"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oruç, ümmet için kolaylaştırıldı

Halil ELİTOK
20 Mayıs 2018, Pazar
Hz. Peygamberden (asm) önceki peygamber ve ümmetlerin oruç ibadeti farklı idi. Daha önceki ümmetlerde oruç, yirmi dört saatte bir defa yemek yemek suretiyle tutulurdu.

Geçmiş ümmetlerde oruç, sahur zamanının sonunda değil, bir önceki günün yatsı namazından sonra veya uykuya dalınca başlardı. Sahur yemeği yeme imkânı yoktu. Geceleri de ailevî münasebeti yasaktı. Hz. Peygamberde (asm) ilk zamanlar orucu bu şekilde tutuyordu.

Sahabeden bir zat, hanımı iftar sofrasını hazırlarken uyuya kalmıştı. Bundan dolayı iftar edemeden ikinci günün orucu başlamıştı. Kendisi hurma bahçelerinde işçi olarak çalışan birisiydi. Bu yüzden hiçbir şey yemeden ikinci güne aç olarak başlayınca öğle vakti olduğunda baygınlık geçirdi.

Bir başka sahabe de oruç gecesi hanımına yaklaştı. Evvelki ümmetlerin orucunda böyle bir durum yoktu. Bu sahabeler, Hz. Peygamber’e (asm) gelerek durumlarını anlattılar. Hz. Peygamber (asm), bu durumu tefekkür ederken, Cebrail (as) Hz. Peygamber’e (asm) vahiy getirdi. Cenâb-ı Hak, Ümmet-i Muhammed’e (asm) kolaylık olarak sahur yemeye izin vermiş ve gece yasaklarını kaldırmıştır.

Cenâb-ı Hak Bakara Sûresinde şöyle buyurmuştur: “Sizin için oruç gecesi kadınlarınızla ailevî ilişkide bulunmak helâl kılındı. Onlar sizin için libastır. Siz de onlar için libassınızdır. Muhakkak sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah Teâlâ bildi ve tevbenizi kabul etti ve sizden (günahlarınızı) af buyurdu. Şimdi onlara mübaşerette bulununuz. Ve Allah Teâlâ’nın sizler için yazdığı şeyi isteyiniz. Ve sizler için fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden tebeyyün edinceye kadar yiyiniz ve içiniz. Sonra orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz. Ve siz mescitlerde itikâfta bulundukça kadınlarınızla ailevî ilişkide bulunmayınız. Bu Allah’ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayınız. İşte Allah Teâlâ âyetlerini insanlara böyle açıkça beyan buyurur. Ta ki, onlar sakınalar.”1 

Hz. Peygamber’den (asm) yapılan bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: Amr İbnu’l-As (ra) anlatıyor: Resulullah (asm) buyurdular ki: “Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab’ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.” 2 

Hz. Peygamber (asm), ümmetine karşı çok merhametli olduğu için bu ikrama çok sevindi ve ashabını sahur yemeye teşvik etti.  

Dipnotlar: 

1- Bakara Sûresi, 2/187.

2- Müslim, Sıyam 46, (1096); Ebu Davud, Savm 15, (2343); Tirmizi, Savm 17, (709); Nesai, Savm 27, (4, 146).

Okunma Sayısı: 3170
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • murat

    20.5.2018 15:29:03

    Bilmediğim bilgiler vardı. Allah razı olsun çok istifade ettim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı