"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yağmurdan sonra

Abdil YILDIRIM
28 Ağustos 2018, Salı
Bir bahar yağmurundan sonra güneş açtığında nemli toprağın mis kokusunu içine çekmek, Rahmetle yıkanmış havanın kokusunu genzinde hissetmek, insana ne kadar huzur ve mutluluk verir?

Onun gibi, bugünlerde yaşadığımız manevi hava da, gönlümüz okşuyor,  ruhumuzun genzini rahmet rayihaları ile dolduruyor. Çünkü, yakın zamanda sevinç ve coşku içinde idrak ettiğimiz Kurban Bayramı, rahmetini ve bereketini bıraktı gitti, geride kardeşliğin, dayanışmanın, yardımlaşmanın ve haccın kokusunu bıraktı.  Arafat’ta bir araya gelen milyonların makbul dualarını, gözyaşı yağmurlarıyla ıslanan kumlardan çıkan buharlar, tekrar rahmet sağanağı olarak yeryüzüne inerken, ufukların pasını silip, kararmış kalplere saykal vurdu. Böylece geride ışıl ışıl parlayan tertemiz kalpler bıraktı gitti. Orada saflar sıklaştırıldı insanlar bir birine yaklaştı, ülkeler bir birine yaklaştı, mü’minler Rabbine yaklaştı. Bu yakınlaşmayı gören şeytan oradan uzaklaştı. İşte şimdi de o mukaddes buluşmanın, kutlu yaklaşmanın unutulmaz hatırası kaldı. Âşığın maşuğuna, “ sen gidersin kokun kalır arkanda” dediği gibi, bayram günleri gitti, mis kokusu kaldı ardından.

Maddi mevsimler değiştikçe her giden mevsimin ayrı bir güzelliği, rengi ve kokusu kalıyor. En soğuk ve sevimsiz olarak bilinen kış mevsiminin o soğuk perdesi altında tertemiz ve nurlu ve yuşuşacık yüzü, hafızamızda sıcak hatıralar bırakıyor. Sonra baharın bereketli yağmurları geliyor, bazen siğim siğim, bazen sağanak sağanak rahmet damlalarını üzerimize boşaltıyor. Ardından yazın bereketli ve sıcak günleri geliyor. Yazın da bereket sağanağına tutuluyoruz. Tarlalarda, bağlarda bahçelerde Rezzak İsminin tezahürleri tecelli ediyor. Derken güz mevsimin olgun ve solgun yüzü beliriyor. Sonbahar yağmurlarının yorgun damlaları ayrı bir güzellik katıyor. Bütün değişimlerin, dönüşümlerin, gidiş ve gelişlerin bir izi, bir görüntüsü, bir hatırası kalıyor. İnsan olarak geçmiş güzel günlere, tatlı hatıralara hasretlik çekip onların gidişine yanarken geride bıraktıkları ile teselli buluyoruz. 

Bir bayramı daha geride bıraktık. Daha doğrusu, bir rahmet sağanağı daha üzerimize rahmetini bıraktı gitti. Geride tatlı bir hüzün bıraktı. Ama Cenab-ı Hakkın rahmeti o kadar geniş ki, o kadar bol ki, her an üzerimize değişik tat ve kokular yağdırıyor. Birisi bitmeden bir başka rahmet sağanağı ile karşılaşıyoruz. Kullarına ne kadar yakın olduğunu hatırlatmak için durmadan yeni sebepler halkediyor. Bundan önce de Ramazanla taçlandırdığı üç ayları armağan etmişti. Ramazanın kokusu kaybolmadan, Kurban’ı imdadımıza yolladı. Kulları ile irtibatı sıkı tutmak için her hafta Cuma günlerinde rahmetini coşturuyor. Hergün beş defa huzuruna davet ederek, âdeta kulları ile sohnet etmek istiyor. Ve, bu sohbetlerin devamı için de, bizleri Cennetine davet ediyor. 

O kadar büyük bir Rabbimiz var ki, hiç hak etmediğimiz halde bize bu kadar değer veriyor, bu kadar nimetlerle nimetlendirendiriyor.   Üzerimize her an değişik bir rahmetler yağdırıyor. Her rahmetin ayrı bir rengi, tadı ve kokusu kalıyor. Ve bu tad ve kokularını, ebedi cennet nimetlerinden birer numume olarak bizlere hissettiriliyor. Buna mukabil bizden fazla bir şey de istemiyor. 

“Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta “Bismillâh” zikirdir”

Evet, bu kadar nimeti bu kadar ucuza veren Rabbimize karşı biz de ne kadar şükretsek, ne kadar O’nun büyüklüğünü düşünüp tefekkür etsek ve dualarımızla, tesbihatımızla ne kadar zikretsek yine de azdır. Ancak, tahiyyatta olduğu gbi, bütün mahlukatın zikir ve tesbihatını haddimiz ve hakkımız olmadığı halde kendi adımıza takdim ederek şükrümüzü eda etmeye çalışabiliriz.

 

Okunma Sayısı: 3629
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı