"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanî kriz

Faruk ÇAKIR
19 Mart 2017, Pazar
Dünya, bilerek ya da bilmeyerek kendi ayağına kurşun sıkıyor, bindiği dalı kesiyor ya da içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışıyor. Hal ve gidişi başka türlü izah etmek kolay değil.

Gelinen noktayı özetleyen açıklama BM İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O’Brien’den gelmiş: “Son 72 yılın en büyük insanî kriziyle karşı karşıyayız.” 

BM Koordinatörü Stephen O’Brien’ın dikkat çektiği tabloya göre dünya, 1945’den bu yana en büyük insanî krizini yaşıyor. Bu tesbitlere göre Nijerya, Somali, Güney Sudan ve Yemen’de kıtlık ve açlıkla mücadele eden 20 milyondan fazla insan var ve bir felâketin önüne geçilmesi maksadıyla Temmuz ayına kadar 4,4 milyar dolara ihtiyaç duyuluyor.

İçinde bulunduğumuz Mart ayını saymazsak önümüzde 3 ay var ve kısa süreli çare için 4 milyar dolardan daha fazla maddî yardıma ihtiyaç duyuluyor. Her zaman ifade edilmeye çalışıldığı üzere maddî yardımlarla kriz aşılabiliyorsa bu en kolay olanıdır. Zaten burada söz konusu edilen maddî imkânsızlıktır. 5 milyar dolar temin edilse sadece 20 milyon insanın açlık sebebiyle karşı karşıya kaldığı kriz çözülecek ya da ötelenecek. Açlık dışındaki dertlere çare bulmak şimdilik gündemde bile değil.

Meselenin ciddiyetinin anlaşılması bakımından BM’nin kurulduğu 1945’den bu yana ilk kez böyle bir krizin yaşandığını tekrar hatırlamak lâzım.

BM Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF) geçen ay Güney Sudan, Nijerya, Somali ve Yemen’in bazı bölgelerinde yaklaşık 1,4 milyon çocuğun yetersiz beslenme, iç savaş ve kıtlık sebebiyle ölüm tehdidi altında olduğunu açıklamıştı. (AA, 11 Mart 2017)   

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı ve aynı zamanda Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği (ORDAF) Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Zekeriya Kurşun (@zekeriyakursun) da Yemen’deki felâkete dikkat çekerek şöyle demiş: “Yemen hiçbir siyasî mülâhazaya tabi tutulmayacak derecede zulme uğradı. Suriye’ye odaklanırken Yemen de yeni bir Suriye oldu.”

Uzman bir ismin Yemen’i Suriye’ye benzetmesi her halde ciddiye alınmalıdır. Suriye deyip de geçmemek lâzım. Ülke bir baştan bir başa yıkılmış durumda. Nüfusun neredeyse yarısı yerinden yurdundan olmuş. Türkiye dahil dünyanın gündemine gelmeyen bir ülkenin yani Yemen’in, Suriye’ye gibi felâkete sürüklenmiş olması nasıl görülmez?

İnsanlık bu ‘insanî kriz’i kolaylıkla aşabilecek durumdadır. Yeter ki mesele uygun zeminlerde dile getirilsin ve güvenilir insanlar, idareciler öncü olsun. Krizin çözümü için gerekli 5 milyar dolara yakın parayı temin etmek ‘dünya insanlık âlemi’ için her halde zor olmasa gerek. Tabiî ki maddî dertleri bertaraf etmek tek başına çare olmaz. En kısa zamanda manevî dertlere de çare bulunmalıdır.

Bir köy haline gelen dünyamızda ‘komşu mahalle’ hükmünde olan bazı ülkelerde insanların açlıkla karşı karşıya kalması hepimizin derdi olmalı. 2017’lerde böyle tablolarla karşılaşmak insanlığın imtihanı kaybetmesine sebep olabilir. Birlikte bu imtihanı kazanalım inşallah.

Okunma Sayısı: 2108
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı