Kastımız cami hocaları değil. Onların ne zaman kalkacağı kitaplarda yazıyor. Biz karışamayız.
Biz üniversite hocalarına hitap ediyoruz.
Ey Hocalar!
Ayağa kalkın, kendinizi gösterin, ilminizin izzetini –var diyorsanız- koruyun ve üniversitenin hakkını arayın.
Ey Hocalar, gerekirse sivil itaatsizlik hakkınızı kullanın ve bu yanlış gidişe daha başlangıçta dur deyin.
Hatta gerekirse bir zamanlar camianızın bir üyesi olan, sonra sizin içinizden çıkan ve sizi de temsil ettiğini varsayabileceğiniz Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da yardıma çağırın. Ne yapın yapın, riski ortadan kaldırın.
Risk ne mi?
Yeni YÖK Kanunu tasarısı taslağında yer alacağı anlaşılan yeni yaklaşım.
Duyumlara göre bu yaklaşımda üniversite sistemi üçlü yapı üzerine oturtuluyor.
Birinci yapı bir tür üst kurul. Bakanların da yer aldığı bir kurul olarak tasarlanıyor.
İkinci yapı bu günkü YÖK benzeri Kurul. Bir tür “üniversiteleri yönetme kurulu” olarak tasarlanıyor.
Üçüncüsü de bir denetim ve gözetim kurulu. Bunun da bu günkü YÖK Denetleme Kurulu’nun yerine geçeceği anlaşılıyor.
Üçüncüsü mantıklı olabilir. Biz de öteden beri yazılarımızda etkin ve verimli bir denetim ve gözetimi savunuyoruz.
İkincisi de tartışılabilir. Belki mükemmelleştirilebilir. En azından ıslâh edilebilir.
Birincisine gelince. Bakanlıklara bağlı bir yüksek öğretim sistemi fikri, bizce kesinlikle sakıncalı bir teori.
Üniversitelerin, yatırım bütçeleri açısından, Kalkınma Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli Bakanlıklarla ilgisi var, tamam.
Üniversiteler, yerelde valilik ve kaymakamlıklarla ve ülke çapındaki bazı projeleri için de bazı bakanlıklarla işbirliği yapabilirler, yapmalılar, bu da tamam.
Millî Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler ve bilhassa YÖK arasında sıkı bir bağ ve tam uyumu sağlayan bir işbirliği sistemi olmalı ki, eğitim planlaması sağlıklı olsun, bu dahi tamam.
Ama üniversiteleri doğrudan ya da dolaylı biçimde hükümete bağlamak, çok zamandır zaten hayli sarsılmış olan akademik izzet ve istiğnayı bitirmez mi? Ardından istibdadı getirmez mi? Kesinlikle evet.
“Parayı ben veriyorum, benim düdüğümü çalacaksın” diyecek olan bir hükümet, üniversite için risk değil mi? Evet, evet ve evet.
Üniversitelerin üst-üst yönetimi işini Bakanların etkin olacağı bir kurula vermek “üniversite özerkliğini” ihlâl eder, hatta bitirir.
Bu tür bir yapı Anayasa’ya da aykırı, demokratik hedeflere de.
Aman dikkat. Müteyakkız olun, hazırlanın ey hocalar.