"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Makalat’la maksadımızı bilmek

Hasan KOÇ
04 Temmuz 2015, Cumartesi
Eski Said Dönemi eserleri içerisinde yer alan Makalat, gayet ehemmiyetli dersleri barındırıyor.

Bu eser Şems-i İslâmiyet’i sehab-ı muzlim-i istibdatla (istibdat ve baskının karanlık bulutuyla) alâkadar gören veya göstermeye çalışanları tekzip ediyor. “Din-i İslâm müsaid-i istibdat ve atalet olduğuna dair bazıları için zann-ı batıl hâsıl olmuştur.” diyen Bediüzzaman bu çeşit batıl fikirlerle İslâm aleyhine hareket edenlerin yanlışlarını ortaya koyuyor. “‘Hikmet mü’minin yitik malıdır; nerede bulsa alır. (Tirmizi, Kitabü’l-İlim; 19)’ bir şeriatta esas olsa, acaba ne senetle, ne suretle mani-i terakki olur?” hakikatini nazara veren Bediüzzaman, “Meşrûtiyeti ‘meşrûiyet’ unvanı ile tavsif, telâkki ve telkin ediniz; ta ki o batılı tekzip edesiniz” tavsiyesinde bulunuyor. Evet, bizler de bu tavsiyeye uyarak manası ve prensipleriyle meşrû olan demokrasiyi telkin etmekten geri durmamalıyız. Demokrasi de bir hikmet olduğuna göre hadis-i şerifte ifade edildiği üzere bu “yitik” malımızı aramalıyız. 

Bir slogan aracı olmaktan öte, demokrasinin fiilen işlemesi için, demokrasiyi meşrû olarak tavsif, telâkki ve telkin vazifesi, İslâmiyet hesabına bizim omuzlarımıza yüklenmiştir. Onun için bu vazifenin ehemmiyetini anlayıp, bu vazifeden kaçmamak gerektir. Demokrasinin meşrû olması, benim anladığım kadarıyla, demokrasiyi şahsî keyfilik ve tasarruflardan uzak tutmak manasını da içermektedir. “Zira dinimiz nasıl ki manevî ve vicdanî ve uhrevî ve naklîdir; maddî ve siyasî ve aklî ve meaşı (hayat, geçim) tanzim ve temin ediyor” diyen Bediüzzaman Said Nursî’nin bu ifadesinden demokrasi ve hürriyetin İslâmiyetten olduğu anlaşılmaktadır. İçtimaî hayatımız için gerekli her şeyi tanzim ve temin eden bir dinimiz vardır. Bu sırdandır ki Bediüzzaman İslâmiyetin içtimaî hayatımıza bakan derslerini de daha iyi anlayıp yaşayabilmemiz için Risale-i Nur Külliyatının önemli bir bölümünü bu derslere ayırmıştır. Meselâ Münâzarât’ı veya Hutbe-i Şamiye’yi okurken, İslâmiyetin içtimaî hayatımız için yapmış olduğu tanzim ve temini görebiliriz.

“Marazımız atalet, cehalet ve muhalefet-i şeriatla hâsıl olan su-i ahlâk ve onların neticeleri olan fakr-u zaruret ve irtikab-ı hile (hileye başvurmak) ve başka nam ile sirkat-ı alenidir (açıktan hırsızlık)” hakikatinden anlaşıldığı üzere marazımız gayet açıktır. Bu marazlara karşı deva yine Kur’ân’da ve onun hakikî bir tefsiri olan Risale-i Nur’dadır.

Makalat’tan maksadımızı anlamaya devam edelim inşaallah…

Okunma Sayısı: 1625
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı