Yeşilcikler ailesinin, küçük iğneler misali yapraklarıyla ve insanı hayrette bırakan muhtevasıyla, sağlığımızın korunma ve tedavisine muazzam destek sağlayan, bitkisel bir ilâç olarak biberiyeyi tanımaya çalışacağız.

İnsanların sağlıklı yaşamaları için, Şâfî isminin tecellisine  ayinedarlık edecek bitkileri, etkili maddelerle tıka basa, küçücük yapraklara depolayan Hakîm-i Zülkemâl (cc), Kur’ân-ı Mu’cizülbeyan’da, “Allah’ın göklerdeki ve yerdeki herşeyi emrinize verdiğini (herşeyden faydalanmanızı sağladığını) nimetlerini açıkça veya gizlice önünüze alabildiğine serdiğini görmez misiniz?” (Lokman Suresi, 20)1 ibret almamız için, tefekkür nazarımıza verip, hatırlatmaktadır.

Biberiye, Akdeniz ikliminde, özellikle Türkiye topraklarında Huda-i nâbit olarak yetişen, mavimtırak yeşil iğne yapraklı bir bitkidir. İnsanlığın tıp ve eczacılık tarihi incelendiğinde, “2000 yıl kadar önce, Adana Kozan’da doğmuş, Toroslar’da yaşamış ve Roma ordusunda hekimlik yapmış bir bilge olan Dioskorides ünlü eseri Materia Medica’da bakın biberiye hakkında neler demiş: 

“Biberiye çiçeklerinin yenmesi beyin, kalp ve mide sorunlarını giderir; zekâyı keskinleştirir, hafıza kaybını onarır, zihni uyandırır, mide üşütmesi ve soğuk algınlığına iyi gelir.”2

Biberiyede 50’den fazla aktif madde tespit edilmiş olup, en etkili olanları rosmarinik asit, ursolik asit, karnosik asit ve karnosoldur. Bunlar oldukça yüksek antioksidanlardır. Kanser savaşçısı olarak da mucizevîdir. Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, sindirime yardımcı, safra arttırıcı, idrar söktürücü, romatizmal hastalıklar ve kan dolaşımı problemlerinde kullanımı kaydedilmiş olup, aynı zamanda antioksidan, mikrop öldürücü, ağrı kesici etkileri belirlenmiştir. Biberiye kılcal damarlar dahil, damar tıkanmalarında, kataraktta tedavi edici etkisi tıbben tespit edilmiştir. İhtiva ettiği aktif maddeler, damarlarda tıkanıklık meydana gelmesini engellediği görülmüştür. Yalnızca kalp değil, beyin damarlarını da korumaktadır. “Biberiye, içerdiği birçok farklı ve güçlü antioksidan ile damarları koruyucu etkiye sahip, daha ilk adımda, yani oksitleyici (paslandırıcı) serbest radikaller, damarlara saldırmadan, onları kovucu etkisi de var. Bu kuvvetli antioksidan, hücre zarlarını da koruyor, hücre zarlarının korunması demek aslında tepeden tırnağa, tüm bedenin korunması demek. Özellikle kalp krizi sonrasındaki kanlanması bir süre bozulan, kalp kası ve böbrek dokusu söz konusu olduğunda hayatî önem taşıyabiliyor.”3

Biberiyenin 1990 yılından itibaren modern tıp araştırmalarında kalınbağırsak, meme, karaciğer, mide, prostat, lösemi (kan kanseri) ve melanoma kanserlerinin üremelerini %64 ile %99 oranları arasında oldukça etkili bir şekilde engellediği laboratuvar sonuçları ile belirlenmiştir. “Biberiye özü ve onun güçlü antioksidan bileşikleri ile test edilen hücrelerin DNA’larında %80’e varan oranlarda korunma saptanmıştır. DNA’nın korunması demek, maruz kalınan kanserojen kimyasalın, sağlıklı hücreyi kanser hücresine çevirememesi demek oluyor. Biberiye aynı zamanda kanser tedavisinde, kanser hücrelerinin TNF’ye (tümör eritici faktör) karşı daha hassas olmasını sağladığı gösterildi. TNF, kanser hücrelerinin apopitoza (hücre intiharı) gitmesine sebep oluyor, sağlıklı hücreleri de bu durumda korumaktadır. Çok karmaşık bu ‘hücreler arası savaş’, muhteşem İlâhî mekanizmalarla gerçekleşmektedir.”4 Bundan anlaşılıyor ki, biberiyenin ihtiva ettiği maddelerle, kanserli hücreye karşı savaşında, sağlıklı hücrelere İlâhî yardım muazzam bir hikmet, tedbir, muhafaza ve maksatlarla gönderilmektedir. Bu muazzam faaliyet ancak “ALLAH U EKBER” diyerek anlaşılabilir.

Zamanımızda yaşlı olsun, genç olsun birçok insanın sıkıntısı, düşünme, dikkat ve hafıza melekeleri ile ilgili beyin faaliyetlerinin yetersiz hale gelerek zayıflamasıdır. Özellikle ileri yaşlarda Alzheimer ve Senil Demans (bunama), hayat kalitesini hasta ve yakınları için olumsuz etkilemektedir. Bu konuda ABD’de yapılan bir deneyde “Ortalama 75 yaşında 28 gönüllü üzerinde bir uygulama planıyla, domates suyu içerisine toz edilmiş kuru biberiye yaprağı ilave edilmiş, deney 5 hafta sürdürülmüş, her hafta sadece bir kere biberiyeli domates suyu içirildikten sonra ‘HIZLI DÜŞÜNME’, ‘DİKKAT SÜRESİ UZUNLUĞU’ gibi parametreler ölçülmüş. Deney sonuçları değerlendirildiğinde, biberiyenin kişilerde baharat olarak kullandığımız miktarlar civarında ‘DÜŞÜNME HIZINI’ belirgin bir şekilde arttırdığını, bu artışın kullanılan miktara göre değişim gösterdiğini ortaya koyuyor. Biberiyenin bu etkisinde uygulanan domates suyunun, LİKOPEN gibi antioksidan içeriğinin de katkısı bulunabileceği göz önüne alınmalıdır.”5

Son olarak “Zihinsel kapasiteyi geliştiren, UNUTKANLIĞI ÖNLEYEN  bir çay tarifi ile noktalayalım.

1 tatlı kaşığı biberiye, 1 tatlı kaşığı yeşil çay, 1 çubuk tarçın, 250 cc. kaynar su. Porselen  ya da cam bir demliğe konur, 10 dakika  demlendikten sonra içilir. Günde 4 fincan içilebilir.”6 

Yüksek tansiyonu olanlar içmemelidir. Sağlığımızın bir desteği olan bu nimetin değerini ve bize gönderilen bu İLÂHÎ YARDIM  için hamd ve şükür borcumuzu unutmayalım.

Sağlıcakla kalın. 

Dipnotlar:

1- Muhammed Esed, Kur’an Mesajı, İşaret Yayınları 2013, s.1000 

2- Prof. Dr. Erdem Yeşilada, İyileştiren Bitkiler, Hayy Kitap 2015, s.336 

3- Dr. Elif Güveloğlu, Kanser İyileşir, Hayy Kitap 2015, s.104 

4- a.g.e., s.108-109

5- Prof. Dr. E. Yeşilada, İyileştiren Bitkiler, Hayy Kitap 2015, s.336  

6- Dr. Ümit AKTAŞ, İlaçsız Yaşam, Hayy Kitap 2015, s.79