"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ümitvar olabilmek

Adil SÖYLEMEZ
27 Ağustos 2016, Cumartesi
Biz Müslümanların, ümitsizliğe sevk edecek her türlü olumsuzluğu ortadan kaldırmak gibi bir sorumluluğu vardır.

Çünkü, Mü’min olmanın vasıflarından birisi de yeise düşmemek, her daim ümit var olmaktır. Kur’ân-ı Kerîm, Mü’minleri kâfirlerden ayıran özelliklerden birisinin de ümitvar bir vasfa sahip olmaları gerektiğini salık vermektedir. 

Hâlıkımız bu hakikatı bir âyette şöyle beyan etmiştir: 

‘’De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”1

Ümit var olan insan bir günah işlediğinde yaptığı hatanın farkına vararak hemen günahından dolayı tövbe eder. Çünkü tövbesini kabul edecek sesini işitecek bir Rabbinin var olduğundan emindir. Yeise düşen bir insan ise, en ufak bir günah işlediğinde ümitsizliğe kapılarak tövbe mekanizmasını kullanmak aklına gelmez ve sonucunda da Rabbinin rahmet ve mağfiretinden uzak bir şekilde şeytanın fitnesine düşer. Böylesine kötü bir duruma düşmemek için, ümit var olmak ve tövbe etmek gibi güzel vasıfları kendi benliğimize kazandırmalıyız.

Risale-i Nuru okuyup hayatına tatbik eden bir insan ümitsiz olamaz. Çünkü Risale-i Nur Külliyatı’nın muhtelif birçok yerinde ümit var olmanın Müslüman için ne kadar önemli bir haslet olduğu defalarca vurgulanmıştır. Bizzat Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin hayatı, ümit var olmanın en canlı şahididir. Onca işkence ve eziyete rağmen nice zehirlenme ve sürgünlere maruz kalmasına rağmen dâvâsından taviz vermeyen Üstad Hazretleri’nin bu ihlâslı duruşu bizler için en canlı örnektir. Allah-u Teâlâ’ya tam bir ihlâsla iman etmiş olan Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri işte buradan aldığı güçle kâinata meydan okuyabilmiş, Rabbinden ümidini kesmeyerek ümitvar kalabilmiştir.

Üstad Hazretleri, Müslümanların ilimde, fende, terekkiyatta neden geri kaldıklarını  Hutbe-i Şamiye’de şu şekilde anlatmıştır: ‘’Yeis en dehşetli bir hastalıktır ki, âlem-i İslâm’ın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garpta bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkâr ve vatanlarını müstemleke hükmüne getirmiş. Hem o yeistir ki, yüksek ahlâkımızı öldürmüş, menfaat-i umumiyeyi bırakıp menfaat-ı şahsiyeye nazarımızı hasrettirmiş. Hem o yeistir ki, kuvve-i mâneviyemizi kırmış. Az bir kuvvetle, imandan gelen kuvve-i mâneviye ile şarktan garba kadar istilâ ettiği halde, o kuvve-i mâneviye-i harika meyusiyetle kırıldığı için, zâlim ecnebîler dört yüz seneden beri üç yüz milyon Müslüman’ı kendilerine esir etmiş. Hatta bu yeisle, başkasının lâkaytlığını ve füturunu kendi tembelliğine özür zannedip neme lâzım der, ‘Herkes benim gibi berbattır’ diye şehamet-i imaniyeyi terk edip hizmet-i İslâmiyeyi yapmıyor.’’ 

Müslüman şahıs ve toplumlar yeis ve ümitsizlik hastalığına karşı ümit var ilâcıyla tedavi olmalıdır. Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Hutbe-i Şamiye de Müslümanlar için birinci hastalığın ümitsizlik ve yeis olduğunu çare olarak ise ümit var olmayı salık vermiştir. 

Günümüz Müslümanlarının gaflet uykusunda olduğu çağımızda yeis belâsına karşı Risale-i Nur ile mücadele etmek hayatî derecede önemli bir konudur. Risale-i Nur Külliyatı’nın içerisinde yer alan Hutbe-i Şamiye, Sünûhat ve Muhakemat adlı eserleri günümüz Müslümanlarının iyice okuması ve değerlendirmesi gerekmektedir. Müslüman idarecilerin de devleti yönetme noktasında yeis belâsına karşı Risale-i Nur’daki ilkelerle hareket etmesi devlet ve milletin beka ve terakkiyatı için elzemdir. Her türlü olumsuzluk karşısında yeise düşmeden ümitvar bir şekilde ‘’çay koy keçeli yeniden başlıyoruz’’ demeye o kadar çok ihtiyacımız var ki!

Okunma Sayısı: 3938
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı