"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmda ahlâk eğitimi

Hanefi Örnek
15 Şubat 2018, Perşembe
Mü’mine yaraşan uysal, mülâyim, tatlı dil, güleryüz, nezaket, kibarlık, yumuşaklık ve güzel ahlâktır.

İman güzel ahlâkın bütün bölümlerinin sergilendiği bir fuardır. Her şey orada yerli yerinde iç ve dış ahenk içinde arz-ı endam etmektedir. Güzel giyimli,  mutlu ve huzurlu güven içindedir. Mü’min kendisiyle barışık, toplumla sulh içinde insanlıkla barışıktır. Vicdan mü’mini idare eden mekanizma, şuur mü’minin lokomotifi, akıl ve melekeleri daima ona güç ve enerji verir. Çünkü imanın temelleri akıl üzerine bina edilirse onu marifet ufkuna götürür. Bir insanda hazine dairesi akıldır. Aklı olmayanın dini yoktur. Mü’min Akıl Üniversitesi’nin hikmet ve hakikat fakültelerinde mastır yapan bir öğrenci gibidir. Mü’min ilkeli, kararlı, duyarlı, yere sağlam basan bir anlayışa sahiptir. Kendi içinde tenakuz ve çatışması yoktur. 

İslâm güzeldir. Herkesi, her yeri, her zamanı, her çağı güzelleştirir. Aşırılıkları törpüler. Münasip ve makul hale getirir. İslâmın terbiye sistemi pozitif değerler üzerinde kurulmuş insanı müsbet yönde geliştirmeyi esas almıştır. “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” sözü bu durumu en güzel şekilde ifade eder.

İslâmda egoların değil, erdemlerin hakimiyeti var. Menfaat üzerinde dönen bir çark değil, maslahat üzerinde dönen bir yapı mevcut. İnsanların en hayırlısı insana faydalı olandır. Başta akıl sermaye, kabiliyetler hep insanın faydası üzerinde ikame edilir. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindir. İslâm toplumlarına ruh veren ahenkli kılan bu insanî yaklaşımdır. Sosyal bakımdan toplumu yoğuran değerleri nazara vererek, değer sistemlerden farklı seviye istikametli her zaman ve zeminde aranan bir özelliği ortaya koyar. İslâm homojendir, medenidir. Dünya ve ahiret saadetini esas alır. Adalet, hak, hukuk, hürriyet, merhamet, şefkat, temizlik esasları üzerine kurulmuş adeta Cennetin yeryüzünde izdüşümüdür. 

Eksikler, bütüne örnek olmaz. Yarımlar tama misal gösterilemez. Hastalıklı bir yapı, sağlam bir vücuda kriter olamaz. Şu zamandaki Müslümanlar kifayetsiz, yetersiz, eksik bir durumda bulunurlar. İman güzellikleri ve özellikleri itibariyle insanı insan yapan değerlerin bütünüdür. Her yerde güzeli, makul olanı, hikmeti ölçü alır. Hikmet mü’minin kaybolmuş yitiğidir. Nerede bulursa alır. 

Asalet mü’minin sadâkat nişanesi, vakar onun her türlü zulme ve haksızlığa karşı tavizsiz dimdik duruşu, hilm ve haya istikametini, çehresini aydınlatan bir nur, farklar ve ırklar zenginliğini, ruh ve mana enginliğini gösterir. Vicdan toplumu gösteren bir ayna, toplum vicdanı bes- leyen bir enerji kaynağıdır. Heva ve hevesi yüksek gayelere tevcih ettiren hayat bir anlayışı. Madde ve manayı kaynaştıran, ruh ve cesedi besleyen düalist hayat felsefesini esas alır. Yalnız dünya mutluluğunu değil, ahiret  saadetini esas alan, tutarlı bir yapı vardır İslâmiyette.

Ev, sokak, cami toplumu bir arada tutan onu canlı ve dinamik yapan bir yapıdır. Hayatın bütün renkleri vardır, bu yapıda. Aşk, şevk, aksiyon, hürmet, merhamet, sevgi, ilgi, saygı toplumu tepeden tırnağa aydınlatan nurlu yapının aksesuarlarıdır. İman ve ahlâk dinamikleri toplumu nurlu ve onurlu bir eksende zinetlendirir, ona uhrevî ahenk katar. Bu zeminden mahrum olan toplumlar insanî ve İslâmî değerler erozyona uğrar, fitne ve kargaşa hakim olur. 

Selâm herkesi kucaklayan bir mesajdır. Sivil bir anlayışla çoğulculuğa güç katar. İslâmda somurtma yoktur. Nefret, çekememezlik bir hastalıktır. Yalan bir kanser tümörü, gıybet korunulması gereken bir durum. Hased, kin öldürücü virüs. Gurur ve kibir birer şeytan silâhıdır.

Güzel ahlâk dinin yarısıdır. İnsana güzellik katan, topluma güç veren bütün güzel erdemler esas alınır. Toplum bir baharda çiçek açan, bir bahçe gibi güzel renklerin alımlı cünbüşün sahası olur...

Varlıklar arasında insana verilen değer, gösterilen ihtimam onun Allah katında eşsiz bir imtiyaz sahibi olduğunu gösteriyor. Bunu görmemek körlüktür. İnsanı dünyada mutluluktan, ahirette saadet-i ebe- diyeten mahrum yapar. Oysaki kulluk programı son derece makul ve sosyal hayat için rasyonel esaslar barındırır. Aklın gereği ne ise odur.

Okunma Sayısı: 3581
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı