O yazımızda, yine konu ile ilgili olan 28.02.2012 tarihli yazımıza bir cevap verilmemiş olmasının da etkisiyle, şöyle bir kanaat de açıkladık: 

“Öncelikle Türkiye Noterler Birliği’ni göreve davet ediyoruz. Ama bazı organizasyonlarının içinde bulunduğumuzdan tahmin ediyoruz ki onlar görevini yapmayacak. Zira milletin değil üyelerinin menfaatini üstün tutuyor. Hem de eskiden beri.”

Bu kanaatimizde yanılmışız. Meğer taze seçilmiş yeni bir heyet işbaşında imiş. (Yanılmış olmak bizi memnun etti). 

Zira yazımızdan hemen sonra Türkiye Noterler Birliği Başkan Yardımcısı Sayın Şaban Kütük telefonla ulaştı ve Başkanın talimatı üzerine yazımızda yer verdiğimiz hususlarla ilgilenmeye başladıklarını bildirdi. 

Ardından, birkaç gün sonra bu kere Birlik Başkanı Sayın Dursun Cin’in sekreteri telefonla aradı ve Başkan’ın bilgi alışverişinde bulunmak üzere ziyaret etmek istediğini bildirdi. Memnun olduk. 

Uzun ve verimli bir sohbetimiz oldu. Aldığımız notları paylaşalım:

1. Çağın ihtiyaçlarına uygun yeni bir Noterlik Kanunu hazırlıkları var, ancak Hükümetin, yani bilhassa Adalet Bakanlığı’nın ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin desteğini bekliyor. Bu yeni kanun için tüketici birliklerinin ve ticaret erbabının mutlaka aktif biçimde devrede olması lâzım. 

2. Noterlik mesleği hukukçular için cazip, ancak her hukukçu noterlik belgesi alabiliyor ve elindeki bu belgesi ile sırada bekleyenler sebebiyle noterlik, ancak orta yaşın üzerindekilerin başlayabileceği bir mesleğe dönüşmüş ve dolayısıyla verim azalmış durumda. 

3. Bu sebeple mesleğe kabul şartlarını değiştirmek ve bilhassa mesleğe sınavla giriş mecburiyeti getirmek gerekli. Ayrıca başkatip kadrosu yerine her noterde hukukçulardan seçilmiş bir noter yardımcısı görevlendirilmeli ve bu pozisyon noterlik öncesi için de bir uygulamalı eğitim aşaması olarak değerlendirilmeli. Bütün bunlar için de siyasî irade şart.

4. Adalet Bakanlığı müfettişleri ve cumhuriyet savcılarından başka, TNB’nin kendi iç denetim elemanları da denetime ağırlık veriyor ve noterlik işlemlerindeki suistimalleri ve hataları en aza indirmeye çalışıyor. Ayrıca hizmet içi eğitimler de yaygınlaştırılıyor. Bunlar güzel haberler.

5. Noterlik işlem ücret tarifelerinin genel olarak güncellenmesi şart. (Meselâ eskiden kullanılan ve uygulamada artık olmayan “değerli kâğıtlar” için “değerli kâğıt” bedeli hâlen de sürüyor.). Bunun için de siyasî irade lâzım. 

6. Noterin devreye girdiği işlem sayısının ve türünün artması vatandaşa yük gibi görünse de aslında her bir noter işlemi ileride ortaya çıkabilecek bir nizayı ve dolayısıyla bir davayı engellemek demek. Dolayısıyla herkes kârlı. Yeter ki bedeller makul seviyeye çekilsin ve suiistimallerin önüne geçilsin.

7. Noterlerde yapılan araç satışlarında bedelin güvenli yolla el değiştirmesini sağlamak için, tapu dairelerinde uygulanan “taputakas” sistemine benzer bir sistemin kurulması amacıyla hazırlıklar başlamış durumda.

8. Vatandaşın notere güven düzeyini artırabilmek için noterlik dairelerinin imajını düzeltebilmek gerekiyor. Bunun için de banka şubelerinde olduğu gibi tektipleştirmeye yönelik bazı adımlar atılmış ve gerisi gelecek. 

Bunlar güzel haberler. Takipçisiyiz.

O halde şimdi top Adalet Bakanlığında…