"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL’in faturasını kim ödeyecek?

Faruk ÇAKIR
20 Ekim 2016, Perşembe
3 aylık dönemi geride kalan Olağanüstü Hal uygulamasının Türkiye’ye dolayısıyla milletimize faturasının ne olacağını hesaplayan var mı?

Türkiye’yi idare edenler “Oh ne rahat. Kanun Hükmünde Kararnameler ile (KHK) Türkiye’yi güllük gülistanlık şeklinde yönetiyoruz. Bu durum hep devam etsin. OHAL bitmesin” diye düşünüyor olabilirler. İlk bakışta OHAL yönetimi onlar için çok cazip gelebilir. Fakat uzun dönemli düşünüldüğünde, OHAL’in onlara da zarar vereceği bellidir.

Çok kısaca tekrarlamakta fayda var ki OHAL uygulaması da hukukî bir yoldur, temelde anayasaya uygundur. Ancak bu uygulamanın mümkün olduğu kadar kısa sürmesi ve normal hâle geçilmesinde fayda vardır. Türkiye uzun yıllar ve bilhassa darbeli dönemlerde OHAL ve hatta sıkıyönetimlere şahit oldu. Bu yönetimler iyi bir şey olmuş olsa, bir an önce sona ermesi için gayret sarf edilmezdi. Hatta bugünkü idareciler haklı olarak “Biz OHAL’i sona erdirdik” diye övündüler. Dolayısıyla hiç kimsenin OHAL yönetiminin uzun sürmesini istememesi lâzım. “OHAL bana yarıyor, devam etsin” diye düşünen siyasetçi hem kendisine hem de millete zarar vermiş olur.

OHAL’in ilk 3 aylık tablosu düşündürücü: 20 Temmuz 2016’da uygulamaya giren OHAL’de üç ay içinde tam 8 kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarıldı. Bu kararnamelerle 40 bin kişi gözaltına alındı, 32 bin kişi tutuklandı, 93 bin kamu görevlisi açığa alındı, 59 bin 841 kamu görevlisi de ihraç edildi. Türkiye İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre; kararnamelerle 984 özel okul, 15 üniversite, 1225 dernek, 104 vakıf, 35 hastane de kapatıldı. (...) OHAL uygulamaları basına da yansıdı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verilerine göre 100’den fazla gazeteci tutuklandı, 2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı. 115 gazetecinin sürekli basın kartı, 660 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. 45 gazete, 15 dergi, 18 televizyon kanalı, 23 radyo, 29 yayınevi, 3 haber ajansı kapatıldı.

Anayasa hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu şöyle demiş: “OHAL’de devlet kurumlarının nasıl düzenleneceği, adil yargılama hakkı Anayasa’da belirtilmiştir. Yaşam hakkının, suçluluk ispatı gerçekleşene kadar suçsuzluk hakkının garantisi Anayasa’da vardır. (...) Oysa tanık olduğumuz uygulamalar Anayasa’dan kaynaklanan mutlak güvenceleri zedeleyici boyuta ulaşmıştır.” 

“İhraç edilen kişilerin suç işleyip, işlemediğini bilmiyoruz” diyen Prof. İzzet Özgenç de savunma hakkı verilmeden bir kişiyle ilgili herhangi bir yaptırımın uygulanamayacağını hatırlatıp şöyle konuşmuş: “En büyük sıkıntı budur. OHAL uygulamaları AİHS’nde güvence altına alınan temel hakları korudu mu, korumadı. Bu sorgulama çok yapılacaktır.”  (http://www.dw. com, 19 Ekim 2016)

Olağanüstü Hal uygulamasının hem sosyal hem de siyasî bakımdan büyük etkileri, sonuçları olacak. Neticede faturayı hep birlikte ödeyeceğiz. Faturanın büyümemesini talep etmek, OHAL’in mümkün olan en kısa süreli olmasını istemek niçin kınansın?

15 Temmuz darbesine kim imza attıysa mümkün olan en ağır ve adil cezayı yine mümkün olan en kısa zamanda alsın. En az ve mümkün ise hiç kimse mağdur olmasın. Hak, hukuk ve adalet hükmetsin. Bir daha darbenin akıllara gelmeyeceği, milletle bütünleşmiş, ona üstten bakmayan adaletli bir sistem kurulsun. Darbeci yetiştiren eğitim sisteminden ve darbecilere göz kırpan 12 Eylül 1982 Anayasası’ndan da kurtulalım tabi...

Okunma Sayısı: 4663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Fatıma

    20.10.2016 11:31:24

    OHAL'in faturasını halk ödeyecek ne yazık ki! 1982 Anayasasını bile arayacak duruma geldik maalesef.

  • Sebahat

    20.10.2016 09:06:02

    Türk eğitim-sen bss.ismail koncuk çok güzel söyledi.kriterler değiş sin dedi.dua ve sabır .

  • Serdar celik

    20.10.2016 08:03:37

    Gunluk......Bu gun yine umut verici bir haber yok ögretmenlikten ihrac oldugumdan beri.... İs veren yok..borclar giderek artiyor..iki cocuk okuyor para gerekli...bu arada hasta olmamaliyim sgk yok...ihrac nedenim aktif sene girip cikmam bir yil olmustu cikali...durum her gecen gun agirlasiyor...gorevime iade istiyorum allahtan istiyorum..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı