Demek ki demir kuvvet ve şiddeti temsil etmektedir. Risale-i Nur’a talebe olanların da iman, metanet, sarsılmamak, tesanüt ve dikkat ile o kuvvet ve şiddeti elde edebilecekleri hatırlatılmaktadır.

Hz. Davud (as) demiri yumuşatmakta ve zırh yapmaktaydı. Onun (as) bu mu’cizesi demirin koruyucu özelliğini göstermektedir. Demir gibi metin olmak; ahiret yolcusu olan insanın, Risale-i Nur’la elde edilen iman zırhını giymesi manasına da gelebilir.

Saf demir, gümüş parlaklığında, gri renkte, işlenebilen kolayca tel ve levha haline getirilebilen orta sertlikte bir metaldir.2 Risale-i Nur’la imanını kurtaranlar gümüş parlaklığında temayüz edilebilir. Nefislerini iman hizmetinde, her şart altında eğip bükebilirler.

Nasıl ki bir demir ateşe sokulur; tâ yumuşar, güzel ve menfaatdar bir şekil verilir.3 Ateş gibi imtihanlarla, sıkıntı ve üzüntü veren hallerle nefisler yumuşayıp imanî hizmetin şekliyle şekillenir. Ya da Risale-i Nur’un nuranî ateşiyle talebeleri imanî bir şekle bürünürler. İnsaniyet-i kübra vasfını kazanırlar.

Demir ısı ve elektrik akımını iyi iletir.4 Risale-i Nur Talebeleri de demir gibi olmakla ondan aldıkları enerji ve elektriği başkalarına iyi bir şekilde iletirler. Demirin en belirgin fizikî özelliği elektrik akımı tesiriyle manyetik alan oluşturmasıdır.5 Her Nur Talebesi de Risale-i Nur’dan aldığı elektrikle bir manyetik alan oluşturabilir. Cazibe merkezi haline gelebilir; yani halk arasında imanî bir hizmet kutbu olur.

Diğer elementlerle yaptığı alaşımlarla çelik haline gelir. Özellikleri iyileşir.6 Risale-i Nur Talebeleri de Büyük Kur’ân olan Kâinatın canlı cansız elementleriyle sanki alaşım yapar şekilde çelikleşirler. Yani İhlâs Risalesi’nde bahsedildiği gibi “İman-ı tahkikînin kuvvetiyle ve marifet-i Sânii netice veren masnuattaki tefekkür-ü imanîden gelen lemaat ile bir nevi huzur kazanıp, Hâlık-ı Rahîm’in hazır nâzır olduğunu düşünüp, ondan başkasının teveccühünü aramayarak; huzurunda başkalarına bakmak, meded aramak o huzurun edebine muhalif olduğunu düşünmek ile o riyadan kurtulup ihlâsı kazanır.”7 Yani ihlâsı kazanmakla çelikleşirler.

Demir nemli havalarda kolay paslanır.8 Bu pasların önleyicisi ve silgisi ise İhlâstır. Onun için İhlâs Risalesi laekal on beş günde bir bu pasları silmesi gerekmektedir. Bunun için Üstad Hazretleri “Çabuk bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz. Vallahi bu hâdisenin bizim hapse girmemizden daha ziyade Kur’ân ve iman hizmetimize zarar vermek ihtimali kavîdir.”9 gibi ikazları devamlı yapmıştır.

Artık Risale-i Nur Sefine-i Nuh gibi ahir zamana demir atmıştır. Sahil-i selâmete çıkmak için ihtiyaç hissedenleri beklemektedir. İstemeyenler ise hür olup istedikleri dağa tırmanabilirler.

Demir okyanus içinde bile olsa bir zarara uğraması çok az bir ihtimaldir. Her zararlı şey onun etrafından dolanıp uzaklaşacaktır. 

Demiri köpek balığı da balina da olsa hiçbir balık yutamaz. Zaten demir yutan balıklar da iflâh olmaz.

Dipnotlar:

1) Hadid 25.

2) Köprü Dergisi, sayı: 155; s. 131; Bir elementten daha fazlası: Demir; Mehmet Pekel.

3) Lem’alar; s. 551.

4) A. g. dergi.

5) A. g. dergi.

6) A. g. dergi.

7) Lem’alar; s. 397.

8) A. g. dergi.

9) Şuâlar; s. 787.