"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müsbet hareket...

Adil Özbakır
10 Şubat 2024, Cumartesi
Müslümanlar olarak çok muhtaç olduğumuz ve Risale-i Nur’un da en önemli bir düsturu olan bu müsbet hareket ne anlama gelmektedir?

Bediüzzaman Hazretleri ömrü boyunca neden bu kadar ehemmiyetle üzerinde durmuştur? Kendisine verilen onca sıkıntıya rağmen, ehli iman olanlara karşı iman kardeşliğini zedeleyecek düşmanlığa ve ayrılığa sebep olacak şekilde hareket etmemiştir, neden? 

Nedir bu müsbet hareket ki, ısrarla dahilde müsbet hareket etmek lazımdır diyorsunuz? 

Müsbet hareket, Risale-i Nur’dan aldığımız derslere binaen; menfi hareket etmemektir. Yani iman, vatan ve millet kardeşi olduklarımızla aramızı açıp, düşmanlığa sebep olacak olumsuz ve uygunsuz davranışlarda bulunmamaktır. 

Menfi hareket; farklı meslek meşrep veya  görüş ve düşüncede olan kardeşlerimize karşı düşmanca duygular beslemeyi, kötü ve uygunsuz sözler ile onlara saldırmayı, hakaret etmeyi örnek olarak gösterebiliriz. 

Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’da ki şu ifadelerle menfi hareket etmek tehlikesine karşı da bizleri ikaz ediyor: “İstanbul’da malûm itiraz hadisesi ima ediyor ki, ileride, meşrebini çok beğenen bazı zatlar ve hodgâm bazı sofi-meşrepler ve nefs-i emmaresini tam öldürmeyen ve hubb-u cah vartasından kurtulmayan bazı ehl-i irşad ve ehl-i hak, Risale-i Nur’a ve şakirtlerine karşı kendi meşreplerini ve mesleklerinin revacını ve etbâlarının hüsn-ü teveccühlerini muhafaza niyetiyle itiraz edecekler; belki dehşetli mukabele etmek ihtimali var. Böyle hadiselerin vukuunda, bizlere, itidâl-i dem ve sarsılmamak ve adavete girmemek ve o muarız taifenin de rüesalarını çürütmemek gerektir.”

İyi de neden?  

Böyle şiddetli hücumlara karşılık verip hadlerini bildirmek gerekmez mi? Biz haklıyız, elimizde ise haklılığımızın delili olan ve Kur’an’ın bu zamandaki en yüksek bir dersi olan Risale-i Nur gibi bir ölçü var deyip, her türlü yol ile muhalifleri  mağlup etmek, hak ettikleri netice değil midir? 

Risale-i Nur “Nefis cümleden edna, vazife cümleden Ala” diye cevap verdi.  

Onca hakaret ve düşmanca muameleyi sineye çekip, zahiren zillete maruz bırakılmış gibi görünmeyi de umursamayacak kadar ehemmiyetli olan o vazife nedir diye sordu tekrar tekrar… 

Cevaben “Bu zamanın en büyük Farz vazifesi İttihad-ı İslamdır’” dedi. 

“İyi de müsbet hareketin, İttihad-ı İslam ile ne alakası var?” dedi hayretle. 

Müsbet hareketsiz, İttihat olur mu hiç? Sürekli kavga edenlerin, tartışanların birbirini düşman gibi görenlerin, hakiki manada birbirlerini sevip bir ve beraber olması mümkün olur mu? Yani Müsbet hareket tam da İttihad-ı İslam değildir de nedir? 

Evet; müsbet hareket, ehli imanı birbirine bağlayan nurani bağları bilmektir. Ehli imanı birbirine düşman edecek tüm sebepleri yok etmeye, kardeşlik ve sevgi bağlarını kuvvetlendirmeye çalışmaktır. 

Ehli iman ile kardeş olduğumuzu hatırlatmaya, İslam kardeşliğimizi güçlendirip tesis etmeye çalışmaktır. 

İtiraz noktalarını, kardeşini ve onun mesleğini çürütmek ve “hak yalnız benim mesleğimdir” demek için değil, hakikati beyan etmek için güzel sözlerle ve yumuşaklıkla izah etmektir. 

Belki de en ehemmiyetlisi, ehli dalaletin, ehli hakkın arasındaki küçücük meseleleri birbirleri aleyhinde kullanarak birini diğerine vurdurup her ikisini de mağlup etmek hilesine karşı uyanık olmaktır. 

Okunma Sayısı: 813
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı