"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kakule

Feyzullah ERGÜN
15 Ağustos 2016, Pazartesi
Saklı hazine -6-

İnsanlara sağlıklı bir dünya hayatı ile ubudiyetlerini huzurlu şekilde idame ettirebilmeleri için, yeryüzü bahçesi bir şifâhane, bir eczahane misali, İlâhî hikmet ve kudretin eseri olarak, akl-ı beşeri hayrette bırakacak derecede terkipler ve İlâhî devalarla, mebzul miktarda istif edilerek tanzim edilmiştir. Sayı ve terkiplerinin bilinmesi mümkün olmayan, insan ilminin ihata edemediği zenginlikte saklı bir hazine olan yeryüzü, asırlardır yazılan ciltlerle kitap sayesinde ancak birkaç adım atılabilmiş ve keşfedilmeyi bekliyor. İlim dünyası araştırmalarına devam ederken, biz de karınca misali, nebatat dünyasının ilâç bitkilerinden, halkımızın az bilip, kullanamadığı bazı nimetleri hatırlatarak, faydalanma alanlarını dikkatli nazarların ilgisine arz ederek, bu değerli nimetlerden biri olan kakule’yi tanıtacağız.

Rahmânî nimetlerden biri olan kakule, zencefilgiller familyasından olup, Güney Hindistan ile Asya’nın sıcak ve nemli ormanlarında, huda-i nâbit (yabanî olarak) yetişen ve 3-5 metreye kadar boylanabilen bir bitkidir. Meyvesi küçük bir fasulye cesametinde olup, açık yeşil renkli ve içi de üç gözlü bir kapsül şeklindedir. İhtiva ettiği uçucu yağlar ve değerli kimyasal maddelerden dolayı, hikmet-i İlâhiye ile küçük paketler içinde ambalajlanarak, etkisi ve muhafazası, uzun bir müddet için sağlanmıştır. Kullanmadan önce dış kabuğu çatlatılarak, içindeki tohumlar ezilip, bekletilmeden kullanılır. Çok keskin ve hoş kokusuyla cazip bir baharattır. Üretimin büyük kısmı yetiştiği bölgenin halkı tarafından asırlardır kullanılan kakulenin, az bir kısmı dış tüketime verilmektedir. Geleneksel Hint ve Çin tıbbının vazgeçilmezidir.

İsm-i Şâfî’ye ayinedârlık eden kakule; “Midede ülsere yol açan zararlı HalicobacterPylori bakterisini öldürmeye yarar. Ayrıca diğer sindirim organlarını rahatlatmaya, gastrit (mide iltihabı) ve şişkinliğe iyi gelir. İltihaplanmanın önemli düzeyde azaldığı gözlenmiş, ayrıca aynı grupta kolon kanseri hücrelerinin öldüğü de ortaya konmuştur.”1 İştah açıcı, ferahlık verici, vücudu rahatlatıcı olup ağıza güzel tat verir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Safra salgılarını arttırıcı etkisi bulunduğu tesbit edilmiş olup, baş ağrılarına da iyi gelir. Soğuk algınlığında etkisi çabuk görülür.

“2010 yılında Journal of MedicinalFood’ da yayınlanan, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Sharjah Amerikan Üniversitesinde yapılmış bir çalışmada ise, karabiber ve kakule’nin kanser hücreleri ile savaşan etkilerinin yanı sıra, ‘İmmunomodülatör’ yani bağışıklık düzenleyici özelliklerinden de bahsedilmiş. Çalışma sonucunda bu iki baharattan elde edilen aktif maddelerin dalakta, yardımcı T hücreleri diye adlandırılan ve kanserle savaşmada çok önemli role sahip akyuvar cinsinin üretimini arttırdığı belirlenmiş. Aynı derginin 2012 yılında yayınladığı bir çalışmada, kakulenin deri kanserini önlediği gösterildi. Deneyler sınırlı olmakla beraber, ancak belki de bu uçucu yağların etkili olduğu kanser hücresi tipleri bunlarla sınırlı değildir. Açıkçası ben daha fazla hücre deneyinin kapıda olduğunu düşünüyorum ve Yüce Yaradan’ın bu mu’cizesini, deneylerin çoğalmasını beklemeden mutfaklarınızda kullanmaya başlayın diyorum.”2 Daha keşfedilmemiş birçok hikmetleri bulunduran, fıtratın bu mu’cizevî yardım keseciklerinden birçok şekilde faydalanabiliriz. Yemeklerden sonra çiğ olarak 1-2 tane çiğnenirse, sindirimi son derece rahatlatır. Çay demlendiğinde, porselen demliğe 1-2 tanesi ezilerek ilâve edilince, şifalı ve hoş aromalı bir çay demlenmiş olur. Urfa-Mardin yöresinin zengin mutfağında yenen yemeklerden sonra, içilen kakuleli MIRRA (acı kahve) kahvesinin sindirimi ne kadar kolaylaştırdığı bilinmektedir. Ezilerek toz haline getirilen kakule, pilavlara, çorba, salata ve uyum sağlayacak tatlılara ilâve edilebilir. Az bir kakulenin eklenmesiyle, pişirilen kahvenin tadı damaklarda kalır. Soğuk algınlığında 2-3 kakule ezilir, bal ve sirke karışımından hazırlanan serkencebin’le karıştırılıp içilirse hastalık üç günde iyileşir. Uykusuzlukta yatmadan bir saat önce, üç adet kakule tohumu çiğnenerek yutulur, üzerine bir bardak ılık süt içilir.

Mu’cize-i hikmet olan kakulenin harika tadı, aroması ve yaradılışı mana-i harfî ile tefekkür edildiğinde, Mucid-i Hakîm’in icadı, basit maddelerin terkibiyle işe yaramaz bir halden, vücudumuza destek sağlayacak çeşitli bileşikler hazır hale getirilerek, hususî paketlerle gönderilip mühim neticeler, fayda ve vazifeleri vücudumuzda icra ettiriliyor. Böylece “Hem, o perde-i hikmet içinde harika tezyinât, bilbedâhe, bir inayet-i tammeyi gösterir; ve o inayet-i tamme, bizzarure, inayetkâr bir Hâlık-ı Kerîm’i gösterir. Ve o perde-i inayetle umuma şamil bir taltifat ve ihsanat, bilbedahe, bir rahmet-i vâsiayı gösterir. O rahmet-i vâsia, bizzarure bir Rahmân-ı Rahîm’i gösterir. Ve o perde-i rahmet üstünde dahi, bütün rızka muhtaç zihayatların lâyık ve mükemmel bir tarzda iaşeleri ve erzakları, bilbedahe terbiyekârane bir rezzakiyet ve şefkatkârane bir rububiyeti gösterir. Ve o terbiye ve idare, bizzarure bir Rezzak-ı Kerîm’i gösterir.” 3 hayretinde şükür kapıları ve marifetullaha pencere açılır.

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 2527
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı