"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meslek ve meşrebe aykırı eserler

Hasan KOÇ
27 Nisan 2015, Pazartesi
Bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşrep ayrı ve bid’atlara müsait gittiği için…” (Kastamonu Lâhikası) Nur Talebeleri Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinin hassasiyetlerine dikkat etmeyen veya tamamen o meslek ve meşrebe zıt giden eserlere karşı temkinli olmalıdır.

Nur Talebesinin Risale-i Nur haricinde okuyacağı eserler için en önemli şart, okuyacağı eserlerin Nurun meslek ve meşrebine uygunluğudur. (Zaten Nurlar kâfidir, ayrı bir konu olduğu için girmiyoruz.)

Nur dairesi içindeki büyük fikrî farklılaşmaların ana sebeplerinden birisi de meslek ve meşrep uygunluğu olmayan eserlerin yaygınlaşması ve okunmasıdır. Risale-i Nur Talebelerine yeni bir meslek ve meşrep tarzı biçmek isteyenlerin eser ve yayınları meydanda gezmektedir. Hangi eserleri ve yayınları okuduğumuz konusunda birbirimize müsbet ikazlarda bulunmamız gerekmektedir. 

“Manevî bir ihtara binaen Risale-i Nur’un hizmetine bilmeyerek zarar verebilen bazı yeni eserleri alan bir kardeşimizi bir ikaz, bir ihtardır ki, sair Risale-i Nur Talebeleri vazifelerine halel vermemek için bir tenbihtir” (Kastamonu Lâhikası) hakikatinden de anlaşıldığı üzere, Risale-i Nur’un meslek ve meşrebine aykırı eserleri alanlar yalnız kendine zarar vermekle kalmaz, “sair Risale-i Nur Talebelerinin vazifesine de zarar verebilir.”

Bediüzzaman bu konuya büyük önem vermektedir ki has talebelerine bile bir ikazda bulunmuştur: “Has talebelerden birisi bilfiil huruf ve hatt-ı Kur’âniye’yi ders verdiği halde, sırrı bilinmez bir hevesle, huruf ve hatt-ı Kur’âniyeye, ilm-i din perdesinde tesirli bir surette darbe vuran bazı hocaların darbede istimal ettikleri eserleri almışlar. Haberim olmadan, dağda, şiddetli bir tarzda o has talebelere karşı bir gerginlik hissettim, sonra ikaz ettim. Elhamdülillâh ayıldılar. İnşaallah tamamen kurtuldular.” (Kastamonu Lâhikası)

“Meslek itibarıyla elli milyon kuvvetindeyim” diyen Bediüzzaman kuvveti mesleğe vermekte, şahıs itibariyle değil içinde bulunduğumuz meslek itibariyle kuvvetli olduğumuzu söyleyerek mesleğin önemini belirtmektedir. Üstadımızın ifadesiyle Kur’ân’a hizmet olan mesleğimizin bir meselesinden bizi geri çeviremezler. Çünkü mesleksizler her yola saparken, bir meslek takip edenler maksatlarına doğru yürürler. Onun için meslek ve meşrebin muhafazası önemlidir. Meslek ve meşrep algısını ve bilincini yıkmak için farklı perdeler altında öne sürülen eserlerin nasıl tahribatlar yaptığı müşahede edilmektedir.

Okunma Sayısı: 1610
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cemal özkaya

    27.4.2015 09:34:51

    1996 lı yıllarda ben siperden çıkıyorum kardeş diyen bir arkadaşa yahu dur daha vakti değil dedim ama dinlemedi. demek dinlemeyen o kadar çokmuşki 28 şubat felaketini yaşadık. aynı zihniyetten bir arkadaş yahu siz nurcular bir meslek meşrep tutturdunuz demişti. demek onada bizim diğer kardeşlerede anlatamamışızki meşrepsiz bir nurcu anlayışı var şimdi. dün alkışladığını bugün yeren dün ne yaptığını unutup bugün sana akıl vermeye kalkanlar. inşaallah münazarat hutbei şamiye divanı harbi örfi ve lahikalar bir güneş gibi nurcuların dünyasında parlayacak ve üstadın yokmu bir talebem serzenişine inşaallah biz varız sadakte diyeceğiz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı