"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplum nereye gidiyor?

Halil ELİTOK
16 Şubat 2018, Cuma
Son zamanlarda aile hayatımızda ciddî manada bir çözülme var.

Dejenerasyonun yanında boşanmalar da başını aldı gidiyor. Bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiren bu durumun ciddî manada düşünülmesi gerekmektedir. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bu yazımızda sebepleriyle birlikte boşanmalara bir göz attığımız zaman işin vehâmetini anlamış olacağız.      

Boşanmaya doğru giden evliliklerde geçimsizlik her türlü sebeple ortaya çıkabiliyor. Eşler arasında “şiddetli geçimsizliğin” ve yaşanan boşanmaların en önemli sebebini ise aslında eşlerden birinin veya her ikisinin sağlıklı bir şekilde evliliği yürüteceklerine inanmamaları ve karşılıklı güven eksikliği oluşturuyor.

Güven duygusunu etkileyen birçok sebep olabilir. Aynı hatanın söz verilmesine rağmen sürekli tekrarlanması, verilen sözlerin tutulmaması, yalan söylenmesi güven eksikliğinin başlıca sebeplerini oluşturuyor. Aldatmanın, içki, kumar vb. bağımlılıkların, maddî dertlerin de boşanmaya götürmesi şeklinde gelişiyor.

Küçük yalanlarla hatalar yumağı içine girildiğinden bir süre sonra kısırdöngülerinden çıkamaz hale geliyor.

Örnek olarak eşinin hiç içki içmediğine inanan eş, bir süre sonra gerçeklerle yüzleştiğinde ciddî bir güvensizlik bunalımı yaşıyor. Kimseden borç para almadığını söylerken birden ortaya yüklü miktarda bir borç çıkınca inanıp güvenen eş yıkılıveriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2010’a ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı. Türkiye’de 2004 yılında 91 bin 22 olan boşanan çift sayısı 10 yılda yüzde 38 artışla (2013) 125 bin 305’e yükselmiştir. 2004 yılında 615 bin 357 olan evlenen çift sayısı 2013’te 600 bin 138’e gerilemiştir. 2004 yılından bu yana 2013 yılı sonu itibariyle 1 milyon 75 bin 675 çift boşanmıştır. 2013 yılı sonu verilerine göre, 2004 yılına oranla evlenme oranı yüzde 2,5 azalırken, boşanma oranı yüzde 38 artmıştır. 

Bu da Türkiye gibi İslâmî toplumun tehlike çanlarının çalması anlamına gelir. Bu noktada her kurum ve kuruluşlara ve toplumun her kademesinde bulunan herkese sorumluluk düşüyor demektir.  

Boşanmaların en yüksek olduğu bölgelerin bir kısmı şöyledir: İstanbul’da; 24.352, Batı Marmara’da; 5.740, Ege’de; 22.381, Doğu Marmara’da; 11.323, Batı Anadolu’da; 14.057, Akdeniz’de; 16.878, Orta Anadolu’da; 6.506, Batı Karadeniz’de; 6.226, Doğu Karadeniz’de; 2.321.

Evliliğin hikmet ve gayeleri düşünülürse zarurî hallerin dışında boşanmaları anlamak mümkün değildir. Evlilik ciddî bir müessesedir. 

Bediüzzaman evliliğin hikmet ve gayesini şöyle açıklıyor: “İzdivacın hikmeti ve gayesi, tenasüldür. Kaza-i şehvet lezzeti ise, o vazifeyi gördürmek için rahmet tarafından verilen bir ücret-i cüz’iyedir. Madem, hikmeten, hakikaten, izdivaç nesil içindir, nevin bekası içindir.”1

Aile müessesesinin ayakta durabilmesi için en önemli unsurların başında denklik dediğimiz inanç ve kültürde birbirine uyumluluk gelmektedir. Yoksa müessesenin devamlılığını sağlamak mümkün değildir. 

Bu hususta da Bediüzzaman Lem’alar adlı eserinde şöyle ifade eder: “Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.”2

 Dipnotlar:

1) Nursî, Said; Sözler, Yeni Asya Yayınları, İstanbul-1994, s. 373.

2) Nursî, Said; Lem’alar, Yeni Asya Yayınları, İstanbul-1994, s. 199.

Okunma Sayısı: 3494
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı