Yazacak bir çok faydalı konu varken, dehşetle okuduğumuz bir haberle neye uğradığımızı şaşırdık ve bütün manevî hislerimiz şiddetli travma ile sarsıldığından yazımızı bu konuya ayırdık.
Olay şu: 23 Ocak 2015 günkü Yeni Asya’da, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı Tasfiye işletme Müdürlüğü (TASİŞ) Çanakkale gümrüğünden ülkeye kaçak yoldan sokulmak istenirken el konulan domuz etini 22 Ocak’ta satışa çıkarıyor. Açık arttırma ile satışa çıkarılan kaçak balık ve etlerin arasında domuz eti de var, domuz kellesi de. Satış şartnameye uygun şekilde Edirne Kapıkule gümrük kompleksinde yapılıyor.
Hem kaçak yoldan gelen, belki de çöplük aranırken ülkemize lâyık görülen Kur’ân-ı Kerîm’in müteaddit âyetleri ile haram olan murdar ve necis bu pislikler ihale şeklinde tasfiye edildi. Neticesi de meçhul olmayan usûllerle gıda sektörünün çarkları arasına girerek yok edilecek. Son derece haram ve sağlığı zehirleyen bu atıkların insanlarımızın sofralarına geleceği şüphesi ehl-i İslâmın vicdanını sızlatıyor.
Bu tür haram gıdaların tüketilmesi haram olduğu gibi, biliyoruz ki üretimi, satışı da haramdır. Sadece haram değil, tıbben de sağlığa zararlıdır. Bu satışların resmî makamlarca yapılması ve muhafazakâr olduğunu iddia eden bir hükümet döneminde gerçekleştirilmesi de ayrı bir tartışma konusu.
Olayın basına yansıması karşısında ne yetkililerden ve ne de Diyanet’ten hiçbir açıklama gelmemiştir.
Bazen Hac ve umre ziyaretlerinden dönen insanlarımız, sohbetlerinde; dünyada Müslümanlığın en güzel yaşandığı ülke olarak Türkiye’yi anlatırlar. Ya bu olay nasıl izah edilecek
Türkiye’de etle ilgili gıda sektörü büyük soru işaretiyle zan altına girmiştir. Büyük ekseriyeti Müslüman olan ülkemizde yenilen etlerin helâl mi, haram mı olduğu noktasında derin tereddütler yaşanmaktadır. Müslüman bir ülkede, insanlar gönül huzuru ile et ve et ürünleri tüketimi yapamaz hale gelmişlerdir.
Bunu sair dinlerin mensuplarına da İslâm adına izah edemeyiz. Yapılan haram ticaretin şerrinden ve insanlarımıza bulaştıracağı Tenia Soylum ve Trişin zararlılarından Allah’a sığınıyoruz. Yetkililerden, bu etin kime satıldığını ve nasıl değerlendirildiği hususunda açıklama yapılmasını bekliyoruz. Ayrıca helâl gıda hassasiyeti bulunan insan hakları ile ilgili sivil toplum kuruluşlarını da konuyu takip etmeye dâvet ediyoruz.
Kalabilirseniz sağlıcakla kalın.