"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Üç dal papatya” üzerine

Havva KÜÇÜK KONUR
06 Ekim 2017, Cuma
Küçük adımlarla başladı her şey. Minik bir kelebek dokunuşuydu sanki başlangıcı. Hani bir çerağ tutuşturursun, o da diğerlerini tutuşturur ya.. Öyle bir şey. Nahif, sakin, velvelesiz…

Bir bomba düşmüştü üzerimize. Bu öyle bir bombaydı ki, hem düştüğü anda, hem de arkasından gelecek zamanlarda can almıştı. Tesiri aylarca, yıllarca sürecek, geçmeyecek, sızlamaya devam edecek yaralar bıraktı ardında, bırakıyor. Boğazımızdaki yumru gibi. Ne çıkarabiliyoruz, ne yutabiliyoruz. Öylece duruyor, durduruluyor.

Bu enkazı yaşayanlar, ilk şoku atlatıp kendine geldiklerinde, yaşadıklarını yazmak ve anlatmak istediler. Paylaşmak ve dertleşmek belki de. Acıyı yazmak kolay değildir zannedildiği gibi. Acını anlattığın her kelime aynı acıyı sana tekrar tekrar yaşatır, hicranına hicran katar. Yeni Asya’ya gelen bu mesajlar, haller, yaşananlar tarihe koyacağımız bir vesika olsun, bir şahid olsun, masumiyet karinesi olsun düşüncesinden çıktı bu kitap. Editörlük teklifi geldiğinde seve seve kabul ettim. Birilerinin günahı, günahsız, masum insanlardan çıkarılmamalıydı. Bu bir zulümdü. Ben de böyle bir projede yer alarak bu zulme hayır diyenlerden olacaktım.

Nur kardeşimin özenle derleyip bana gönderdiği mesajlar gerçekten yürek dağlayıcıydı. En zor kısım o yaşananları her okuduğunda onları sen yaşamışsın gibi hissetmendi ki, bu kadar ağır ve zor şartlar her okuduğumda üzerime çöküyordu sanki.

Zamanla yarışıyorduk. Bu kitabın bir an önce çıkması gerekiyordu. İnsanların önüne çıkmalı, sohbetlerine konu olmalı ve bu duyarsızlık, vurdumduymazlık gubarından kurtulunmalıydı. Nazarları kendine çekmeli, kendinden söz ettirmeliydi. Bu kitap karda yürüyen ilk adımlar olacaktı. Diğer adımlar, başka adımlar takip edecekti onu. Yollar açılacak, ufuklar açılacak, zindanlar açılacaktı. Vicdanların paslı kilitleri sökülecek, gözlerindeki perde kalkacaktı. Kitabın anlamı o kadar büyüktü ki.. Taşıdığı değeri, yüklendiği misyonu, ifade ettiği halleri…

Bu anlamlarla baktık hep. Tatlı bir heyecan vardı hepimizde. Kudsî bir sürur vardı. Sanki bu kitabın çıkmadığı her an, bu hikâyelere yenileri ekleniyordu. Yeni mazlûmlar katılıyor, mağdur kitlesi artıyordu. Ama bu kitap çıkarsa duracak ve gerileyecekti bu olaylar. Biz buna inandık. Bu inançla sabahladık, geceledik. İki günde birkaç saat uykuyla idare ettik. Bu inancın bizdeki etkisine öyle bir teslim olmuştuk ki, açlık ve uykusuzluk hissetmedik. Günlük ihtiyaçlarımızı minimumda karşılayarak bu satırları edite ettik.

Daha kitabımız tamamlanmadan, gün yüzüne çıkmadan Nur’umuz gitti elimizden. Günümüz karardı, gecemiz soldu. İlk önce şaka sandık, olamazdı böyle bir şey. Sonra bırakırlar, bir yanlışlık olmuştur dedik. Ama tutuklandı Nur’umuz, Nur kardeşimiz. Yüreğimiz daha bir yandı, gönlümüz hicranla boyandı. Daha bir hafta evvel gazetemizin yıl dönümü programında görüşmüştük. Canla başla gayret edip gülen yüzünü soldurmadan ilgilenmişti gelenlerle. Şimdi derlediği hikâyelere, mesajlara kendi de eklenmiş oldu.

Nur gidince kitabımız sekteye uğramadı. Bilâkis ivme kazandı, güç kazandı ve kararlılığımız arttı. Artık Nur’umuz eksikti ve onun eksiğini kapatmak için daha çok çalışmalıydık. Kitap husûle geldiğinde tatlı bir yorgunluk vardı üzerimizde. Kitabın çıkacağı zamanı iple çektik.

Ve kitabımız merhaba dedi. Çıkmasına sevinirken böyle bir kitabı hazırlamanın ne kadar acı olduğunu ayrıca belirtmeliyim. Keşke daha güzel hikâyeler yazsak.. Güzel konulardan bahsetsek.. Bembeyaz güvercinler uçursak gökyüzüne hep. Ama heyhat!

 Bu kitap çok büyük bir özveriyle hazırlandı. Mesajlar titizlikle derlendi, düzenlendi. Üzerindeki emek, onu bir dantelâ gibi işledi, istifadenize sundu. Gerisi size kalmış. Ben bu kitabı vicdanlı yüreklerin sahipleneceğine inanıyorum.

Bu arada… Kitabın alanında bir ilk olduğunu söylemiş miydim?                                           

Okunma Sayısı: 4482
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Esragül

    6.10.2017 03:23:03

    Nasıllllllll temin edebilirim emeğinize yüreğinize sağlık Allah dünyadada ahirette de mağdur etmesin sizleri

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı