Heyecan, şevk ve gayretle devam eden programımız da kız çocuklarım Kur’an-ı Kerim öğrenmekle birlikte Risale-i Nur, siyer ve adab-ı muaşeret derslerini de alıyorlar. Risale-i Nur’da öyle bir manevi zevk ve cazibedar bir nur var ki, mekteplerde çocukları okumaya şevkle sevk etmek için icad ettikleri her nevi eğlence ve teşviklere galebe edecek bir lezzet, bir sürur, bir şevk, Risale-i Nur veriyor ki, çocuklar böyle hareket ediyorlar. Hem bu hal gösteriyor ki Risale-i Nur kökleşiyor.” (Emirdağ Lahikası) 

Evet, çocuklar Kuran-ı Kerim ve Risale-i Nur ile isteyerek ve severek muhatap oluyorlar. İçerisindeki manevi lezzet maddi eğlencelerden daha cazip geliyor. Çocuklarımıza yönelik hizmetlerin bir ehemmiyetli noktası da Risale-i Nurun gelecek nesillere aktarılarak kökleştirilmesidir. Yani hepimiz ilk önce kendi çocuklarımız olmak üzere evlatlarımıza Risale-i Nurları emanet edeceğiz. Bu imani hizmeti onlara bırakacağız. Onlarında bu hizmeti, bu büyük emaneti taşıyabilmeleri için bütün yetişme ve yetiştirilme süreçlerinde nurları bir temel eğitim gibi almaları gerekiyor. Bu nedenle bütün himmet ve gayretimizi bu noktaya yoğunlaştırmalıyız. Yıllık planlarımızın en önemli noktasında çocuklarımız olmalı.

Çocuklara yönelik faaliyet ve hizmetlerin olmadığı yerler kalmamalı. Her hizmet merkezinden çocuklara yönelik neler yapıldığı paylaşılmalı. Çocuklarla alakalı daha yeni daha fazla neler yapılabileceği meşveretlerin öncelikli gündemi olmalı. Bu vesile ilimizdeki programa büyük bir fedakârlıkla iştirak eden ve bütün vaktini bu vazifeye vakfeden kardeşlerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Öğrencilerimize ihlaslı muvaffakiyetler diliyorum.