar grip sebebiyle tatil edildi

SİVAS’TA grip nedeniyle il genelindeki tüm ilköğretim okulları ve liseler ile dershanelerde Kurban Bayramı’na kadar eğitime ara verildi. Sivas Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde ve özellikle hafta sonu ildeki sağlık kurumlarına grip şikayetiyle başvuranların sayısının arttığı, ilk ve orta öğretim kurumlarındaki öğrencilerin devamsızlığında artış yaşandığı kaydedildi.Bu nedenle İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kararı doğrultusunda, il genelinde ilçeler de dahil olmak üzere ilk ve ortaöğretim kurumları ile dershaneler ve etüt merkezlerinde 23-26 Kasım 2009 tarihleri arasında eğitime ara verildiği açıklandı. Sivas/aa

24.11.2009


 

Kurban etini doğru saklayın

BURSA Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı öncesinde hazırladığı ‘’Sağlıklı Kurban Kesim Rehberi’’ni, şehirdeki tüm hanelere ulaştırmaya çalışıyor. Kesimden sonra kurban etlerinin, parçalar halinde temiz kaplara konulması ve güneş görmeyen yerde, 14 derecenin altında hava almadan dinlendirilmesinin önerildiği rehberde, şu bilgiler yer alıyor: “Kesim sıcaklığının düşmesi için, en az 5-6 saat bekletildikten sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Kurbanlık etler, henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına, poşet içinde veya hava almayacak durumda büyük parçalar halinde üst üste konulmamalıdır. Bu durumda buzdolabının ısısı, etin iç kısmını soğutmaya yetmeyeceği için çok kısa sürede (2. gün) bozulma ve kokuşma, hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli, hemen atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesine ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber, normal buzdolabı koşullarında 5-6 gündür. Bu süre, kıymada genellikle 3 gündür. Eğer daha uzun süre muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda (eksi 18 derece) muhafaza edilmelidir.’’ Hayvan kesildiğinde etinin sert olduğuna işaret edilen rehberde, taze etin pişirilmesi ve hazmının zor olduğu bilgisi veriliyor. Kesilen etlerin, en az 24 saat buzdolabında bekletilmesi öneriliyor. Çok yüksek ısıda uzun süre pişirme ve kızartma yönteminin, kanserojen maddelerin oluşumuna yol açtığı belirtilen rehberde, şunlar kaydediliyor: “Bu sebeple etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi ve tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması, sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demirin emilimini artırması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Etler ızgarada pişirilirken, ateşle arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Etlerin iç sıcaklığı en az 75 derece olmalıdır. Çok yüksek ısı, dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açacağı için besin kaybını artırır. Etlerin haşlanarak pişirilmesi, sağlıklı olmasının yanı sıra ette olması muhtemel parazitlerin insana geçmesini de büyük ölçüde engeller.’’ Bursa / aa

24.11.2009


 

Dev buzullar sürükleniyor

Antarktİka’dan kopan 100’den fazla buzulun, Yeni Zelanda’ya doğru sürüklendiği anlaşıldı. Bazılarının boyu 200 metreyi aşan buzul parçalarının, Yeni Zelanda’nın güney kıyılarına 450 km kadar yaklaştığı uydu gözlemleriyle tespit edildi. Antarktika’dan kopan muhtemelen 30 km2’lik devasa bir buzulun parçalarının, tek küme halinde hareket ettiği belirlendi. Yeni Zelanda’nın güney sahillerinde nadiren buzul görülür. Son olarak 2006’da, bazı buzul parçaları sahile 25 km kadar sokulabilmişti. Sidney / aa

24.11.2009


 

Bakkaldan ekmek almak daha güvenli

Türkİye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, domuz gribine karşı, ekmeği elleyerek seçme imkânı sunan yerlerden ekmek alınmaması önerisinde bulundu. Halil İbrahim Balcı, yaptığı açıklamada, un ve ekmekte kullanılan katkı maddeleriyle ilgili bazı olumsuz söylentilerin bulunduğunu anımsattı. Balcı, yönetmelikler çerçevesinde üretilen herhangi bir ekmek türü tüketmenin, halk sağlığı açısından tehlikesinin bulunmadığını dile getirdi. Balcı,‘’Halkımızın, salgın hastalığın kol gezdiği şu günlerde, özellikle dışarıda bulunan ekmek dolaplarındaki ekmekleri tüketmemeleri gerekir. Bizler fırınlarımızda her ne kadar hijyenik ortamda ekmek üretir olursak olalım, dışarıda insanlarımızın kolaylıkla elleyebildiği yerlerdeki ekmekleri alacak olursak, bulaşıcı hastalıklar daha da tehlike arz edecektir.’’ Balcı, konuyla ilgili duyarlı olunması çağrısında bulunarak, ‘’Özelikle marketlerden ekmek alırken vatandaşlarımızın kolaylıkla birçok ekmeği ellediği dolaplardan ekmek almamalarını öneriyoruz’’ dedi. Bursa / aa

24.11.2009


 

Türkiye’de 4200 kişinin biyonik kulağı var

Türkİye’de 4 bin 200 kişinin halk arasında ‘biyonik kulak’ olarak bilinen koklear implant cihazı kullandığı bildirildi. Koklear Implant Derneği Akdeniz Bölgesi Kullanıcı ve Aile Destek Toplantısı, Antalya Emniyet Müdürlüğü Uncalı Sosyal Tesisleri’nde yapıldı. Toplantıya, koklear implant cihazlarını kullanan çocuklar ve aileleri katıldı. Koklear İmplant Derneği Başkanı Mustafa Koyuncu, yaptığı açıklamada, koklear implantın, işitme cihazlarından az veya hiç yarar sağlayamayan ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olanlara yardımcı olmak amacıyla tasarlanan elektronik bir cihaz olduğunu söyledi. Halk arasında ‘biyonik kulak’ olarak da bilinen cihazı kullananların sayısının her geçen yıl arttığını vurgulayan Koyuncu, bu cihazlardan beklenilen faydanın sağlanmasının ameliyat sonrası verilen eğitimlerle mümkün olabildiğini kaydetti. Cihazın doğru kullanılmaması sebebiyle bazı kişilerin sonuç alamadıklarına dikkati çeken Koyuncu, özellikle işitme sorunu yaşayan çocukların eğitilmesinin gelecekte onların tamamen sağır veya tepkisiz kalmalarını önleyebileceğini bildirdi. Koyuncu, ‘’Türkiye’de 4 bin 200 implant cihazı kullanıcısı var. Başlangıç yıllarında bu cihazı yetişkinler kullanıyordu, ancak son dönemde bu cihazı kullananlar 1 yaşına kadar düştü’’ dedi. Antalya / aa

24.11.2009


 

Okyanus ansiklopedisi hazırlanıyor

Bİyologlar, derin deniz-okyanus canlıları üzerine ekim 2010’a kadar yeni ‘’ansiklopedi’’ hazırlamayla çalışıyor. Louisiana Eyalet Üniversitesi’nden anadeniz (okyanus) bilim uzmanı Robert S. Carney’in verdiği bilgiye göre, ekim 2010’a kadar tamamlanacak derin deniz araştırmasında ‘’10 yıllık nüfus sayımı’’ da yapılacak. Halihazırda güneş ışığının giremediği, salt karanlık olan 220-400 metreden derinlerde 17 bin 650 tür kaydedildi. 230 bin bilinen tür içinde 5 bin 600 ‘’yeni’’ canlı türü bulundu ve ekim 2010’a kadar buna binlercesinin daha eklenebileceği belirtiliyor. Biyologlar, okyanus araştırma uzmanları 5 bin 722 türün 1100 metrenin çok altında karanlıkta yaşadığını buldu. Bulunan binlerce eşsiz deniz canlısı arasında saydam denizhıyarlarıyla okyanus tabanında ‘’petrol emen’’ boru kurtçukları dahi var. ‘’İnsanın zararına rağmen’’ karada flora-fauna olarak yuvarlak 1,5 milyon bitki ve hayvan türü bulunuyor. Biyologlar deniz varlıklarının tabiatını ve hayat savaşını daha yakından incelemeye çalışıyor. New Orleans / aa

24.11.2009


 

Deniz yükselmesi kıyı şehirlerini zora sokacak

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), buzulların erimesiyle ortaya çıkacak su baskınlarının, 2050’de büyük kıyı kentlerinde 28 trilyon dolar zarara yol açacağını bildirdi. WWF tarafından yayınlanan araştırmayla ilgili açıklama yapan çevreci vakfın İsviçre şubesinin iklim ve enerji sorumlusu Ulrike Saul, sıcaklığın 2050’ye kadar 0,5 ve 2 derece arasında yükselmesi durumunda, denizlerin seviyesinin de yarım metre yükselerek, önemli maddî hasara yol açması olasılığından söz etti. Araştırmaya göre, bu senaryoya göre denizlerin yükselmesi dünyanın en önemli 136 liman şehrinde 28 trilyon dolar tutarında maddî zarara sebep olacak. İklim koruma konusunda şu andaki politikaların değiştirilmemesi durumunda 2050’de 2 derece sıcaklık artışının daha kuvvetle muhtemel olduğuna işaret eden WWF yetkilileri, deniz seviyesinin yükselmesinden ABD’nin kuzeydoğu kıyılarının orantısız etkileneceğini, buralarda denizin seviyesinin dünya ortalamasından 15 cm daha yükseğe ulaşabileceği uyarısında bulundu. WWF sorumluları, New York’ta deniz seviyesindeki yükselmenin, kasırga ve fırtınaların yoğunluk ve şiddetinin artmasıyla daha ciddi bir sorun haline gelebileceğini belirterek, denizlerin yükselmesiyle birlikte, New York şehrini vuran bir kasırganın, şu anda verebileceği 1 trilyon dolarlık zarara karşın 2050’de 5 trilyon dolar maddî hasara yol açabileceğini kaydetti. Cenevre / aa

24.11.2009


 

Sanal dünya genişliyor

DünyanIn önde gelen araştırma şirketi Gartner, 2012 yılında küresel anlamda en çok kullanılacak mobil uygulamalara yönelik raporunu açıkladı. Rapordan derlenen bilgilere göre, pazarda ön plana çıkmak isteyen cihaz üreticileri, her yeni modelde akıllı cep telefonlarına (smart phones) yeni özellikler eklerken, yazılım endüstrisi de boş durmuyor ve bu cihazlara yönelik uygulamaları geliştiriyor. Şüphesiz rekabetten en çok tüketiciler ya da son kullanıcılar yararlanıyor.

Rapora göre, 3 yıl sonra, yüz milyonlarca kişi tarafından kullanılacak en popüler 10 mobil uygulama şöyle sıralandı:

‘’1- Para transferi: Bu hizmetle kullanıcılar sadece bir SMS ile para transferi gerçekleştirebilecek.

2- LBS: Bilgi ve eğlence gibi uygulamalardan oluşan LBS (Location Based Services) hizmetleri daha da yayılacak. 2012 yılında 500 milyondan fazla kişi bu hizmetlerden yararlanacak.

3- Mobil Arama: Kullanıcılar, cihazları üzerinden birden fazla arama sağlayıcıya ulaşarak ihtiyaç duydukları bilgiye mobil ortamda ulaşacaklar.

4- Mobil Tarama: Bugün piyasaya sürülen mobil cihazların yüzde 60’ından fazlasında internet tarayıcısı bulunuyor. 2013 yılına gelindiğinde bu oranın yüzde 80’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte mobil tarama iş-tüketici (business-to-consumer B2C) stratejisinin en önemli parçası olacak.

5- Mobil Sağlık: Bilgi teknolojileri ve mobil iletişim sayesinde hastaların sağlık durumları hükümetler ve sağlık kuruluşları tarafından henüz ‘’emekleme’’ aşamasında olan bu amaca yönelik mobil cihazlar ve uygulamalar sayesinde uzaktan takip edilebilecek. Bu teknoloji bakım maliyetlerini de düşürerek önemli bir tasarruf kalemi sağlayacak.

6- Mobil Ödeme: Artık cüzdan yerine de geçen cep telefonları, A’dan Z’ye bir çok ürünün alınıp satılmasında kullanılabilecek. Mobil ödeme sistemi sayesinde vergi kaçağının da bir anlamda önü kesilmiş olacak.

7- Yakın Alan İletişim: Near Field Communication (NFC) teknoloji sayesinde elektronik cihazları birbirine herhangi bir kablo olmadan sadece 10 santimetre uzaklıktan bağlayabilmek ve veri transferi yapmak mümkün. NFC ile örneğin bir saniyede kimlik sorgulaması yapılabilecek.

8- Mobil Reklam: Smartphones ve kablosuz internet sayesinde her geçen gün yaygınlaşan mobil internet uygulamaları, 2008 yılında 530 milyon dolarlık bir ciro oluşturdu. Gartner’a göre 2012 yılında bu rakam 7,5 milyar dolara yükselecek. Hatta kullanıcılar, cep telefonlarına gelen reklam içeriklerini izleyerek çeşitli hediyeler kazanabilecek.

9- Mobil Hazır Mesaj/Sohbet: Mobil hazır mesajlar ya da sohbet uygulamaları, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlara paralel olarak artacak bu alana yönelik yazılım uygulamalarında da artış yaşanacak.

10- Mobil Müzik: Sadece cep telefonu melodileri değil beğenilen sanatçıların albümleri de mobil cihazlarda daha çok yere alacak. Kullanıcılar isterlerse cep telefonları üzerinden albüm satın alabilecek. Ankara / aa

24.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl