"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Güleçyüz ve Özdabak örneğiyle sınananlar

Ahmet BATTAL
20 Mart 2024, Çarşamba
Muhterem Kâzım Güleçyüz ve İbrahim Özdabak’ın “FETÖ yargılamaları” kapsamında yargılanmaları elbette saçmaydı ve yanlıştı. Ama neticede beraat etmeleri elbette aklı başında herkesi memnun etti.

Şunu da söyleyelim ki yazıp çizdikleri asla ve asla suç değildi ve suç şüphesi dahi söz konusu değildi. Nitekim onların yazıp söylediğini -belki de daha fazlasıyla- on senedir diğer Yeni Asya yazarları da kendi köşelerinde dile getirdi. 

Zaten iddianameye ve “suç delilleri”ne bakınca “tapacak buzağıyı” en saçma yerlerde arayan zavallılar akla geliveriyordu.

Dolayısıyla Mahkeme şu ya da bu saikle onları mahkûm etseydi dahi Yeni Asya’nın okuyucularının ve dostlarının kanaati değişmeyecekti. 

Zira biliyorduk ve bilecektik ki; Türkiye’de, bilhassa bu tür yargılamalarda, dış müdahaleler ve siyasi hesaplaşmalar devreye girebiliyor. Adalete ulaşmak zor olabiliyor. 

Zira biliyoruz ki “FETÖ davaları”, zaten, adından itibaren ve başından beri hatalı kurgulanmış olan ve yanlış giden davalar. Ve mahkûm olanların büyük çoğunluğu masum ve suçla ilgisiz kişiler ve kamu vicdanında mahkûm değiller. Mahkûmiyetler de AİHM’den dönüyor ve daha da dönecek. 

Dolayısıyla beraat kararının hakikat-i hale tesiri sınırlı. Yani Kâzım ve İbrahim Ağabeyler “beraat ettikleri için masum” değiller. Masum oldukları için masumlar. Aklı başında herkes bunu zaten biliyordu.

Bu dava musibeti, başından sonuna kadar, hem Güleçyüz ve Özdabak ve müdafileri için ve hem de Yeni Asya’yı sahiplenen herkes için bir sabır ve şükür imtihanı idi. Başka bazıları için ise ayrıca adalet ve terbiye imtihanı oldu. 

Güleçyüz, Özdabak ve müdafileri bu sabır ve şükür imtihanını nazarımızda ve dünyanın nazarında kazandılar. İnşallah ahiretlerine nur gönderdiler. Bu dava süreci başkaları için de bir imtihandı ve o başkaları da genellikle kazandılar.

“Beraat gerekir” diyen yargı mensupları imtihanlarını kazandılar. Tebrik ederiz. 

“Mahkûmiyet gerekir” diyerek zayıfları korkutan ve imanla manevi bağlarını daha da zayıflatanların ise alnındaki lekeyi haşir gününde hepimiz göreceğiz. 

Yeni Asya’nın ehl-i rey ve ehl-i meşveret durumdaki bütün samimi sahiplenicileri ve okuyucuları da elbette dualarıyla ve duruşlarıyla bu sınavı kazandılar. 

Hem de bu dava sürecinde uyulması gereken bazı usuller ve alınması gereken bazı tedbirler meselesindeki farklı düşüncelerine rağmen kazandılar. 

Zira o dönemde “araya giren” fitnecilere itibar etmeyerek müttehid kalmak kıymetliydi ve bunu başardılar. 

Zira farklılık zenginliktir, yeter ki meşveretlerle nihayete erdirilebilsin. 

Bu vesileyle bir hususu daha belirtelim:

Bu yazı şahsen bizim yazımız gibi görünmekle birlikte Yeni Asya’nın “hakemli yazarlık” sisteminin çarkları durumundaki nurani akılların ortak ürünüdür. 

Zira yazının olgunlaşması aşamalarında, iki ayrı heyet, fikirleriyle bu yazıya yön ve destek vermişlerdir. 

Bu “hakemli yazarlık” sistemi Yeni Asya’nın basın dünyasındaki öncülüklerinden biri olmuştur ve gelecekte de böyle anılacaktır. 

Elbette dileyen herkes dilediği mecralarda fikirlerini neşretmeye çalışıyor ve çalışabilir. “Fikre hürriyet vermek” de budur ve bunu gerektirir. 

Ancak “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûradır” sözünü şiar edinen ve dünya âleme ezber ettirmeye gayret eden bir Gazetenin paha biçilemeyen markası altında fikirlerini neşretmek isteyenlerin durumu farklıdır. 

Onlar yani Yeni Asya yazarları, yayına hazır fikirlerinin yayından önce ve dijital vasıtalarla meşveret edilerek olgunlaştırıldığı bir “fikrî istişare sistemi”ne dahil ve sahiptir. 

Bu, bütün fikir ve ideal sahipleri için büyük bir örnektir. Elde edebilen bizler için ise servet kıymetinde zenginliktir. Elhamdülillah.

Okunma Sayısı: 2463
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Şevket Paksoy

    26.3.2024 01:12:56

    Bu güzel satirlarin arkasindan keşke hakemli yazarlik sistemi ile ilgili satirları eklemese idiniz.. Ama saglik olsun.. O meselede de birgün bazı hakikatleri görür istikameti bulursunuz insaallah.. Selam ve dua ile...

  • Abdurrahman

    20.3.2024 23:19:50

    Sayın Hocam, yaşanılan hadiseleri çok net ve anlaşılır bir şekilde açıklamıssınız...Bu davaya gönül vermiş dahada ileri hayatlarını vermiş Kazım Bey ve İbrahim Beylerin dava sürecini ve neticesini anlatmışsınız..Binler teşekkürler...Binler tebrikler...

  • Ahmet

    20.3.2024 23:10:08

    Allah, bu mağduriyetleri dile getiren, sürekli gündeminde tutan başta Kazım Bey ve Yeni Asya camiasından razı olsun.

  • Mustafa AVCU

    20.3.2024 21:44:24

    Kardeşim, yüreğinize sağlıklar dilerim.Tebrikler...Ortamı ve hedefi güzel ifade etmişsiniz.Doğrusu ve olması gerekende budur.Değilse fitne yani bir başka söyleyişle imtihan kıyamete kadar devam edip gidecektir.

  • Bilgin Alpay

    20.3.2024 15:06:45

    Bir Yeni Asya Cemaati Mensubu olmaktan Mutluyum. Iyiki varsiniz guzel insanlar. Binler dua ile sevgi ve selamlarimi sunuyorum.

  • Halil İbrahim Karahan

    20.3.2024 12:40:32

    Allah razı olsun Güneş balçıkla sıvanmaz.

  • haydar karakuş

    20.3.2024 12:15:26

    adalet-i mahzayı tarif etmek, hatırlatmak, savunmak, taraftar olmak bir mazhariyettir. Rabbim nasibi olanlardan eylesin.

  • Yahya Yıldız

    20.3.2024 11:18:40

    “Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz.” Diyen bir Üstadın hakiki ve samimi talebelerini Rabbimiz geçmişte de bugün de hiç mahçup etmedi ve inşallah kıyamete kadar da ihlâsımızın ağırlığına göre de etmeyecektir…Utanılacak ve yüzü kızaracaklara da özellikle ıslahı mümkün olanlar için, Rabbim tövbe ve istiğfar kapısını açık bırakmıştır…

  • Hamide

    20.3.2024 10:05:55

    Allah razı olsun.Elhamdülillah. Kaleminize sağlık

  • Burhan ZENGİN

    20.3.2024 10:04:24

    Zamanın ve bizlerin yaşayarak şahitlik ettiği doğruları, hissiyatımızı enfes bir şekilde ifade ettiniz, tarihe not düştünüz. Allah razı olsun. Bütün mahlukat ve mürekkebbatı adedince teşekkürler ediyoruz...

  • Toygar

    20.3.2024 08:04:10

    "Zira o dönemde “araya giren” fitnecilere itibar etmeyerek müttehid kalmak kıymetliydi ve bunu başardılar." Bunu bir şeref madalyası olarak addederiz. Bin şükür.

  • cafer

    20.3.2024 06:54:28

    Evet, kardeşin şerefi ile şakirane iftihar örneği yaznız için tebrik ederim. Yeni Asya'nın duruşu dün de, bugün de, yarın da belli ve ortada. Bunu bildikleri halde bir takım yarasalar ve bir iki çürük elma maalesef musallat oluyorlar. Hem abilerimizin beraatlarını tekrar tebrik, kardeşlerin şerefi ile şakirane iftihar eden abilerimize teşekkür ederiz, Yeni Asya mensubiyeti hileli ve entrikalı yollara sapanlara geçit vermeyecek ve Hak davasında EN GÜR SEDA olmaya devam edecektir. Allah yar ve yardımcımız olsun...

  • Osman Yıldırım

    20.3.2024 04:43:28

    Sayın yazarımızı tebrik ediyorum, zira bu yazı Yeni Asyaya içten ve dıştan dayatılmaya çalışılan bazı nahoş yaklaşımların ne denli yersiz ve gereksiz olduğunun tescili mahiyetindedir. Yeni Asya Hak ve hakikatin peşindeydi ve halen de öyledir. Ama bazı şartlanmış kişiler gücü Hak zannedenlerin yanında yer alarak Yeni Asyanın sanki birilerine avukatlık yaptığını zannederek saldırmaya başladılar. Yeni Asya şura ve mesveretin ürünü olduğundan dün yanilmadı, Bugün yanilmadı, Allahın inayeti ile yarın da yanılmayacaktır inşallah.

  • Oğuz Yiğiter

    20.3.2024 04:30:30

    Tebrikler, dualar...

  • Murat Cansız

    20.3.2024 02:05:27

    Kalemine sağlık Ahmet hocam. Elhamdülillah

  • Nihat

    20.3.2024 01:29:30

    Rabbim Yeni Asya mızı herturlu fitnelerden muhafaza eylesin inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı