"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah’ın kitabı ile aldatmak

Halil ELİTOK
11 Kasım 2018, Pazar
Yazımın başlığını bazıları yadırgayabilir.

Böyle şey olur mu? diyeceklerdir. Fakat tarihe baktığımız zaman bunun pek çok misallerini görmek mümkündür. Hz. Musa (as), döneminde yaşanmış; Belam b. Baura v.s. 

  Bir başka makalemde de Bel’am b. Baura meselesini izah edeceğim.

Ben burada yakın bir tarih olan İslâm tarihindeki Hakem Olayı’nda yaşananlar günümüzde yaşananlara bir ışık tutmaktadır. Makam ve mevkii, iktidarı elinde tutanlar bu makamlarda kalabilmek için nasıl bir entrika çevirebileceklerini ortaya koyan bir hadisedir.

Sıffin Savaşı, Hz. Ali (ra) ile, onun halifeliğini kabul etmeyen Şam valisi Hz. Muaviye bin Ebu Süfyan (ra) arasında çıktı. Savaş, M. 657 yılında, Fırat Havzası’nda bulunan Rakka’nın doğusundaki Sıffin denilen yerde yapıldı.

Hz. Ali (ra) halifeliğini ilân etti ve Hz. Osman’ın katilini aramaya başladı. Ancak o isyancı grup içinde bizzat katilin kim olduğu tesbit edilemiyordu. O zaman Şam Valisi olan Hz. Muaviye adalet-i izafiyeyi savunarak “milletin selâmeti için kulun hukuku feda edilir” demiş ve isyancı grubun tamamının cezalandırılmasını istemişti.

Hz. Ali de (ra) adalet-i mahzayı savunarak, “Hak haktır. Ferdin hukuku hiçbir şeye feda edilemez” diyerek o isyancıların içindeki asıl katil veya katillerin tesbit edilmesi için çalışmaları sürdürmüştü. Katilin tesbiti gecikince rahatsızlık had safhaya vardı. Arada İslâmiyetin zayıflığını isteyen fitnecilerin de körüklemesiyle iki tarafın ordusu karşı karşıya geldi. 

Hz. Ali’nin şiddetli bir taarruzu ile Şam ordusu dağılma noktasına geldi. Savaş kazanılmak üzereydi ki, Hz. Amr bin Âs (ra), Şamlı askerlere “Her kimin yanında Mushaf varsa onu mızrağının ucuna takarak yukarı kaldırsın” dedi. 

Bu emri yerine getiren askerler Hz. Ali (ra) tarafına, “Aramızda Allah’ın kitabı hakem olsun” diye seslendiler. Hz. Amr bin Âs’ın tedbiri etkisini göstermiş, Iraklı askerler; “Allah’ın kitabına yapılan çağrıya icabet edelim” demeye başlamışlardı. Hz. Ali (ra), bunun bir savaş hilesi olduğunu askerlerine anlatmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Her iki taraftan birer hakem seçilerek, Kur’ân’a uygun kararın çıkartılması istendi. 

Hz. Ali’nin (ra) tarafında bulunanlar bunu memnuniyetle karşıladılar. Şamlılar Hz. Amr bin Âs’ı, Hz. Ali tarafındaki Iraklılar da Hz. Ebu Musa el-Eş’ari’yi hakem tayin ettiler. Hicretin 37. yılın Safer ayında Dümetü’l-Cendel’e gelerek, karar verirken esas alınacak prensipleri ihtiva eden “Tahkimname”yi kaleme aldılar. 

Bu olay İslâm tarihinde “Hakem Olayı” olarak bilinir.

Okunma Sayısı: 3309
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı