"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaynakların israfı ve silâhlanma

İbrahim ERSOYLU
09 Mart 2018, Cuma
Geçmiş asırlarda büyük devlet olmak; güçlü, ağır silâhlarla donanımlı kalabalık bir orduya sahip olmakla ölçülürdü.

Günümüzde büyük devlet olmak; demokrasi ve hayat standardının yüksekliği, bilgi, sanayi ve teknoloji üretiminin büyüklüğü ile ölçülmektedir.

Almanya, Japonya gibi ülkelerin ağır silâhlarla donatılmış kalabalık orduları yoktur. Onların modern silâhlarla donanımlı, sayısı az, vurucu gücü kuvvetli, tasarruflu orduları vardır. Ancak onlar, demokrasi ve halkın refah standardının yüksekliği ile tanınan dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelirler. Çünkü onlar kaynaklarının pek azını savunmaya ve güvenliğe, çoğunu sanayi ve teknoloji üretimine harcamaktadırlar.

Ülkemizde kaynakların israfı, daha çok askerî darbe süreçlerinde yaşanmıştır. Seçimle iş başına gelmiş yönetimleri silâh zoru ile, dolaylı veya direkt olarak alaşağı eden darbeciler, halkı iğfal ederek kolay yönlendirebilecekleri çapsız, vizyonsuz, liyakatsiz siyasîleri iş başına getirmişlerdir. Bu siyasîler de, ne yazık ki devletin kaynaklarını yanlış alanlarda harcayarak heba etmişlerdir. Bu alanlardan biri; milyarlarca dolar ödeyerek yapılan aşırı silâh ithalatıdır. Diğer taraftan zorunlu askerlilikle halkını mağdur eden kalabalık bir askerlik sistemine trilyonların harcanmasıdır.

Halbuki Türkiye, NATO ve Avrupa Güvenlik Konseyi’nin üyesidir. Onun güvenliğe ve silâhlanmaya aşırı yatırım yapması gereksizdir.

Onun dış savunmasını yapabilecek dinamik güçlü, modern bir ordusu elbette olmalıdır. Ancak bu iş hür Batı ülkelerinde olduğu gibi olmalıdır.

Haddi zatında ülkemizin kaynakların çoğu, din ilimleriyle fen ilimlerini kaynaştıran, hür düşünceli, kabiliyetli nesiller yetiştirmeyi hedefleyen modern bir eğitime, ticareti geliştirecek, ihracatı arttıracak, zenginleşmeyi sağlayacak sanayi ve tarım üretimine dönük alanlara harcanması gerekirdi. Ancak bu gereği gibi yapılmamaktadır.

Sözün özü: Sınırlı kaynakları yanlış yerlerde heba edip çar çur etmek bu ülkeye yazık etmektir. Zira toplanan vergilerde tüyü bitmedik yetimin hakkı vardır. Bugün insanlar bunun hesabını sormasalar dahi, gelecekte demokratik bir sürece girildiğinde bu sorgulamayı yapacaklardır. Bu işin bir de ahirette hesap verme boyutu de vardır. Oranın muhasebesi çok çetindi.

Okunma Sayısı: 1717
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı