Bize rey vermeseniz, bizi tek başımıza iktidara getirmeseniz, Türkiye yolunu kaybeder, çıkmaz sokaklara sapar, kaoslara girer... Burhan Kuzu’nun dediği gibi, cahil millet istikrarı değil; kaosu tercih etti 7 Haziranda!. Ne yapalım kendi düşen ağlamaz!

Millet, Cumhurbaşkanının istek ve beklentilerini de kulak ardı ederek, sandık başında yine bildiklerini okudular! Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminine şüphe ile bakarak istediği 400 Milletvekili veya en az 300 küsur milletvekilini sanki eski partisine istiyormuş gibi algıladılar! Ama cumhurbaşkanımız gelecek olan tehlikeyi görmüş olmalı ki istediğim milletvekili sayısını vermeseniz, terör dahil, her türlü belâ ve felâket gelir,  bu ülkeyi ben bile kurtaramam; benim kurtaramadığım bu memleketi de yeryüzünde hiç kimse kurtaramaz dediği halde, cahil cühela millet yine bildiğini yaptı! İtibarı bin odalı sarayla sembolleşen böyle bir liderin bu uyarılarını da yine dikkate almayarak, malûm partiyi tek başına iktidara getirmeyerek, bile bile ülkenin kaosa sürüklenmesine sebep oldu!

Ama yine de belki de millet 7 Haziranda yaptığı hatanın farkına varır da yanlışını telâfi eder diye Cumhurbaşkanımız âcilen bir defa daha tekrar seçim kararını aldı da bir iyilikte bulundu! 1 Kasımda inşallah bu defa millet aklını başına toplar Cumhurbaşkanımızın emir ve tavsiyelerine kulak verir ve o beş paralık partilere değil de işaret buyurduğu malûm partiyi tek başına iktidara getirir!

Yok efendim millet 7 Haziranda tercihini koalisyondan tarafa yaptı; niye buna uyulmadı da tekrar milleti seçime götüyorlar diyen bazı ülkemizin geleceğini düşünmeyen dar görüşlü kimseler var! Yahu siz mi iyi biliyorsunuz yoksa koskocaman Cumhurbaşkanımız mı iyi biliyor? 13 yıllık tecrübesi olan parti mi iyi biliyor; yoksa hiçbir şeyden haberi olmayan millet mi? Efendim millet yanlış yapmaz diyorlar.. Buz gibi de yanlış yapar işte! 7 Haziran da koalisyondan yana tercihte bulunmak neyin işareti? 

Kalbi vatan ve millet için çarpan, bu vatanda demokrasinin bütün kaide kurallarıyla oturması için çırpınan bir bakanımızın bir zamanlar; “AKP’ye muhalette bulunmak, Türkiye’ye ihanettir”; bir başka bakanımızın da; “Tayyip Bey’in başkanlığı onaylansaydı, bu terör olayları olmazdı” tesbit ve tarihî uyarılarını bu millet dikkate alıp, o yönde bir tavır ve duruş sergileyebilseydi, bu gün Türkiye bu sıkıntılara, bu kaoslara maruz kalır mıydı! Ve yeniden bir erken seçime gerek kalır mıydı!...

Öyle görünüyor ki bu millet AKP’nin ve dolayısıyla dünyayı tek başına idare edebilecek nice istidat ve kabiliyetlere sahip, böyle anlı şanlı, karizmatik bir Cumhurbaşkanının kadr-u kıymetini bilmeyip, onun emir ve tavsiyelerini dikkate almadığı müddetçe Türkiye’nin sıkıntı ve problemlerinin üstesinden gelip, muasır ülkelerin seviyelerine ulaşması mümkün görünmüyor. Bunun için millet olarak aklımızı başımıza toplayalım. Hatta bazılarının tuhafına gelecek, ama bence sonuna kadar bu değerli insanların başımızda kalıp, bizi idare etmeleri için seçim sandıklarına bile gerek yok!.. Gerekirse parlamento anayasadaki demokrasinin ve millet iradesinin bir gereği olan seçme ve seçilme ile ilgili maddeleri tamamen kaldırmalı diye düşünüyorum! Dünya ülkeleri, özellikle demokrasiyle idare edilen AB ülkeleri bize ne derlerse desinler; biz böylece Ankara kriterleriyle yolumuza devam edelim diyorum!