"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhalefet ve demokratlık

Ahmet BATTAL
28 Temmuz 2018, Cumartesi
Hatırlayacaksınız, geçen Ramazanda yazdığımız bir yazıda Çankaya Belediyesi’nin verdiği iftar yemeklerinden söz etmiştik.

O vesileyle de dine ve dindara samimî ve eşitlikçi hizmetin demokrasinin ve demokratlığın bir gereği olduğunu, dine hizmetle dini siyasete alet etmenin hiçbir alâkasının olmadığını anlatmıştık. Bütün partilerin bu yersiz korkuyu aşması gerektiğini ifade etmiştik. 

Yine o yazı vesilesiyle muhalefetin ve bilhassa CHP’lilerin yönettiği belediyelerin sosyal tesis ve mekânlarında mescit açılması konusundaki eksikliklerden de söz etmiştik.  

Bu isteksizliğin ya da beceriksizliğin bilhassa AKP tarafından bazen haklı olarak eleştiri konusu yapıldığını ve çoğu zaman da kötü niyetli olarak kullanıldığını hepimiz biliyoruz. 

Evet, demokratlık konusunda iktidar fazlasıyla sabıkalı. Ama muhalefetin de alması gereken çok mesafe var.

Bu kapsamda bir örnek daha verelim. 

Bu örnek geçen ay Çankaya Belediyesi’nin nikâh salonunda yaşandı. 

Kanunların ve Belediye Başkanının verdiği yetkiye dayanarak çiftin nikâhını kıyan nikâh memuresi, evlenme cüzdanını verirken şu mealde bir temennide bulundu: 

“Bu çiftin Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı evlâtlar yetiştirmesini diliyorum!” 

Tam bir “Kendi rızanızla ayağıma geldiniz, ağıma düşürdüm sizi, şimdi ben de size bir gol atayım da görün” ayıbı!

Tam bir “ben yaptım oldu” işgüzarlığı ve emrivakisi! 

Dindar olduğu her halinden belli olan gelin ve damada karşı yapılan bu emrivaki, düğün sahiplerinde de soğuk bir duş etkisi yaptı ve bu çiğlik sebebiyle çoğu başörtülü hanım ve Anadolu insanı ile dolu salonda soğuk bir rüzgâr esti. 

Bu memur bu temennisiyle neyi kimden diliyor belli değil. Ama ateist değilse herhalde Allah’tan diliyordur. 

CHP’li bir belediye başkanını temsil eden bir nikâh memuru Çankaya bölgesinde her evlenen çiftten neden “Atatürk ilke ve İnkılâpları”na bağlı evlâtlar istiyor? Ne hakla?

Bu memure hanım bu işgüzarlığı belki kendi keyfiyle ve belki de belediyedeki siyasî iradenin emir ya da telkiniyle yapıyor. İki halde de ayıp.

İrade sahibi her kim ise o, her ne demekse, –muhtemelen- Kemalist. Bir de Anayasa da Atatürk ilkelerinden de söz ediyor da ondan.

Hâlbuki Kemalizm neticede bir ideoloji. Üstelik Anıtkabir de, Çankaya’da ve yönü kıbleye dönük değil! 

Hâlbuki Anayasa, o memurdan, öncelikle demokrat olmasını istiyor. Üstelik Anayasa devletin Atatürkçülük dayatmasına da izin vermiyor.  

Devletin demokratlığı, devletin insanların fikirlerine ve inançlarına karışmamasıdır. Devlet memurunun ve siyasetçinin demokratlığı da devletin demokrasiyle yönetilmesini istemesidir. 

Evlendirdiği kişinin çocuklarının hangi ideolojiyi benimseyeceğini belirlemeye ya da sınırlamaya nikâh memurunun ne hakkı var? 

Bu çağda bu kafayla nereye gidilir?

Böyle bir muhalefetin AKP’nin antidemok- ratik icraatından şikâyete hakkı olabilir mi?

Okunma Sayısı: 2380
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • turgay namdar

    28.7.2018 17:36:20

    Güzel tespit için tebrikler. Evet ilke ve inkılap dayatmasından vazgeçmeyen bir CHP yüzünden AKP ehveni şer olarak milletin tercihi oluyor. Sonra da millete kızıyorlar. CHP Bediüzzaman'ın tavsiyesine kulak verip ilke ve inkılap dayatmasından vazgeçmeden ağzıyla kuş tutsa iktidar olamaz.

  • Gündüz Alp

    28.7.2018 10:40:46

    Sayın Battal, muhalefet cenahının, çiftlerden çocuklarını falan ilkelere bağlı evlat olarak yetiştirme tavsiyesi ne kadar antidemokratik ise iktidar cenahından gelen ve çiftlerden üç-beş çocuk talebi o kadar antidemokratik bir tavırdır. Bırakalım da insanlar, evlatlarının sayısına ve nasıl yetiştirileceğine kendileri karar versinler. İşte şu iki olay ve talep bile otoriter, tahakkümcü ve tekelci zihniyetin bu ülkede bu zamanda hâlâ -ısrarla- nasıl devam ettirildiğini gösteriyor. Bir ülkede iktidarın görevi doğru kararlarla halka yararlı işler yapmaktır. Muhalefetin de görevi iktidarı dengelemek ve denetlemek ile yanlışına dur demektir. Bundan böyle, demokrat devlet,demokrat memur ve demokrat siyasetçiye olan ihtiyaç her geçen gün artacaktır. Aydınlatıcı yazılara devam lütfen.Teşekkür ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı