Merhaba çok kıymetli Pazarola okuyucuları.
Son yazımızda bir hikâye kurmuştuk ve bu hikâyede geçen Trakya’ya has tabirleri bir sonraki yazımızda çözümleyeceğimizi söylemiştik.
O zaman bismillah deyip başlayalım.
İlk olarak yazıdaki izaha muhtaç Trakya tabirlerini şöyle bir sıralayalım; baynanmak, paparak, tetenek, kalaylamak ve farımak.
Baynanmaktan başlayalım. Bu kelime tam bir maacır (muhacir) kelimesi. Trakya’da şımarmak, nazlanmak, sırnaşmak manalarında kullanılıyor. Yani karşıdakini rahatsız ettiğini bile bile, onu çileden çıkarmak uğruna yapılan eylemin adı baynanmak.
Farımak ise; bir Trakyalının gün içerisinde onlarca kez yaşadığı hal. Çünkü Trakya insanı rahattır çabuk sıkılır, çabuk daralır. Sıkıntıya gelemez. İşte somut olarak terlemek, sıcaklamak şeklinde kullanılan farımak tabiri, mecaz olarak darlanmak, sıkılmak, bıkmak gibi manalarda kullanılıyor. Arapçada “fâriğ”; vazgeçmiş anlamına geliyor yani el çekmiş, geri durmuş demek. Büyük ihtimal bu kökten geliyor!
Paparak ve tetenek kelimelerinin ise; hiçbir etimolojik geçmişi yok. Has Trakya mahsulü ürünler. Dişleri olmayan insanların konuşma şeklini tanımlamak için bulunmuş bir kelime paparak. Yani aslında iki dudağının birbirine vurmasıyla çıkan ses. Bu sesten yola çıkarak dişleri olmadığından, sürekli iki dudağı birbirine vurarak konuşan amcalara takılan lâkap. Tetenek de farklı değil. Bir işi yaparken tirtir titreyen kendine güvenemeyen insanlar için kullanılıyor. Sürekli sakarlık yapan bir insanın bu lâfa maruz kalmaması mümkün değildir Trakya’da her halde.
Geldik son kelimemize. Kalaylamak aslında bir metal parçasını veya kabı oksitlenmeden korumak için kalay tabakası ile kaplamak demek. Fakat Trakya’da bu, azarlamak, fırçayı basmak, ağzına geleni söylemek manalarında kullanılıyor. Meselâ kalaylama işlemi bakır bir kaba yapılır. Kabın üzerindeki ateş lekelerini düzeltmek için yapılır. Yani eksiklerini, kusurlarını düzeltmek için. Bir çocuğu azarlamanın da bu amaçla yapıldığı düşünülürse neden kalaylamak kelimesinin kullanıldığı anlaşılabilir. Tabi bu sadece bir çıkarım.
Bu hafta biraz ciddî geçti farkındayım, ama merak etmeyin bir dahaki yazıda telâfi ederiz. Oşçakalın.