"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kış hastalıklarından korunma (2)

Feyzullah ERGÜN
21 Kasım 2016, Pazartesi
Kış hastalıkları geniş bir kavramı ifade ettiğinden, genel olarak akla gelenler grip ve soğuk algınlığı olmaktadır.

Ayrıca bu hastalıklar, gereği gibi tedavi edilmediğinde, ortaya çıkacak komplikasyonlar (dolayısıyla meydana gelen ikinci hastalıklar) da unutulmamalıdır. Böylece basit gibi gelen bu kış hastalıkları, kalıcı (kronik) hastalık ve sıkıntılara sebep olabilmektedir. Bunları önlemenin ilk tedbirleri, koruyucu (profilaktik) olarak, vücut direncinin kuvvetli bir bağışıklık sistemi ile sağlanabileceği belirtilmiş olduğundan, şimdi de hastalık halinin tedavisine destek sağlayacak ve deneyenlerin çok faydalı bulup, istifade ettikleri bitki karışımı ve çayların, az bilinen çok değerli bir kaçını, sağlığınıza destek sağlayacağı ümit ve duâlarıyla, hafızalara emanet edeceğiz.

Greyfurt Desteği: Grip ve soğuk algınlığı belirtileri hissedilir edilmez, orta büyüklükte bir greyfurt alınır, soyulup dilimlendikten sonra, dilimlerin üzerindeki ince zarlar dikkatlice ayrılıp çıkarılır. Dilimler kapaklı bir cam kaba dizilir. Dilimlerin üzerine bir tatlı kaşığı dolusu taze veya toz zencefil serpildikten sonra, yarım çay bardağı keçiboynuzu, üzüm veya dut pekmezi dökülür, iki saat beklettikten sonra, aralıklarla tüketilir. İhtiyaca göre 2-3 gün tekrarlanabilir.

Karışık Sebze Çorbası: Her zaman severek tüketilebileceği gibi, hastalığın başlamasıyla, bu çorba önemli destek sağlar. Brokoli 500 gram, Kereviz (yeşil sapları ile birlikte) 250 gram, patates 250 gram, iki adet orta boy havuç, bir yemek kaşığı pilavlık bulgur ile bir çay kaşığı tuz da ilâve ettikten sonra, orta boy tencereye konur, üzeri yeteri kadar su ilâvesiyle ateşe konur. Bulgurlar piştikten sonra ateşten indirilir. İçilebilecek sıcaklığa gelince, içine bir limon sıkıldıktan sonra 1-2 çay kaşığı kırmızı pul biber ilâve edilir. Tarif dört porsiyon için olup, ihtiyaca göre ayarlanabilir.

Kaynar Çayı: 20 gram zencefil, 20 gram zerdeçal, 20 gram havlıcan, iki çay kaşığı karanfil, 20 gram kuşburnu bir çaydanlığa konur. Üzerine dört su bardağı kadar klorsuz su konduktan sonra 20 dakika kaynatılır. On dakika demlendikten sonra, bir kupa bardağı doldurulup, tatlandırmak için bir dilim limon konur. Tatlı ilâve etmek isteyen, şeker yerine, ılık haldeyken 1-2 çay kaşığı organik bal ilâve edebilir. Günde 2-3 bardak içilebilir. Çaydanlıkta kalan karışım atılmaz, 1-2 defa daha kaynatılabilir.

Soğuk algınlığının sebep olduğu öksürük, şiddetli ve uzun süre devam ettiğinde akciğerleri yorar. Akciğerlerden balgam ifrazatı yoksa, tahrişleri önlemek ve akciğerlerin yorulmasını engellemek ve öksürüğün kesilmesi için: Büyükçe bir kara turp alınır, temizce yıkandıktan sonra kurutulur. Dış kabuğunu soymadan, tepe kısmından bir miktar kesildikten sonra, ortası bıçakla bir kahve fincanı derinliğinde oyulur. Tabanına bıçak ucu batırılarak, 5-6 derin çizik atılır. Çıkan parçacıklarla birlikte, hafif derin bir cam kaba yerleştirilir. Fincan gibi oyulan kısma organik bal doldurulur. Akşamdan sabaha kadar bekletildikten sonra, derin kapta süzülen, BAL-KARATURP karışımı, sabah-akşam şurup gibi içilir. Sonuç başarıyla, çok defa denenmiştir.

Öksürüğü kesmek için başka bir uygulama ise, 100 gram sütün içine 5-6 diş sarımsak soyulup, bıçakla hafifçe çizildikten sonra, kısık ateşte 10 dakika kaynatılır, ılık halde günde sabah-akşam içilir. Pişen sarımsaklar da yenebilirse daha faydalı olur.

Ben on beş yaşlarındayken, soğuk algınlığı sebebiyle, çok şiddetli bir öksürüğe yakalanmıştım. Gece gündüz, yırtılırcasına bir boğaz ağrısıyla devam eden öksürüğümü hiçbir şurup ve ilâç rahatlatamamıştı. Çok zor ve bitkin bir haldeydim. İkisi de Cenâb-ı Allah’ın (cc) rahmetine kavuşan babam, anneme “Ben kitapta bir ilâç buldum, onu hazırlayıp verelim.” deyince annem telâşla, ne olur ne olmaz diye itiraz edince, babam da korkacak bir şey yok diyerek, ikna edince, annem razı oldu ve ilâç hazırlandı. Rahmetli babam bu ilâcı, başucundan ayırmadığı ve devamlı mütalâa ettiği, 16. yy. meşhur Müslüman Tıp âlimi Davud-u ANTAKÎ’nin ‘Tezkire-i Davudiye’sinden çıkarmıştı. Kullandığımın ilk günü geçmeyen öksürükten kurtulmuştum. Ondan sonra kime tavsiye edildiyse, sonucu başarı ve duâlarla ifade ediliyordu. Duâya vesile olması gayesiyle, kolaylıkla hazırlanabilen bu terkibin, hâfızanın bir köşesinde saklanması için beyan ediyorum. 100 gram organik bala (bulunamıyorsa dut, keçiboynuzu veya kaliteli üzüm pekmezi olabilir.), 10 gram dövülüp toz haline getirilmiş HARDAL TOHUMU karıştırılır. Sabah-akşam birer yemek kaşığı yenir. Çocuklara tatlı kaşığı ile verilir, küçük bebeklere verilmemelidir.

Soğuk algınlığı ve gribe çok faydalı olan, harika bir karışım çayı daha tarif ediyoruz: 250 gram toz zencefil, 1 tatlı kaşığı karanfil, 1 tatlı kaşığı çörekotu, 1 tatlı kaşığı hardal tohumu, 1 yemek kaşığı toz zerdeçal, 1 çay kaşığı üzerlik tohumu (Harmel), 1 yemek kaşığı havlıcan, 1 tatlı kaşığı toz tarçın, birer tutam ıhlamur ve adaçayı karıştırılarak toz haline getirilir. Küçük bir su bardağına kaynamış su doldurulup, içine bu karışımdan bir çay kaşığı dolusu karıştırılır, beş dakika demlendikten sonra içilir. Hafif yakıcı bir acılığı olduğundan, içemeyenler içine, ılık haldeyken bir tatlı kaşığı organik bal karıştırabilir. Yüksek tansiyon problemi olanların, tedbir cihetiyle içmemeleri gerekir.

Kış hastalıklarına karşı vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek direnç kazandıran değerli bir destek de, ev yapımı organik sirkelerdir. Her türlü meyveden hazırlanabilir. Vücutta güvenlik kuvveti vazifesini yerine getirir. Ağız boşluğu ve boğazda, hastalık yapabilme gücü olan etkili virüs ve bakterilerin, aktivitelerini zayıflatıp yok edebilir. Probiyotik (dost kuvvetler) seviyesi yüksek olduğundan, antioksidan özellikleriyle, günde 1-2 çay bardağı ev sirkesiyle, ağzın çalkalanıp, iyice gargara yapılmasıyla, mikropların faaliyet göstermelerine uygun zemin bırakılmaz. Ağız boşluğunu dezenfekte eder. Daha birçok faydalarından dolayı, evde sirke yapımına hız verilmelidir. Bizden söylemesi.

Kışın meydana gelebilen sıkıntılardan biri de, banyo yapıp iyice kurulanmadan dışarı çıkıldığında, kulaklar gereği gibi korunmadığından, meydana gelen orta kulak iltihabı (otitis media)dır. Bundan korunmak için, tedbir olarak banyo ihtiyacı akşamları veya dışarı çıkmadan 2-3 saat önce giderilmelidir. Dışarı çıkılacağında her iki kulak, küçük birer pamukla geçici olarak kapatılır. Ayrıca çok soğuk havalarda yüzün korunması gerekir. Özellikle erkeklerin tıraş olup hemen dışarı çıkmaları sakıncalı olabilir. Soğuk havalarda yüz siniri (Nervus Fasialis) hasar görüp, zayıflayabileceğinden, yüz felci (Fasial Paralizi) tablosu ortaya çıkabilir. Yüzün, gözün mimik ve reflekslerini bozabilen bu durum, kalıcı da olabilmektedir. Onun için tıraşların akşamdan yapılması daha uygun olup, dışarı çıkıldığında yüzün korunması ve ısıtılması çok önemlidir. Sağlıklı olarak bir kış geçirmeniz temennisiyle, afiyetler diliyorum.

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 1958
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • buket

    26.11.2016 20:26:22

    İyi akşamlar verdiğiniz tarifler harika hepsini uyguluyoruz takipteyiz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı