"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaaf ve korkular bugün de kullanılmıyor mu?

Ali FERŞADOĞLU
13 Aralık 2014, Cumartesi
Çağı, çağın zaaflarını, Deccalizmi/ Süfyanizmi, bunların şubeleri olan “ifsat, zındıka, dinsizlik, ahlâksızlık komitelerini” okuyan Bediüzzaman, şu ikazı yapar:

Dindarların ve bilhassa Nur Talebelerinin işine sekte ve hizmetine fütur vermek için öyle desiselerle hizmet-i Kur’âniyeden alıkoyuyorlar ki, haberleri olmadan bir kısmına fazla iş buluyorlar, tâ ki hizmet-i Kur’âniyeye vakit bulmasın. Bir kısmına da dünyanın cazibedar şeylerini gösteriyorlar ki, hevesi uyanıp, hizmete karşı bir gaflet gelsin.1

İnsanların zaafları kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor. Bir çoğumuzun bildiği gibi, şeyh ve hocalara teklif edilen dünyanın câzibedar şeylerinin kat katını Bediüzzaman’a teklif ederler: 300 lira (sarı altın) maaşı, Halim Paşa Köşkü, Şeyh Sunûsî yerine umûmî vaizliği, Milletvekilliği karşılığında birlikte çalışma… Tekliflerini elinin tersiyle iter, reddeder...2

Aynı zihniyet, hocalara, şeyhlere, Nur Talebelerine, bunlar gibi câzibedar teklifleri etmeye devam etmiyor mu? Dünyanın câzibedar şeylerini göstermiyor mu?

“Ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla, elleri bağlı, zayıf ve hasta bir tek adama ordularıyla taarruz ediyor3 da, bugün etmiyorlar mı?

 “Ehl-i dünya desiseleriyle, casuslarıyla ona hücum”4 etti de, bugün etmiyorlar mı?

“Habbeyi kubbe yapan ve yanlış mânâ veren casus, dinleyenler,”5 bugün de tele-kulaklarla insanları dinlemiyor mu?

 Bir zaman, “casusluktan başka hiçbir memur bana uğramadı”6 diyen Üstadın talebelerine casus ve propagandacılar uğramıyor mu?

“Yanlış muhbirler ve casusların evhamlarıyla”7 “Hem bir dessas casus adam, Risale-i Nur şakirtleri aleyhinde çalışıyordu”8 da bugün çalışmıyor mu?

Öyle ise, “Her vakit ihtiyat iyidir. Ben o casusa, Selâhaddin kalktıktan sonra, dedim ki: Risale-i Nur ve ondan tam ders alan biz şakirtleri, değil dünya siyasetlerine, belki bütün dünyaya karşı da Risale-i Nur’u âlet edemeyiz ve şimdiye kadar da etmemişiz. Biz ehl-i dünyanın dünyalarına karışmıyoruz. Bizden zarar tevehhüm etmek divaneliktir… İşte bunun hülâsasını o casusa söyledim. Dedim ki:

“Seni gönderenlere böyle söyle. Divaneler de bilirler ki ona ilişmek divaneliktir” dedik. O casus da kalktı gitti.9

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 414.
2- Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayatı, s. 195. 
3- Bediüzzaman, Şuâlar, s. 61.
4- Bediüzzaman, Lem’alar, s. 353.
5- Bediüzzaman, Şuâlar, s. 454.
6- Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası, s. 168.
7- Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası, s. 459.
8- Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası, s. 168.
9- Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası, s. 186-187.

Okunma Sayısı: 1737
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    13.12.2014 10:22:21

    Evet, zaaf ve korkular bütün şiddetiyle bugün de işletiliyor.Zayıf damarlardan girilip bu günde iğfallar aldatmalar yapılıyor.Eğer bir zaafınız varsa ve siz hizmette önemli bir yerde iseniz bu casuslar,hafiyeler yakanızı bırakmaz.Kancayı atarlar.Ve o zayıf yerden gemlerler.Desise-i şeytaniyeler bunun için yazılmış.Bunların etkisinden kurtulmak için o düsturlar vaz edilmiş.Çare bu düsturlara riayettedir.Aksi halde dünya, ahiret hayatı mahvolmaktan kurtulamaz.Son derece uyanık ve ihtiyatlı olma durumundayız.Cenab-ı Hak bunların şerrinden bütün müslümanları korusun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı