Aile de iki kişi ile başlar. Yani kadın ve erkek. Dünya kadınlar gününden bahsetmeden önce İslâmiyetin kadına bakışını belirtmekte fayda vardır.

Hz. Peygamberimiz (asm), kadınlar hakkında pek çok hadis-i şerif rivayet etmiştir. Bunlardan ancak iki tanesini nakledeceğim. İbnu Selame es-Sülemi (r.anha) anlatıyor: Resulullah (asm) buyurdular ki: “Kişiye annesi(nin hakkına riayeti) tavsiye ederim. Kişiye annesi(nin hakkına riayeti) tavsiye ederim. Kişiye annesi(nin hakkına riayeti) tavsiye ederim” diye üç kere tekrar etti.”

Bir başka hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur: “Mikdam İbn-i Ma’dikerb (ra) anlatıyor: Resulullah (asm) buyurdular ki: “Allah (cc) size annelerinizin haklarına riayeti tavsiye etmektedir.”

Bir başka hadis-i şerifte de Hz. Peygamber (asm), “Cennet anaların (kadınların) ayaklarının altındadır” buyurmuşlardır.    

Bir millet erkeği ile terakki eder. Fakat bu terakkiyi kadın tamamlar. Yükselmenin esası, erkektir. Onu tamamlayan unsur ise, kadındır. Erkeksiz terakki yoktur. Kadınsız terakki eksiktir.

Erkek kadın ile, kadın erkek ile yükselir. Kadının yükselmesiyle millet yükselir ve alçalmasıyla da millet yıkılır. Bunun için kadın ve erkeğin karşılıklı görevlerini iyi yapmalıdırlar.

Âile yapısında erkek kapıdır. Kadın penceredir. Erkek çatı, kadın ise; temeldir. Bu sebeple ecdadımız, “Yuvayı yapan dişi kuştur. Beşiği sallayan el, cihana hükmeder” esası bizim felsefemizin özünü teşkil eder.

Kadınlar hakkında bazı düşünürlerin kanaatlerini de bu vesileyle nakletmek istiyorum:

“Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı hiç savaş yaşanmazdı.”                 Robin Williams

“Kadınlar bizi sevdikleri zaman, her suçumuzu bağışlarlar.”               Honore de Balzac

“Kadın; bilmeyene ‘nefs’, bilene ‘nefes’tir.”                                                                       Şems-i Tebrizi

“Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek; kalitelidir.”   Gorki

“Beşiği sallayan, eşiği kollayan ve çocuğu hayata yollayan kadındır. Kadın, eştir, anadır ve kardeştir” sözleriyle kadının değerini ve kıymeti belirtilmiştir.

Kadına olması gereken alâka ve gösterilmesi gereken saygı ve sevgi bir güne hasredilmemelidir. Keşke insanımız kadının değerini anlayabilseydi günümüzde kadın cinayetleri, kadınların aşağılanması ve çocuk sendromları yaşanmazdı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün yapılan program ve kutlamalardan ibaret değil. 365 günün kadınların günü olması temennisiyle.