"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müteveffa hakkında yorumda öncelik - 2

Ahmet BATTAL
21 Ağustos 2015, Cuma
Son yazımızda, hiç kimsenin eleştirilemez olmadığını ve bir kişinin ölümünün de o kişinin fikirleri hakkında ya da iradi ve açık seçik tavır ve davranışları hakkında eleştiri kapısını kapatmayacağını anlattık.

Kâzım Güleçyüz’ün, Merhum Salih Özcan’ın fikrî istikameti hakkındaki yorumlarının da bu kapsamda ve iyi niyetle değerlendirilmesi gerektiğini yazdık.

Salih Özcan hakkında biz de vefatından epey önce, 4 Ocak 2014’te, “Acaba nedir ve kimlerdir” başlıklı bir yazı yazmıştık.

Yazımızın ilgili kısmını yeniden paylaşalım:

***

Bürokrasiyi gereğinden fazla önemseyen yanlış yaklaşımın kaynağı nedir?

Bu yaklaşımın önemli bir kaynağı, kanaatimizce, 1970’li yıllarda Türkçeye tercüme edilerek yayınlanan ve siyasî ve bürokratik iktidarı önemsediği için hizmet ehli dindarları da devlete yönlendiren “İslâmcı” kitaplardır.

Bu kitaplardan biri ve belki de en etkisi olan Mevdûdî’nin “İslâm’da Hükümet” isimli kitabı bu günlerde yeniden elimizde.

Kitapta konuya devletin önemi ile başlanıyor ve nihayet kitap yine devletin önemi ile bitiyor.

Hakkını yemeyelim; kitapta, İslâm’ın, yönetim biçimi olarak cumhuriyeti kabul ettiği hususu da bir başlıkla anlatılmış.

Ama kitapta İslâm devletinde iktidarın denetleyicisi olarak muhalefetin kurumsal yapısı ve yeri hakkında herhangi bir başlık yok. Yani demokrasi gözden uzak tutulmuş.

Kitabı yayınlayan, Salih Özcan’ın Hilal Yayınevi.

Salih Özcan hakkında 2012’de Ahmed Özer tarafından hazırlanan “Bediüzzaman’ın Hariciye Vekili Seyyid Salih Özcan” adlı kitap Işık Yayınlarınca neşredilmiş.

İstanbul yıllarımızda biz kendisini Bediüzzaman ile ilişkili bir “Nur naşiri” olarak değil, bilhassa 1982’den sonra İstanbul’da tüccar ve sonra Arap sermayeli bir faizsiz bankanın vekil yönetim kurulu başkanı olarak duyduk ve tanıdık.

Tercüme kitap ve siyasî dergicilik çalışmalarıyla bilhassa 1969’dan itibaren siyasî ve bürokratik topuzculuğa yakın duran bu muhterem zatın “Nurculuk”la ilişkisini yeniden araştırdık. Ankara Sincan’da 1970’ten 1976’ya kadar kendisinin evinde kiracı olarak oturmuş olan ve 44 yıllık Yeni Asya okuyucusu olan hizmet emektarı Cevat Şener’i bulup sorduk. O da yaşıtı olan Salih Özcan’ın tercüme kitaplar ve siyasî dergicilik tarzı hususunda bizi aydınlattı ve bilgilerimizi teyit etti. 1980 öncesinde MSP’den milletvekili olduğunu da bilhassa hatırlattı.

Salih Özcan en son geçen sene Bediüzzaman’ın has talebelerinden Sungur Abi’nin cenazesinde görülmüştü. Başbakan Erdoğan, bizim de bu köşeden eleştirdiğimiz kısa bir konuşma yaptıktan sonra “Ben de mikrofonu Salih Özcan Ağabeyimize veriyorum” diyerek kendisine uzatmış, kendisinden sonra konuşmak için “diğer ağabeyleri” değil onu tercih etmişti.

Başbakan’ın bu tercihinin sebebini o günlerde pek kimse sorgulamamıştı. Bu günlerde netleşiyor. Daha da netleşecek…

***

Bu güne gelince… İşte o yukarıdaki yazımızda bahsettiğimiz netleşmeyi şimdilerde yaşıyoruz.

Yazanlara ve söyleyenlere rahmet.

Okunma Sayısı: 1562
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı